Gelişe göre gidiş...
.
Vatan Haber
“Haydan gelen huya gider” gibi...
Öyle midir acaba?
Adam nereden geldiyse oraya mı gider?
Bardan geldiyse bara, evinden geldiyse evine, sokaktan geldiyse sokağa ya da ne bileyim, eski sevgiliden geldiyse ona mı döner?
Yoksa yolu değişir mi?
Bence...
Bence değişmez. Nereden geldiyse oraya döner.
Ama konumuz bu değil.
Hani dün kadınların yalnızlıktan önceki son sözlerini yazmıştım ya, sonra da “Var mı artıran?“ diye sormuştum.
Evet var.
Hem de öyle güzel artırmışlar ki! Bana da olayı biraz daha açmak kalıyor.
Yani bir kadın, neyin karşısında bu ‘son sözleri” söylemiştir? Ne olmuştur da, o lafı etmiştir?
Haklı mıdır, haksız mı?
Hadi bakalım...
- “Ben ona 10 gömlek büyük geldim...”
Ve buna rağmen sana hayranlık duymuyor değil mi? Oysa kendini 10 gömlek büyük gördüğün için onunla olmuştun; bu hiç olmazsa ezilir, değer bilir diye... Ne oldu? Şaşırdın mı şimdi?
- “Gidersen geri gelemezsin...”
O zaten çoktaaan gitmiş, haberin yok senin. Ayrıca yine gelirse yine alırsın onu sen. Lafından belli.
- “Evli ama ayrı yaşıyorum demişti...”
E, ama sen zaten inanmamıştın ki buna... Sadece inanmayı istemiştin! Şimdi niye şaşırıyorsun? Değişir sanmıştın değil mi? Amaannn... Kim değişmiş ki? Kim kimi değiştirmiş ki?
- “Seni seviyorum yalvarırım gitme...”
‘Gitme’ dedin, kafadan kaybettin! Oysa, ‘Gittir git’ deseydin, diyebilseydin... Hadi diyemedin öyle düşünebilseydin...
- “Geniş olacaksın, süründüreceksin...”
Geniş olacaksın demekle geniş olunmaz! Hatta genişleyeyim derken daha da daralırsın. Sen sürünürsün. Son söz için bir iki deneme daha yapman lazım.
- “Çikolata limon tadındayım, onun kaybı...”
Ama belli ki, limonun fazla kaçmış! Yine de bence bunlar senin son sözlerin olmaz. Söyleyecek birkaç lafın daha var.
- “Bize de sakız lazımdı ki sağa sola çekelim...”
Sen onu en iyisi tükür. Arabanın penceresini aç, bütün nefesini içine çek ve var gücünle fırlat gitsin. Sonra da naneli bir tane dene!
- “Amaaaan çok da fifi...”
Fifi mifi... Takıldı mı aklına, takılmadı mı? Sen onun acısını çıkarırsın da o talihsiz dananın son sözü ne olur, onu bilemem.
- “Gelişe göre gidiş...”
Peki gidişe göre geliş olur mu? Bir de bunu inceleyelim.
- “Şu başıma gelene inanamıyorum...”
Sıkı kazık yemişsin, zor toparlanırsın. Üçüncü kazıkta kendine gelirsin. Son söz kıvamına...
- “Allah herkese erkeğin kapasitelisini versin...”
Amiin... Verirse tabii... Ama bu laf bana, biraz çıtayı yükseltmişsin hissini verdi. Yani henüz dersini almamışsın.
- “Noluyosa bunlara adamlar benden sonra sırra kadem basıyor...”
İşte bu gerçek bir son söz!
Ötesi yok!