Bazen de yapmadan pişman olursun...
.
Pişmanlık tamam, şahsiyetsiz bir duygu ama... Sen de tuhafsın! Hep yaptıklarından ya da yapmadıklarından pişman olunur değil mi?
Bir de ikisinin arası var!
Nasıl mı? Şöyle:
Yapmadan pişman olmak...
Evet. Çünkü bazen de sen, daha yapmadan pişman olursun...
Yapacağına pişman olmak...
Yani yapıp yapmayacağın henüz belli değil!
Ya da yapacaksın belli ama daha şimdiden pişmansın...
Veya tam tersi:
Yapmayacaksın belli ama şimdiden pişmansın...
Sonradan dank etmiyor yani! Olayın, olacakların, olmayacakların o anda farkında... Lafı bile garip!
Yapmadan pişman olmak!
Ama böyle bir şey var!
Daha karar verirken...
Basit, günlük örnekler vereyim...
Mesela uzun zamandır görmediğin ve çok sevdiğin bir arkadaşın aradı. Çok sevindin ve hemen onu eve ya da bir yere davet ettin. Daha telefonu kapattığında pişman olursun...
Onu seversin görmek de istersin ama yine de pişman olursun...
Mesela giyim dolabında yazlık-kışlık değişimi yapman gerekiyor. O akşam eve gittiğinde yapmaya karar verirsin. Eve gidersin daha kapıdan girdiğinde bu kararı verdiğine pişman olursun. Daha da kötüsü, bütün kışlıkları yere indirdiğinde olur. Geri dönüşün de yoktur.
Mesela markete özellikle de bir yapı markete gittin; arabayı doldurdun. Her gittiğinde aldığın küçük boy boya fırçası, hiçbir zaman kullanmayacağın kargaburnu, vidalar ve çeşitli yapıştırıcılarla... Kasaya yaklaşırken pişman olursun...
Dikkat edin, bütün örneklerde aynı durum var; hiçbiri henüz gerçekleşmemiş. Vazgeçilebilir de, yapılabilir de...
Ama iki durumda da pişmanlık vardır!
Sanki, aklına geldiği için pişmansındır...
Bilirsin ki o gece!..
Hadi bunlar olur!
Ama hayatta daha kritik durumlar da var! Daha seksi...
Yapmadan pişman olduğun enteresan hâller! Ne mesela?
Mesela bir adam ya da bir kadından çok hoşlanırsın. Karşılığını da alırsın; o da senden hoşlanıyordur, anlarsın...
Özel bir davet için can atarsın...
“Arasa da beni bir yere davet etse, sonra da...” diye hayaller kurarsın.
Ya da:
“Arasam, önce yemeğe davet etsem, sonra da...” diye...
Ve bir gün bu teklif gerçekleşir.
Bilirsin ki, o gece...
O gece bu iş bitecek!
Bitecek derken yani “sonra...” kısmı tamamlanacak!
Ancaaak...
Birden pişman olursun!
Teklif ettiğin ya da teklifi aldığın an...
Bu bir korku veya endişe değildir, karıştırmayın. Sadece ve sadece pişman olursun...
Saçma ama gerçek!
Eee?
Ne yapacaksın şimdi?