Konuya doğrudan gireyim… Bu ‘ek yerleştirme’ uygulaması, hiçbir derde derman olmuyor! Yasak savmaktan, ‘dostlar alış verişte görsün’ anlayışından ileri gitmiyor. Neden mi? Anlatayım…Geçen yıl ek yerleştirme sonucunda 322 bin kontenjan boş kaldı! Ek yerleştirme öncesinde açıklanan 373 bin kontenjanın sadece 51 bini doldu. Lisans bölümlerine sadece 13 bin 500 aday, ön lisans programlarına da yaklaşık 38 bin aday yerleşti. Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmeli…***Bu yıl da bundan farklı bir tabloyla karşılaşmayacağız! ÖSYM, sayısal verileri her ne hikmetse paylaşmadı, ancak lisans bölümlerinde 145 bin boş kontenjan kaldığını söyleyebiliriz. Bir o kadar da ön lisans, yani 2 yıllık programlarda boşluk var. Toplamda 290 bin boş kontenjandan söz ediyoruz. Özel yetenekle öğrenci alan bölümleri de eklediğimizde, sayı 300 bine ulaşıyor. ‘Kaçı dolar?’ derseniz. Lisansta 18 bin, ön lisansta 40 bin kontenjan dolar. Taş çatlasın toplamda 60 bin öğrenci daha üniversiteli olur! En az 250 bin kontenjan boş kalır.***Eee, ne anladım bu işten? Okumak isteyen var, kontenjan var, ama sıralar boş kalıyor! Hal böyleyken, YÖK n’apıyor dersiniz? Anket, anket yapıyor... Kontenjanların neden boş kaldığını anlamak için ‘anket’ yapıyor! YÖK’ün niyeti iyi, ancak yöntemi yanlış.***Peki, YÖK n’apmalı? Onun yolunu söylemeden önce, isterseniz bir adaydan gelen epostayı okuyalım. Eposta, İbrahim K.’dan... “İlk tercihlerde Türkçe Öğretmenliği ağırlıklı bir liste yapmıştım, fakat bir puan farkla herhangi bir üniversiteye yerleşemedim. Yerleştirme puanım 343, Türkçe Öğretmenliği’nin ek yerleştirmedeki puanı ise 344 ile başlıyor. Ek tercihlerde Türkçe Öğretmenliğini tercih edebilir miyim? Yardımcı olursanız sevinirim. İyi günler.” Ek yerleştirmede bir kural var, der ki: ‘ Merkezi yerleştirmede kontenjanı dolan ve en küçük puanı oluşan, ancak yerleştirilen adaylardan birkaçının kayıt yaptırmaması nedeniyle kontenjan açığı oluşan Tablo-3’teki ön lisans programları ile Tablo 4’teki lisans programlarını, programın en küçük puanına eşit veya daha büyük puana sahip olan adaylar tercih edebilir.’Bitti gitti.İşte, yanlış olan, insanların canını yakan, kontenjanların baş kalmasına neden olan, ülkenin kaynaklarının ve geleceğinin heba olmasına neden olan kural bu! Zaten adayın o kadar puanı olsaydı, normal yerleştirmede o bölümü yazar, kazanırdı. Şimdi, o kadar puanı olmayan adaydan ek tercih yapmasını istiyorsunuz? Ne anladım bu işten? Yapılan iş, yorgunu yokuşa sürmekten başka bir şey değil! Bu adaya verdiğim, vermek zorunda kaldığım yanıt: “Ne yazık ki, bu mümkün değil! O bölümü tercih edebilmeniz için, ilgili puanınızın en az 344 olması gerekiyor!” Bu aday, bir puanla tercih yapamıyor ve biz bu işleme ‘ek yerleştirme’ diyoruz!Komedi...Ek yerleştirmede taban puan uygulaması ivedilikle kaldırılmalı ve normal yerleştirmede olduğu gibi, taban puanları arz talep dengesi belirlenmeli. Böyle yapmadığınız takdirde, ülke kaynaklarını boşa harcamış olursunuz. Vakıf üniversiteleri sıkıntılı bir yıl geçirdi, bu yıl da boş kalırlarsa -ki öyle gözüküyor- seneye seyreyle gümbürtüyü...
Branş öğretmenlerinin hayatını karartan bir uygulama var. Öğretmenlerde alan değişikliği sistemi… Ezelden beri sallantıda giden eğitim sisteminin kanayan yarası. Eğitim sisteminin temeline dinamit koyan bir uygulama.***Alan değişikliği, 2013 ve öncesinde ilkokullardaki öğretmenlerin, ortaokul ve liselere öğretmen olarak geçirildiği bir sistem. MEB, 2013 yılına kadar alan değişikliği yaptı, fakat daha sonraki 5 yıl bu uygulamaya ara verildi. Böylelikle sistem bir nebze olsun soluklanmış oldu.***70’li yıllar ve öncesinde, devlet bulduğu üniversite mezununu öğretmen yaptı. Veteriner, fizik, iktisat, edebiyat vb. branş mezunları sınıf öğretmeni oldu. Devlet, kimi bulduysa öğretmen yaptı! Hatta 2010 yılında, 2 aylık kurslarla bazı öğretmenler sınıf öğretmeni olarak atandı.***Geçmişte bir şekilde sınıf öğretmeni olarak atanan bu kişiler, daha sonra, ortaokul ve liselere fizik, kimya, biyoloji, matematik, edebiyat, tarih, coğrafya öğretmeni olarak geçiş yaptı. Türkçe, fen bilgisi, sosyal bilgiler gibi alanlara geçiş oldu. 2013 yılında bu tuhaf uygulamaya ‘DUR!’ denildi. Atama bekleyen genç ve branşın gerçek öğretmenleri, haklı olarak bu uygulamaya tepki gösterdi…***Olayın vahim bir boyutu daha vardı. Öğretmenlik mesleğinin saygınlığı! İlkokuldan liselere geçen 20 yıllık sınıf öğretmenleri, liselerde bocalamaya başladı, sıkıntı çekti ve sıkıntı çektirdi. Öğrenciler, veliler ve idareciler bu duruma haklı olarak tepki gösterdi. Ortaokul ve liselerde kalite düştü. Kaybeden, eğitim sistemi oldu…***2017’de hastalık nüksetti. 2017 aralık ayında kısıtlı bir alan değişikliği yapıldı. ‘Ne şiş yansın, ne kebap yansın’ dendi. MEB, bu kısıtlı alan değişimini, özel eğitim sertifikası olan öğretmenlere yaptı. Böylelikle ısınma turları başladı.***2013 ve öncesinde yapılan geniş kapsamlı alan değişikliklerinde, her yıl yaklaşık 20 bin öğretmen ortaokul ve lise branşlarına geçiş yaptı. İlkokuldan liseye gelen öğretmenler, eğitime ve öğrencilere çok büyük zarar verdiler. Büyük sorunlara yol açtığı için durdurulan bu sistemin, 6 yıl sonra yeniden uygulanacak olması öğretmenleri tedirgin ediyor. Sıkıntı şurada; tüm öğretmenler alan sınavı ile öğretmen oluyor. Lisede fizik, matematik, edebiyat öğretmeni olmak için KPSS’de çok yüksek puan almaları gerekiyor. Sınavda başarırı olmak için yıllarca bekliyor, belki de 3- 5 kez sınava girmeleri gerekiyor. Diğer taraftan hiç alan sınavına katılmadan, 400-500 saatlik kursla genç öğretmenlerin hakları ellerinden alınıyor. Gerçek öğretmen adayları, dört beş yıl okuyarak diploma sahibi olduğu branşlara bir türlü atanamıyor. Zaten atama sıkıntısı yaşanıyor.Öğretmenin emeği kutsaldır, o emeğe saygı lütfen!
Önceki gün devlet üniversitesinden bir örnek verdik, bu gün de bir vakıf üniversitesinden örnek verelim... Beykent Üni. İç Mimarlık İng. Yüzde 50 İndirimli bölümü SAY’dan 216 puan ile öğrenci aldı. Bu bölümü kazanmak için bakın iki sınavdan ne yapmak gerekiyor? Adayın Ortaöğretim Başarı Puanı’nı 70 kabul edelim. İlk sınav, TYT’den… Türkçe testinde 40 sorudan 10 net, Sosyal Bilimler testinde 20 sorudan 7 net, Temel Matematik testinde 40 sorudan 7 net, Fen Bilimleri testinde 20 sorudan 2 net yapmak gerekiyor. İkinci sınav ise, AYT’den... Matematik testinde 40 sorudan 8 net, Fizik, Kimya ve Biyoloji testlerindeki soruların her birinden 2’şer net yapmak yeterli oluyor. Böylelikle 216 puanı alıp, iç mimar olabiliyorsunuz. Durum bu!Vallahi üniversiteyi kazanmak çok kolay, kimse kalıp da ‘bizim çocuklar helak oluyor, yandık bittik’ filan demesin.***Rahmetli Levent Kırca’nın ‘Olacak O Kadar’ programını hatırlarsınız... Jenerik müziğinde ‘Tam yerine denk geldi manzara koyduk...’ derdi. Hatırladınız mı? Tercih döneminde çok eleştirildik, suçlandık... Belirsizliği gidermek, yardımcı olmak amacıyla bir takım katsayılar verdik. Aslında risk aldık! ‘Bunları nereden uydurdunuz, kaç kişinin canını yakacaksınız, saçmalıyorsunuz, sonuçlar açıklanınca göreceğiz’ türünden saldırılar oldu. Bunları söyleyenler, şunun farkında değildi; bir takım programlardaki başarı sıralamasının genişletilmesi, bu katsayıların ortaya çıkmasından sonra devreye girdi. Bizi dinleyip tercih yapanlar, bu işten kazançlı çıktı. Puanlar düştüğünden dolayı, cesur davranıp, yüksek puanlı bölümleri yazanlar, tahminlerinin ötesindeki bölümleri kazandılar. Sonuçlar açıklandı, sesler kesildi...‘Tam yerine denk geldi manzara koyduk...’***Vakıflar da bu yıl boş kaldı... Geçen yıl 16 bin kontenjan boş kaldı, bu yıl bu sayı 23 bine yükseldi. Dur bakalım, bu kontenjanların daha ne kadarı kayıt olacak; bu da bir başka bir sorun! Aşağıdaki tabloda vakıf üniversitelerinin 2018 lisans yerleştirme sonucundaki doluluk oranını göreceksiniz. Sadece iki vakıf üniversitesi yüzde 100 doluluk oranını yakalamış, kaldı ki bunlardan biri sadece 150 öğrenci alıyor.
YÖK, sonuçları ‘boş kontenjanlarda önemli azalma’ olarak yorumladı. Yerleştirme sonuçlarına göre 2017 yılında boş kalan kontenjan sayısı 214 bıin, 2018 yılında ise bu sayı 128 bin minvalinde bir açıklama yaptı. Külliyen yanlış!2017 ile 2018 verilerini kıyaslamak doğru olmaz, çünkü geçen yıl boş kalan kontenjanların çoğunluğu, yaklaşık 164 bini iki yıllık önlisans programlarına aitti. Peki, bunda ne var diyeceksiniz?Açıklayayım…2017’de kontenjanların boş kalmasının üç önemli nedeni vardı:Meslek liselerine sınavsız geçiş hakkının kaldırılması, dolayısıyla bu adaylar doğru tercihte bulunamadı.- Meslek liseleri, ek puan uygulamasını doğru algılayamadı. Tüm meslek lisesi adayları ek puandan yararlanacağını sandı, halbuki bu haktan sadece 30.03.2012 tarihinden önce kayıt olan adaylar yararlanıyordu.- Açıköğretime LYS’yle öğrenci alınması.***İki yılın lisans kontenjanlarını kıyasladığımızda, tablo YÖK’ün cephesinden bakıldığı gibi gözükmüyor… Geçen yıl lisans bölümlerinde 50 bin kontenjan boş kalırken, bu yıl boş kalan kontenjan sayısı 90 bine yükselmiş. Lisansta boş kontenjan sayısı, bir önceki yıla göre neredeyse ikiye katlanmış. Bu çok ciddi bir sorunun göstergesi. Daha da ilginci, boş kalan kontenjan sayının yaklaşık üçte ikisi devlet üniversitelerine ait. Hadi vakıflarda işin ucunda ‘para’ var, peki devlet üniversiteleri neden boş kaldı?Boş kalan program kontenjanlarına bakıldığında, önemli kısmının mezuniyet sonrası istihdam endişesinin olduğu veya arz ve talep dengesinde güçlük yaşanan programların esaslı olduğu görülüyor. Yani planlama hatası.***YÖK, kontenjan doluluğunu yeni sınav sistemine bağlamış! İlginç… Üniversiteye giriş için ‘taş atma yarışması’ yapılsa, kontenjanlar yine dolar. Olayı yukarıdaki örnek gibi basitleştirmeyelim…YÖK, baştan itibaren çok hata yaptı! YÖK, ‘TYT puanının hesaplanabilmesi için adayların Temel Matematik ve Türkçe testlerinin her birindenen az 0,5 veya daha fazla ham puan almaları gerekiyor. Yalnızca bu koşulları sağlayan adaylar için TYT puanı hesaplanacak’ diye bir kural koydu. 26 Mart tarihli yazımda bir uyarıda bulundum ‘çok büyük hata yaparsınız, bu kuralı değiştirin, puanı hesaplanmayan çok aday olur, adayların testlerdeki başarısı gittikçe düşüyor’ dedim. YÖK’ün beğendiğim bir özelliği var, eleştirileri dikkate alıyor. Sınavdan birkaç gün önce bu kuralı değiştirdiler. 1 Ağustos tarihinde ciddi bir uyarıda daha bulundum. ‘Mühendislik, hukuk, mimarlık, tıp, öğretmenlik programları için gereken başarı sıralamasını genişletmezseniz, baraj dışında çok aday kalacak ve üniversite kontenjanları dolmayacak’ dedim. Bunu da dikkate aldılar… Tüm bu uyarılara rağmen, yine de lisans bölümlerinde 90 bin boş kontenjan kaldı.***YÖK, 2006 yılını baz alarak, 2017 ve 2018 yükseköğretime giriş istatistiklerini karşılaştırmış… Oradan kendine epeyce bir pay çıkarmış. Keşke bu yılın verilerini 1974-ÜSS (Üniversite Seçme Sınavı) verileri ile kıyaslasaydınız, çok daha başarılı gözükebilirdiniz!YARIN: Vakıf Üniversiteleri’nde durum ne?
Yerleştirme sonuçları açıklandı. ÖSYM’nin ve YÖK’ün yayınladığı sayısal verilere değinmeyeceğim, zaten bunlar ortada. Orta olup, görmezden gelinen bir konuya değineceğim. Yerleştirme oranlarını istediğiniz gibi yorumlayabilirsiniz, başarı gibi de gösterebilirsiniz. Bu durum, olaya neresinden baktığınıza bağlı. YÖK, bardağın dolu tarafını görmek istiyor deyip, konuyu tatlıya bağlayalım. Ancak... Karşımızda tatlıya bağlanmayacak bir bir tablo var! Peki, bu ucube tablonun ressamı kim? YÖK mü, yoksa MEB mi? Bu kara tablo kimin eseri?***İşte, çarpıcı bir iki örnek. Kamu yönetimi, önemli bir bölüm. Mülki amir, yerel yönetimlerde görev alan yetkili kişileri yetiştiren bölümden söz ediyoruz. Bu bölümden vali, kaymakam, belediye başkanı yetişecek. Çok önemli... Bu bölüm için ‘dolu’ olmak gerekiyor. İşin şakası yok! Tarih, siyaset, ekonomi bilgisi şart, her şeyden önemlisi okumayı sevmek gerekiyor. Kültür lazım, sanat da... Sorumluluk, disiplin olmazsa olmaz.***Peki, Fırat Üni. Kamu Yönetimi (İÖ) bölümüne girmek için ne gerekiyor? 180 puanı aşmak! 180 zaten baraj puanı, bu puanı alamayan dört yıllık tercih yapamıyor! 180’in üzerine bir de Ortaöğretim Başarı Puanı ekleniyor... Diploma notu 100 üzerinden 60 olan öğrenciye 36 puan doğrudan eklenecek. 180+36=216 yapıyor. Fırat Üni. Kamu Yönetimi kaç puan istiyor? EA’dan 199 puan! 200 bile değil... Bu bölüm için iki sınavda acaba kaç net yapmak gerekiyor? Daha doğrusu vali, kaymakam, müşavir olmak için acaba kaç net gerekiyor? Adayın diploma notunun 100 üzerinden 60 olduğunu varsayarsak... İlk sınavda, yani TYT’de ... Türkçe testindeki 40 sorudan 7 net, Sosyal Bilimler testindeki 20 sorudan 5 net, Temel Matematik testindeki 40 sorudan 3 net, Fen Bilimleri testindeki 20 soruda 0 net yapmak gerekiyor.İkinci sınav, AYT’de ise... Türk Dili ve Edebiyatı testindeki 24 sorudan 7 net, Tarih-1 testindeki 10 sorudan 2 net, Coğrafya-1 testindeki 6 sorudan 1 net, Matematik testindeki 40 sorudan 5 net yapmak yeterli oluyor... Hepsi bu kadar!İki sınavda sorulan 200 sorudan 30’unu yapan vali, kaymakam olacak! Mülki amir olup, bizi yönetecek. Hadi canım sende...***Hukuk... Çok önemli! En çok tercih edilen bölüm, tercihlerde ilk sırada yazılıyor... Geçerli olduğu için tercih ediliyor. Hukuk fakültelerindeki durum da çok vahim! Bu fakültelerin sayısı abartıldı, oraya hiç girmeyeceğim. Nicelik abartılırken, nitelik zayi oldu. Örneğin... Gaziantep Üni. Hukuk Fak. geçen yıl 413 puanla öğrenci alırken, bu yıl 376 puanla aldı. Hukuk kan kaybetti! Hacettepe Üni. Hukuk Fak. geçen yıl 441 puanla öğrenci alırken, bu yıl 426 puanla alacak. Diğer hukuk fakülteleri de aynı, hepsi adaletli (!) davranıp, puanlarını düşürmüş.***Sınav bittiğinde hepimiz zor olduğunu söyledik. Tamam sorular zordu fakat burada bir ayrımı da yapmak gerekiyor. ÖSYM, dünya standartlarında bir uygulama ile bu sınavı gerçekleştirdi. Kabul etmeliyiz ki ÖSYM tarafından hazırlanan sorulara, çocuklarımız aynı standartlarda cevap verme donanımına sahip değil. Hal böyle olunca da puanların düştüğü, çocukların en az net çıkartabilidiği sınavlardan birisi gerçekleşmiş oldu.***ÖZET: Üniversitelerin işi zor, hem de çok zor... Dört yıla çok şey sığdırmaya çalışacaklar; lisenin eksiğini kapatacaklar, dil öğretecekler, hayata hazırlayacaklar, meslek kazandıracaklar, kültürlü vatandaş yetiştirecekler vb... Daha da önemlisi hukukçu, vali ve kaymakam yetiştirecekler; hem de bu puan ve bu netlerle!Haydi kolay gelsin...YARIN: Diğer bölümlerde durum nasıl? Tavsiyelerimiz işe yaradı!Katsayı eleştirilerine yanıt...
Adaylar geleceğe yönelik en çok hangi bölümü tercih edeceklerini merak ediyor. “Tercih yapacağımız bölümler arasında ekonometri, uluslararası ticaret ve finans, iktisat, işletme, yönetim bilişim sistemleri gibi birbirine benzeyen çok bölüm var. Hangisini tercih etmeliyim?” diyen adaya yanıtım: İktisat okuyup; işletme ile yan dal yapar, yüksek lisansta da uluslararası ticaret okurdumMerhaba Hocam, benim SAY sıralamam 7.157. Tıp okumak istiyorum. Sizce Uludağ Tıp’a mı ağırlık vermeliyim, yoksa Trakya Tıp’a mı ? Başka önerileriniz var mı ? Kaç binden başlamalıyım?Önceliği Uludağ Tıp’a vermeni öneririm. Sıralamayı 1.500’den başlatabilirsin, hiçbir sakıncası yok!- Merhaba Hocam. Sizin katsayı hesaplamanızdan yola çıkarak, SAY 31.232 başarı sırasına yeni açılan tıp fakültelerinin gelme ihtimali var mıdır? Teşekkür ederim. Lütfen bana da cevap verin.Olasılık biraz düşük, ama yazmanızda bir sakınca yok. Yeni açılan bir tıp fakültesi, puanı düşük olacak anlamına gelmez. Yeni de açılsa, onun bir standardı var, yerini bulur.- Hocam, merhabalar. SAY puan türünde sıralamam 38.820. Tıp okumak istiyorum. Başka bölüm tercihim olmayacak, sadece tıp odaklıyım. Fakat sıralamamı nasıl yapacağım konusunda halen emin değilim. Nasıl bir yol izlemeliyim? Sizin de görüşlerinizi almak istedim, şimdiden teşekkür ederim.Tercih aralığı 20 bin-50 bin aralığında düşünülebilir. - Merhaba hocam, Dil sıram (İngilizce) 33.406. Başarı sırası ile tercih yaparken kaç binden başlanmalı? Çok teşekkür ederim.DİL’de sıralama çok değişmiyor, geçen yıla yakın bir sıralamayla karşılaşıyoruz. Aldığınız puanın geçen yılki karşılığı yaklaşık 31 bin, dolayısıyla tercihlerinizi yaparken 25-26 binlik sıradan başlayabilirsiniz.- Sayın Hocam, SAY sıralamam 1.713. Tercihlerim: 1- Koç Endüstri Müh. 2- Boğaziçi Endüstri Müh. 3- Bilkent Endüstri Müh. 4- ODTÜ Endüstri Müh. 5- Sabancı Endüstri Müh. 6- İTÜ Endüstri Müh. Sıralamam nasıl, Boğaziçi olur mu? Sizi çok seviyoruz. Teşekkürler.Öncelikle tebrik ederim ve başarılarının devamını dilerim, ayrıca güzel sözlerin için de teşekkürler. Sıralaman gayet güzel, herhangi bir sorun yok, tercihler gayet isabetli. Boğaziçi yüzde 50 sınırında, ama İ. D. Bilkent olacak gibi. Bence sevin, çok iyi bir üniversitede okuyacaksın. Yolun açık olsun...- Merhaba Hocam, EA sıralamam Bilkent İktisat veya Ankara Üniversitesi İktisat bölümüne girmeme yetiyor. Sizce hangisine öncelik vermeliyim. Ankara Üniversitesi nasıl bir üniversite, öneriyor musunuz?Ankara Üni. tabii ki iyi bir üniversite, kimsenin bundan şüphesi yok. Gerek tarihi geçmişi, gerek başarılı mezunları, gerekse üniversitenin sunduğu olanaklar, bunun en büyük ispatı. İki üniversite de gönül rahatlığıyla tercih edilebilir. Ancak ben tercih yapsaydım, İ. D. Bilkent Üniversitesi’ne öncelik verirdim.- Merhaba, ben bu yıl üniversite sınavına girdim. 136 bine girdim. 75-90 binlik yerler gelebilir mi? Ben, EA öğrencisiyim. Eğer tercihlerimde bana yardımcı olursanız ve cevap verirseniz, çok mutlu olurum.75-90 binlik yerleri yazabilirsiniz, ancak bu yılki 136 binin bunlara karşılık geleceğini çok sanmıyorum. - Hocam, merhabalar; kardeşim için bu yıl tercih yapacağız. Tercih yapacağımız bölümler arasında ekonometri, uluslararası ticaret ve finans, iktisat, isletme, yönetim bilişim sistemleri gibi hemen hemen birbirine benzeyen birçok bölüm var. Açıkçası çok kararsızız, bu bölümler arasından sizin önerebileceğiniz bir bölüm var mı? Şimdiden teşekkür ederim.Ben, iktisat okurdum; işletme ile yan dal yapar, yüksek lisansta da uluslararası ticaret okurdum. Bence böyle bir kombinasyon mükemmel olurdu. -bitti-
Öğrenciler ve ailelerinin en çok sorduğu sorular tercih sıralamasının hangi puanlar arasında yapılması gerektiğiyle ilgili. Örneğin “119 binde SAY öğrencisiyim. Tercih aralığımı kaç binden başlatmalıyım?” Yanıt: “Tercihlerinizi 80-90 binden başlatabilirsiniz”- Sayın Hocam, oğlum sayısalda 21.254 sırada. Tıp istiyor. Sıralamayı kaç binden başlıyalım. Son tercihi ifade ettiğiniz gibi istediği fakülte ile sonlandıracak. Saygılar.Öncelikle tebrik ederim, güzel bir sıra. Tercihleri 5 binden başlatmanızda bir sakınca yok.- Hocam merhaba. Benim SAY sıralamam 29800.Tercih listem şu şekilde: İlk sırada Çorum Tıp, ardından 16 tane diş hekimliği yazdım (18 binden 22 bine kadar). Ardından 7 adet eczacılık yazdım. En sondaki tercihim 31.700. Başka bir bölüm yazmak istemiyorum ve bu sene mezun senemdi. Sizce yerleşebilir miyim? Lütfen yardım edin hocam.Bence yerleşirsin, önce güzel haberi verelim. İstemediğin yeri yazmaman da güzel, bence olacak! Hadi, hayırlı haberi bekliyorum. Gözlerinden öperim.- Hocam merhaba. Kızım SAY’da 18.400. oldu. Sizce ilk 15.000’deki mühendislik tercih edecekleri düşünürsek, tıp programında 14.000-15.000 aralığında bir tıpa yerleşme ihtimalini nasıl değerlendiriyorsunuz?Aslında hakkı, ancak ben yine de temkinli yaklaşmak istiyorum, yüzde 49 diyeyim, inşallah yanılırım.- Hocam, EA sıralamam 95.000. Sıralamalara kaçtan başlamalıyım?50-60 binden başla, hiçbir sakıncası yok; pişman olmayacağın yere kadar da düş!- Kızımın sayısal başarı sırası 29.904. Ancak OBP’miz 85.73 ve eklendiğinde 30.967 ye geriledi. Burada bir yanlış olduğunu düşünüyorum. Zira 1063 sıra geri götürdü bizi. Ayrıca not verme açısından, devlet okulları ve aynı okuldaki hocalar arasında bile bir standart olmadığı halde OBP puanlarının bu şekilde yansıtılmasının uygun olmadığını en azından negatif yansımaların dahil edilmediği bir sistemin daha adil alabileceğini düşünüyorum. Özel okulları söylemiyorum bile. Bu kapsamda tıp ve diş hekimliği okumak isteyen kızım için tercih aralığımız ne olmalıdır? Selam ve saygılarımı sunarım.Burada bir yanlış yok, ama ne yazık ki böyle bir tablo ile sürekli karşılaşıyoruz. Diğer okulların OBP’yi gereğinden yüksek vermesi bu duruma neden olabilir. Kızımız tercihlerine 10-12’den başlayabilir.- Sadık Bey, merhabalar; bizlere yardımınız için sonsuz teşekkürler. SÖZ sıralamam 15.327. İstediğim vakıf üniversitesi geçen yıl 9.920 ile kapatmış. Yazmalı mıyım? Müsait olursanız cevabınızı rica ediyorum. Saygılarımla...Yazmaman hata olur, tabii ki yazmalısın! Şansımız 49-50 gibi...- Merhaba Hocam, 119 binde SAY öğrencisiyim. Tercih aralığımı kaç binden başlatmalıyım? Yardımcı olursanız memnun olurum.Tercihlerinizi 80-90 binden başlatabilirsiniz.- Sadık Hocam, merhaba; benim bu seneki EA puan sıralamam 122.000. Ben, hukuk ya da psikoloji, vakıflardan birine yerleşmek istiyorum. Tercih sıralamamı 70.000’den başlatsam uygun olur mu?Uygun olur, ama pişman olmamak koşuluyla 130 binden aşağı bölümleri de düşünmenizi tavsiye ederim.- Hocam, lütfen cevap verin; 59.581 SÖZ sıralamanın 22 bin gelme ihitamli nedir?Bana zor, hatta çok zor ihtimal gibi geliyor.- Sadık hocam, sıralamam sayisalda 41 bin. Hovalarım devlet tıp gelmez diyor. Bu konu hakkında fikrinizi merak ediyorum. Tercih listemi hangi sıralamyla başlatmalıyım? Şimdiden teşekkür ederim.Üzülerek belirteyim ki, hocalarınıza katılıyorum; pek olası gözükmüyor. Tercihlerinize 25 binden başlayabilirsiniz.- Hocam, 325 puan aldım 199.952.yim. Sizce MF -3 sıralamam nedir? Bu tahminin tutma olasılığı nedir?116 bin gibi düşün. Ancak her tercih dönemi kendi bünyesinde değerlendirilir. Öyle bir tercih listesi yapın ki, hem 116 bini hem de 200 bini kapsasın. Böylelikle her türlü riski sıfırlamış oluruz.- Hocam, merhaba; oğlum MF’den 33 bin sıralamasında. Ankara’da İyi bir devlet okulunda elektrik- elektronik bölümünde okumak istiyor. En iyi ihtimalle gelebilecek sıralama neresi olur, buna göre tercihlerini belirleyecek. Saygılar.Geçen yılın 26 bini gibi düşünün. 22-23 binlik yerler olası gözüküyor.
SAY’da 1,7 adaydan biri kazanırken, EA’da her 3,5 adaydan biri kazanıyor. SÖZ puan türünde durum biraz daha vahim, çünkü tercih yapan aday sayısı en çok SÖZ’de, fakat en az kontenjana da bu puan türü sahip. SÖZ’de her 7 adaydan biri kazanıyorÜNİVERSİTE ADAYLARININ SORULARINI SADIK HOCA YANITLIYOR- Hocam, merhaba. 12.sınıfı bu sene bitirdim. EA’da sıralamam 25 bin civarlarında. Hukuk fakültesine gitmek istiyorum. Bu sıralama ile kaç binlik okullara gidebilirim? Önümüzde SAY’lar olduğu söyleniyor. Sıralamam geçen yılki TM-3 puan türüne göre kaç binlerdedir? Yazınızdaki formülde 0.62 ile bölün demişsiniz, ancak bu sıralamayı yükseltir, bunu da açıklarsanız sevinirim. Cevabınızı bekliyorum. Saygılarımla.Öncelikle teşekkürler ve başarılar. Üzülerek belirteyim ki, ne yazık ki sıralamanız geriye atacak. Nedeni şu: SAY’da tercih yapan aday sayısı az, oysa aldığı aday sayısı çok; EA’da tercih yapan aday sayısı çok, oysa aldığı aday sayısı az; SAY’da 1,7 adaydan biri kazanırken, EA’da her 3,5 adaydan biri kazanıyor. SÖZ puan türünde durum biraz daha vahim, çünkü tercih yapan aday sayısı en çok SÖZ’de, fakat en az kontenjana da bu puan türü sahip. SÖZ’de yaklaşık her 7 adaydan biri kazanıyor. EA’ların içinde SAY’lar da var, üstelik bu yıl puanların hesaplanması için ilgili her iki testten 0,5 net yapma kuralı, sadece bir testten yapmaya dönüştürüldüğü için, puanı hesaplanan aday sayısı arttı. Bütün bunları göz önüne aldığımızda, 25 bin sıralama, geçen yılın 40 küsür binlerine geriliyor; ancak yine de bunun bir kesinliği yok, sadece bir öngörü. İnşallah yanılırım, ama siz her iki duruma da hazırlıklı olun ve tercih aralığınızı geniş tutun. 25 binde bulunan bir aday, tercihlerine 15 binden başlamalı ve 65 binde bitirmeli. 65 bin dedim, ama bunu şöyle düzelteyim; pişman olmayacağınız yere kadar düşürün. Başlangıç ve bitiş arasındaki 50 bin, her türlü riski karşılar.- Sadık Bey, merhabalar; 8 yıl öncede ben size danışıp oğlumu Bahçeşehir Üni. Mekatronik Müh. Yerleştirmiştim. Bu yıl da, size bir şey sormak istiyorum; küçük oğlum 53.600 SAY puanı getirdi. Mimarlık istiyor, MEF Üniversitesini çok beğendik, burslu 29.300 geçen yıl kapatmış. Biz, buraya sizce ilk tercihte yerleşebiliyor muyuz? Sıralama yaparken hangi puan aralıklarını yazmamızı önerirsiniz. .İnşallah hayırlı sonuç olur. 53 bini, geçen yılın 46 bini gibi düşünün. Tercihleri 25 binden başlatıp, 40 bin gibi sonlandırabilirsiniz. İnşallah MEF olsun diyeyim, ama...- Merhaba Sadık Bey, ‘adayın SAY’dan başarı sırası 170 bin olsun, şayet tercih sayımız 24’ü çok aşmıyorsa, bu adayın tercihlerini 100 binden başlatmasında hiçbir sakınca yoktur’ cümlenizde BAŞARI SIRASI OLAN 170 BİN, MF-4 puanını bulmak için kullandığımız yöntem olan 1.87 katsayısına bölerek bulduğumuz puan mıdır? Teşkekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.Evet, tam da söylemek istediğim bu! Bu yılki 170 binin geçen yılki karşılığı 150 bin. 150 binde bulunan bir aday, tercihlerini 100-110 binden başlatabilir. Pişman olmamak koşuluyla, 200-210 bin sınırına da kadar da düşebilirsiniz.- Hocam, EA sıralamam 95.000. Sıralamalara kaçtan başlamalıyım?Bu yılın 95 binini, geçen yılın 133 bini gibi düşünün. Tercihlerinizi 70 bin, 150 bin aralığından yapabilirsiniz.- Hocam, size kısa ve öz bir sorum olacak; sıralamam 36.600. Devlette diş hekimliği ihtimali var mı, lütfen hocam söyleyin, yoksa hiç ümitlenmeyeyim mi?Yaz, ama çok ümitlenme; inşallah yanılırım...- Hocam, SAY sıralaması 80.000 olan bir adayın MF-4 ile geçen sene 40-50.000 aralığında öğrenci almış bir yerin gelmesini beklemesi çok mu iyimser olur?Yazmanda sakınca yok, hatta yaz derim, ama biraz iyimserlik olur...YARIN: SORULAR-YANITLAR