Lisede okurken, beden derslerinde voleybol maçı yapardık. Rakibin zayıf oyuncusuna ‘maden’ derdik. Attığın her servis, vurduğun her smaç sayı...
Sayılar, servislerin veya smaçların güçlü olmasından değil, oyuncunun zayıf olmasından kazanılırdı.
YÖK, ÖSYM ve MEB, rakibimiz değil; neticede maç yapmıyoruz, ancak attığın her servis, vurduğun her smaç sayı. Çünkü karşı taraf ‘maden’...
Vurdun mu, ses getiriyorsun.
Köşe yazarları bazen konu sıkıntısı çeker, bugün ne yazayım diye kıvranırlar. Çok şükür bizim öyle bir kaygımız yok, kıvranmanın gereği yok; dükkanı açtığın anda malzeme hazır. Zevat ne söylemiş, bunları bir gözden geçir, başka bir şey yapmana gerek kalmıyor, günü kurtardın demektir...
Anlayacağınız maden hazır, geriye kalıyor cilalamak...
Bunlar işin şakası, ancak ortada bir sorun var; hem de ciddi bir sorun!
Dün YÖK Başkanı bizin kanaldaymış, NTV’de... Ben seyredemedim, malum tercihlerle meşguluz. Sonradan baktım, NTVMSNBC’den okudum. Başkan diyor ki: “FEN-EDEBİYAT MEZUNLARINA ÖĞRETMENLİK KALKMAYACAK.”
Haber aynen şöyle: Fen- Edebiyat mezunlarına formasyon hakkı konusundaki çalışmaların devam ettiğini hatırlatan Çetinsaya, şöyle konuştu: “Bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor. Biz bu konuda ara bir karar aldık. Fen-Edebiyat Fakültesi mezunları mağdur olmayacak. Fen-Edebiyat Fakültesi’ni tercih edecek adaylar varsa, bundan vazgeçmesinler. Öğretmenlik kalkmıyor.”
Yukarıdaki başlığı buraya da koyacağım: Haydaaaaa...
E be Başkan, gelmişiz tercihlerin son gününe, kalmış şunun şurasında 2 gün, çoğu aday tercihlerini yapmış teslim etmiş; sen diyorsun ki “Fen- Edebiyet Fakültesi’ni tercih edecek adaylar varsa, bundan vazgeçmesinler. Öğretmenlik kalkmıyor.”
Ben dahil herkes, çoluk çocuk da dahil olmak üzere hepimiz, kısacası cümlealem yeni tercih yapacak adaylar için Fen-Edebiyat Fakülteleri’nin öğretmenlik hakkı olmayacağını biliyoruz.
Desen ki, “hoca, sen bilmiyorsun.” İyi, hadi ben bilmiyorum; herkes bilmiyor! Geçen yıl fen fakülteleri boş kaldı; fizik, biyoloji, kimya vb. Bu yıl edebiyat fakülteleri de boş kalacak; öğretmenlik hakkı yok diye birçok çocuk buraları yazmadı. Şimdi diyorsunuz ki ‘var.’
Nasıl iştir, vallahi ben anlamadım. Bugün saat 12 sularında İzmir’deki bir adayla konuşuyorum, çocuğun haberi yok, “iyi o zaman değiştireyim” diyor. Hadi bu çocuk değiştirdi, diğerleri ne olacak? Değiştirenler, tercih listesinde epeyce bir oynama yapacak. Bu arada yanlışlar da olacak, kargaşa da olacak.
Sayın Başkan bir de yol göstermiş: Çetinsaya, tercih yapacak üniversite adayları için son tavsiyelerde bulundu: “Adaylar, baraj düşecek mi düşmeyecek mi tartışmalarını düşünmeden tercihlerini yapsınlar. Ek yerleştirme düşünmeyip tercihlerini özgürce yapsınlar. Kendi istedikleri, gönüllerindeki bölümü tercih etsinler. ”
Ek yerleştirmede puan düşecek mi, düşmeyecek mi diye soruyorsunuz ya, alın size cevap. Ben bir şey anlamadım, siz anladıysanız lütfen bana da izah edin...
ÇOK ÖNEMLİ BİR NOT: Çocuklar, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde Odyoloji (İşitme-Denge-Konuşma Bozuklukları) diye bir bölüm var. Eğer bu alanlara ilginiz varsa, kesinlikle bu alanı yazın. Neden mi? Türkiye’de 150-190 dolayında bu alanda uzman varmış ve bu alandaki açık ne kadarmış biliyor musunuz? Söyleyeyim: 10 bin! 150 uzman var, 10 bin açık var; iyi değil mi? Şimdi doğru tercih listenizin başına gidin ve bu bölümü ekleyin, seneye teşekkürleri bekliyorum.