YGS’de yüksek puan almaya var mısınız? Rakiplerinizden bir adım öne geçmek için Önerilerimize kulak verin…
PANİK YAPMAYIN: Çoğunuz yıl içinde bir çok deneme sınavına girdiniz, önceki yıllarda çıkan soruları incelediniz ve çözdünüz. Pazar günü gireceğiniz sınav, bunlardan farklı olmayacak. Korkmanıza gerek yok. Deneme sınavlarında karşılaştığınız sorulardan daha kolay sorularla karşılaşacaksınız. Heyecanınızı kontrol altına alırsanız, yıl içinde uyguladığınız sınavlardan çok daha kolay bir sınavla karşılaştığınızı göreceksiniz.
DERİN NEFES ALIN: Sınava başladığınız anda her şeyi unuttuğunuz duygusuna kapılabilirsiniz. Bu, geçici bir durumdur. Sınava giren her aday bu durumla karşılaşabilir. Dert etmeyin, geçer. Birkaç soruyu yanıtladıktan sonra bu duygu kendiliğinden yok olur. Değişimi hissetmezsiniz bile.
İLK SORUDAN BAŞLAMAYIN: Yıllardır hep dikkat etmişimdir, sınava başlayan her aday hemen ilk sorudan başlıyor. Sınavda, birinci sorudan başlayacaksınız diye bir kural yok. Ya ilk soru, zor soruysa... Moraliniz bozulacak, her şey birbirine karışacak. Önce hangi testten başlıyorsanız, o testin bütün sorularını gözden geçirin. 1-2 dakikanızı bu işe ayırın. Bu, zaman kaybı değildir. Bu tarama işlemi, o bölümdeki soruların genel yapısını görmenizi, testin yapısındaki değişikliklere hazırlıklı olmanızı sağlar.
ACELECİ DAVRANMAYIN: Doğru yanıtı bulduğunuzu zannederek diğer seçeneklere bakmamanız sizin zararınıza olur. Mutlaka sorunun bütün seçeneklerini okuyun. Bu, zaman kaybı değildir. Yanıtınız doğru olsa bile mutlaka diğer seçenekleri de okuyun.
BAŞLADIĞINIZ TESTİ BİTİRİN: Hangi testten başlıyorsanız, o testi bitirmeden diğerine geçmeyin. Bu durum, sizi çok rahatsız eder, aklınız sürekli diğer testte kalır. Şaşkın bir vaziyette testler arasında dolaşıp durursunuz.
ATMAYIN: Cevabından yüzde 100 emin olmadığınız soruları boş bırakın. Genelde boş bırakılan sorular adayları rahatsız eder, seçenekleri eleyerek sonuca gitmeye çalışırlar. Cevap şıklarından ikisini elediğinizi varsayalım; bu durumda ne yaparsınız? Tahminde bulunursunuz, çünkü şöyle düşünürsünüz: Yüzde 50 şansım var. İşte, en büyük hatayı yaptınız! Neden? Kumar oynadınız, çünkü sorunun yanıtından yüzde 100 emin değildiniz.
KARIŞIK GÖRÜNEN SORULARDAN KORKMAYIN: Soru kökünün veya soru metninin uzun oluşu, sizin için daha fazla ipucu anlamına gelir. Bu nedenle ilk etapta karmaşık gibi görünen ve uzun metinli sorular, daha kolay çözülebilen sorular olarak algılanmalıdır.
ÖNCE SORUYU OKUYUN: Paragraf tipli sorularda (Türkçe ve Sosyal Bilimler) paragraftan önce soru kökünü okuyun. Böylelikle zihin, sorulan soruya göre paragrafı okuma eğiliminde olur.
ALTI ÇİZİLİ VE KOYU İFADELERE DİKKAT: Soru kökü bazen ‘olamaz’, ‘değildir’, ‘yanlıştır’ veya ‘mamalıdır’ gibi olumsuz ifadeler taşıyabilir. Zihin hep olumlu soru kalıplarına şartlandığından, sorudaki olumsuz ifadeler gözden kaçabilir. Altı çizili ve koyu yazılan ifadelere dikkat edin.
YANITLARKEN ZAMAN KAYBETMEYİN: Soruları tek tek yanıt kağıdına işaretlemek, dikkat ve zaman kaybına neden olur. Neden mi? Bir düşünsenize, kafanız 160 kez sorulara, 160 kez de yanıt kağıdına gidecek. Bu geliş gidişler hem dikkatinizin dağılmasına, hem de zamanınızın boşa geçmesine neden olacak.
Tüm soruların bir seferde yanıt kağıdına geçirilmesi de son derece riskli bir durum. Nedeni şu: İşaretlerken bir kaydırma yaparsanız, ondan sonraki tüm yanıtlar kayar; felaketi bir düşünsenize... Başka bir şey daha var: Tüm soruları işaretlemek için kalan zamanı ayarlamak da oldukça zor olsa gerek... Bu işlem için son kaç dakikayı ayıracağız, ya ‘süre doldu’ derlerse!
En iyisi, sorular sayfa sayfa yanıt kağıdına geçirmek. Böylelikle hem kaydırma riskini en aza indirgemiş olursunuz, hem dikkatimizin dağılmasını önlemiş olursunuz, hem de zamanı daha verimli kullanırsınız...
Son dakika değişikliği yapmayın
Aday, bugüne kadar girdiği deneme sınavlarının hepsinde önce Türkçe testinden başlamış, daha sonra Temel Matematik ve sırasıyla Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri testlerini çözmüş olsun… Aday, sistemini bu şekilde kurmuş, yöntemini de bu şekilde belirlemiştir. Ancak aday, sınavda Sosyal Bilimler testinden başlarsa daha önce alışık olmadığı bir durumla karşılaşmış olur. Alışık olmadığı bu düzen, adayın dengesini bozar. Tavsiye: Alışık olduğunuz düzeni değiştirmeyin.
Kısa molalar verin
Aynı soruyu veya aynı satırlar tekrar tekrar okuyorsanız, zihninizin dinlenmeye ihtiyacı var demektir. Kalemi, kağıdı bir kenara bırakın, gözlerinizi kapatın ve arkanıza yaslanın. İşlerin iyi gittiğini kendinize telkin edin. Dinlendiğiniz bu süreyi, kayıp zaman olarak değerlendirmeyin. Bunu bir yenilenme, güç toplama süreci olarak düşünün.
Tüm testleri yanıtlamaya çalışın
Genelde TS öğrencileri Temel Matematik ve Fen Bilimleri testlerini çözmekten kaçınırlar. Önyargılı davranıp, bu testlerle uğraşmazlar. Bu, yapabileceğiniz en büyük hatadır. Sadece iki testi çözerek başarıya ulaşmanız zor. Evet, ağırlığı tabii ki bu testlere vereceksiniz, ama yetmez; riskli olur. Gücünüz yettiğince bu testleri de yanıtlamaya çalışın. Bu alandaki diğer adaylara ancak bu şekilde fark atabilirsiniz.