Adab-ı internet kuralları
.
Vatan Haber
Hani eskiden adab-ı muaşeret kuralları vardı.
’Nerede, nasıl hareket etmek lazım’ları anlatan...
Şimdilerde hareket alanlarımız internet ve cep telefonu atraksiyonlarıyla sınırlanmaya başladığına göre bu alanda da kurallar konması gerekiyordu.
Netekim konmuş da...
Dün bizim pazar ekinde Uğur Koçbaş, Amerikan Wired dergisince hazırlanan teknolojik görgü kurallarını bize çok güzel aktarmış.
Teknolojik sosyal dünyamızda neler ayıp, neler değil, soru-cevap şeklinde gayet açık seçik anlatmış.
Ama o yanıtlar beni kesmedi! Şimdi ben o sorulara kendi cevaplarımı vereyim diyorum.
Ok?
Hadi başlayalım.
“Patronumu Facebook’a eklemeli miyim?”
Tabii... Hatta bence onun tatil fotoğraflarını da “beğen” mesela... “Ahmet bunu beğendi” diye not düşersin. Hatta, “Ahmet bunu beğendi, kendi de istiyor” diye de eklersin. Hani samimi ortamda ne demek istediğini anlatmış olursun! Artık seni uzuuun bir yolculuğa mı gönderir, projeni elinden mi alır onu bilemem.
“Yeni tanıştığım kızı googlelasam mı?”
Kesin! Ama ekşi sözlük’e bakma, kızdan soğursun! Orada kime baksan suratını ekşitiyorsun ya... Onun için mi adı ekşi?
“Tuvalette cep’le konuşulur mu?”
Konuşulur da, erkekler için bu biraz daha zor olsa gerek! Nasıl olacaksa? E, ikisi de elinde kalır. Hem fiziki hem de sosyal anlamda. Yani telefonu nereye koyacağını bilemez, elinde kalır. Çiş sesini kamufle etmek için de artık çok geçtir, kiminle konuşuyorsa o da onun elinde kalır... Ama konuşulur mu? Konuşulur...
“Arkadaşlık sitelerindeki fotoğrafım nasıl olmalı?”
Olmamalı. İşin doğrusu bu da... Ama bana sorarsanız en güzel halini koyan adamdan/kadından korkarım ben. Size bir tüyo vereyim mi? Doğal bir fotoğraf değilse adam ya da kadın fotoğrafta neyini vurguluyorsa o’su yok demektir... Bu da böyle biline...
“Sinemada cepten mesajlaşmak ayıp mı?”
Yani! En azından yönetmene, oyunculara falan ayıp ama ideali, kucağına mısır paketini koyup bir yandan haşur huşur onu yerken diğer yandan mesajlaşmaktır. Hatta ikide bir yanındakiyle de konuşursa tam süper olur! Böyle durumlarda arkanızda oturanın adab-ı muaşeret kurallarında, “Sinemada adam dövmek ayıp mıdır?” kısmına bakması gerekir. Ya da bir hocaya sorulur: “Caiz midir?” diye...
“Uçak durur durmaz cep telefonumu açıp konuşmalı mıyım?”
Derhal! Balkanların en hızlı cep telefonu açıcısı olmalısınız. Ayrıca ne kadar anlamlı ve önemli konuşmalar yaptığınız hepimizce malum: “Alooo... Ben geldim. Şimdi indik. Daha uçaktayım. Okey, görüşürüz, çıkınca ararım.” Gerçekten de yapılması şart ve ivedi olan bir konuşma!
Yahu; akıl var mantık var, bütün bunlara ne gerek var?