Bir öptü, bir öptü bir daha öptü...
.
Tamam; türbana, Ergenekon’a, cemaate dokundurmaları çok iyiydi.
Dozundaydı...
Kararlıydı.
Ama o son sahne...
Savcıyı öptüğü...
Ne sahneydi ama!
Şahane!
Behzat Ç, iyi bir polisiyenin nasıl olduğunu gösterdiği gibi bir filmde erotizmin nasıl olması gerektiğini de önümüze koydu.
Saçma sapan tecavüzlere gerek duymadan.
Ajitasyona sığınmadan... Gözümüze sokmadan.
Bunun reklamını yapmadan...
Hem de Ankara’dan...
Bir öptü, bir öptü, bir daha öptü...
Öyle bir öptü ki, bütün internet siteleri “Behzat Ç, savcıyla sevişti” diye verdi.
Hayır. Sevişmediler.
Sadece öpüştüler.
Ama o çekim, verdikleri o duygu, ölüyü dirilten cinstendi.
Sevişseler bu kadar olmazdı!!!
Ooooof.... Of!
Bütün kızlar derin bir of çekti.
Sanırım herkes o duyguyu özlemiş.
Kızlar yani...
Hikâyesi olan bir öpüşmeyi...
Danalar gibi işin teknik yönüyle ilgilenmediğimiz için!
Ama kendimizi biraz zorlarsak, teknik olarak yani...
Buluruz.
Teknik olarak takılacağımız şeyler buluruz.
Ki ben bir sahneye takıldım mesela...
Hani savcının evinde konuşmaya başladıkları sahnede, ayrı koltuklarda oturuyorlardı ya, oraya...
Şimdi belli ki, biraz sonra öpüşecekler.
De...
Nasıl?
O koltuktan kalkıp kadının yanına nasıl geçecek?
Şimdi olayı diziden çıkarıp gerçek hayata çevirelim.
İki ayrı koltukta oturan kadınla erkek nasıl öpüşür?
O geçiş nasıl olur?
Danalar bu geçişin ne kadar önemli olduğunu bilselerdi, hayatları çok farklı olurdu.
Hayatımız farklı olurdu!
O andaki sakil bir hareket, estetik olmayan bir duruş, eksik ya da fazla bir söz veya bir bakış her şeyi değiştirebilir.
İlişkinin, sevişmenin geleceğini etkiler.
O derece!
Tıpkı “tam o sırada” adamın çorabını çıkarma hareketi gibi...
Kadın ona takılır. Ya hiç fark etmez bile ya da fark ediyorsa yani...
Gözünün önüne artık hep o sahne gelir.
O sakillik...
Kopar. Kadının bütün konsantrasyonu bozulur.
Romantik romantik konuşurken mesela, yerinden tam kalkmadan, dizlerini yarım bükmüş vaziyette usul usul yanına gelmeye kalkıyorsa...
Ki öyle olur.
Çünkü birden dimdik ayağa kalkmaz bunlar. Yumuşak geçiş yapmak için böyle sakil birkaç adım atarlar.
Ve kaybederler!
Ya da benim bile akıl edemediğin başka bir hareket yaparlar.
En salağı da, “Yanına gelebilir miyim?” falan demesidir.
Hadi, “gelemezsin” dedi, ne yapacan?
Olay birden pornografik hale gelebilir ki, bu ihtimal yüksek, kadın irite olur.
O anda, bir anda adamdan soğur.
Gerçekten soğur!
Hayallerindeki adam, düşündüğü senaryo bozulmuş, kadın birdenbire katı gerçeklerle baş başa kalmıştır.
Ve en tehlikeli kadın, hayalleri sönmüş kadındır!
Yani bir kadını istiyorsan... Ya başından düşünüp gidip yanına oturacaksın...
Ya da...
Ne yapacaksın?