Güvenmesek ne olur?
.
Bir ilişkiyi ilk terk eden nedir?” diye sormuştum. Önce ne biterse gerisi çorap söküğü gibi gelir?
Ya da domino taşları gibi, biri yıkıldığında önüne hepsini katar...
Sonra da aklıma gelen taşları sıralamıştım;
Aşk, sevgi, saygı, seks, fedakarlık, sadakat, paylaşım, hoşgörü, sabır, empati...
Hangisi?
Erkeklere sorarsanız cevapları belli: “Önce seks gider, peşinden aşkı götürür. Diğerleri de onları takip eder.”
Yüzde 90’ı böyle düşünüyor.
Gerçi bu yüzden yani seks ve aşk bittiğinde onların gözünde ilişki bitiyor da, ilişkiyi bitirmiyorlar, o ayrı! Kadınların tarafında ise farklı bir kıstas var:
Onlar için ilişkinin tek taşı, güven... Biri, “İlişkiden güven duygusunu alın, geriye paranoyak kişiler ve güvensizliğin getirdiği zincirleme reaksiyonla ilişkinin bitişi kalıyor” diye tarif etmiş.
Ama... Ve ne yazık ki... Bir kadının, erkeğe güveni kalmadığında evet ilişki bitiyor ama ilişkiyi bitirmiyor!
O halde...
Acaba gerçek neden bunlar değil mi? İster istemez aklıma takılıyor:
İlişkinin tek taşı erkekler için seks ve aşk, kadınlar için de güven olsaydı, diğer taşları da beraberinde yıkar mıydı?
Yıkmıyor!
Yıkamıyor.
Yıkacak kadar ağırlığı yok.
Sallıyor, sallıyor ama yıkmıyor.
Şimdi ben bir mantık zincirine kapıldım gidiyorum, bakalım nereye kadar gideceğim??
Diyorum ki: Madem öyle; seks, aşk ve güven bir ilişkiyi yıkamıyor, o gücü yok ama ıstırabı var, öyleyse bunları aradan çıkarsak!
Çıkarsak derken? Yani bunlar mesele olmaktan çıksa... Sonuçta o da bir tabu değil mi?
Kendi yarattığımız ve içinde cebelleştiğimiz bir tabu!
Mesela:
Hiç güvenmesek...
Ya da tartışmasız güvensek!
Çünkü arada kaldığında bu, ıstıraptan başka bir şey vermiyorsa, şüphemizden bile emin olamıyorsak...
Çıkaralım bunu aradan...
Ama bu, “Gitsin ne halt yerse yesin” anlamında değil, “ne halt yediğinin peşine düşmemek” manasında...
Tabii bunu sindirerek ve inanarak yapmak şartıyla... Aklen! Basit ve pratik bir-iki örnek vereyim mi?
Mesela adam telefonlarını açmadı, eve de geç geldi. Ve dedi ki, “Ya telefonumun şarjı bitti sonra da lastik patladı”
Mesela adam tuhaf telefon görüşmeleri yapıyor, kıllanıyorsun, “Amaan, yine bankalardan arıyorlar” diyor.
Hadi bakalım... Güvenme ya da güvenmeme zamanı... Güvensen bir türlü, güvenmesen başka türlü...
İşte ben de diyorum ki, bu durumu güven meselesi olmaktan çıkar! Kapsama alanını daralt!
O anlık, o konuluk mesele olarak gör.
Onu çöz! Ha, aleni bir şeyler yapıyorsa zaten o güven meselesi değildir artık!
Denemeye değer... Mi?