Sevgi yaptığımız bir şey değil olduğumuz bir şeydir

En saf şekliyle sevgi, yani koşulsuz sevgi, sonsuz bağışlama ve dualarımıza cevap verme yönüyle Yüce Yaradan’ın niteliğidir.

Yüreğimiz güzelliği, şefkati, bağışlamayı ve sevgiyi ifade etmek üzere yaratılmıştır. Sevgi bizim yaptığımız bir şey değil, olduğumuz bir şeydir. Sevgi insanın özüdür varlığımızın ta kendisidir, her şey sevgiden yaratılmıştır.

Özümüzden doğan sevgimiz, hayata anlam ve amaç katar. Sevginin zıddı, korkudur. Sevgi kapsayıcı, kucaklayıcıdır. Diğer canlılara uzanır. Korku ise dışlayıcıdır. Katılımı engeller. Kalbimizi açtıkça, kendimizi ve diğer canlıları kucakladıkça sevgi artar, korku azalır. Sevgi olmazsa, yaşam tüm anlamını yitirir. Kalp durduğunda yaşam biter. Sevginin gücünden uzaklaştığımız andan itibaren sığ, özensiz bir yaşam sürmeye başlarız. İçimizdeki sevgiye güçlü bir şekilde bağlanmadığımız sürece yaşam kaynaklarımız kesilir, kendimize yabancılaşırız. Kalbimizi kapattıkça dünya kusurlu, güvenilmez ve kötü bir yer gibi görünmeye başlar. Egomuz bizi yönettiğinde katı ve dar bir çerçeve içinde yaşarız. Değişimi sevmeyiz. Değişime direnir, olaylara tek yönlü bakarız, hareketlerimiz de katılaşır, sert ve tutuk hale gelir.

Haberin Devamı

Özümüzü hissederek yaşadığımızda, hareketlerimize duyarlılık ve estetik egemen olur. İçinde bulunduğumuz topluma üretimlerimizle katkıda bulunuruz. İnsanları sever ve kendimizin de mükemmel olmadığını biliriz. Bizi bir anlık doyuma ulaştıracak olumsuz bir hareketimizle yıkılacak uzun sürmüş ilişkilerin, aslında çok daha büyük ve değerli olduklarını da biliriz. Bizi zaman zaman incitmiş olan kişileri sevmeyi sürdürürüz. Çünkü, onların insan olarak değerli kişiler olduğunu, kötü davrandıkları kadar iyi davranmaya yetenekleri bulunduğunu da biliriz. Onları, değişme olasılıklarına açık insanlar olarak görürüz. Böyle görünce de, sevgimiz anlayışla gelişir ve artar. Bu yaklaşım Yüce Yaradanın önerdiği bir davranıştır: “Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever. (Al-i İmran, 134) İyi insanların kötü davranmalarına neden olacak koşulları değerlendirmeye çalışmak gerekir. Ancak sevgiyle değerlendirerek, onların da bizler gibi duygulu ve incinmeye hazır, korkuları ve zaafları olduğunu anlayabilir ve bağışlayabiliriz. Sevgiyle anlayış göstermemiz, kişileri kalp ve kafamızla tanımamız, başka türlü gerçekleşmeyecek olan bağışlama duvarlarını aşıp geçmemizi sağlayan gerekli ilk adımlardır

Haberin Devamı

“İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerçek manada iman etmiş olamazsınız” diyorken Peygamberimiz, SEVELİM SEVİLELİM.

DİĞER YENİ YAZILAR