Gittim, geldim, ne öğrendim?
.
Hani bazı filmler vardır, izledikten sonra değişirsin...
Bazı kitaplar vardır, okuduktan sonra farklılaşırsın...
Bir şey kaparsın ondan.
Bir şey...
Ya zaten bildiğin bir şeydir de, o zaman dank eder ya da hiç bilmediğin bir şey...
O filmden, o
kitaptan arda kalan tuhaf bir
heyecandır.
Tarifi zor.
Ama sende bıraktığı duygu şudur:
İştahın artar...
Öğrenmeye ve yaşamaya iştahın artar...
Ondan biraz
daha istersin...
Biraz daha...
Dünya, çevrendeki insanlar, evin, sevgilin, eşin, kedin, işin aynıdır ama sen eski sen değilsindir...
Yolun değişmiştir artık!
Ama bunu da bir tek sen bilirsin...
İş, onu unutmayıp
sıkıyorsa uygulamaktır.
Yoksa...
Sıkıcı hayatına devam edersin.
Bazı yolculuklar da
böyledir.
Bir şey, bir şeyler
öğrenip dönersin.
Heyecanlı, iştahlı ve farklı...
Zaten öğrenmeden ya da bir şeyler dank etmeden dönüyorsan, o gitme gitme değildir.
O tatil tatil değildir.
Çok mu uzattım?
Peki.
Şimdi size, “Bu gidişimden neler öğrendim?”i
yazayım...
Bakıp gülümsedikten sonra 30 saniye içinde girişimde bulunmayan adamlarla hiiç uğraşılmayacak...
Girişimde bulunmayı bırak, bir de üzerine havalara giriyorsa, açıkça hor görülecek.
Kendine
bakmayan adama
bakılmayacak...
Dünyada gerçekten de yakışıklı -ve adam-lar olduğu hatırlanacak.
Hem yakışıklı hem de neşeli adamlar...
Fırsat buldukça gidilip onlara bakılacak.
Kalbini birine vermen gerekiyorsa onlara
verilecek.
Daha çok spor yapılacak.
Kıçı kalkık bütün adamlara, “Niye ki?”
muamelesi uygulanacak.
Sıkıcı ve neşesiz insanlardan uzaklaşılacak.
Sağlık dışında hiçbir şey ciddiye alınmayacak.
Türkçe müzik
dinlenmeyecek.
Bir erkek için üzülünmeyecek.
Bir erkek veya daha fazlası için sevinilecek.
Süslenilmeyecek.
Beyan esas alınacak.
O gün esas alınacak.
10 küçük parça yerine 1 iyi parça alınacak. (Giysi anlamında!)
Duygusal ve fiziksel abartıların basit ruhlara ait olduğu unutulmayacak.
Yani hiçbir duygu abartılmayacak...
Takılıp kalınmayacak...
Uzatılmayacak...
Ertelenmeyecek...
Değerine göre ederi verilecek. (Bu giysi için
değil!)
Bütün bunlar “Önümüze gelene...” veya “Vur patlasın, çal oynasın” diye algılanmayacak.
Yani...
İyi bir tatildi...
Geldim.