Ajda utangaç olabilir mi?
.
O günden beri...
Ajda Pekkan’ın o giysiyle verdiği konserinden beri...
Giysi diyorum doğru değil mi?
Giysi!
Aman yanlış anlamayın, giydiklerini eleştirecek falan değilim.
Ama o günden daha doğrusu o konserin fotoğraflarının her yerde yayınlanmasından sonra herkes yazdı döktürdü.
Allah’ı var; kimse kötü bir şey demedi, diyemedi.
Ne diyeceksin ki?
Ha, birkaç ufak eleştiri okudum ama o da keyfekeder cinsinden...
Yok, iki giysinin konsepti aynıymış, yok bilmem ne?
Peki ben ne diyeceğim?
Valla taş gibi kadın!
Hatta bence nasıl fiziği eskisinden daha iyiyse yorumu, sesini kullanışı da daha da iyi.
(Otorite değil, dinleyici olarak.)
Ama...
Ben neye takıldım biliyor musunuz?
O konserle ilgili haberleri okurken Ajda Pekkan’ın bir cümlesine...
Kaç gündür de arada sırada aklıma geliyor.
“Olabilir mi?” diye kendi kendime soruyorum.
Cevaplayamıyorum.
Ajda Pekkan diyordu ki:
“Bakmayın siz bu halime, ben aslında çok utangaç bir kadınım.”
En ilkel mantığım;
“Yok yaa... Hem böyle giyineceksin. Hatta buna karar vereceksin en açığından en seksisinden bir giysiyle milyonların önüne çıkacaksın, ertesi gün bütün gazetelerin birinci sayfasına gireceğini bileceksin hatta bunun için öyle yapacaksın, sonra da, ’Aslında utangaç bir mizacım var’diyeceksin. Hadi canım hadii...” diyor.
Hatta utanmadan kuyruğuna da şunu ekliyor:
“Oldu! Ben de bakireyim!”
Dedim ya, ilkel mantığım, pespaye aklım, kolay tarafım bunları bir çırpıda söyleyiveriyor.
Utanmadan!
Ama içimden başka bir ses, başka bir akıl belki de bir içgüdü her neyse o, bunun doğru olmadığını biliyor.
İşte o yüzden kaç gündür düşünüyorum.
Hayatın içinden tek başına bir kadın...
Ajda Pekkan veya başka bir kadın...
Ben veya sen...
Başka hiçbir kadının yaşamadığı kadar zorluklar yaşayan...
Başka hiçbir kadının karşılaşmayacağı kadar kötü durumlara düşen...
Başka hiçbir kadının kaldıramayacağı yükleri taşıyan...
İftiraya, haksızlıklara, kandırılmalara, hayal kırıklıklarına, aşağılanmalara, aldatılmalara karşı...
Ve bu mücadelede:
Hiçbir kadının küfretmediği kadar küfreden...
Hiçbir kadının bağırmadığı kadar bağıran...
Hiçbir kadının pisleşmediği kadar pisleşen...
Hatta hiçbir kadının sevişmediği kadar sevişen o kadın...
Hâlâ utangaç olabilir mi?
Hem de bütün kadınlardan daha çok...
Yoksa?
O çok mu eskidendi.
Hani herkes arkadaş.
Hani oyunlar sürerken.
Kimse bize ihanet etmemiş.
Biz kimseyi aldatmamışken.
Hani biz kimseye küsmemiş.
Hani hiç kimse ölmemişken...