Şampiy10
Magazin
Gündem

Özgürlüğe selam tutsaklığa devam

Deniz Seki 3 yıla yakın kaldığı cezaevinden geçtiğimiz gün sırtında gitarıyla tahliye oldu. Çıkışta hayranlarının coşkulu sevinç gösterileriyle karşılaştı. Beyaz güvercinler sevinç gözyaşları içinde havalara uçuruldu.

47 yaşındaki şarkıcı özgürlüğe ilk adımını ‘’Kabusum nihayet bitti’’ diye attı. Boynundaki sonsuzluk işaretli kolyesinde yanyana isimleri yazılı olan nişanlısı ona arabada kırmızı güller verdi. Ailesi ve yakın sanatçı dostları kendisini kafasını dinlemek için gittiği otelde bekledi. Deniz 30 ay kaldığı Bakırköy’deki ranzalı koğuşundan Mecidiyeköy’deki Boğaz manzaralı otelin kral dairesine geçti. Bayram’da Kıbrıs’ta sahneye çıkacak olan Deniz’i yoğun bir konser programı bekliyor. Bu tür fırsatları kaçırmayan Acun Ilıcalı’nın ‘O Ses Türkiye’ yarışmasında kendisine jüri üyesi olması için teklif götürdüğü söyleniyor.

Deniz’in asıl özgürlük mücadelesi asıl şimdi başlıyor. Ünlü şarkıcı hapishaneden çıktığı andan itibaren medyanın göz bebeği oldu. Kendisini bile şaşırtan inanılmaz bir ilgi seline maruz kaldı. Bundan böyle attığı adımdan, aldığı nefese kadar her hareketini gözlemleyen meraklı bir magazin ordusunun takibinden kurtulamayacak.

Gittiği yerler, yaptığı şeyler, ettiği lafların hepsi bir şekilde mutlaka haber olacak. İlk başta hoşuna giden bu sevgi gösterisi zamanla sinirlerini bozmaya başlayacak. Çünkü kimsenin burnunu sokmadığı kendisine ait özel bir hayatı filan kalmayacak. Deniz Seki’nin durumunu şöyle özetleyebiliriz. Özgürlüğe selam, tutsaklığa devam!

Aslı ermiş Murat’ına biz çıkalım kereviz ağacına

Popçu Murat Boz ile oyuncu Aslı Enver her yerde el ele büyük aşk yaşadılar.

Herkes onları birbirine çok yakıştırdı. ‘’Sözlendiler, nişan geliyor, nikah yakında’’ diye başlıklar atıldı. Derken nazar değdi. Ünlü çift sessiz sedasız yollarını ayırdı.

Murat’ın bir gece çapkınlık yaparken yakalanmasıyla da ayrıldıkları ortaya çıktı. Ancak hayranları bunu bir türlü kabullenemedi. Murat’ın kankası Eser Yenenler’i ünlü popçuyu baştan çıkardı diye acımasız ve anlamsızca suçladı.

Sonunda Murat çevresinin baskısına dayanamadı.

Ayrıldığının haftasında üstüne gül kokladığı iddia edilen Aslı’nın doğum günü için arkadaşlarıyla birlikte ‘Beni Affet’ diye haykırdıkları bir şarkı yaptı. Bunun üzerine popüler ikili barıştı.

Olay tatlıya bağlandı.

Aslı ermiş Murat’ına.

Biz çıkalım kereviz ağacına!

Arda hiç konuşmasa daha iyi olacak

Arda Turan spordan başka konularda konuşmayacağını söyledi.

Aradan birkaç gün geçti ve ünlü futbolcu ağzını bir açtı pir açtı.

Milli takım uçağında gırtlağına yapıştığı bir gazeteciye küfürler savurdu. Olaydan sonra Fatih Terim tarafından kamptan kovuldu.

Arda öfkesini kontrol etmeyi öğrenememiş.

Hiç konuşmasa daha iyi olacak!

Yazının devamı...

İlişkilerde kontrol her zaman kadındadır

Tülin Şahin ile olan evliliği sona eren gurme şef Memet Özer ayrılıkları hakkında konuşmuş. ‘’Ben yumuşak bir adamım, hayatını yumuşaklıkla devam ettirebilen biriyim, karakterim bu. Tülin hayata çok iş odaklı bakar, kontrol tutkunudur’’ demiş. Eski eşi gibi her şeyi çok fazla ciddiye alan bir yapıya sahip olmadığını ve daha çok keyif adamı olduğunu sözlerine ilave etmiş. Durum böyle olunca ünlü mankenin kontrolü elinde tutmuş olması normal.

Kadınlar gelecekleri konusunda erkeklerden çok daha düşünceli ve tedbirlidir. Tülin hırslı, başarılı, prensip sahibi, çalışkan ve sürekli kendini geliştiren bir kadın. Gecesini gündüzüne katarak çalışıyor ve formunu korumak için büyük fedakarlıklar yapıyor. Mesleğinde zirvede kalabilmek için son derece profesyonelce davranıyor. Memet gibi keyfe ayıracak fazla zamanı yok. Planlı, programlı hareket ediyor ve kariyerine odaklanıyor.

Hayatını paylaştığı erkeğin de sorumluluklarını üstlenmesini bekliyor. Memet ile Tülin’in evlilikleri 12 yıl sürdüyse bunda en büyük rolü mutlaka Tülin’in kontrolleri elinde tutması oynamıştır. Beyler! Sakın ola aklınızdan çıkartmayın. İlişkilerde kontrol her zaman kadındadır. Devamının gelmesi için de böyle olmak zorundadır!

Evlilik starlığa zararlıdır

Tarkan’ın başı dünya evine girdiğinden beri aldığı kilolarla dertteymiş. Fotoğrafı çekilmesin diye ancak gece yarısından sonra yürüyüşe çıkıyormuş. Megastar son günlerde sıkı bir diyete başlamış. Açıkhava konserlerine başlamadan önce 10 kilo vermeyi planlıyormuş.

Evlendikten sonra rahata kavuşan erkeğin iştahı artıyor ve kısa süre içinde göbek yapmaya başlıyor. Ancak Tarkan gibi sadece yeteneğiyle değil, fiziğiyle para kazanan ünlü yıldızların kendilerine her zaman dikkat etmeleri gerekiyor. Yaşam tarzları ve görüntüleriyle hayranlarını hayal kırıklığına uğratma lüksleri yok.

Bir başkasıyla hayatlarını paylaşmaları zaten önemli bir puan kaybı. Bir de üstüne imaj zedelenmesi eklenirse işte o zaman ayıkla pirincin taşını. Normalde insanlara hayatta aradıkları mutluluğu ve huzuru getiriyor olabilir ama…

Düşünecek olursanız. Evlilik starlığa zararlıdır!

Açtırma sandığını söyletme kötüyü

Aşkın Nur Yengi iyidir, hoştur, güzeldir, yeteneklidir ama biraz asabidir. Üstüne gidildiğinde lafını esirgemez.

Ünlü şarkıcı eski eşi Haluk Bilginer’in evlenme teklif ederken hediye ettiği yüzüğü yeniden takmaya başlamış. Muhabirler de ‘’Yüzüğü sandıktan çıkartmışsınız’’ diye kendisine takılmış. Aşkın lafın altında kalmamış. ‘’Ben size sandıktan bir şey çıkartacağım ama neyse’’ diye bu sözleri yanıtlamış.

Aşkın’ın kabahati yok. Muhabirler kaşınmış

Açtırma kutuyu söyletme kötüyü demişler.

Ya da söz konusu Aşkın Nur Yengi olunca, Açtırma sandığı söyletme kötüyü!

Yazının devamı...

Bakalım ne kadar dayanabilecek?

Arda’yı uzunca bir zamandır sahalarda göremiyoruz belli ki Barca onu gözden çıkardı!

Barcelona’daki geleceği henüz belli olmayan Arda Turan sezon biter bitmez yine kapağı İstanbul’a atmış.

Şişli’deki restoranında ailesi için bir iftar daveti vermiş. Mekandan ayrılırken muhabirlerin röportaj isteklerini geri çevirmiş. "Arkadaşlar bundan sonra medya kuruluşlarına konuşmama kararı aldım. Lütfen beni affedin. Artık sadece spor konuşacağım" demiş.

Arda’yı uzunca bir zamandır yeşil sahalarda göremiyoruz. Takımının onu gözden çıkardığı ve transfer listesine koyduğu söyleniyor. Milli maçlar olmasa nerdeyse top oynamayı unutacak.

Ünlü futbolcu bugüne kadar spordan çok aşkları, ayrılıp, barışmaları, sosyal medyada mesajlaşmaları, sevgilisi için sinema salonu ve dünya evine giren kankası için Paris’te kulüp kapatmalarıyla medyatik oldu.

Magazincilere her zaman bol miktarda malzeme verdi. Onların gözbebeği haline geldi. Şimdi birdenbire artık sadece mesleğiyle ilgili konuşacağını söylüyor. Arda’nın başarılara imza atmaya devam etmesi açısından aldığı karar son derece isabetli olmuş. Çünkü bu derece medyatik olması kariyerini olumsuz etkiliyordu.

Ama bunca yıldır magazin sayfalarında sürekli kendini görmeye alıştı. İlgi odağı olmanın keyfini yaşadı.

Onun için sözünü tutmakta zorlanabilir. Bekleyelim, görelim.

Bakalım ne kadar dayanabilecek?

Bu işler öyle pazarlıkla olmuyor

Demet Akalın’ın işadamı eşi Okan Kurt hem iyi bir koca, hem iyi bir baba hem de eli açık adam.

Kızları Hira’nın üstüne titriyor.

Karısının bir dediğini iki etmiyor.

Hediye almayı çok sevdiğini söyleyen biricik eşini hediyelere boğuyor.

Son olarak paraya kıyıp Demet’e oldukça pahalı bir villa almış.

Rüyalarının evine kavuştuğunu haykıran Pop’un Kraliçesi çok sevinmiş.

Okan Bey’in aklında meğer sadece eşini sevindirmek değil ondan ikinci bir çocuk istemek varmış.

"Ben ev alarak sözümü tuttum. Şimdi ikinci çocuk için sözünü tutma sırası Demet Hanım’da" diyerek eşine mesaj yollamış.

Demet önceleri "Kocam ikinci çocuk istiyorsa beni boşayıp evlenebilir" diyordu.

Sonra doğum günü partisinde kameralar önünde eşine ikinci çocuk sözü verdi.

Allah inşallah gönüllerine göre verir.

Çünkü bu işler öyle pazarlıkla olmuyor!

Yazının devamı...

Zenginler, fakirler ve mankenler

Zenginler, fakirler ve mankenlerin bir araya gelmesi sadece filmlerde olur. Bakın manken Özge Ulusoy bu klişeyi nasıl anlamış...

Özge Ulusoy’un geçenlerde bir öğrencinin kendisine mankenlerin neden hep zengin iş adamlarıyla çıktığını sorduğunda “Gidip fakirlerle mi çıksınlar yani anlamadım” diye yanıtlaması olay oldu.

Ünlü mankenin maddi durumu kötü olanları küçümsediği, zengin-fakir ayırımı yaptığı ve ilişkilerinde aşkı değil parayı tercih ettiği şeklinde yorumlar yapıldı.

Özge daha sonra “Sözlerinin arkasındayım yanlış yerlere çekilmesin” dedi. 34 yaşındaki Ankaralı manken hayaller dünyasında yaşıyor olmalı. Doğru söyleyenin 9 köyden kovulduğunu unutmuş.

Sosyal medya olalı her söylenen sözün yanlış yere çekildiğinin farkında değil.

Bu soruyu soran öğrenci kardeşimiz ise uzayda yaşıyor herhalde. Mankenlerin güzel görünebilmek için yaptıkları masraflardan, bulundukları ortamlarda tanıştıkları insanlardan, hayat tarzlarından ve formda kalabilmek için katlandıkları zorluklardan, maddi, manevi yükümlüklerinden haberi yok. Mankenler isteseler bile fakirlerle çıkamazlar. Çünkü apayrı dünyalarda yaşıyorlar. Hayat artık eski Yeşilçam dönemindeki gibi saf, temiz ve duygu yüklü filan değil. Zengin oğlanla fakir kızın, varlıklı ailenin kızı ile babasının fabrikasında işçi olarak çalışan züğürt delikanlının aşkları o filmlerde kaldı. O zamanlar bile inandırıcı gelmiyordu ama işin romantizmi hoşumuza gidiyordu. Şimdi ise dünyada sadece para konuşuyor. Zenginler, fakirler ve mankenlerin bir araya gelmesi sadece filmlerde olur. O filmleri çekmek için de para lazım. Sizce üçünden hangisi açıkta kalır?

Yazının devamı...

Çile bülbülüm çile

Deniz Seki 36 ay kaldığı cezaevinden önümüzdeki Pazartesi çıkacak ve özgürlüğüne kavuşacak. Kendisine şimdiden geçmiş olsun diyor, mutluluklar diliyorum. Sevgili Deniz hatasının bedelini maddi ve manevi olarak ödedi. Kariyerine ara vermek zorunda kaldı ve büyük paralar kaybetti. Alıştığı hayata, ailesine, dostlarıyla olan ilişkisine uzun süre ara verdi. Tutuklu yaşamı sanatçı ruhunu önceleri olumsuz etkiledi. Yaşamayanların anlayamayacağı çok zor günler geçirdi. Ancak güçlü karakteri sayesinde kısa sürede toparlandı.

Sezen Aksu’nun tavsiyesini dinledi ve hapishaneyi verimhaneye çevirdi. Kitaplar, şiirler yazdı, şarkılar besteledi.

2 milyon 400 bin lira peşin para karşılığında şimdiden 20 konserlik bir seriyi garantiledi. Ancak 1 Temmuz’da 47 yaşına basacak şarkıcının çilesi bitmedi. Evlenmeyi planladığı ve kendisini 128 hafta aralıksız ziyaret eden nişanlısı tam çıkacağı hafta Deniz’I görmeye gitmedi. Üstelik yaranın üstüne tuz serper gibi babasından izin alamadığı iddia edildi. Hatta Deniz’i kaçak olduğu günlerde polise ihbar edenin nişanlısının babası olduğu söylendi.

Ah Deniz’cim ah! Issız yuvanda tektin. Çekilmez çile çektin. Kim derdi gülecektin. Çile bülbülüm çile!

Ses var, şöhret var, para var, stil yok

Ünlü kadın popçularımızın çoğunun giyim zevkleri inanılır gibi değil. Kimse onlardan her daim manken gibi olmalarını her giydiklerini üstlerine yakıştırmalarını beklemiyor. Ancak rüküşlüğün de bir haddi var. Hadi diyelim Demet Akalın ne yaparsa yapsın sınıfta kalıyor. Nil Karaibrahimgil kendine özgü tarzıyla yuvaya yeni yazılan kız çocuklarına benziyor. Sezen Aksu gösterişinden çok rahatına göre giyiniyor.

Ya Gülşen’e ne demeli? Eşi Ozan Çolakoğlu ile bir AVM’de görüntülenmiş. Üstünde kalın bir mont, altında eşofman, ayağında terlikler varmış. ‘Terlik Üstü Mont’ demişler. Altı kaval üstü şişhane gibi yani. Gülşen tanınmamış bir kadın olsa o kadar göze batmazdı. Ancak ünlü ve popüler olunca giyim kuşamına özen göstereceksin.

Örneğin kafana bigudileri sarıp sokağa çıkamazsın. Her şeyden önce hayranlarını hayal kırıklığına uğratmaman gerekir. Bizim kadın popçuların giyim konusunda aklı bir karış havada. Ses var, şöhret var, para var, stil yok!

Ekrana çık göbeği at rolü kap

‘Cennet Mahallesi’ adında popüler bir televizyon dizisi vardı. Zeki Alasya, Müjdat Gezen, Melek Baykal, Çağla Şıkel ve Alişan gibi ünlü isimler oynardı. Dizi 10 yıllık aradan sonra yeniden ekrana gelecekmiş.

‘Evleneceksen Gel’ adlı programda yerli yersiz piste çıkıp göbek atmasıyla tanınan gelin adaylarından Solmaz Çiros ve talibi Kaan Güvenir başrollerde olacakmış. Kadronun çoğu aynı programdaki evlenme adaylarından oluşmuş.

Devir değişti. Taktik değişti.

Artık ne yaparsan yap.

Ekrana çık, göbeği at, rolü kap!

Yazının devamı...

‘Herkes Kazanır’ dediler herkes kaybetti

Televizyonda bilgi yarışmaları konusunda pek başarılı sayılmayız. ‘Kim Milyoner Olmak İster’ isimli formatı yabancı olan yarışmanın kopyasını bile yapamıyoruz. TRT ve Show TV denedi. Olmadı! Şimdi de ‘Herkes Kazanır’ adında yeni bir yarışma programının fiyaskosu yaşandı. Hakan Bilgin’in sunduğu yarışma dünya televizyon tarihinde bir ilke imza atıp canlı yayınlandığı sırada aniden kayıplara karıştı. Saat 23.30’da başlayan program reklama girdikten sonra bir daha geri dönmedi. Yayın akışına yerli bir filmle devam edildi. Böylece ekranda canlı yayınlanan bir yarışma ilk soru sorulmadan apar topar yayın hayatına veda etti. Olay sosyal medyada çok eleştirildi. ‘Herkes Kazanır’ dediler. Herkes kaybetti!

İşte Benim Stilim gibi bu da İşte Benim Tarzım

Mustafa Ceceli bir süre önce trafik kontrolünden kaçtığı haberleriyle gündeme gelmişti. Ünlü müzisyenin yanındaki bir hanım arkadaşıyla birlikte görüntülenmemek için ekipler çevirdiğinde durmadığı iddia edilmişti. 37 yaşındaki şarkıcı, geçtiğimiz günlerde 9 yıllık eşi ve 6 yaşındaki çocukları Arın’ın annesi Sinem’den tek celsede boşandı. Ayrılmalarının nedeni olarak da tarzlarının uyuşmadığını iddia etti.

Şiddetli geçimsizlik duymuştum ama tarz uyumsuzluğuna ilk kez tanık oluyorum. İnsanlar şöhrete, servete kavuşunca ister istemez değişiyor ve havalara giriyor. Küçük dağları kendilerinin yarattığını sanıyor. Burunlarından kıl aldırmıyor. ‘İşte Benim Stilim’ diye nihayet finalini yaptıkları bir televizyon programı vardı. Ceceli sayesinde artık boşanma davalarında ‘İşte Benim Tarzım’ diye bir şey var!

CMYLMZ ne yaparsa yapsın Arif, Recep’i geçemez

Cem Yılmaz önümüzdeki yıl gösterime girecek yeni filmi Arif V 216’nın tanıtımları için yoğun bir şekilde çalışıyor.

Filmin fragmanını aylar öncesinden internete yerleştirdi. Hemen hemen her aklına gelen ünlüye filmde rol teklif etti. Yaz aylarında çekimlerin tamamlanacağını ve çok iddialı olduklarını söyledi. Son olarak da kadrodaki oyuncularla birlikte basına açık bir okuma provası gerçekleştirdi. Esprileriyle süslediği etkinliğe medya büyük ilgi gösterdi.

Cem Yılmaz’ın zaten belli bir izleyici kitlesi var. Ne yaparsa yapsın gişede başarısız olması zor. Ancak Cem’in sinemada Şahan Gökbakar’ın rekorunu kırması daha da zor. Recep İvedik serisi aldı başını gidiyor. CMYLMZ ne yaparsa yapsın Arif, Recep’i gişede geçemez gibi gözüküyor!

Yalıkavak pilatesçisi Ebru

Ebru Şallı’ya Bodrum’da bir otelde 3 ay boyunca haftanın 6 günü günde iki kez pilates dersi vermesi için toplam 500 bin TL teklif etmişler. Medyatik olmak Ebru’nun işine yaradı. Bodrum’da inanılmaz paralar konuşuyor. Muğla’daki Çökerme Köyü’nün ‘Mandıra Filozofu’ gitti. Yerine Yalıkavak Pilatesçisi Ebru geldi!

Yazının devamı...

Babasının filmlerini gerçek hayatta oynuyor

Küçük Emrah, DNA testinde yüzde 99,99 uyumlu çıktığı öz oğlu Tayfun’u bir türlü kabullenmiyor.

‘Acıların Çocuğu’, ‘Merhamet’, ‘Sefiller’, ‘Vurmayın’, ‘Boynu Bükükler’, ‘Can Evimden Vurdular’, ‘Öksüzler’, ‘Zavallılar’ bunların hepsi Küçük Emrah olarak üne kavuşan ve bir ara İpek soyadını kullanan Emrah Erdoğan’ın filmleri.

46 yaşındaki ünlü şarkıcının eşi Sibel Kirer’den Elyasa adlı 3 yaşında bir oğlu ve yeni doğan Eleysa adlı bir kızı var. Bir de başından beri kabul etmek istemediği Tayfun adında bir oğlu.

DNA testinde yüzde 99,99 babası olduğu ortaya çıktığında bile kabullenmekte çok zorlandığı 27 yaşında aslan gibi bir oğlu.

Tayfun Erdoğan zaman zaman ortaya çıkıp babasıyla olan kopuk ilişkisini anlatıyor. Varlık içinde yüzen babasının kendisini ve annesini mağdur durumda bıraktığından bahsediyor. Nafakasını 200 TL eksik yollayıp üstünü kendisinin tamamlamasını istediğinden söz ediyor.

Emrah’ın onu akıl hastanesine götürdüğünü, mirasından men ettiğini iddia ediyor.

Durumu özetlemek gerekirse.

Yapımcılığını ve yönetmenliğini bizzat Emrah Erdoğan yapıyor.

Tayfun Erdoğan da babasının filmlerini gerçek hayatta oynuyor!

Romantik Alişan nihayet evleniyor

Cumhurbaşkanına verdiği sözden sonra evlenmesi bir memleket meselesi haline gelen Alişan, evlilik programı sunucusu Esra Erol’un kardeşi Eda ile olan ilişkisini mutlu sonla noktalamak istiyor.

Bayramdan sonra kız istemeye gideceklerini, nişan ve düğün tarihlerini en kısa zaman içinde belirleyeceklerini müjdeliyor.

Çiçeği burnunda sevgililer geçtiğimiz akşam ilk kez Etiler’de birlikte görüntülenmiş.

Eda Erol görücü usulü tanıştıklarını ve her şeyi ablasının ayarladığını itiraf etmiş.

"Alişan Bey çok romantik, her sabah bana gül gönderiyor" demiş.

Alişan’ın ismini hep tek başına duymaya alışık olduğumdan ‘Alişan Bey’ denmesi tuhafıma gitti.

Ama uzun soluklu ve sağlıklı ilişkiler daima çiftlerin birbirlerine karşı saygıda kusur etmemeleri sayesinde gerçekleşir.

Onun için nazar değmesin diyorum.

Ne kadar güzel. Gözlerim yaşarıyor.

Çiçekler gönderiyor, müstakbel zevcesinin gözünün içine bakıyor.

Romantik Alişan Bey yakında dünya evine giriyor.

Hepimize geçmiş olsun!

Alma Sinan’ın ahını çıkar çarçabuk

Sinan Akçıl pop müzik sektörünün önemi isimlerinden. En azından kendisi öyle sanıyor.

Besteler yapıyor.

Şarkı sözleri yazıyor.

Meslektaşlarına dağıtıyor.

Kendisinden 11 yaş küçük olmasına rağmen bebek yüzü sayesinde Kanadalı pop ikonu Justin Bieber’ın Türkiye’deki versiyonu olarak tanınıyor.

Tıpkı Bieber gibi yaşları çok genç olan bir hayran kitlesini elinde tutuyor.

Magazincilerin gözde ünlülerinden biri olmaya devam ediyor.

Durum böyle olunca da çevresinden ilgi bekliyor.

34 yaşındaki popçu ‘Yüzyılın Aşkı’ adında yeni albümünün tanıtımını yapmış.

"Desteklediğim bazı arkadaşlar gelmedi. Bunda sonra benden başka türlü muamele görecekler" demiş.

İsmini anmadan ‘Evlenmene Bak’ adlı bir parçasını verdiği İrem Derici’yi kara listeye aldığını ima etmiş.

İrem’in geceye eski eşi ve sevgilisi de davetli olduğu için katılamadığı söyleniyor.

Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.

Alma Sinan’ın ahını çıkar çarçabuk!

Yazının devamı...

Adama böyle göbek attırırlar

İkizler burcu olan ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci kişiliği devrede...

ABD Başkanı Donald Trump seçim kampanyasında atıp tutuyordu.

Ülkesine kaçak giren işçileri önlemek için Meksika sınırına duvar öreceğini ve parasını da Meksikalılara ödeteceğini söylüyordu.

Müslüman ülkelere terörist yuvaları gözüyle bakıyordu.

Derken kendisini de şaşırtan sürpriz bir sonuçla seçimi kazandı.

Başkan olduktan sonra hali tavrı değişti. İkizler Burcu olduğu için ikinci şahsiyeti devreye girdi.

Meksika ile olan duvar işini hemen rafa kaldırdı. Ülkesinin dışına ilk resmi ziyaretini de bir Müslüman ülkesine yaptı. Suudi Arabistan ile yüz milyarca dolarlık bir anlaşma imzaladı.

Trump zevkten dört köşe oldu.

Arap yetkililerle birlikte kolkola girip, halay çeker gibi göbek dansı yaptı. Paranın gözü kör olsun.

İnsana neler yaptırır neler.

Hem söylediğin sözleri yedirir.

Hem de bir anda duruşunu değiştirir. Duyduk duymadık demeyin ey Amerikalılar.

Zengin Araplar adama böyle göbek attırır!

Hakimi kızdırma başına dert açma

Caner Erkin ile Asena Atalay’ın velayet davası medyada o kadar çok konuşuldu ki türkücü Alişan’ın ne zaman evleneceği gibi bir memleket meselesi haline geldi. Sonunda davanın hakimi iki tarafı bu konuda uyarmak zorunda kaldı. “Bu 70 milyonun velayet davası gibi. Kimsenin şov yapmasına izin vermem” dedi. Hakim yerden göğe haklı. Caner ve Asena isteyerek veya istemeyerek aralarındaki davayı tam bir şova dönüştürdü.

Televizyondaki evlilik programlarından, reality şovlardan hiç farkı kalmadı.

İki eski eş kamuoyu desteğini kendi taraflarına çekebilmek için, ellerinden geleni yapıyor ve sürekli karşılıklı suçlamalarda bulunuyor.

Olan olup bitenlerden habersiz6 yaşındaki oğullarına oluyor.

Çocuk büyüdüğünde annesiyle babasının kendisinin üstünden yapılan ve tamamen maddiyata dayanan kavgasını internetten detaylarıyla öğrendiğinde çok üzülecek.

Hayatı bu yüzden belki de olumsuz etkileyecek.

Yazık değil mi? Değer mi? Bence daha fazla uzatmasınlar.

Aralarında sessiz sedasız anlaşıp davayı noktalasınlar.

Yapılan uyarı Asena ve Caner’in kulağına küpe olsun.

Şov yapma, hakimi kızdırma, başına dert açma!

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.