Erkekler neden konuşmaz?
.
Böyle biliriz değil mi?
Ama hayır; erkekler aslında konuşurlar.
Da, ne zaman?
Onu anlatmadan önce ABD’deki Missouri Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmayı size ileteyim.
Araştırma, erkeklerin duyguları hakkında neden kadınlara göre daha zor konuştuklarını ortaya çıkarmış.
Yani onlar da, az konuştuklarına inanmışlar ya da herhalde önce bunu tespit etmişler sonra nedenine bakmışlar.
Araştırmada, erkeklerin ‘gereksiz buldukları’ için duygularını ifade etmedikleri ortaya çıkmış.
Gereksiz!..
Bakın bu çok önemli...
Adam seninle konuşmayı gereksiz buluyor!
Sakın seni de ‘gereksiz’ bulduğundan olmasın!
Olsan da biiir, olmasan da!
Yok, o kadar da değil.
O kadar olmadığını biliyorum. Seni gereksiz görmez ama gerekli olman için de hiçbir girişimde bulunmaz.
Bir tavlarken, bir de tepen atıp gitmeye kalkarsan konuşurlar. O ikisinin arasını atlarlar. Oysa hayatta önemli olan yer, aslında o aradır.
Bakın, araştırmada erkeklerin duygularından bahsetmeyi zaman kaybı olarak nitelendirdikleri belirlenmiş.
Tipik, “Seni sevmesem, şu anda yanında olur muydum?” klasiği...
Sanki önemli olan yanında olması...
Bilmezler ki, asıl mesele, yanında nasıl olduğu...
Nasıl yol aldığı.
Birlikte büyüyerek veya küçülerek mi yoksa aynı evde ayrı dünyalarda mı?
Sorun da hep buradan çıkmaz mı zaten!
Kadınlar ilki için uğraşır, erkeklerse...
Susar.
Tıssss....
İlişkiler de hep böyle bitmez mi?
Bitse iyi!
Böyle tükenmez mi?
Böyle sürünmez mi?
İçinden çıkılmaz hale böyle gelmez mi?
Niye susarlarsa?
Bu son araştırmada, psikologların yıllarca bu durumun erkeklerin utangaçlığından veya zayıf görünme korkusundan kaynaklandığını düşündükleri, oysa hiç de öyle olmadığı da ortaya çıkmış.
Yani arkadaşlar, bu durumda neyi iyice anlıyoruz?
Bunların sevgilerini göstermemeleri ne utangaçlıktan ne beceriksizlikten ne de huylarından...
Konuşmamalarının tek nedeni varmış:
“Genç erkeklerin duygularını ifade etmeyi zaman kaybı olarak görmesi...“
Hele ki ilk aylarda, “Ben duygularımı ifade edemem“, “Bağlanma özürlüyüm“ falan diye başlıyorsa...
Benden duymuş olmayın ama...
Zaman kaybı.