Popçu Murat Boz sesinin güzelliğinden çok sempatik tavırlarıyla popüler oldu. Jürisinde bulunduğu şarkı yarışması sayesinde ekranda kendini geniş kitlelere sevdirdi. Murat daha sonra beyazperdede kendisini gösterdi. ‘Kardeşim Benim’ adlı filmi çevirirken rol arkadaşı Aslı Enver ile aşk yaşamaya başladı. Herkes onları birbirine çok yakıştırdı. Magazincilerin gözdesi haline geldiler.

İlişkileri kısa süre içinde ciddileşti. Evlilik planı yapmaya başladılar. 10 Mayıs’ta nişanlanacaklarına dair haberler çıktı. Sonra ünlü çifte nazar değdi. Fırtına gibi başlayan büyük aşkları, kimsenin haberi olmadan sessiz sedasız bitti.

Murat, 3 Adam’dan kankası Esen Yenenler ile birlikte çıktığı çapkınlık turunu yüzüne gözüne bulaştırınca da ayrıldıkları ortaya çıkıverdi. ‘İşte Benim Stilim’ yarışmasının Cicişleri Candan kardeşlerle fotoğrafları manşetlere düşünce hayranları Murat’a ve sevgilisine ihanet etmesine neden olarak gördükleri Esen’e ateş püskürdü.

Sezar’ın hakkını Sezar’a verelim. Esen’in bu olayda hiçbir suçu yok. Onu illa da suçlamak istiyorlarsa hiç komik olmadığı halde komedyenlik yapmakla suçlayabilirler. Ancak 37 yaşına gelmiş Murat Boz kendi hareketlerinden sadece kendi sorumludur. Bu durumda bir başkası filan değil Boz’u Boz bozmuştur!

ARİF’E YER KALMAYACAK

Cem Yılmaz, GORA ve AROG filmlerinin devamı niteliğinde olan Arif V 216 projesiyle gündeme geliyor. Başrollerde yine kendisi ve siyam ikizi gibi ona yapışık kankası Ozan Güven oynuyor. 2018 yılının başlarında gösterime girmesi beklenen filmin YouTube’da yayınlanan 145 saniyelik fragmanı büyük ilgi uyandırdı.

Bu arada Cem filmin kadrosuna sürekli ünlü yeni isimleri katmaya devam ediyor. Farah Zeynep Abdullah, Seda Bakan, Çağlar Çorumlu, Mert Fırat, Kerem Alışık, Mustafa Sandal, Ediz Hun ve son olarak Şükrü Özyıldız’la anlaştığı söylendi. Ayrıca eski eşi Ahu Yağtu, Özge Özberk, Gupse Özay, Özkan Uğur, yanından ayırmadığı diğer kankası Zafer Alagöz ve abisi Can Yılmaz’ın da filmde rol alacağı açıklandı. Cem bugüne dek çevirdiği filmlerde hep iki karakteri birden canlandırırdı. Filmin başından sonuna kadar her sahnenin içinde kendisi vardı. Yani filmi izleyen hayranları Cem’i görmeye fazlasıyla doyardı. Ancak bu sefer Arif V 216’nın her geçen gün genişleyen kadrosuna dur demezse.

Arif’e yer kalmayacak!

ÖZGE’NİN GÜNAHI NEYDİ?

Hacı Sabancı’nın fazla kilolarıyla başı hep dertteydi.

Yaptığı diyetler bir türlü işe yaramıyordu.

Son olarak 135 kiloya çıkınca mide küçültme ameliyatı olmuş.

Artık incecik olacakmış.

Hacı 3 hafta önce uzatmalı sevgilisi manken Özge Ulusoy’dan ayrılmıştı.

İyi de Özge’nin günahı neydi?

Kızcağız 6 yıl boyunca Hacı’nın fazla kilolarına katlandı.

Gıkını çıkarmadı. İlişkileri bitti, kilolar gitti. Oldu mu şimdi?

Diva Bülent Ersoy, nam-ı diğer Bülent Abla ya da kısaca Babla yeni bir televizyon programı çekimleri için Hindistan’a gitti. ‘Dünya Güzellerim’ isimli gezi-show programında Babla’ya Safiye Soyman ve Banu Alkan nam-ı diğer Afrodit eşlik ediyor. Burcu Esmersoy da sunucu olarak kadroda yer alıyor.

Ekip Hindistan’dan sonra Nepal ve Vietnam’a da uğrayacakmış. Babla Uzak Doğu’ya yaptığı bu uzun yolculuğa 40 bavulla çıkmış. Safiye’nin 15, Banu ve Burcu’nun 5’er bavuluyla birlikte toplam 65 bavulla uçağa binmişler. Havacılık tarihinde rekor sayılabilecek bir fazla bagaj parası ödemişler. Ancak ben yine de Babla’ya 40 bavulun yetmeyeceğini düşünüyorum. İhtiyacı olan her şeyi o kadarcık bavula sığdıramamış olabilir. Çünkü Babla’nın giysileri, takıları, şapkaları, kostümleri, makyaj malzemeleri, çantaları, ayakkabılarının adedi yediği yemeklerin porsiyonları gibi tek kelimeyle muhteşemdir. Siz 40 bavulu olan başka birini tanıyor musunuz?

Babla’nın bavullarını konteynere koyup gemiyle önceden yollasalar, hem daha hesaplı olurdu hem de divamızın eksiği kalmazdı. Örneğin yanına yeterince yiyecek almadıysa oralarda büyük sorun çıkabilir. Babla aç kalırsa Burcu’yu gezen kuzu olarak görebilir ve kapamasını yapmak isteyebilir. Onun için 40 tanesi gözünüze batmasın.

Onlar da artık bir efsane oldu. Fadimenin düğünü, Düriyenin güğümleri, Babla’nın bavulları!

Serenay dizginler eline almış

Brad Pitt eşi Angelina Jolie’den sürpriz bir şekilde ayrıldı. Önceleri çok sorun yaşasalar da şimdi sular duruldu. O artık dul ve mutlu.

Brad Pitt eşi Angelina Jolie’den geçen yılın Eylül ayında ayrıldı.

Çocukları, servetleri bol olduğu için boşanma süreci tatsız geçti. Angelina çocukların velayetini üstlendi. Brad’e ise onlarla belirli zamanlarda beraber olabilme hakkı verildi. Basın ünlü çiftin aralarındaki geçimsizliğe çeşitli nedenler gösterdi. Bunların başında Brad’in alkol ve uyuşturucu bağımlılığı geliyordu. İddiaya göre yakışıklı aktörün son zamanlarda çocuklarına karşı kötü davranması ve şiddet uygulaması bardağı taşıran son damla oldu. Çocuklarına son derece düşkün olan Angelina, Brad’i kapının önüne koyuverdi. Sonra Brad inzivaya çekildi. Üzüntü ve stresten aşırı kilo kaybetti. GQ Style dergisine verdiği son röportajda 53 yaşındaki aktör boşanma olayıyla ilgili samimi açıklamalarda bulunmuş.

Alkolü ve uyuşturucuyu hayatından çıkardığını söylemiş. ‘’Doğrusunu söylemek gerekirse o kadar sıkı içiyordum ki bir Rus’u kendi votkasıyla masanın altına düşürebilirdim’’ demiş. İki terapist değiştirdikten sonra doğru psikolojik desteği bulduğunu itiraf etmiş. Angelina ile aralarındaki sorunları çözdüklerini ve çocukları için medeni bir şekilde görüşmeye devam ettiklerini söylemiş. Bundan sonra sadece 6 çocuğuna iyi bir baba olmaya çalışmak istediğinden söz etmiş.

Brad ve Angelina bir zamanlar Hollywood’un en popüler ve en ideal çiftiydi. O kadar birbirlerine yakışıyorlardı ki ikisinin adını birleştirip ‘Brangelina’ dediler. Sonra göze geldiler ve ayrıldılar.

Ancak öyle görülüyor ki başta çok sarsılmış olsa da bu ayrılık Brad için yararlı olmuş.

Hey gidi Brad hey.

Demet Akalın’ın şarkısındaki gibi evli olduğunda bulamadığı huzura şimdi kavuştu. Boşanmış, Çocuklu ve Mutlu!

Aman çocuklar duymasın

Televizyondaki evlilik programlarının sonu geldiği iddia ediliyor. Kanallara verilecek para cezalarının evlilik programlarını bünyelerinde barındırma konusunda caydırıcı olacağı söyleniyor.

Şimdi bu programların çocukların ekran başında olmadığı saatlerde yayınlanabileceğine dair haber çıktı. Komik!

Çocuğa yalvarsan oturup bunları izlemez. Öğlen kuşaklarında televizyonun karşısına geçip evlilik programı izleyen bir küçük varsa o çocuk filan değil olsa olsa kendine eş arayan bir cücedir. Evlilik programlarının saati değişecekse bari ismini değiştirsinler.

‘Aman Çocuklar Duymasın’ desinler!

Pizza ısmarlar gibi çapkınlık yapmak

Oyuncu Aslı Enver ile evleneceği söylenilen Murat Boz’un başı dertte.

Ünlü popçunun önceki gece arkadaşlarıyla birlikte üç güzelle alem yaptığına dair çıkan haber ve fotoğraflar magazin gündemine bomba gibi düştü.

Murat Boz arkadaşlarıyla Emirgan’da bir eğlence mekanında buluşmuş. Daha sonra guruba üç genç ve güzel kadın katılmış. İddiaya göre çıkışta Murat guruptaki kankası Esen Yenenler’e güzelleri kastederek ‘Gönder gelsin kardeşim’ diye seslenmiş.

Sonra bir villada hep birlikte sabaha kadar eğlenmişler.

Murat partide şarkılar bile söylemiş. Buna ne derler biliyor musunuz? Pizza ısmarlar gibi kaçamak yapmak!

Demet Akalın kendine özgü giyim tarzıyla ünlüdür. Ünlü popçu giyimine çok para harcar ama kendisine yakışanı bir türlü bulamaz.

Marka ve son moda giyinmesine rağmen elbiseleri üstünde sırıtır. ‘’Ben buraya ait değilim’’ diye bas bas bağırır. Ünlü sosyetik güzel Derin Mermerci’nin giyim tarzı ise Demet’in tam tersidir. O da marka ve son moda giyinir. Üstüne başına çok para harcar. Ama ne giyse kendine yakıştırır. Geçenlerde bu ikisi 7 bin 300 dolarlık aynı model Gucci elbiseyle görüntülenmiş. Demet elbiseyi doğum günü partisinde giymiş. Derin aynı elbiseyle bir dergiye poz vermiş.

Elbise ikisine de hiç ama hiç yakışmamış. Demet, Dağlar Kızı Reyhan türküsündeki Reyhan, Derin de Alp Dağlarının eteğindeki Mainfeld köyünde yaşayan Heidi gibi olmuş. Yanlarında bir kuzuları, keçileri, inekleri ve çoban köpekleri eksik.

Gırtlağına kadar kapalı, yerleri süpüren binlerce liralık elbiseyi kimin daha iyi taşıdığı konuşuluyormuş. Sosyete Derin, hayranları Demet diyormuş.

Bu yersiz tartışmaya son noktayı koymak isterim. “İkisi de taşımasa çok daha isabetli olurdu” derim!

Okan'ın

Okan Bayülgen Bodrum Barlar Sokağı’nda bir sanat ve eğlence yeri açmış.

Kulübüne kız kıza gelen, topuklu ayakkabı giyen hanımlara indirim yapıyormuş. Ayrıca mekanına tek başına erkek müşteri kabul etmiyormuş.

Bravo Okan’a. Akıllı davranıyor. Yatırımını yapmış. Keyfini çıkartmak istiyor. Adına ‘Dada Salon’ demiş. Banu Alkan’ın şarkısındaki gibi. ‘Neremi Neremi?’ Okan’ın Bodrum’daki haremi!

Benim stilim boya

‘İşte Benim Stilim’ yarışması jürinin yıldızı Nur Yerlitaş’ın ayrılmasına ve reytinglerde yerlerde sürünmesine rağmen devam ediyor. Yarışmacı kızların tümü kendi çapında birer oyuncu adayı. Ne kadar abartılı ve yapmacık oldukları kelimelerle anlatılmaz. Doğal olmayan sadece oyunculukları değil. Görüntüleri! Hepsinde birer ton makyaj var. Yüzleri fondoten deposu gibi. Saçları spreyli ve köpüklüyüm diye bas bas bağırıyor. Kaşları gözlerinin üstüne sanki ebediyen damgalanmış. Kirpikleri Malkoçoğlu’nun yayından fırlayan oklara benziyor. Aldığı ücreti en çok hak edenler programın makyözve kuaförü olmalı. Çünkü bu Türkish Barbi’leri ekrana hazırlamak hiç de öyle kolay iş değil.

‘İşte Benim Stilim’ diye başladılar.

‘Benim Stilim Boya Küpü’ne geldiler!

Televizyondaki evlilik programlarının yakında sona ereceği söyleniyor. Kanallara öylesine ağır cezalar gelecek ki bu tür programları yayınlamanın astarı yüzünden pahalı olacak deniliyor. Ekranda büyük paralar kazanan evlilik programı yıldızları Esra Erol, Zühal Topal ve Seda Sayan’ın ne yapacakları merak ediliyor.

Seda Sayan aslında diğer ikisinden çok daha avantajlı durumda. Şarkıcılığı var. Sahne deneyimi var. Seda “evlilik programları kaldırılırsa başka formatlar yaparız’’ demiş. Uğraştığına değmez. Ekranda ne tutar ne tutmaz hiç bilinmez. Seda televizyonda ‘Sabahların Sultanı’ diye popüler oldu. En güvenilir ünlüler listesinin uzun süre zirvesine kondu. Ekranda çöpçatanlık modasıyla birlikte evlilik programları yapmaya başladı. Şimdi de sıra o programın bir benzerini sahneye taşımaya geldi. Seda gelin ve damat adaylarını toplayıp farklı yerlerde şovunu yapsın. Canım Türkiyem’de, gurbetçilerin yoğun olduğu Avrupa ülkelerinde turneye çıksın.

Evliliğe son derece meraklı ve aşırı hevesli o kadar büyük bir kitle var ki. Stadyumlar bile onlara dar gelir. Ne demişler? Tebdili mekanda ferahlık vardır!

Silmese hatırı kalırdı

Ebru Şallı’nın geçen yaz sonu Cem Yılmaz’la aşk yaşadığı iddia edilmişti. Ebru bu konuda gizemli bir tavır takınıp detay vermemişti. Cem ise aşkları konusunda her zaman olduğu gibi sessiz kalmayı tercih etmişti. Hatta dedikoduları yalanlarcasına eski eşi ve oğlunun annesi Ahu Yağtu’yla birlikte gezmeye başlamıştı. İlerleyen günlerde ünlü sunucuyla ilişki yaşadığına dair çıkan haberlere sadece gülüp geçmiş bekarlığın keyfini çıkarmayı sürdürmüştü.

Sonra Cem’in adı sık sık başka güzellerle anıldı.

Ancak Ebru Şallı çıkan söylentilere pek aldırmadı. Sosyal medyadan Cem’i beğeni yağmuruna tutmaya devam etti. Ancak her güzel şeyin olduğu gibi bu güzel durumun da sonu geldi. Ebru, oyuncu Merve Çağıran ile yeni bir aşka yelken açtığını öğrendiği Cem’i defterden sildi. Takip etmeye de son verdi.

Olup olmadığı bile belli olmayan ilişki süreçlerine bakıldığında ortaya çıkan manzarayı şöyle özetleyebiliriz. Ebru’nun beğenileri, takip etmesi Cem’in sanki çok umurundaydı. Silmese hatırı kalırdı!

Babla’nın sahtesi olmaz

Diva Bülent Ersoy, nam-ı diğer Bülent Abla ya da kısaca Babla, nev-i şahsına münhasır muhteşem bir kadındır.

Bu dünyada tek ve gerçektir. Gerçek hayatta benzeri yoktur. Ancak sosyal medyada durum farklıymış. Babla’nın adına açılmış 200’den fazla sahte hesap ortaya çıkmış.

Bunların arasından Mosen Yazdani adında İranlı fanatik bir hayranı Babla’nın ağzından yorumlar yapıp görüntüler paylaşmış. Babla çılgına dönmüş. Derhal dava açmış.

‘’Sosyal medya hesabım yok’’ demiş. Şu kendini bilmezlere bakın. Gidin başka kapıya. Babla bu Babla. Sahtesi olmaz!

Hülya Avşar “Beren Saat’i size benzetiyorlar” diyen muhabirlere çok kızmış!

Hülya Avşar genelde eğlenceli, keyifli kadındır. Espriden, şakadan anlar, kahkaha atmasını sever.

Ama canım Türkiyem’de yaşayan herkes gibi o da arada bir sinirlenebiliyor.

Avşar Kızı geçtiğimiz akşam Tarabya’da müdavimi olduğu bir balıkçının çıkışında muhabirlerle konuşurken caddeden geçen lüks bir spor otomobilin egzoz sesiyle irkilmiş. “Bunlara o kadar sinir oluyorum ki. Parayla gösteriş yapmak için insanları rahatsız ediyorlar. Çakacaksın ağızlarının ortasına iki tane” diyerek öfkesini belli etmiş. “Beren Saat’i size benzetiyorlar” diyen muhabirlere de ummadık bir tepki vermiş.“Ne alakası var. Hiç benzemiyoruz. Neyimiz benziyor? Oyunculuğumuz mu acaba? Beren Saat’in oyunculuğuna bakmadım, dikkat etmedim” demiş. Hülya’nın, Aşk-ı Memnu’daki Bihter’i, Muhteşem Yüzyıl’ın devamında Safiye Sultan’ı oynadığında Kösem Sultan’ı, yıllar önce beyaz perdede oynadığı Fatmagül karakterini televizyon dizisinde canlandıran Beren Saat’e dikkat etmemiş olmasına imkan yok. Ama o anda aklından ne geçiyorsa laf ağzından öyle çıkmış. Bunlar hep o kulaklara zarar egzoz sesinin yüzünden oluyor. Hülya aslında‘mazeretim var asabiyim ben’ diye haykırıyor!

Cimri koca hiç çekilmez!

Alişan üç haftadır Esra Erol’un kız kardeşi Eda ile birlikteymiş. Bunca zamandır evlilik özlemiyle yanıp tutuşan Alişan ayağını denk almalı. Nikah, düğün, evlilik hazırlıkları için kesenin ağzını açmalı. Eşini mutlu etmek istiyorsa hiçbir masraftan kaçınmamalı. Öyle tektaş yüzük için yaptığı pazarlığın videosunu çekip marifetmiş gibi sosyal medyadan paylaşmamalı. Dükkan sahibi “Sana zararına veririm” dediğinde ağzı kulaklarına varmamalı.

Adı bir kere aşırı tutumlu diye çıkarsa yandı. Sonra ağzıyla kuş tutsa kimseyi ikna edemez.

Ne kadar ünlü olursa olsun cimri koca hiç çekilmez!

Burcu’ya yazık olacak

Burcu Esmersoy yeni bir proje için Hindistan’a gidiyormuş. Bir ay boyunca yiyecek içecek çeşitleri kısıtlı Hindistan, Nepal ve Vietnam’ı gezecekmiş. Diva Bülent Ersoy, ya da kısaca Babla, Banu Alkan ve Safiye Soyman üçlüsünün birlikte yapacakları bir gezi programını sunacakmış. Hepsi maşallah midelerine düşkün iştahlı hanımlar. Özellikle Babla.

Açlık başına vurursa gözü hiçbir şey görmeyebilir. O kıtlıkta Burcu’yu körpe bir meyve olarak görüp yutabilir. Bu tabi işin şakası. İşin ciddi tarafı Babla ve Banu’nun bitmek bilmeyen nazları ve kaprisleri, Safiye’nin de Faik hasretiyle yanıp tutuştuğu 30 bunalımlı gün geçirmek zorunda kalması.

Başta dedim ya. Burcu’ya yazık olacak!

Cipini sarıya boyatan Cem Yılmaz, farkında olmadan yeni bir moda başlatmış olabilir.

Cem Yılmaz pahalı otomobillere olan merakıyla bilinir. Bu konuda kesenin ağzını açmakta çekinmez. Beğendiği son model birbirinden değerli araçları koleksiyonuna katmak ister. Ayrıca üretilen ilk ve tek Türk otomobil olan Anadol gibi antika arabaları da sever. Cem şimdi de 2 yıl önce 850 bin liraya aldığı beyaz Mercedes cipinden sıkılmış. Ancak üste tonla para verip yenilemektense, rengini değiştirmeyi tercih etmiş. Güzelim beyaz cip boyanınca sapsarı olmuş. Yeni haliyle araç egzotik bir araçtan çok lüks bir taksiye benzemiş. Bir taksi plakası eksik. Ama artık o plakaların maliyeti Cem’in garajındaki en uçuk fiyattaki arabadan bile daha uçuk. Yanına yaklaşana aşk olsun. Belki de ondan o kadar renk dururken Cem cipini taksi sarısına boyattı. Ünlü olduğu için de farkında olmadan yeni bir moda başlatmış olabilir. Taksi havası atmak modası!

Ortakları öpüp Nusret’i başlarına koysun

Sosyetik etçi Nusret Gökçe ete tuz serpme hareketiyle kısa sürede dünya çapında bir üne kavuştu. Son Fransa seçimlerinde bile Nusret’in SaltBae adını verdiği hareket, seçmenlerin sandıklara gelip oy kullanmasını teşvik etmek için afiş olarak kullanıldı. 34 yaşındaki Erzurumlu “Tanınmak için 5 kuruş harcamadım” diye övünüyordu. Ama Nusret’in dünyada tanıtımını yapmaları için bir ajansa 2 milyon dolar ödediği iddia ediliyor. Bu yüzden de ortaklarıyla arasının bozulduğu söyleniyor. Haber doğruysa Nusret işi çok ucuza kapatmış. Yatırımın karşılığını da fazlasıyla almış. Ortakları ona bozulacağına Nusret’i öpüp başlarına koysun.

Mankenler aşk acısı çekmez

Özge Ulusoy, 6 yıllık sevgilisi Hacı Sabancı’dan 2 hafta önce ayrıldı. Ünlü mankene aşk acısı çekip çekmediğini sormuşlar. O da “Üzgünüm, içim acıyor ama aşk acısı çekmiyorum. Doritos acısı çekiyorum” demiş. Espri yaptığını sanmışlar ama Özge aslında doğrusunu söylemiş. Mankenler işleri gereği yedikleri içtiklerine sürekli dikkat etmek zorunda. Formlarını korumak için canları ne çekerse yiyip içemiyorlar. Kalorilerini hesaplayarak tüketiyorlar. Biraz fazla kaçırdıklarında spor salonlarında saatlerce ter döküyorlar. Bu durumu yaşamayan bilmez. Devamlı rejimdesin. Hayatın diyet yapmakla geçiyor. Millet kebap yerken sen salatayla idare ediyorsun. Onun için mankenler aşk acısı çekmez. Bünyeleri buna uygun değil!