Erkek erkeğin nesidir?
.
Hani bir söz vardır ya, “Kadın kadının kurdudur” diye...
Sinir olduğum bir laf!
Daha doğrusu ilkel, eski ve üstelik de klişenin önde gideni!
Bir de bunu, hayatı çözmüş insan edasıyla söylerler ya, en fenası da bu! Hayatta çöze çöze bunu çözmüş! Üstelik de yanlış çözmüş!
Ama bizim asıl konumuz bu değil.
Asıl meselemiz şu:
“Erkek erkeğin nesidir?”
İki erkek meselesi yani...
İki ya da daha fazla...
Yani aslında erkekler başka erkeklerden hiç hazzetmezler.
Belki bu yüzden hiç arkadaşları yoktur.
Olsa da onların arkadaşlıkları çok ama çok yüzeyseldir ya!
Gerçi arkadaşlık anlayışlarına zaman zaman imrenirim o ayrı... Çünkü aralarında gurur meselesi, alınganlık, küslük falan yoktur ya, rahatlardır yani... Ne güzel!
Ama rahatlıkları bir erkeğin diğer erkeklerden hazzetmemesine engel değildir.
Kendi arkadaşları olabilir. Ama karısının, sevgilisinin, kardeşinin hatta kız arkadaşının erkek arkadaşı...
Hayır!
Onlara hep mesafelidirler.
Dikkat edin; mesela kocanı, sevgilini ya da bir erkek arkadaşını başka bir erkekle tanıştırdığında...
Tanıştırabilirsen tabii...
Çünkü tanışmak bile istemezler.
Mesela “Gel seni iş arkadaşımla tanıştarayım” de. İş arkadaşın erkek... Hayatta gelmez. Sonuna kadar direnir. Artık kaçacak yeri kalmadığında tanışır.
İşte orada da tanıdığın adamdan eser yoktur.
Oysa sen ikisinin anlaşmasını umut etmişsindir!
Tanıştırdın ya, bak şimdi; bak bi suratına, girdiği havalara...
Birden kasılır, ciddileşir ve sevimsizleşir.
Gerekmedikçe konuşmaz falan...
Sanki uçak ihalesindeki rakibiyle tanıştırdın!
Bir afra tafra...
Nerede olduğu gibidir ki?
Yok, bulamadım. Sanırım başka hiçbir yerde burada girdiği havaya girmiyor bunlar.
Niye?
Altında yatan neden, içgüdüseldir.
Dünyadaki bütün kadınların kendilerinin olması gerektiğini hissediyorlar ya, işte ondan!
Tabii bunu itiraf etmeleri, daha öncesinde idrak etmeleri biraz zor!
Bir ya da birkaç ortak geldiğinde de tatları kaçıyor hemen.
Yani onların rekabeti, kadınlarınki gibi kılık- kıyafet, güzellik saç-baş değil.
Daha derin aslında.
Daha derin ve daha tehlikeli.
Ve aptalca...
Ondan sonra da, yaşamın şifresini çözmüş gibi konuşurlar,
“Kadın kadının kurdudur” diye...
Asıl siz buna cevap verin beyler:
“Erkek erkeğin nesidir?”