Şampiy10
Magazin
Gündem

Geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye

Caner Erkin, eski eşi Asena Atalay çocukları için yılda yarım milyon TL’ye yakın uçuk bir gider faturasıyla mahkemeye gidince resmen çıldırdı.

Bugüne kadar özel hayatında son derece sessiz, sakin, eline vur ekmeği ağzından al misali uysallığıyla tanınan ünlü futbolcu, birden sahalardaki hırçın haline dönüverdi.

Asena’nın evlilikleri süresince kendisini üçüncü kişilerle aldattığını, ancak 6 yaşındaki oğlunun zarar görmemesi için maneviyatını hiçe sayıp sessiz kaldığını iddia etti.

“Boşanıp kurtuldum. Oğlum Çınar akıl sağlığından yoksun bir anneye sahip. Oğlumun sağlıklı bir ortamda benimle büyümesi için her türlü çabayı göstereceğim” dedi.

Bunlar sözüm ona aralarında anlaşarak boşanmışlardı.

Sonra araya Caner’in yeni yılın ikinci gününde yeni büyük aşkı oyuncu Şükran Ovalı’yla Roma’daki nikahı ve mutluluktan havalara uçtuğu haberleri girdi.

Anlaşma bozuldu.

Caner geç kaldı.

Zamanında tavır alacaktı.

Onu yapmadı.

Eşi kendisine ihanet etmiyormuş veya olayı kabulleniyormuş gibi bir hava yarattı.

Şimdi çocuğun masrafları, yani para konusunda tepkisini eskiyi deşerek gösteriyor.

Böyle yapınca da Caner tipik bir Türk erkeği gibi haklıyken haksız duruma düşüyor.

‘Aldatıldım’ kozunu kullanma fırsatını çoktan kaçırdı.

Ah Caner vah Caner.

Şimdi ne kadar kafanı duvara vursan boş.

Geçti Bor’un Pazarı Sür Eşeğini Niğde’ye!

Oscar kazansaydı tanırdı

Burak Özçivit ile Fahriye Evcen birbirlerine çok yakışan bir çift.

Çocuk yakışıklı, kız güzel. İkisi de ünlü ve popüler. İkisinin de mesleği aynı. İkisi de birbirlerine aşık. Yakında evlenecekleri söyleniyor.

‘Düğün için sponsorlar sıraya girdi’ deniliyor. İlişkileri böyle düzgün giderken karşılarına küçük tümsekler çıkabiliyor.

Örneğin hiç ummadıkları biri çıkıp ortalığı karıştıracak bir laf edebiliyor.

Burak’ın ‘Kara Sevda’ dizisinde oynayan Melisa Aslı Pamuk isimli mankene “Fahriye’nin oyunculuğunu beğeniyor musunuz?” diye sormuşlar. O da “Hiç izlemedim. Yerli yapımları ve oyuncuları izlemiyorum. Ama Oscar’ı sorun yorum yapayım” demiş.

Kabahat hep Fahriye’de.

Bugüne kadar bir Oscar kazansaydı Melisa onu tanırdı.

O tarif edilmez gurur da ona bir ömür boyu yeterdi!

Odalar aynı yakalar ayrı

Özge Ulusoy evlenmeden önce sevgilisiyle asla aynı evde yaşayamayacağını söylemiş.

“Ailem izin vermez” demiş.

Ailesi evlendikten sonra da zaten izin vermemişti.

Düğününü basıp Özge’yi apar topar kaçırmıştı.

Özge de bir gecelik eşinden boşanıp ünlü bir manken olmuştu.

Özge ayrıca uzatmalı sevgilisi Hacı Sabancı ile değil aynı evde ayrı yakalarda oturduklarını vurgulamış.

Ne güzel.

Sürekli birlikte çıktıkları tatillerde aynı odadalar.

Evlerine döndüklerinde iki ayrı yaka ve kıtadalar.

Odalar aynı yakalar ayrı gül gibi geçinip gidiyorlar!

Yazının devamı...

Asena'nın listesindeki eksikler

Caner Erkin’e eski eşi Asena Atalay’dan oğulları Çınar’ın masraflarını kapsayan yüklü bir fatura geldi. Oyuncu Şükran Ovalı ile yeni yılın ikinci gününde dünya evine giren ünlü futbolcu listeyi görünce neye uğradığını şaşırdı. Ama olacağı buydu. Sen yeni eşinin hayatının aşkı olduğunu ve gerçek mutluluğu onunla bulduğunu ulu orta her fırsatta haykırırsan eski eşin bunu bir kenara yazar. İlk fırsatta acısını çıkartmak için de elinden geleni yapar.

Nitekim Asena fazla vakit kaybetmeden en önemli kozunu oynadı. Çocuklarının akla hayale bile gelmeyecek yıllık giderlerinin listesini çıkartıp Caner’in ödemesini istedi. Buna göre küçük Çınar’ın;

Sağlık harcamaları 12 bin TL

Eğitim giderleri 60 bin TL

Bakıcı masrafları 42 bin TL

Ulaşım masrafları 36 bin TL

Giyim masrafları 12 bin TL

Gıda masrafları 36 bin TL

Müzik eğitimi 24 bin TL

Spor masrafları 15 bin TL

Tatil masrafları 45 bin TL

Barınma giderleri 32 bin 338 TL

Barınma masrafı (Kira) 89 bin 100 TL

Barınma masrafı (Aidat) 21 bin TL

Yüzde 9 faiziyle toplam 451 bin 151 TL

Çınar’ın masrafları 6 yaşındayken buysa 16 yaşına geldiğinde kim bilir ne kadar olacak? Caner’in bunları ödeyebilmesi için daha çok uzun yıllar futbol oynaması ayrıca her yıl da yüklü bir transfer parası alması lazım. Ben en çok ayda 36 bin TL tutan gıda giderine takıldım. O yaştaki bir erkek çocuk en fazla hamburger, pizza, makarna filan yer. Çocuğu herhalde Nusr-Et’ten aşağısı kurtarmıyor. Sosyetiklerin takıldığı Papermoon, Da Mario gibi yerlerden de çıkmıyor.

Ayrıca 45 bin TL’lik kayak tatili yapıyorsa her dağa gittiğinde tüm arkadaşlarını ve ailelerini de davet ediyor.

Asena daha fazla vakit kaybetmeden Caner’e karşı en önemli kozunu oynadı

Bahşiş ve ulaşım masrafı nerede?

Asena’nın listesinde bazı eksikler gördüm. Kendisine yardımcı olmak amacıyla onları da eklemek isterim.

Uygun gördüğü rakamları kendi koysun. Nasılsa parayı ben ödemiyorum.

1- Bakıcının ulaşım, giyim, gıda, tatil, barınma ve çocuğa daha iyi bakması için gözlük, büyüteç, dürbün, teleskop masrafı

2- Müzik eğitmeninin ulaşım, giyim, gıda, tatil, barınma, enstrüman ve mikrofon masrafı

3- Ulaşımı sağlayan kişi ve kişilerin akaryakıt, bakım, taşıt vergisi, OGS, HGS ve araç sigorta masrafları

4- Nusr-Et ve benzeri aşırı pahalı mekanlarda çocuğun garsonlara, valelere dağıtacağı babasının şanına yakışır bahşişlerin masrafı

5- Çocuğun babasını maçlarını yakından izleyebilmesi ve gurur duyması için piyasadaki en büyük ekran televizyon alımının masrafı

6- Sınıf arkadaşlarının, öğretmeninin babasının maçlarını izleyebilmeleri için aynı televizyondan onlara da birer tane hediye etmenin masrafı

7- Çocuğun bulunduğu mahalledekilerin babasının maçlarını izleyebilmeleri için her birinin evine ve kapıcılarına Lig TV paketi alımının masrafı

8- Çocuğun rüyasında görüp isteyebileceği oyuncaklar, elektronik aletler, kedi, köpek gibi petler ve hiç hesapta olmayan şeylerin masrafları

Karar hakimin...

Asena bunları da ilave ederse listesi tamamlanmış olur. Çocuğun yıllık masraflarını bence yuvarlak hesap 1 milyon TL yapsın olsun bitsin. Küsuratıyla uğraştığına değmez. Ne de olsa sonuçta topu topu iki ihtimal var. Ya hakim katıla katıla gülmeye başlayıp bu masrafları kabul etmeyecek. Ya da gerekçelerini haklı bulup Caner’e bu masrafları takır takır ödetecek. Asena zaten yapmış yapacağını. Daha fazlasını istese ne kaybeder? Haydi Asena hiç durma. Listeni tamamla. Bize de eğlence çıksın!

Yazının devamı...

Adele'in Bodrumlu türkücü Türk babası

Bildiğimiz bir şey varsa o da Adele’ın babasının bir Türk olduğu. Türkücü Mehmet Daddy!

Bodrum’da yaşayan 52 yaşındaki saz ustası ve türkücü Mehmet Asar dünyaca ünlü İngiliz şarkıcı Adele’in babası olduğunu öne sürmüş. Adele’in doğumundan bir yıl önce 1987’de Bodrum’a turist olarak gelen annesiyle birlikte olduğunu söylemiş. Adele’in hareketlerini incelediğinde çene, göz ve saçlarını kendisininkine benzetmiş. Adele’in konserlerde sağ elini kaldırdığında 3 ve 4’üncü parmaklarının kendisininki gibi bitişik olduğunu fark etmiş.

"Adele’in şarkılarındaki vurgular benim söylediğim eserlerdeki vurgulara çok benziyor, bu da genetik olabilir" demiş.

Mehmet Bey’in atladığı iki önemli benzerlik daha var. Adele Türkiye’de geçen James Bond filmi Skyfall'ı seslendirmişti.

Ayrıca kendisi tipik Türk kadını gibi balık etli ve hafif toplu.

Daha ne olsun?

Bence DNA testine bile gerek yok. Adele acaba hangisine daha çok yanacak? Bunca yıldır gerçek babasını tanımadığına mı?

Çılgın saç stiliyle ressam Bedri Baykam’ın ikizini andıran babasının o saçlarını kendisine benzetmesine mi?

Grammy ödüllü şarkılarındaki vurgularının kökeninin bizim türkülerden gelmiş olmasına mı?

İşin o tarafını bilemeyiz.

Ama bildiğimiz bir şey varsa o da Adele’ın babasının Bodrum’lu bir Türk olduğu.

Türkücü Mehmet Daddy!

Erkek için ideal eş Kibariye

Kibariye kendisinden 20 yaş küçük kocası Ali Küçükbalçık ile 1999 yılında evlenmişti.

Bir yıl sonra da eşinden bir kız çocuğu dünyaya getirmişti.

Geçtiğimiz günlerde Ali Küçükbalçık’ın bir gece kulübünde çapkınlık yaptığı iddia edildi. Kibariye bu iddiaları kabul etmemiş. Eşinin yanındakileri tanıdığını söylemiş. Kendisinin neden yanlarında olmadığına da açıklık getirmiş.

"Çocuğumu evde yalnız bırakamazdım. Hem yemeği, temizliği kim yapacak? Ayrıca kocam gezip tozacak hakkıdır. Ona güveniyorum" demiş.

Böyle eş dost başına.

17 yaşına gelmiş kızını evde yalnız bırakmamak için gezmesinden fedakarlık ediyor. Evde hem yemek hem temizlik yapıyor. Ayrıca çalışıyor ekmek parası kazanıyor. Kocasının gezmesine sesini çıkartmıyor. Ne yaparsa yapsın ona güveniyor. Bundan iyisini kimse bulamaz. Erkek için ideal eş Kibariye!

Lindsay Lohan İstanbullu oldu

Disney filmleriyle çok erken yaşta Hollywood’da şöhrete kavuşan Lindsay Lohan’ın uyuşturucu ve alkol alışkanlığı nedeniyle başı uzun süre dertten kurtulamadı. Bu yüzden defalarca mahkemelerde hakim karşısına çıktı ve tedavi görmek zorunda kaldı.

Şimdi artık olgunlaştı. Skandalları geride kaldı.

Lindsay şu aralar sık sık Türkiye’ye geliyor. Gaziantep’te Suriyeli mültecileri ziyaret ediyor. Yazları Bodrum’da tekne tatili yapıyor. İstanbul’da koruma ordusu eşliğinde geziyor.

Müslüman olduğu konuşulan Amerikalı oyuncu önceki gün eşarbıyla yine İstanbul’da objektiflere takılmış. Bu arada Instagram’daki fotoğrafları silip not kısmında "Aleykümselam" yazısı bırakmış. "Lindsay Lohan İslam’ı mı seçti?" diye merak ediliyor. Böyle bir şey olsa kendisi çıkar söylerdi. Saklanacak, gizlenecek bir tarafı yok.

Sonuçta dünyanın sayılı eğlenceli merkezlerinden İstanbul’a geliyor. Umreye gitmiyor.

Belki burada basından gizlediği bir sevgilisi var. Lindsay’in repütasyonunu göz önünde bulundurunca bu olasılık akla daha yatkın geliyor. Nedeni ne olursa olsun. Lindsay Lohan İstanbullu oldu. Bir o eksikti!

Yazının devamı...

Çağla’dan Emre’ye veda Buse’si

Çağla Şikel ile Emre Altuğ 3 yıl önce yollarını ayırdıktan sonra çocuklarıyla ilgilendi, sessiz sedasız kendi hayatlarına devam etti. İkisi de herhangi bir ilişki haberiyle gündeme gelmedi. Derken dün birden bire durum değişti. Çağla’nın 2012 yılında jüri üyesi olduğu ‘Bugün Ne Giysem’ isimi bir programda hayran kaldığını söylediği yarışmacı Buse Narcı’nın Emre Altuğ’un aşk yaşadığı öğrenildi.

47 yaşındaki Emre, kendisinden uzun 38 yaşındaki Çağla’dan sonra 23 yaşındaki çıtı pıtı Buse ile birlikte olduğu iddia edildi. Hikayesi de son derece ilginç. Çağla söz konusu programda Buse’ye “Gözlerimi senden alamıyorum. O kadar güzelsin ki tam bir bebeksin” demiş. Emre de 7 yıllık eski eşinin zevkine güvenmiş. Çağla’nın beğendiği Buse’yi boşandıktan sonra yeni göz ağrısı olarak seçmiş. Çağla bu duruma hiç bozulmamış. İki çocuğunun babası Emre’ye mutluluklar dilemiş. Ne güzel!

Keşke evlilikleri sona eren tüm çiftler böyle dost kalabilse. Birbirlerinin özel hayatlarına saygı ve anlayış gösterebilse. Popçu ve oyuncu Emre Altuğ şanslı adammış. Yaşına uygun birinden ayrıldı. Boyuna uygun birini buldu. İçinizden boşu boşuna demeyin ‘’Bu da neyin nesi?’’ Ben size söyleyeyim Çağla’dan Emre’ye veda Buse’si!

Hayat düğün olsa

Murat Yıldırım ile Faslı eşi İmane Elbani ikinci düğünlerini Fas’ta yapmış. Daha önce İstanbul’da Fas geleneklerine göre kına gecesi yapan ve evlenen çift, bu kez Fas’ta yine Fas geleneklerine göre bir düğün daha gerçekleştirmiş.

Murat düğünler sayesinde iki ülkenin birleştiğini söylemiş. Meğer devletler arası bir evlilik yapmışlar farkında değiliz.

İnsan ister istemez düşünüyor. Madem Fas’ta Fas geleneklerine göre bir düğün yapacaklardı, Türkiye’dekini neden Türk geleneklerine göre yapmadılar? Ya da madem Türkiye’deki düğünü Fas geleneklerine göre yaptılar, Fas’takini neden Türk geleneklerine göre yapmadılar? Kafanız karıştı değil mi? Bir de kendinizi onların yerine koyun. Evliliğinizin monoton yaşantısı başlıyor. Değişime alışmanız kolay değil. Ben olsam bir süre sonra düğünlerimdeki şatafatı, şamatayı özlerdim. “Hangi geleneklere uygun olursa olsun umurumda değil, yeter ki bir düğün daha yapalım’’ derdim. Şenay’ın şarkısındaki gibi:

‘Bütün dünya buna inansa

Bir inansa hayat bayram değilken bari düğün olsa

İnsanlar el ele tutuşsa

Birlik olsa

Uzansak sonsuza’

Ali Baba’nın değil Yıldız Teyze’nin çiftliği

Nev-i şahsına münhasır ünlülerimizden Yıldız Tilbe çiftlik kurmuş. İzmirli sanatçı Kuşadası’ndaki çiftliğinde yetiştirdiği ürünleri internetten satacakmış. Ali Baba’nın çiftliğinde “meee meee” diye bağıran kuzuları vardı.

Devir değişti. Artık Yıldız Teyze’nin çiftliği var. Kuzuları var mı bilemem. Ama varsa eminim öyle detone değil melodik bağırıyorlardır!

Yazının devamı...

Dünya ikizler burcu bir başkana hazır mı?

Melania Trump da Jaqueline Kennedy’den beri tartışmasız en güzel First Lady. İkizler Burcu zevklidir, eğlencelidir. Ama günü gününe uymaz.

Onun için Donald Trump her an her şeyi yapabilir. Anında da fikrini değiştirebilir.

İkizler burcu aynı zamanda inanılmaz sıkılgandır. Uzun konuşmalardan, toplantılardan hoşlanmaz. Benim şahsen ‘toplantı’ lafına bile alerjim vardır. Donald Trump da benim gibi düşündüğünü daha işe başlamadan ilan etti.

Başkanlara normalde her gün verilen brifinglere ihtiyacı olmadığını söyledi. ‘’Gerek yok, ben zeki adamım bir kere duyduğumu unutmam’’ dedi. İkizler burcu, balık hafızalıdır.

Trump, Meksika sınırına öreceği duvarın maliyetini Meksikalılara ödeteceğine dair sözünü çok çabuk unuttu.

Kıvrak zekasını kullanarak ‘’Biz yapalım ben sonra onlardan parasını alırım’’ diye çevir kazı yanmasın hamlesini yaptı. Şimdi önünde en az dört yıl var. Bakalım dünya İkizler burcu bir başkana hazır mı?

En sağlıksız diyet: Boşanma Diyeti

Sayamayacağımız kadar çok diyet türü var. Ortak amaçları insanlara kilo verdirebilmek. Aynı zamanda sağlıklarını olumsuz yönde etkilememek. Kararlı olduktan ve size verilen programı uyguladıktan sonra zayıflarsınız. Bir de elinizde olmayan nedenlerden dolayı istemeden kilo kaybetmek var. Tıpkı eşi Angelina Jolie’den fırtınalı bir şekilde ayrılan Brad Pitt gibi.

Ünlü aktör Altın Küre Ödül Töreni’nde içinden suyu çekilmiş gibi kurumuş haliyle dikkat çekti. “Angelina boşanacağı kocasını da sonunda giderayak kendine benzetmiş’’ dedirtti. Aşırı alkol ve uyuşturucu kullandığı, çocuklarına kötü davrandığı iddiaları sonucunda mahkeme kararıyla evinden uzaklaştırılan Brad Pitt, yaşadığı üzücü olaydan fazlasıyla yıpranmış. Hollywood’un en yakışıklı yıldızı, dünyanın en sağlıksız diyeti olan ‘Boşanma Diyeti’nin kurbanı olmuş!

Ne yaparsan yap aman imajına dokunma

Demet Akalın, Hülya Avşar’a albüm yapmak istemiş. Hülya kabul etmiş. Demet heyecanlanmış. ‘’Hülya’yı yeniden yaratacağım. Küllerinden doğacak. Onu patlatacağım’’ diye iddialı konuşmuş.

Avşar Kızı ne zamandan beri küller içindeydi bilemiyorum. Benim gördüğüm kadarıyla Hülya hep aynı popüler Hülya. Şarkı konusunda Demet ona yol gösterebilir, yardımcı olabilir. Çünkü müzik piyasasında tutan parçaları seçmesini iyi biliyor. Ama sakın gaza gelip Hülya’nın giyimine, kuşamına karışmasın. O konuda en iyisi bıraksın Hülya Avşar olduğu, bildiği gibi kalsın. Son olarak Etiler’de bir kebapçı çıkışı palyaço tipi şapkasıyla görüntülen Demet Akalın’ın kendine özgü stilinde bir başka medyatik ünlümüz olmasa da olur. Onun için Demet’e buradan çok rica ediyorum. Ne yaparsan yap aman imajına dokunma!

Yazının devamı...

Duydun mu Trump baba?

Serdar Ortaç’ın yeni ABD Başkanı Donald Trump için şarkı yazdığını biliyor musunuz?

Serdar Ortaç, tıpkı Mustafa Sandal ve Sinan Akçıl gibi ilginç benzetmeler yapan ve kendine özgü jargonu olan popçularımızdan. Serdar, 24 yaşındaki manken Chloe ile evlendiğinden beri sürekli eşiyle ilgili konularla magazin basınında yer aldı. Chloe çocuk istemiyor, Chloe Miami’de yaşamak istiyor Chloe aşağı, Chloe yukarı durumu oluştu. Serdar sonunda olaya farklı bir renk katmış. Bu kez dünyanın gündeminde olan Donald Trump’ı hedef almış. Ancak alışkanlıktan olacak İrlandalı güzel eşini unutmamış. "Trump’ın da tıpkı benim gibi gencecik karısı var. Trump Baba gibi sevdim, yaşa önem vermedim, evlendim" demiş. Chloe lafından bıkmıştım. Trump Baba lafını sevdim. New York’un emlak kralı Donald Trump marka olmuş adı, gösterişli yaşantısı, eski eşleri, yeni eşi ve bol sayıda çocuklarıyla modern bir hanedanlığın sahibini andırıyor. Serdar’ın eski bir şarkısının sözleri yeni ABD Başkanı için yazılmış. "Bu devirde kimse Sultan değil, Hükümdar değil, bezirgan değil, Bu kadar güvenme kendine, Kimse şah değil, padişah değil” Duydun mu Trump Baba? Chloe’nin kocası sana sesleniyor!

Haydi gösterin kendinizi dünyaya

Modacı Hakan Akkaya New York’un dünyaca ünlü moda haftası Fashion Week’e katılıyormuş. Yeni tasarımlarını ‘Freedom’ adını verdiği bir defilede tanıtacakmış. Başarılı modacımızın kreasyonlarını podyumda üç başarılı mankenimiz taşıyacakmış. Hakan bu görevi canım Türkiyem’in en tanınmış, en havalı top modellerine vermiş. Çağla Şikel, Özge Ulusoy ve Didem Soydan önümüzdeki ay podyumdaki hünerlerini New York’ta dünyaya gösterecekmiş. Bravo Hakan Akkaya. Aslında geç bile kalındı. Daha önce yapılmalıydı. Yetenekleri ve güzellikleriyle mankenlerimizin yabancı meslektaşlarından fazlası var eksiği yok. Haydi gösterin kendinizi. Yerli melekler podyuma. Yumruk havaya!

Konser dediğin mevsimine göre verilir

Nil Karaibrahimgil tıpkı Yıldız Tilbe gibi nev-i şahsına münhasır sanatçılarımızdan. İşinde hem başarılı hem de son derece yaratıcı. Nil geçtiğimiz günlerde evinin balkonunda konser vermiş. Bebek’te bir kafe çıkışı kendisine rastlayan muhabirler bunu hatırlatınca ünlü popçu "Bu havalarda balkonda konser olmaz. Yazı bekleyin" demiş. Nil’i örnek alan sanatçılar balkon konserlerine başlayacak. Arada geçen zamanda boş durmasınlar. Şömine başı konserleri versinler. Hem şarkılarını söylesinler hem kestane ikram etsinler. Yazları balkon. Kışları şömine. Konser dediğin mevsimine göre verilir!

Yazının devamı...

Babla’nın damarına basmayın

Bülent Ersoy, nam-ı diğer Bülent Abla ya da kısaca Babla’yı kızdırmak iyi değildir. Öfkelendiği zaman kendini tutamaz ağzına geleni söyler. Divamız çok merhametlidir, altın gibi kalbi vardır ama sinirlenince gözü hiçbir şeyi görmez. Bağırır, çağırır, lafını esirgemez.

Babla giydiği kürklerle biliyorsunuz yıllardır hayvan severlerin eleştirisine maruz kalmıştı. Son olarak geçen yıl hayvan severliğiyle tanınan gazeteci ve şarkıcı Ömür Gedik tarafından hedef alınmıştı. Aradan epey zaman geçmesine rağmen Babla bunu unutmamış. Ömür’ün konuk olarak katıldığı televizyondaki bir magazin programının canlı yayınına telefonla bağlanmış. “Giydiğiniz ayakkabılar neyden yapılıyor? Çatır çatır giyiyorsunuz. Etlerini de yiyorsunuz, sütlerini de içiyorsunuz” diye bas bas bağırmış. Babla orda da durmamış. Uzun süredir küs olduğu Ajda Pekkan’ın gerçek kürk giymeyeceğini savunan Ömür’e veriştirmeye devam etmiş. “Ajda Pekkan mama gönderiyormuş. Aman ne kadar büyük bir şey yapmış. Ajda’yı kayırıyorsunuz çifte standart uyguluyorsunuz” diye çıkışmış. Ömür hayatının hatasını yapmış. Hiç üstüne gitmeyecekti. Çünkü üstüne gidildiğinde Babla’nın ses tonu kalınlaşıyor. Hışmına uğramak kaçınılmaz oluyor. Siz siz olun sakın ola yapmayın. Babla’nın damarına basmayın!

Dört dörtlük kırk dörtlük Hande

Hande Yener sahnede kendisi için doğum günü pankartı açtıran nişanlısının jestine öpücükle karşılık vermiş. Pop müziğin kraliçesi Türkiye’nin en büyük gençlik festivalinde konser veriyormuş. Kırmızı kıyafeti ve enerjik sahne şovuyla izleyenleri büyülemiş. Hande 44 yaşını 32 yaşındaki nişanlısıyla birlikte çekilmiş fotoğrafı öpücük yağmuruna tutarak kutlamış. Yaş ve gençlik takıntısının herkeste olduğunu ve bunun biraz da kıskançlıkla ilgili olduğunu iddia etmiş. Çok güzel söylemiş.

İnsanlar belli bir yaşa geldiklerinde kendilerini otomatikman emekliye ayrılmış gibi hissediyor. Toplum da yaş konusunda çok acımasız davranıyor. Ellisine merdiven dayayana ihtiyarladı gözüyle bakıyor. Hande’nin içi gençlik ateşiyle dolu. Kendisine iyi bakıyor, hayatını dilediği gibi yaşayıp tadını çıkartıyor. Belki de en önemlisi onu daima zinde tutacak gençlerle birlikte oluyor. Doğum günün kutlu olsun. Dört dörtlük kırk dörtlük Hande!

Recep İvedik’ten bıkılmaz

Pazar akşamı internette yayınlanan ‘Recep İvedik 5’in fragmanı 1 günde 6 milyon izleyiciyle rekor kırmış. Şahan Gökbakar’ın ‘Recep İvedik’ serisinin son filmi önümüzdeki ayın ortasında gösterime girecekmiş. Canım Türkiyem’de insanlar biraz olsun rahatlamak ve stresini atmak istiyor.

Kafa yormadan kahkaha atmak, gülmek, eğlenmek için hazır bekliyor. Sinemada sevdiğin komediyi izlemekten canın sıkılmaz. Kaçıncısı olursa olsun fark etmez Recep İvedik’ten bıkılmaz!

Yazının devamı...

Burcu’dan haber olma sanatı

Burcu Esmersoy sürekli ismini gündemde tutmayı başarıyor.

Bu sayede iyi para kazanıyor.

Oynamadığı reklam, sunuculuğunu yapmadığı bir etkinlik kalmadı.

Burcu son olarak 1.5 yıldır birlikte olduğu son sevgilisinden ayrılmış.

“Artık mutsuz olduğumu düşündüğüm yerden kaçıyorum. Bir kez evlendim yetti. Ben domatesli pilav seviyorum, salçalı pilav yemem. Çünkü onunla mutlu olmam” demiş.

Burcu’nun ‘Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı’ türü konuştuğuna bakmayın.

Yakında “Aradığım mutluluğu buldum” diye elinde bir domates salçası ile reklamlarda görürseniz şaşmayın.

Güzellik, yetenek bir yere kadar.

Bunları kullanmasını bileceksin.

Burcu, medyanın gözdelerinden Arda Turan ile bir aralar samimi arkadaşken de haber oluyordu.

Araları açıldıktan sonra da yine Arda ile birlikte isminin anılmasını sağladı.

Düşünün.

Arda’nın takım arkadaşı dünyaca ünlü Brezilyalı futbolcu Neymar bir organizasyon için günübirliğine ülkemize geliyor.

Burcu giderayak onu havalimanında yakalayıp birlikte fotoğraf çektiriyor.

Hakkında ‘evli bir iş adamı ile aşk yaşıyor’ diye saçma sapan bir dedikodu çıkıyor.

Burcu fırsatı kaçırmıyor.

Hemen bir magazin programına telefonla bağlanıp canlı yayında gözyaşları döküyor.

Daha ne yapsın?

Haber olma sanatı budur işte!

Gönüllüler ve unutulmuş ünlüler

Acun Ilıcalı’nın kanalında iş yapan iki program var.

Biri ‘O Ses Türkiye’

Diğeri ‘Survivor’

Gerisi boşluğu doldurmak için yayınlanan programlar.

Acun’un kişisel sempatisi ve becerisi sayesinde TV8 bu iki programla idare ediyor.

‘O Ses Türkiye’ miyadını doldurmak üzere.

Onun yerine yakında yeni ‘Survivor’ başlıyor.

Bu yıl ‘Ünlüler’ takımında Tarık Mengüç, Berna Öztürk, Furkan Kızılay, Pınar Saka, Seda Demir, Sabriye Şengül, Şahika Ercümen, Adem Kılıççı, Çılgın Sedat ve Sema Apak var.

Bu isimlerin ne kadar ünlü olduğu tartışılır.

‘Survivor’da yine iki grup yarışmacı olacak.

Ünlü olmak için yarışmaya katılan ‘Gönüllüler’

Yeniden ünlü olmak isteyen unutulmuş ‘Ünlüler’

Bakalım hangisi adadan amacına ulaşıp dönecek?

Kaçacak yeriniz yok

Birce Akalay, Sarp Levendoğlu’na ihanet nedeniyle boşanma davası açmıştı.

Ünlü çift davanın gözlerden uzak basının olmadığı bir yerde görülmesini istemiş.

Aralarında anlaşıp Büyükada’da Adalar Adliyesi’nde boşanmaya karar vermişler.

Bunların dünyadan haberi yok.

Övünmek gibi olmasın ama magazin muhabirlerimiz müthiştir.

Kışları yağmur, çamur, kar, buz, fırtına, soğuk demeden Nişantaşı, Bebek, Etiler sokaklarında 7/24 nöbet tutarlar.

Yazları Bodrum ve Çeşme’de damlarda, ağaçlarda bir kare fotoğraf yakalamak için saatlerce tüneyip beklerler, şişme botlarla koylarda devriye gezerler.

Hele böyle olaylı boşanma haberlerini hiç atlamazlar.

Onun için boşuna uğraşmayın. Kaçacak yeriniz yok!

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.