14 Haziran günü yapılacak LYS-1 Matematik Sınavı, iki puan türünü MF ve TM puan türlerini yakından ilgilendirdiği için son derece önemli bir sınav; belki de yerleştirmede son sözü söyleyen sınavlardan biri…
Lafı uzatmadan, en son söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim: Kim ne derse desin, geometri testi bu alanda işi belirleyen en önemli test. Bu testi yapan, bu sınavı kazanır!
Neden mi?
Matematik testini herkes çözmeye çalışacak, iyi kötü herkes elinden geleni yapmaya çalışacak; az çalışan da çok çalışan da bu testte bir şeyler karalayacak, gücü yettiğince bu testle uğraşacak. Geometri testine yaklaşım böyle değil, birçok aday bu testten korkar, kaçar, uğraşmak istemez; önyargılıdır, ‘yapamam’ der, hatta gereksiz görenler de bir hayli fazladır…
İşte, olayın kırılma noktası da tam burası; aman, sakın bu hataya düşmeyin! Sınavı kazanmak istiyor musunuz; herkesin ‘evet’ dediğini duyar gibiyim, o zaman dediğime ses verin. Size kolay bir şey söylemediğimin farkındayım, ancak kazanmanın yolunun buradan, bu testten geçtiğini de belirtmek zorundayım…
Geçtiğimiz yıl, yani 2014 LYS-1’de 50 Matematik sorusunda Türkiye ortalaması 10 net, 30 Geometri sorusunda da 5 net olarak gerçekleşmiş. Her iki teste yaklaşık 726 bin aday katılmış. Matematikte her 5 sorudan biri, geometride de her 6 sorudan ancak biri yanıtlanmış. Bunlar oldukça düşük netler…
Bir başka önemli veri: 2014-LYS’de, 100 bin aday geometri testinden sadece 2,5 soruya doğru yanıt verebilmiş, 10 soruya doğru yanıt verebilen aday sayısı ise 22 bin dolaylarında… 15 soruya doğru yanıt veren aday sayısını sorarsanız, vereceğim yanıt sadece 12 bin olacak…
MF’nin dört puan türünde de 360 puanı aşan aday sayısı yaklaşık 35 bin dolaylarında, 400 puanı aşan aday sayısı da 15 dolaylarında; TM’nin üç puan türünde 360 puanı aşanların sayısı 24 bin dolaylarındayken, 400 puana ulaşan aday sayısı ise 6 bin dolayında. Demem şu: Ne yapıp edin, mutlaka geometri testini devreye sokun, ondan gelecek puanlar sonucu belirleyecek…
Şimdi vereceğim sayılar çok önemli… Bu sayılar; işi ciddiye almanın, işi sıkı tutmanın, her teste önem vermenin bir göstergesi. Geçen yıl, MF-1 puan türünden Türkiye genelinde alınan öğrenci sayısı yaklaşık 10 bin. Bunun içinde hem devlet, hem vakıf hem de KKTC üniversiteleri var. MF-2’den 13 bin, MF-3’ten 34 bin ve MF-4’ten de, yani mühendisliklerden 91 aday yerleştirilmiş. Topladığınızda 140-150 bin gibi bir kontenjana ulaşıyorsunuz. Peki, MF’den barajı aşan aday sayısı kaç? 265 bin aday… Oran 1/2 gibi görünüyor, yani her iki adaydan biri kazanmış, ancak bir şeye dikkat ettiniz mi? 180 barajını aşan aday sayısı düşük, barajı aşamamışlar. Onun için siz beni dinleyin, geometriyi ‘es’ geçmeyin…
Önemli bir nokta daha var, aslında bunu hep gözden kaçırıyorsunuz; geometri sorularını yanıtlamak, matematik sorularını yanıtlamaktan çok daha kolaydır!
Neden mi?
Yanıtı çok basit: Matematik işlem gerektirir, geometri ise görüş… Matematikte çözmek için çaba harcayacaksın, işlem yapacaksın, zaman yitireceksin. Halbuki geometri testinde böyle değil; koy verileri yerine, bitti gitti. İşlem yapmaya gerek yok, zaman kaybı da yok, istenen sadece bir görüş…
TM-1’in kontenjanı 77 bin, TM-2’nin Türkiye genelinde aldığı aday sayısı 46 bin, TM-3’ün kontenjanı da 29 bin aday. Topladığımızda 150 gibi bir kontenjana ulaşıyoruz, bu puan türünde tercih yapma aşamasında yaklaşık 500 bin aday var. TM puanında 1/3 oranıyla karşılaşıyoruz, yani 180 barajı aşan her 3 adaydan biri kazanmış.
YARIN: LYS-5 YABANCI DİL SINAVI