Çünkü aşk yok!
.
Aşıkken yapılan seks, zekâyı artırıyormuş!.. İnanırım. Zira bunca yaratıcılık başka türlü olmaz!
Ayrıca o zekâ için âşıkken ille de seks yapılması da gerekmiyor. Sadece âşık ol yeter!
Zekân, yaratıcılığın tavan yapar!
Sağlaması sanatçılarda...
En güzel besteler, resimler, şiirler âşık insanlardan çıkmaz mı? Bi evlenirler, sanat hayatları biter!
Son yıllarda insanlar neden
seme gibi?
Neden herkes saldıracak yer alıyor?
Neden içgüdüsel hareketler çoğaldı?
Neden herkes suratsız?
Neden herkes birilerini aşağılama ihtiyacı içinde?
Neden herkes herkesi zora sokmaya çalışıyor?
Neden kimse kimseye yol vermiyor?
Neden erkekler kadınları saymıyor?
Neden kadınlar erkeklere çemkiriyor?
İnsanlar insan gibi değil!
Çünkü aşk yok!
Seks de tek başına bir işe yaramıyor! Hatta belki insanı daha da fena, kötü, duyarsız ve doyumsuz hâle getiriyor.
Zekâ yerlerde...
Düşünsene acıkmışsın; yiyorsun yiyorsun, doymuyorsun. Ya da hiçbirinden zevk, tat almıyorsun. Yemek çok güzel ama tadı tuzu yok!
E, sinirlenmez misin?
Kızmaz mısın?
Suçluluk duymaz mısın?
Bıkmaz mısın?
Bunu fiziksel olarak da doğrulamışlar...
Bilim insanları, uzun süredir evli olan çiftlerden ve âşık çiftlerden kan örnekleri almış.
Evlilerden alması zor olmuştur! Damarı falan bulamamışlardır. Kan da ağırlaşmıştır!
Hani böyle espri yaparsın da, biri çıkar, “Niye ki?“ diye sorar ya...
Ya da göz göze geldiğinizde gülersin, “Niye güldün?“ der, seni çıkmazlara sokar...
İşte o da aşksızlıktan.
Zekâ düşmüş, yerlerde sürünüyor!
Seni de aşağıya çekmek istiyor!
Neyse, yapılan incelemeler sonucunda insanların âşık olduklarında sinir hücrelerinin daha yoğun olduğu belirlenmiş.
Zekâ ve tepki verme yetisi de artıyormuş.
Şimdi anladınız mı, neden çarşıda, pazarda, telefonda, herhangi bir kurumda birisine mantıklı bir soru sorduğunuzda saçma sapan ve soruyla alakasız cevaplar aldığınızı...
Ve neden çileden çıktığınızı...
Abuk sabuk ilişkilerden kurtulamamalar...
Onlara razı olmalar...
Molalar...
Aldatmalar...
Aldanmalar...
Neden?
Çünkü aşk yok!