Güzele, ‘güzelsin’ denmez...
.
Hani dün tavlama repliklerinden bahsettik ya... Film repliklerinden... Bugün de gerçek hayata bakalım.
Kadınların nelerden hoşlandıklarını artık dananın danası bile biliyor.
Bile bile yapmıyorlar, o ayrı konu! “Kıçı kalkar”, “Kendisini sevgilim sanır” sendromları var ya...
Büyüklük bizde kalsın; onlar hangi sözlerden hoşlanır, bakalım:
Bunların yüzde 98’i, yakışıklı olduğunu duymaya bayılır. “Doğal olarak, her insan gibi!” diyeceksiniz.
Evet.
Ama bunların yine yüzde 98’i gerçekten kendini yakışıklı zannediyor!
Ya kadınların sözlerine inandıklarından ya da...
Ya da şimdi bunlar kendilerini, aynada güzel göründükleri bir pozda hatırlıyorlar:
Tek kare!
Tesadüfen ya da uygun bir ışıkta saç düzenlemesi yaparken kendilerini beğenerek gördükleri 1 saniye...
Hep o 1 saniyelik karedeki gibi yandan kısık gözlerle bakan adam olduklarını sanıyorlar. Alt taraf, üst taraf yok!
Hayır, sansınlar da... Buna göre hareket ediyorlar ya, o tuhaf kaçıyor!
“Bu çok yakışıklı da biz mi farkında değiliz” şüphesi yaratıyorlar!!
Akıllı adam ne der...
Kalan yüzde 2’yi merak ettiniz mi?
Kim onlar diye...
Onlar; bu azınlık;
“Gerçekten yakışıklı olanlar...”
Yüzde 2 derken abarttım mı acaba? Yüzde 1 mi olmalıydı?
Neyse...
İşte onlar için bu tür sözlerin bir anlamı yoktur. Ha, tabii ki hoşuna gider ama öncelikli değildir.
Tıpkı gerçekten güzel olan kadınlar gibi...
Nasıl ki, akıllı bir adam gerçekten güzel olan bir kadına, “Çok güzelsin” demez, de ne der? “Çok akıllısın”, “Çok zevklisin”, “Çok yaratıcısın” gibi başka, hatta neyi azsa onu ön plana çıkararak harekete geçerler, geçmeliler, onun gibi...
Çok güzel olmayan ama akıllı bir kadına da, istediğin kadar “Çok akıllısın” de, fayda etmez. Akıllı olduğunu zaten bilir o!
Yani neymiş?
Kimde ne yoksa o yönde kompliman işe yararmış.
Yakışıklı adamlara...
Bir yakışıklıya...
Ya bu yakışıklı adamlar bir de iyi olurlar ki!
Huy olarak iyi...
Huysuzlukları, saçma sapan hırsları falan olmaz.
Daha da tuhafı, sadık olurlar... En azından sırf seks için ya da değişiklik için abuk sabuk ilişkiler yaşamazlar.
Başka bir kadına gitmelerinin tek nedeni,
aşk olabilir...
Hiç öyle maço hâlleri yoktur. Eşlerine, sevgililerine ev işlerinde hiç gocunmadan yardım ederler.
Ne tuhaf değil mi?
Bütün dangalaklıklar, gerçekten yakışıklı olmayanlarda... Nereden nereye
geldik yine... “Nelerden, hangi sözleri duymaktan hoşlanırlar?”ı yazacaktım oysa...
Bir yakışıklıya takılıp kaldım!