Bir kurbağanın isyanı!..
.
Çıkar mı çıkmaz mı? Daha da önemlisi, kurbağalar mı prens olmayı bekliyor yoksa prensesler mi kurbağanın prense dönüşmesini umuyor?
Asıl mesele bu...
Aslında cevabı da belli; kurbağalar prense falan dönüşmek istemiyor. Hatta prense dönüşmekten belli ki ve belki de haklı olarak çok sıkılmışlar; kurbağa olarak bataklıkta vıraklamayı bile yeğliyorlar.
Niye?
Çünkü onlar vıraklıyor, bataklık kenarına gelen bütün prensesler onları öpüyor. Öpmek için birazcık çamura basıyorlar ama bir daha da kurtulamıyorlar, bataklık onları içine çektikçe çekiyor. Vay be!
Ben bu bataklık-kurbağa ikilisinden daha ne hikâyeler çıkarırım da...
Dayanamayacağım hikâyeyi tamamlayacağım: “Oysa dursa, bi beklese... Kurbağa kendini kurtarıp prensesin yanına gelse... Gelirse...”
9 soru 9 cevap
Zaten bütün bu karmaşa gelmedikleri için. Niye gelmiyorlar? Bu sorunun cevabı Ali‘nin kurbağa-prens-prenses üçlemesine yönelttiği sorularda gizli.
Sorularda biraz isyan kokusu var.
O halde ben cevabını vereyim.
(Haklı olduğu yerler de var ama o bizi ilgilendirmez!)
1. Kadın niçin öpecek bir kurbağa arar?
Kadın öpecek kurbağa aramıyor, adamı bataklıkta vıraklamaktan kurtardığını sanıyor. Hoş, adam da o izlenimi veriyor. En azından bir süre...
2. Piyasadaki erkeklerden bu kadar mı umudunu
kesmiştir?
Piyasada erkek merkek yok! Sadece kurbağalar var. Bir de danalar!
3. Kadın için bir prense ulaşmanın
bedeli nedir?
Bataklıkla savaşmak!
4. Yani bir prense ulaşabilmek için tek çıkar yol kurbağaya dokundurulacak sihirli bir öpücüğe sahip olmak mıdır?
Elini uzatsa, tutacak mısın? Sana masallar anlatsa dinleyecek misin? Ayrıca mutluluğun resmini çizebilir misin!!!
5. Başkaca bir numarası yok mudur
kadının?
Senin vıraklamaktan başka numaran nerede saklıysa onunki de oradadır belki!
6. Yani prens kurbağa olmasa ve kadının öpücüğüne mecbur olmasa aslında bu kadının yüzüne bile bakmayacak mıdır?
Bir dakika! Kurbağa her kadının öpücüğüyle prense dönüşmüyor. Zaten dönüşse ortalık prensten geçilmezdi!
7. Kadın bu kadar zavallı mıdır?
Kim daha zavallı artık belli değil. Ama iki taraf da zavallı...
8. Üstelik bu kadın bir prensesse buna rağmen niçin bir kurbağayı öpmek
zorunda?
Belki o zaman prensese dönüşüyordur!
9. Bugün kurbağa öpen yarın neleri
göze alır?
Kadın alır da, kurbağa prense dönüştükten sonra ne yapar, o önemli. “Bir öptün diye canımı mı alacan?” noktasına ne kadar sürede gelir? Yani...
Kurbağadan prens çıkarmak, biraz geçmişin piçinden delikanlı yaratmaya benziyor. Prenseslik meselesine gelince...
Bilmem ki, gelelim mi?