Ahmet ne yapsın (2)

Ahmet çaresiz mi?

Hayır, değil.

Ya aldatacak ya da ömür boyu sevişmeyecek...

Ya da...

Önce kısa bir hatırlatma; hani dün tüm açık yüreklilikle durumunu yazmıştı:

“Kimler ne oranda aldatır, onları yazmışsınız. Ben size kendimle ilgili bir soru soracağım: Ben bir erkek olarak yılardır eşimle ayrı odalarda yatıyoruz. Hemen hiç cinsel ilişkimiz yok. Fakat uzaktan gören bizi çok mutlu hiç sorunu olmayan bir çift olarak görebilir. Bunun böyle olmasını isteyen ben değilim. Sorum şu: Benim aldatma hakkım var mı?” diye...
Zor.

Gerçekten zor bir durum.

Dün, “Ahmet ne yapsın?“ diye sormuştum. Gelen önerilere bakalım mı? Ama her zamanki gibi benim de katkılarımla!!!

* “Aynı durumda olan bir kadınım. Aldatmak hakkıysa Ahmet’in, benim de mi hakkım?“

(Sen de öyle bir yazmışsın ki, sanki Ahmet yapar da... Sen nasıl yapacaksın?gibi... İş ona kalsın!!! Kalırsa tabii!!)

* “Yabancılar böyle durumlarda “open marriage“ alternatifine yönelebiliyor. Başkaları ile ilişkileri var ama çocuklar ve maddi nedenlerle evlerini tamamen ayırmıyorlar. Her iki taraf da durumu biliyor. Bizim toplumumuzda bu ters kaçar ama aslında biz de aynısını yapmıyor muyuz? Sadece gizli kapaklı. Bence neden olmasın? Çocuklar varsa arada onlara anne babaları ile beraber olma şansını veriyorsun. Çocuklar anne-babanın halen konuşup anlaşabiliyor olduklarını görüyor ama bunu yaparken eşini de aranızda her şey yolunda gibi kandırmıyorsun. Biz Türkler için böyle bir çözümü hazmetmek pek kolay olmasa da bence yapabilenler açısından akılcı bir çözüm.”

(Amerikan sit-com’larına benzedi bu iş. Araya bir de gey dayı koy tam süper olsun. Ayrıca mantıklı olsa da bu mantığa itirazı olanlar da var. Bkz. aşağısı.)

* “İkisi de aldatsınlar desem, yeni ilişkilerin mutluluk getireceği garantisi yok ki.”

(Bir dakika; biz mutluluğu aramıyoruz. Mutluluk evde var da, seks yok. Ha, oraya kadar gelmişsin, aldatmaya karar vermişsiniz de, mutlusunu mu arıyorsun? E, onu da bilmiyorsan, zaten neyin peşindesin? Otur oturduğun yerde.)

* “Peki bu durumu ilişkiye girdiğin 3. şahsiyete nasıl anlatacaksın ve ne kadar inanacak ve bu sefer onu mağdur etmiş olmayacak mısın?“

(Ama düşünsene, ‘eşimle kardeş olduk’ klişesi gerçekleşmiş olacak. Ve 3. şahıs inanmayacak! ‘Hadi canım, hadi! Bari biraz yaratıcı ol’ diyerekten... Komik!)

* “Adamın aldatma hakkı da, boşanma hakkı da vardır. Kadın bakımsızlıktan çekiciliğini kaybetmişse, dişilik özelliğini yitirmişse adamın her hakkı vardır.”

(Sen de sabah sürprizi misin nesin? Ama ya sen çekicilğini kaybetmişsen? Hı? Ne olacak şimdi?)