Danalar İtalya’ya, kadınlar...
.
Tam tahmin ettiğim gibi oldu...
“Danaları İtalya’ya staja gönderelim” diye yazdım ya, cevaplar hazır, hemen hepsi
“Asıl siz gidin” seviyesinde...
Yaratıcılıklarına her zaman hayran kalmışımdır!
Her seferinde beni böyle şaşırtırlar!
Ama hakkını yemeyeyim, arada bir yapıcı ve hatta düşündürücü fikirler de geliyor.
Onu sona saklayıp önce tepkililere bakalım.
Mesela demiş ki:
- “Adamlar İtalya’dan döndükten sonra şoka girecek. ‘İtalya’dakiler kadınsa, burdakiler ne o zaman?’ diyecek bence. Kaybeden hatunlar olur.”
(Tabii İtalya’da bir kadının yanına yaklaşabilirlerse! Bizimkiler bir garip havalara girip uzuuun uzuuun kesmeye hazırlanırken İtalyan hatunlar bunlara meczup muamelesi yapmazlarsa! Hatta belki dana bile zannedebilirler! Heh hee...)
Tabii ılımlı gibi davrananlar da var:
- “Konuyu tam da anlayamadım ama gene de danalara önerdiğiniz staja itiraz etmiyorum. Velakin düvelerin de danalar kadar görgülerini artırmak için staja ihtiyaçları var gibime geliyor. Danalarla beraber düveleri (dişi dana) de gönderseniz daha temiz bir iş yapmış olursunuz bence.”
(Bak, staja giden geri dönmez ama! İyi düşün, bunu anlayacağını sanıyorum!!!)
Laf çakanları atlamayalım...
- “O üç takım elbiseyi kaç farklı dana giydi kimbilir ama hiç giyilmemiş gibi davranacaksın yoksa cici kız nasıl olursunuz...:D Yersen.”
(Biz ne zaman ‘cici kadın’ oluruz biliyor musun? Siz cici kız aramayı bıraktığınız zaman... Ki bu da kurslarda var!)
Olayı genele yayanlar da var tabii...
- “Sayın Dilek Önder bacı. Uzun zamandır dana kelimesini kullanmadınız. Şimdi ‘danalara staj’ başlığı ile yazınızı okuduk. Askerlik görevini yapanlar erkek, güvenlik güçlerinin büyük kısmı erkek, devlet yönetim kadrolarında olanların büyük kısmı erkek, bakanlar kurulu erkek ağırlıklı, başarılı bilim ve tıp adamları erkek. Dünya bile erkek.”
(Efe dayı! Dünya onun için bu halde ya zaten!)
Ve sıra geldi yapıcımsı olana...
Ali de diyor ki:
n “Bizde kadın buram buram ev kızı kokar, en marjinali bile ev kızı kıvamındadır. Mecbur kalmamışsa yahut evlenmemişse anne evini terk etmez. Dişi olmayı (vamp değil) bir türlü beceremez. Bu yüzden sürekli bir özgüven eksikliği içerisindedir. Öncelikleri ve sıralamaları hep yanlıştır.
Şu sıralamayı bir türlü öğrenemez;
1. Farkına varış. 2. Tanışma. 3. Kalbini verme! 4. Aşk. 5. İlişki
Bizdeki sıralama:
1. Farkına varış. 2. Tanışma için karar verme süreci. 3. Güvenme 4. Aşk 5. İlişki 6. Hak ettiğine karar verme. 7. Kalbini verme!
Çok yanlış...
Sonuç olarak kadınımızın alması gereken yol uzun, aşması gereken dağ yüksek, yemesi gereken ekmek kırk fırın, örnek alacağı city Hollywood’tur.”
(Erkekler İtalya’yasa kadınlar Hollywood’a diyor da...
Ben oraya değil, sıralamaya taktım.
Doğru mu söylüyor acaba?