Sorularla inatlaşmayın testten teste atlamayın!..

Haberin Devamı

Geleceğinizi etkileyecek sınavda başarılı olmak için nasıl bir yol izlemeniz gerekiyor? Rakiplerinizden bir adım öne geçmek için sınavda nelere dikkat etmelisiniz? İstediğiniz puanı alabilmeniz için önerilerimize kulak verin.

PANİK YAPMAYIN: Çoğunuz yıl içinde bir çok deneme sınavına girdiniz, önceki yıllarda çıkan soruları incelediniz ve çözdünüz. Ya rın gireceğiniz sınav, bunlardan farklı olmayacak. Korkmanıza gerek yok. Deneme sınavlarında karşılaştığınız sorulardan daha kolay sorularla karşılaşacaksınız.

NE ÇOK HIZLI NE DE YAVAŞ: Hız ve tutarlılık arasında denge kurmanız büyük önem taşıyor. Soruları çok hızlı yanıtlayıp bunun neticesinde bol hata yapmak doğru olmadığı gibi aşırı titiz davranıp her soru üzerinde gereğinden fazla zaman harcamanız da yanlış olur. Hızlı ama isabetli olmak, sınavda başarılı olmanın en önemli unsurudur.

DERİN NEFES ALIN: Sınava başladığınız anda her şeyi unuttuğunuz duygusuna kapılabilirsiniz. Bu, geçici bir durumdur. Sınava giren her aday bu durumla karşılaşabilir. Dert etmeyin, geçer. Birkaç soruyu yanıtladıktan sonra bu duygu kendiliğinden yok olur. Değişimi hissetmezsiniz bile.

ZOR SORUYLA UĞRAŞMAYIN: Size önemli bir ipucu: ÖSS’de sorular 5 farklı kategoride hazırlanıyor. Soruların yüzde 10’u çok kolay, yüzde 20’si kolay, yüzde 40’ı normal, yüzde 20’si zor ve yüzde 10’u da çok zor düzeydedir. Sınavdan niye korkuyorsunuz? Soruların yüzde 70’i rahatlıkla çözülebilecek türden. Zor sorularla uğraşıp vakit kaybetmek yerine, o süre zarfında 3 kolay soruyu yanıtlamanız daha akıllıca olur.

KOLAY SORULARDAN BAŞLAYIN: Yanıtlamaya hemen ilk sorudan başlamayın. Yıllardır hep dikkat etmişimdir, sınava başlayan her aday hemen ilk sorudan başlıyor. Sınavda, birinci sorudan başlayacaksınız diye bir kural yok. Ya ilk soru, zor soruysa... Moraliniz bozulacak, her şey birbirine karışacak. Önce hangi testten başlıyorsanız, o testin bütün sorularını gözden geçirin. 1-2 dakikanızı bu işe ayırın . Bu, zaman kaybı değildir. Bu tarama işlemi, o bölümdeki soruların genel yapısını görmenizi, testin yapısındaki değişikliklere hazırlıklı olmanızı sağlar.

SORULARA TAKILMAYIN: Bir soruyu belli bir süre geçtiği halde çözemiyorsanız, o soru üzerinde daha fazla uğraşmayın yani sorularla savaşmayın. Önemli olan sınırlı sürede olabildiğince çok soru çözmektir. Her bir soruyu yanıtlamak için 75 saniyelik süreniz var. Akıllı davranın, çözemediğiniz, zorlandığınız soruyu atlayın. Eğer zamanınız artarsa o soruya geri dönersiniz. İlk etapta kolay ve normal düzeydeki soruları yanıtlayın. Böylelikle hem moralinizi yükseltmiş olursunuz hem de zamandan kazanırsınız. Zor ve çok zor soruları yanıtlamak için daha fazla zamanınız kalır.

ACELECİ DAVRANMAYIN: Doğru yanıtı bulduğunuzu zannederek diğer seçeneklere bakmamanız sizin zararınıza olur. Mutlaka sorunun bütün seçeneklerini okuyun. Bu, zaman kaybı değildir. Yanıtınız doğru olsa bile mutlaka diğer seçenekleri de okuyun.

BİLDİĞİNİZ TESTİ BİTİRİN: Hangi testten başlıyorsanız, o testi bitirmeden diğerine geçmeyin . Bu durum, sizi çok rahatsız eder, aklınız sürekli diğer testte kalır. Şaşkın bir vaziyette testler arasında dolaşıp durursunuz.

SON DAKİKA DEĞİŞİKLİĞİ YAPMAYIN: Aday, bugüne kadar girdiği deneme sınavlarının hepsinde önce Türkçe testinden başlamış, daha sonra Matematik ve sırasıyla Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri testlerini çözmüş olsun. Aday, sistemini bu şekilde kurmuş, yöntemini de bu şekilde belirlemiştir. Ancak aday, sınavda Sosyal Bilimler testinden başlarsa daha önce alışık olmadığı bir durumla karşılaşmış olur. Alışık olmadığı bu düzen, adayın dengesini bozar. Tavsiye: Alışık olduğunuz düzeni değiştirmeyin.

6 TESTİ DE YANITLAMAYA ÇALIŞIN: Genelde SÖZ tercihi yapan adaylar Matematik-1 ve Fen Bilimleri-1 testlerini çözmekten kaçınırlar. Önyargılı davranıp, bu testlerle uğraşmazlar. Bu, yapabileceğiniz en büyük hatadır. Sadece dört testi çözerek başarıya ulaşmanız zor. Evet, ağırlığı tabii ki bu testlere vereceksiniz ama yetmez, riskli olur. Gücünüz yettiğince bu testleri de yanıtlamaya çalışın. Bu alandaki diğer adaylara ancak bu şekilde fark atabilirsiniz.

KISA MOLALAR VERİN: Aynı soruyu veya aynı satırları tekrar tekrar okuyorsanız zihninizin dinlenmeye ihtiyacı var demektir. Kalemi, kağıdı bir kenara bırakın, gözlerinizi kapatın ve arkanıza yaslanın. İşlerin iyi gittiğini kendinize telkin edin. Dinlendiğiniz bu süreyi, kayıp zaman olarak değerlendirmeyin. Bunu bir yenilenme, güç toplama süreci olarak düşünün.

ATMAYIN: Cevabından yüzde 100 emin olmadığınız soruları boş bırakın. Genelde boş bırakılan sorular adayları rahatsız eder, cevap şıklarını eleyerek sonuca gitmeye çalışırlar. Cevap şıklarından ikisini elediğinizi varsayalım. Bu durumda ne yaparsınız? Tahminde bulunursunuz çünkü şöyle düşünürsünüz: Yüzde 50 şansım var. İşte, en büyük hatayı yaptınız! Neden? Kumar oynadınız. Çünkü sorunun yanıtından emin değildiniz.

KARMAŞIK GÖRÜNEN SORULARDAN KORKMAYIN: Soru kökünün veya soru metninin uzun oluşu, sizin için daha fazla ipucu anlamına geliyor. Bu nedenle ilk etapta karmaşık gibi görünen ve uzun metinli sorular, daha kolay çözülebilen sorular olarak algılanmalıdır.

ÖNCE SORUYU OKUYUN: Paragraf tipli sorularda (Türkçe ve Sosyal Bilimler testlerinde) paragraftan önce soru kökünü okuyun. Böylelikle zihin, sorulan soruya göre paragrafı okuma eğiliminde olur.

ALTI ÇİZİLİ VE KOYU İFADELERE DİKKAT: Soru kökü bazen “olamaz”, “değildir”, “yanlıştır” veya “mamalıdır” gibi olumsuz ifadeler taşıyabilir. Zihin hep olumlu soru kalıplarına şartlandığından, sorudaki olumsuz ifadeler gözden kaçabilir. Altı çizili ve koyu yazılan ifadelere dikkat edin.

ZAMANLAMAYI İYİ YAPIN: Her bir teste ne kadar zaman ayıracağınızı baştan belirleyin. Böylelikle zamanı kontrol altına almış olursunuz. İlk dört dört test (ortak testler) için 110 dakikalık bir süre yeterli olur.

DİĞER YENİ YAZILAR