...anlam veremiyorum!

- Eğitim sisteminden çok, eğitim karmaşasını konuşuyor olmamıza…

- Teoride var olan 12’nci sınıfların, pratikte olmamasına…

- Her yıl 300 bine yakın ortaöğretim öğrencisinin diplomasız olarak okulu terk etmesine neden seyirci kalındığına…

- Dershanelerin okula dönmesine değil de, okulların dershaneye dönüşmesine…

- İlk ‘kredili sistem’ mezunları, ilk ÖSS’ye girenler, ilk ‘4+4+4’e başlayanlar, ilk ‘temel lise’ öğrencileri, ilk … İlklerin neden ilk mağdurlar olduğuna…

- Anaokuluna yazdırdığımız çocuğun annesinin, o okulun üniversite sınavındaki başarısını sormasına…

- Çocuk yattıktan sonra babasının tercih listesi değiştirmesi ve çocuğun bundan haberinin olmamasına…

- Kendine güveni olmayanların ‘... ama burası Türkiye’ cümlesinin ardına sığınmasına…

- ‘Benim çocuğum çok zeki, ama bir çalışsa…’ ifadesiyle velinin aslında kendini avuttuğuna…

- ‘Köy Enstitüleri’ eğitim modelini uygulayan bir ülkenin, yeni eğitim modellerini hayranlıkla taklit etmesine…

- Okula gitmeden ‘Skype’ üzerinden veli toplantısı yapılmasını isteyen veli anlayışına…

Haberin Devamı

- Nitelikli öğretmen yetiştirmek için ‘Darulmuallim Mektebi’ adıyla 16 Mart 1848 yılında eğitim-öğretime başlayan öğretmen okullarının 167’nci yılında tabelasının kaldırılmasına ve faaliyetlerinin durdurulmasına…

- Sınav sistemlerini değiştirmekle, eğitim sisteminin düzeleceğini öngören eğitim anlayışına…

- Pek çok üniversitenin ‘yüksek lise’ statüsünü aşamamasına ve öğrenci bulmaktan ve mezun etmekten başka kaygılarının olmamasına…

- Dershaneler kapatıldı, ama fen liseleri yine en iyi üniversitelere öğrenci yetiştiren dershane görevine devam etmesine ve bu okulların kuruluş amacına yönelik nitelikli biliminsanı yetiştirmemesine…

- Dershaneden okula dönüşen liselerin, 12’nci sınıfta haftada 54 saat ders yapmalarına, okulların birçoğunun spor, etkinlik salonlarının ve bahçelerinin olmayışına ve çocukların ders dışı enerjilerini nasıl atacaklarına…

- Bütün gelişmiş ülkelerde ve eğitim kalitesini ölçen uluslararası PİSA testlerinde ilk sıralarda gözüken ülkelerde, mesleki eğitim en az 10 yıl süren zorunlu eğitimden sonra başlıyor. İleri ülkelerde, meslek eğitimine ve diğer okullara (!) yönlendirmenin hemen 4’üncü sınıftan sonra yapılması erken bulunurken, bizde hemen başlamasına...

Haberin Devamı

- Ahlaklı ve onurlu olduktan sonra her meslek iyidir; ama ‘en iyi meslek hangisidir’ derken, kazanılacak paranın miktarının sorgulanmasına…

- Üniversite sınavını kazanamayan gençlerin akıbetinin ne olduğunun araştırılmamasına…

- Türk eğitim sisteminde geçerli olan güvensizlik, yoğun kontrol ve sistem yerine bireyi suçlama üzerine kurulu denetim anlayışının devam etmesine ve bunda ısrarcı olunmasına...

- Ülkemizde hiçbir zaman partiler üstü bir eğitim politikası oluşturulmamasına, hükümetten hükümete değişen politikalar yüzünden sistemin bir türlü oturmamasına, eğitim politikalarında bir türlü süreklilik sağlanamamasına, ayrıca bu uygulamaların büyük kaynak israfına sebep olmasına, değişen iktidarlarla birlikte sistemin yaz-boz tahtasına dönmesine…

- Yanlış çeviri olsa gerek; doğrusu ‘öğrenme merkezli eğitim’ iken, buna neden ‘öğrenci merkezli eğitim’ dendiğine…

Haberin Devamı

- Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı açısından OECD ortalamaları esas alınırsa, Türkiye’nin bu ortalamaları yakalaması için, ilk ve orta öğretimde 250 bin civarında öğretmene ihtiyacı var. Halen öğretmen yetiştirilmesi konusunda planlı döneme geçilemediği gibi, görev bekleyen 300 bini aşkın öğretmen adayını, alanları ve hangi alanda hangi bölgelerde ne kadar öğretmene ihitiyaç duyulduğu konusunda elimizde reel bir veri mevcut değildir. Özellikle bazı illerimizde öğretmen fazlalığı varken hala doğu ve güneydoğu illerimizde ve diğer illerimizin mahrumiyet sayılabilecek bölgelerinde aşırı derecede öğretmen ihtiyacı baş gösteriyor. Hal böyleyken, gerek öğretmen yetiştirme gerekse öğretmen atama ve yer değiştirme konusunda kararlı ve istikrarlı bir politikamızın olmamasına...

… anlam veremiyorum!

DİĞER YENİ YAZILAR