Televizyonda başarılı olmak için yayınlanacak programın türü ne olursa olsun senaryosunun son derece sağlam ve ilginç olması gerekir.

Canlı veya banttan yayın fark etmez.

Diziler, yarışmalar, talk şovlar hepsinde önceden belirlenen bir kurgu vardır.

Amerika’daki televizyon programlarının tamamı önceden planlanmıştır.

Sunucunun esprileri, konuklarla konuşacağı konular hepsi belirlenmiştir.

Bunun dışına çıkılmaz.

Spontane olaylar bile hazırlanmıştır.

Ekranda hiçbir şey şansa bırakılmaz.

Reality şovlar için de durum aynıdır.

İzleyiciye sürpriz gibi gelen gelişmelerin tümü metin yazarlarının kaleminden çıkmıştır.

Amaç programın heyecanını kaybetmemesini sağlamaktır.

Acun Ilıcalı’nın en büyük başarısı, bu ilkeleri ülkemizde kusursuz olarak uygulaması ve tek kuralının hiç kuralı olmamasıdır.

‘Survivor’da ve stil yarışmasında durum aynıdır.

Ünlüler, Gönüllüler, jüridekiler hepsi rollerini oynamaktadır.

Evlilik programlarında izleyeni hayrete düşüren tipler, bilgi yarışmalarındaki ilginç karakterler de cast ajanslarından seçilen oyunculardır.

Onun için tuttuğunuz taraf kaybetti, elendi, gitti diye üzüldüğünüze değmez.

Herşeyin reyting uğruna yapıldığını unutmayın.

Kambersiz düğün, kurgusuz televizyon olmaz!

Burak ile Fahriye’den Amerikan usulü davetiye

Amerika’da dünya evine girecek olan çiftler nikah tarihleri belli olduktan sonra genelde misafirlerine bir ön davetiye gönderir.

Bu davetiyeye o günü bize saklayın anlamına gelen ‘Save the Date’ diye yazılır.

Evliliklerinde en ince ayrıntıya kadar planlı, programlı davranan Amerikalılara ait olan bu gelenek artık bizde de uygulanmaya başlandı.

Örneğin 29 Haziran’da evlenecek olan Burak Özçivit ile Fahriye Evcen çifti davetli listesindekilere o gün program yapmamaları için bir ön davetiye göndermiş.

Üstüne de İngilizce ‘Save the Date’ diye yazdırmış.

‘O günü bize ayırın, başka yere söz vermeyin’ demek akıllarına gelmemiş.

Ünlü çiftin ön davetiyesi kelimenin tam anlamıyla Amerikan usülü olmuş!

Jelena’ya bu yapılır mı?

Beşiktaşlı futbolcu Dusko Tosic’in eşi Jelena Karleuse inanılmaz gösterişli ve cazibeli bir kadın.

Sosyal medyada birbirinden çarpıcı pozlarıyla tanınıyor.

Jelena’nın o kadar seksi bir imajı var ki, siyah beyazlı bir taraftarın takım şampiyon olana kadar Tosiç ile seks yapmaması için kendisine yalvardığına dair haberler çıktı.

Derken geçtiğimiz hafta sonu Tosiç çapkınlık turunda yakalandı.

38 yaşındaki Sırp güzeli eşini bir mekanda tanıştığı ve çıkışında görüntülendiği esmer bir hanımla aldattığı iddia edildi.

Jelena daha sonra söz konusu kadının, eşinin bir arkadaşının nişanlısı olduğunu açıkladı.

Ne olursa olsun iş bu duruma gelmeyecekti.

Ey Dusko Tosic!

Jelena gibi bir kadına bu yapılır mı?

İzdivaç programlarının kraliçesi Esra Erol, formunu korumak için boks dersleri almaya başlamış. Antrenörüyle çalışma görüntülerini Instgram hesabında takipçileriyle paylaşmış. İki çocuk annesi 35 yaşındaki sunucu 2010 yılında evlendiği eşi Ali Özbir’e takılmadan duramamış. “Kendine dikkat et Ali” diye esprili bir mesaj atmış. Maço imajına toz kondurmak istemeyen kocası ise bu lafın altında kalmamış. “Konum at geliyorum. Kim kime dikkat ediyormuş görelim. Hocan da gelsin” diye o da karısına şaka yollu meydan okumuş.

Instagram genelde birbirlerini takip eden sevgililerin atılan her mesajı beğeni yağmuruna tuttukları, kalpli, öpücüklü, bol gülücüklü sembolleri olan bir sosyal medya ortamı olarak tanınıyor. Ünlülerin yeni filizlenen aşklarını, ilişkilerini ilan ettikleri bir yer olarak biliniyor. Birbirlerine hodri meydan deyip dövüşe davet ettikleri bir çağrı merkezi olarak değil. Ama elden ne gelir? Aradan yarım düzine yıl geçmiş. İki tane aslan gibi oğulları dünyaya gelmiş. Üçüncüsünün yolda olduğu söyleniyor. Artık yeni bir dönem başlıyor.

Mum ışığındaki yemekler mazide kalıyor. Romantik sözler yerini çocuk seslerine bırakıyor. Evli çiftlerin Instagram cilveleşmeleri işte böyle oluyor!

Ne işi var Sıla’nın gece kulübünde?

Sıla Gençoğlu hem prensip sahibi hem de başarılı bir şarkıcı. Bugüne kadar inandığı yoldan ve kalitesinden ödün vermedi. Her ortama uyum sağlayan meslektaşları arasında kendisine özel bir yer edindi.

Sıla son olarak Bodrum’daki bir gece kulübü işletmecisinden gelen servet değerindeki teklifi ‘’Ben gece kulübünde çalışmam’’ diyerek geri çevirdiği haberiyle gündeme geldi. Anlaşılan o ki 36 yaşındaki popçu alkollü mekanlarda veliahtların, mirasyedilerin, görgüsüz zenginlerin şampanya ısmarlama yarışına alet olmak istemiyor.

Sadece sanatını yapmak istiyor. Sıla çok haklı. Lala paşa mı eğlendirecek? Ne işi var gece kulübünde?

ACUN GEREKENİ YAPMALI

Atalay Demirci adlı komedyen bozuntusu hiçbir yeteneği olmamasına rağmen 2013 yılında Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu kanalda ‘Yetenek Sizsiniz’ yarışmasını kazandı. Bir yıl sonra aynı kanalda hiçbir özelliği olmayan ‘Kel Alaka’ adlı gösterisi yayınlandı. Aynı sene içinde yine TV 8’de ‘100 Kişiye Sorduk’ adında yarışma içerikli program vardı.

2015 yılında ise kanalın gözdesi ‘O Ses Türkiye’nin ‘Yılbaşı Özel’ bölümünde boy gösterdi.

Derken bu Atalay Demirci 5 Ağustos 2016 tarihinde FETÖ/PYD soruşturması kapsamında göz altına alındı.

Şimdi de hakkındaki iddianamelerin kabul edildiği ve hapis cezası verildiği haberi çıktı. Peki Acun şu ana kadar ne yaptı? Sessiz kaldı. Acun gerekeni yapmalı.

Yeteneği olmayan Atalay’a hasbelkader verdikleri ödülü geri almalı. Bunu da cihan aleme duyurmalı!

Diva Bülent Ersoy, namı diğer Bülent Abla ya da kısaca Babla ve Afrodit lakaplı efsane oyuncu Banu Alkan, sevilen şarkıcı Safiye Soyman ve havalı sunucu Burcu Esmersoy hep birlikte deplasmana çıktı.

Haziran ayında yayınlanacak ‘Dünya Güzellerim’ adlı bir gezi ve şov program için 45 gün boyunca Hindistan, Nepal ve Vietnam’ı dolaşacaklar.

Farklı kültüre sahip üç ülkenin gelenek ve göreneklerine göre yaşayacaklar.

Dört ünlü kadın ilk durakları Hindistan’ın Mumbai kentinde gerçekleşen çekimler sırasında birlikte poz vermiş.

Babla her zamanki gibi şatafatlı, güllük gülistanık giysileri ve göz kamaştırıcı makyajı ile dikkat çekmiş.

Genelde kendi ihtişamıyla ön plana çıkan Banu Alkan onun yanında sönük kalmış.

Safiye Soyman sade ve iddiasız uzun bir sarı elbiseyle fotoğraf karesinde yer almış.

Burcu Esmersor da vücuduna yapışık gibi duran ve derin göğüs dekoletsi olan bir mavi tulum giymiş.

Bunlar programın adındaki gibi ‘Dünya Güzellerim’ mi?

Yoksa fotoğraflarındaki gibi ‘Dünya Kokoşları’ mı?

Onu zaman gösterecek!

Genç kadınlar Demet, erkekler Murat diyorsa

Cem Yılmaz müthiş hızlı bir çapkın. Göz açıp kapayana kadar işi bitiriyor. Bunda popüler olması ve karizması da büyük rol oynuyor. Bugüne dek adı birçok ünlü ve ünsüz güzelle aşk dedikodularına karışan komedyen son derece akıllı davranıyor. İlişkileri ve özel hayatı hakkında magazincilere ser verip sır vermiyor ve hayatına giren kadınların güvenini kazanıyor. Yılmaz son olarak konuk olduğu bir dizinin setinde tanıştığı Merve Çağıran adındaki bir oyuncudan ayrılıp, aynı dizide rol alan Cansu Melis Karakuş ile gönlünü eğlendirmeye başlamış. Sosyal medyadan birbirlerine takibe aldıkları için durum ortaya çıkmış. Aslında Cem’in sevgilisiyle olan ilişkisini sonlandırmasına ‘ayrıldı’ demek hata olur. Ayrılmak için biriyle bir süre birlikte olmak gerekir. Cem’in aşklarının çoğu ise başlar başlamaz bitiyor. 44 yaşındaki mizahçı eski eşi Ahu Yağtu’dan boşandıktan sonra daldan dala konmayı ve tek kişiye bağlanmamayı tercih ediyor. Ayşe Hatun Önal ve Ebru Şallı ile beraberliklerinde de durum farklı değildi. Onlarla olan gözlerden uzak ilişkisi de sürpriz bir şekilde başladı ve aniden bitti.

Cem Yılmaz, karikatürist, stand-up ustası, sinemacı, reklam oyuncusu ve en önemlisi oğluna düşkün son derece iyi bir baba. Kod adıyla: SPEEDY GONZALES CMYLMZ

Ey Asena! boşanırken aklın nerelerdeydi?

Asena Atalay eski eşi Caner Erkin’den boşanırken hiçbir şey talep etmemişti.

Şövalyelik yapıp ‘’Benim ailem varlıklı, paraya pula ihtiyacım yok’’ demişti.

Sonra Caner hayatımın aşkını buldum diye oyuncu Şükran Ovalı ile evlendi.

Asena’nın duruşu birdenbire değişti. Önce eşi benzeri görülmemiş bir masraf pusulası çıkartıp Caner’den çocukları için yüklü bir nafaka istedi.

Kendisine güçlü bir avukat bulup mahkemelere gitti, eski eşine hacizler getirdi.

O da yetmedi.

Boşanma protokolünde kendisinin kandırıldığını öne sürerek ünlü futbolcunun servetinin yarısını istedi. Ancak mahkeme Asena’nın beklentisine umduğu karşılığı vermedi. Boşanma sırasında tarafların mal paylaşıma ilişkin haklarından feragat ettiklerini belirterek davayı reddetti.

Ayrıca Asena’nın gayrimenkulleri ve lüks otomobillerine konan tedbirin devamına karar verdi. Duruşma sonrası Asena ve avukatının büyük hayal kırıklığına uğradıkları iddia edildi. İkisi adeta yıkıldı dendi.

İyi de artık iş işten geçti.

Sorarlar insana. Ey Asena!

Boşanırken aklın nerelerdeydi?

Meryem Uzerli’nin başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Doğup büyüdüğü Almanya’lardan evini barkını bırakıp Türkiye’ye geldi. ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinin Hürrem Sultan’ı olarak bir anda üne kavuştu. Sonra tükenmişlik sendromuna yakalandığını söyleyerek diziyi yarıda bırakıp Almanya’ya ailesinin yanına kaçtı.

Derken iş adamı Türk sevgilisinden hamile olduğu ortaya çıktı. Ancak adam çocuk istemediği için ilişkileri bitti. Bebek babasının desteği olmadan dünyaya geldi. Meryem bir süre sonra kendisi için yazılmış yeni bir dizi için tekrar ülkemize geldi. Reklam filmlerinde rol aldı, açılışlarda, davetlerde, törenlerde boy gösterdi. Ama televizyon kanalından parasını peşin aldığı oynayacağı dizi bir türlü gelmedi.

‘Gecenin Kraliçesi’ diye nihayet ortaya çıkan proje reytinglerde bekleneni vermedi. Bu arada piyasayı dolandırdığı iddia edilen bebeğinin babası ortadan kayboldu. Meryem boş olan kalbini Alp Özcan adında bir başka Türk iş adamı ile doldurdu. 2016 Şubat’ında başlayan ve el ele kucak kucağa pozlarla devam eden aşkları Ekim ayında aniden noktalandı. Aradan 6 ay geçtikten sonra ilişkileri geçtiğimiz ay birdenbire yeniden başladı. Ancak bu kez araya bir başka kadın girdiği için fazla uzamadı. Meryem bir daha dönmemek üzere sevgilisiyle yollarını ayırdı.

‘Ah Mary Vah Mary’ geçti, gitti. ‘Ah Meryem Vah Meryem’ geldi!

ARAP DEMEK PARA DEMEK

Dubai Emiri Şeyh Muhammed Bin Raşid El Maktum’un Bodrum’da iki yıl önce açtığı Jumeriah Bodrum Palace adlı lüks otelin ismi ve işletmesi yenilendi. Tesise ‘The Bodrum By Paramount Hotel’ dendi ve ABD film sektörünün dev firması Paramount Pictures’a teslim edildi. Olayı kutlamak ve dünyaya duyurmak için de muhteşem bir parti verildi. Hollywood’un ünlü yıldızlarından Avustralyalı Nicole Kidman açılışa davet edildi. Kendisine özel bir uçak gönderildiği ve yarım milyon dolar ücret ödendiği söylendi. 400 seçkin davetlinin katıldığı partide Dubai ve Suudi Arabistan prenslerinin yanı sıra çok sayıda üst düzey yönetici, manken ve sanatçılar da boy gösterdi.

Nicole Kidman hala güzel ama ne de olsa 50 yaşına merdiven dayamış bir film yıldızı. Bir açılışa katılması için kendisine o para verilir mi diye düşünenler mutlaka olmuştur. Verilir!

Oscar ödüllü Nicole son derece çalışkan ve aktif bir sanatçı. Yaşı ilerlediği için bazı meslektaşları gibi inzivaya çekilmedi. Yeteneklerini beyazperdede, televizyonda ve sahnede sergilemeye devam etti. Bu yıl 6 dalda Oscar adayı olan ‘Lion’ filminde kendini gösterdi. Önümüzdeki aylarda ve 2018’de gösterime girecek yüksek bütçeli projelerde oynuyor.

Nicole Kidman demek saygınlık ve kalite demek. Onun için verdikleri paraya değer. Ayrıca Arap demek para demek. İnanmıyorsanız parayı tersten okuyun!

Tekrer dünyaya gelirsem yine aynı anneyi isterim. Ama bu kez sözünü hep dinlerim.

Canım anneciğim Vesile Dilşan Hanım’ı 2 yıl önce Ramazan Bayramı’nın mübarek Cuma günü sabaha karşı cennete uğurladık. Tıpkı dünyadaki tüm anneler gibi o da meleklerin yanında yerini aldı. Anneciğim beni dünyada en çok ve karşılıksız seven tek kişiydi. Bana doğruları gösterdi. Terbiye verdi, eğitti, topluma yararlı olabilmem için en iyi şekilde yetiştirdi. Anneciğim bana akıl verir, her zaman imdadıma koşardı. Sözünü dinlemediğimde hep sonunda pişman olmuşumdur. Bana sevgi, saygı, birlik, beraberlik ve barış içinde olmamı öğretti.Hayatını muhtaç olan insanlara yardım etmeye adadı. Zeynep Oyvar Huzurevi’ni kendi kurduğu ekibiyle birlikte yoktan yarattı. Bir daha dünyaya gelirsem yine aynı anneyi isterim. Ama bu kez sözünü daima dinlerim. Annenizin hayattayken değerini bilin. Cennetteki canım anneciğimi çok arıyorum. Nur içinde yatsın. Anneler Günü kutlu olsun!

Murat Boz’a imaj tazeleme operasyonu

Murat Boz’un televizyondaki stil yarışmasının Cicişleri Candan Kardeşler ile alem yaptığı haberi hayranlarının tepkisini çekti. Murat’ın düzgün ve efendi çocuk imajı zedelendi. Yakınları Murat’ın marka değerini korumak için harekete geçti. İddiaya göre Murat’ın babası Cafer Boz Acıbadem’de arkadaşlarıyla otururken genç bir adamın bir binanın çatısına çıktığını fark etti. Oğlu Murat’tan yardım istedi. Facetime’la yaptığı görüşmeyle Murat adamı ikna etti. Haberi okuyunca çok duygulandım, oturup hüngür hüngür ağlamak istedim. Birkaç gün önce yaptığı çapkınlığı yüzüne gözüne bulaştıran popçu, olayın haftası dolmadan bir vatandaşın hayatını kurtarıyor. Buna da Murat Boz’a imaj tazeleme operasyonu deniliyor!

Onlar ermiş muradına biz çıkalım kereviz ağacına

Evlilik programlarının kraliçesi Esra Erol’un kız kardeşi Eda Erol Alişan ile jet hızıyla dünya evine girmeye hazırlanıyor. Instagram’da sevgilisiyle baygın gözlerle objektife bakarken çekilmiş romantik pozunu paylaşan ünlü türkücü “Bu akşam güzel bir yola doğru ilk adımlarımızı attık. Ailelerimiz tanıştı ve her şey beklediğimizden de güzel oldu çok şükür” diye yazıyor. Diyorum ki hazır Alişan ile Eda’nın ilişkisi tam gaz evliliğe gidiyor. Esra Erol nikahlarını kendi programında kıydırsın. Programı bitecekse bari dudak uçuklatan bir nikahla sona ersin.

Zuhal Olcay evliliğe bakışını kendi gibi zarifçe açıklıyor.

Bugüne kadar üç kez evlenen 60 yaşındaki ünlü sanatçı Zuhal Olcay evlilik defterini artık kapattığını söylemiş. Uzun süredir Mazlum Çimen ile birlikte olan güzel oyuncu “Bu yaşta bir evlilik yazın kürklü çizme giymek gibi” demiş.

Zuhal Hanım evlilik konusunda hem canı yanmış hem dersini almış.

Bir kadın için sıcak havada kürklü çizme giymek işkence gibi olmalı.

Gereksiz bir fazlalık. Yersiz bir aksesuar. Taşıması dert. Uğraşması eziyet. Zuhal Olcay kaliteli bir kadın olduğu için benzetmesi de son derece zarif olmuş. Evliliğe sıcak bakmadığını kadınımsı bir tarzda söylüyor. Bu saatten sonra kimsenin yükünü çekemeyeceğini ima ediyor. Evlilikte kendisi için Allah hakkı üç diyor. Duracağı zamanı biliyor!

Alo merhaba ben İspanya’dan Arda