Gerçekten seviyor mu?
.
Bazen en çok öğrenmek istediğimiz şey bu olur; onun aklının içine girebilsek, bir öğrenebilsek:
“Gerçekten seviyor mu?”
Oysa bu sorunun cevabının cevabını bazen o bile bilmez! Aklına girmek istediğin kimse, o bile...
Hatta zamanlama bile önemlidir.
Aklına öyle bir zamanda girersin ki, bırak gerçekten sevmeyi, dünyada senden başka, senden fazla kimseyi sevmiyordur.
Ama başka bir anında...
Aklı, “E, seviyoruz işte...“ diye savuşturuverir.
İşte bu yüzden onun aklının içine girmek çok da iyi fikir değildir!
Bir de şu var tabii:
Senin de aklının içine birileri girmek isteyebilir! (Allah korusun!!!)
Seni gerçekten sevip sevmediğini aslında hissedersin.
Ama...
Hislerine güvenmiyorsan...
Kendi aklınla bunu öğrenmenin yolları da vardır.
Çeşitli yolları vardır...
Bunlardan birini Ali bulmuş.
Buyrun size bir erkeğin “Sevgi Testi:”
- “Sevgiliniz işinde terfi ettiğinde yahut başarılı bir iş yapıp takdir edildiğinde heyecanla sizi arayacaktır.
Heyecanınızın şiddeti aynı dozda değilse hatta dozu bırakın bu başarı yahut terfi sizi hiç heyecanlandırmadıysa sıradan bir telefon konuşması yapıp telefonu bir an önce kapattıysanız;
‘Kontur’ diyerek daha o dakika arkadaşlarınızın benzer yakın tarihli başarılarını araya sıkıştırdıysanız;
Haberi duyduğunuzda sevinç yerine içinizde uyanan duygunun adı hafif yollu kıskançlıksa;
İlk tepki olarak ‘bunu mutlaka kutlamalıyız’ diye başlayan bir cümle kurmuşsanız ki bu cümle riyanın en büyüğünü, en adisini gizler içerisinde...
Âşık bir kişi ‘doğum gününü kutlamalıyız’ diye bir cümle kurmaz; sürpriz kutlama yapar, yüzük alır, gündüz iş yerine çiçek gönderir, otel rezervasyonu yaptırır (fanteziye bakar mısın) vb...
Aynı şekilde, ‘aşkım harikasın’ yerine riyakârca ‘çok sevindim’ demişseniz;
Konuşurken heyecan içindeki yüzü yerine sadece onu telefonla konuşurken hayal ediyorsanız;
Akşam için bir sürpriz hazırlamakla uğraşmak yerine telefonu kapatıp işinize döndüyseniz;
Telefonu kapattıktan sonra çiçekçiyi aramak yerine şirketin muhasebecisini aradıysanız;
Sevgilinizin o çiçeği bütün bir gün boş yere bekleyeceğini ve beklentisinde de haklı olduğunu öngöremiyorsanız;
Bu haberi çevrenizden veya yakınlarınızdan biriyle heyecan ve gururla paylaşmadıysanız; haber kendi işinizle ilgili bir iç muhasebe yapma isteği uyandırdıysa ve bunu yaptıysanız;
Onun başarısını kendi başarılarınızla mukayese edip küçümsüyorsanız...
Bu ilişki sizin için uzatmalar dâhil çoktan bitmiş ve ne yazık ki siz bunun farkında bile değilsiniz. Daha fenası o da farkında değil ve maalesef bu mutlu haberi paylaşmak için hâlâ ilk sizi arıyor.”