En güzel hediye...
.
Vatan Haber
Biliyorsunuz, güzel hediye diye bir şey yoktur.
Bu konuda kimse kimseye yaranamaz.
Ağzıyla kuş tutsa fayda etmez; kuşa yazık der, ay ağzında kuş var ne iğrenç der.
Pahalı bir şey alınsa, “o kadar paraya ala ala bunu almış; yazık!” der.
Ucuz alsa, kendisi de aynı oranda ucuzlar...
Olmaz yani...
Hediyenin iyisi olmaz!
Ama alınacak işte...
Varsa tabii...
Sevgilisi olan varsa...
Vardır da, bana bu sene epey azaldı gibi geliyor.
Hem de epey...
Kesin geçen senenin yarısına inmiştir.
Bugün masaların üzerindeki çiçeklerden anlarız.
Eğer gelirse...
Çiçeklerin anlamını çıkarmışlar. Hangisi, ne demek diye...
Ben de mealini veya sonucunu ekleyiverdim.
Buyrun...
Açelya: Gerçek şu ki, her şey bitti.
(Sevişirken bile çiçek alamayan danalar bunun için çiçek mi yollayacak?)
Akasya: Seni beğeniyorum.
(Allah razı olsun! Sen de olmasan!!!)
Beyaz akasya: Bizimki temiz sevgi, belki arkadaşça...
(Temiz derken??? Öteki pis mi???)
Ardıç: Seni koruyacağım.
(Kendinden mi?)
Çan çiçeği: Aşkımıza sadakatle bağlıyım.
(Bu yüzden az bulunan ve narin bir çiçek herhalde)
Çin gülü: Zarif ve güzelsin.
(Eee? Sonuç?)
Fulya: Sevgilim, geri dön.
(Öyle bir buket çiçekle olmaz o iş!)
Gardenya: Beni unutma, gerçek aşkımsın.
(Bu kimdi?)
Pembe gül: Arkadaşımsın.
(İnsan arkadaşına arkadaşımsın diye çiçek mi gönderir? Ben kıllandım bu işten!)
Kırmızı gül: Seni seviyorum.
(Kaç tane yolladığına bağlı. Tek gül ayağına yatıyorsa, geç.)
Kırmızı gül goncası: Genç ve güzelsin.
(Sen de dananın önde gidenisin!)
Hanımeli: Sana bağlılığım sonsuza dek sürecek.
(Sürmezse? Bu hanımelileri ne yapalım? Uygun bir şey olsun!!!)
Hercai menekşe: Aklımı meşgul ediyorsun, ama bundan şikâyetçi değilim.
(Oldu! İstersen gel vereyim kalbimi keyfin daha da yerine gelsin!)
Kaktüs: Aşkımız için zorluklara katlanmalıyız.
(Sen kaktüs göndererek işi zora soktun zaten! Önce bunu aşalım!)
Kamelya: Kusursuz bir âşıksın.
(Niye? Yine ne haltlar peşindesin?)
Kırmızı karanfil: Kalbimi kırdın.
(Sen de benimkini kırdın! Başka çiçek mi yoktu?)
Kırçıllı karanfil: Üzgünüm, ama bitmek zorunda.
(Niye? Karın mı öğrendi?)
Kırmızı lale: Aşkımı itiraf etmek istiyorum.
(Bu yolla gidersen, işin zor biraz!)
Mavi menekşe: Düşüncelerimi zaptettin.
(Hadiii!!!! Ne o öyle zapt mapt! Seks kokusu var buralarda!!)
Mimoza: Fazla alıngansın.
(Öyle deme, alınırım!!!)
Papatya: Temiz kalbin simgesi.
(Ne yani? Sevişmeyecek miyiz?)
Petunya: Umudunu sakın yitirme.
(Ne len? Seni mi bekleyecez?)
Portakal: Ben de seni çok seviyorum.
(Ben de karşılık olarak sana muz veriyorum. ‘Ben de’ manasında!!!)
Zambak: Seni neşeli ve nazik buluyorum.
(Ama? Bunun bir ama’sı var gibi!!)
Hepsi boş...
Bütün çiçeklerin tek bir anlamı vardır:
“Al şunu da kapa çeneni!”