Anda yaşamak, yaşadığımız anın farkına varmaktır. ‘Bundan sonra ne yapacağım’ demek değil, ‘şimdi bunu yapıyorum’ demektir.
Geçmiş olarak düşündüğümüz şey eski bir şimdi’nin zihinde depolanmış anısıdır. Geçmişi hatırladığımızda, bir anıyı yeniden canlandırırız, ve bunu şimdi yaparız. Gelecek ise hayal edilen bir şimdidir, o zihnin bir yansıtmasıdır. Tıpkı ayın kendi başına, bir ışığa sahip olmayıp sadece güneşin ışığını yansıtabilmesi gibi geçmiş ve gelecek de sadece şimdinin ışığının, gücünün solgun yansımalarıdır. Onların gerçekliği şimdiden ödünç alınmıştır. Her şey anda yaşanır. Hiçbir şey geçmişte gerçekleşmemiştir. ‘Şimdi’de gerçekleşmiştir. Hiçbir şey gelecekte gerçekleşmeyecektir. O da ‘şimdi’ de gerçekleşecektir.
Zamanın farkına varmak
Tek gerçek An’dadır. Bizler yaşamımızdaki her anı güzel kılmak için özgür irademizi kullanabilecek varlıklarız. Kendi sorumluluğumuzu üstlenebilmenin bir yolu, bulunduğumuz anda ve yerde yaşamamızdır.
Anı Yaşamak bir çoğunun düşündüğü gibi hayatı eğlenerek, çılgınlık yaparak, sorumsuzluk içinde ya da umursamazca yaşamak anlamına gelmez. Anı yaşamak, zihnimizin içinde, gelecek korkusu ve geçmişin izleri arasında kaybolmadan şimdiki zamanı yaşamak, zamanın farkına varabilmektir.
Yiyeceğin tadını alırız
İftarlarımızda anda yaşamayı deneyimleriz. Ağzımızdaki yiyeceğin gerçekten tadını alırız. Limonun ekşi tadını, biberin acılığını, şekerin tadını. Şükrederek bağımızı güçlendiririz Rabbimizle. Bu bağla bütün varlıklara şefkat duyarız, sorumluluklarımızı hatırlarız. Gönüllülükle yaparız görevlerimizi.
Her anın bir anlamı var
İnsan için her anın, günün, saatin, dakikanın, saniyenin bir anlamı ve getirebileceği bir gelişim vardır. İnsanın bu özelliği onu tüm canlılardan ayırır. Yani insan kendisine biçilmiş bir rolü oynamaktan çok, karşısına çıkan durumları seçmek ve değerlendirmek durumundadır. Hiçbir şeyi olduğu gibi kabul etme zorunluluğu yoktur. Düşünme, anlama, sentez, yorum yetenekleri sayesinde aynı anı ve durumlar yaşayan insanlar farklı tercihleri seçerek farklı sonuçlara ulaşarak biyolojik olarak aynı özellikler taşıdığı hemcinslerinden kat kat farklı özellik ve ilerlemeye sahip olabilir.
İki günü eşit olan zararda
Anadolu bilgelerimizden Mevlana; “Her an yeniden doğarız, bizden kim usana” diyor ve ekliyor; “Yarın” demek bizim yolumuzun ilkesi değildir. Yüce Yaratıcımız Kur’an-ı Kerim’de “Allah her an yeni bir yaratmadadır” diyerek anın tazeliğine kendimizi açmamızı öneriyor.
Hz. Muhammed anı yaşamayı gelişmek olarak değerlendiriyor ve şöyle ifade ediyor: “İki günü eşit olan zarardadır.”
Yüce Yaradanımızın andaki rahmetlerine kendimizi açtığımız, hayatımızı dünyamızı güzelleştirdiğimiz nice anlar, günler, yıllar dileğiyle.
ÖRNEK HAYATLAR
O’nun, “İncinsen de, incitme” ve “Her ne ararsan kendinde ara” sözleri, hoşgörüsünü ortaya koyar. O bütün insanlığı sevgi, barış ve kardeşliğe çağırmıştır. “Düşmanınızın bile insan olduğunu unutmayınız” sözü de insana verdiği değeri anlatır.