Dizi kazanında neler kaynıyor?

6 Eylül 2014

Malum Eylül ayındayız. Her gün yeni bir dizi başlıyor. O nedenle kimi görsem, hangi masaya otursam konumuz diziler oluyor. Geçtiğimiz hafta Kadim Dostum, Emanet, Benim Adım Gültepe dizileri başladı. Perşembe akşamı Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın evinde Kanal D’nin yeni sezon partisi yapıldı. Neredeyse dizi sektörünün tamamı oradaydı. Tabii ki her masada yeni başlayacak diziler konuşuluyordu. Anlayacağınız bu hafta dizilerle yatıp dizilerle kalktık. Peki, bu hafta neler konuşuldu?- Kurtlar Vadisi Pusu Kanal D’ye transfer oldu. İlk bölümünde Andy Garcia rol alıyor. O nedenle bu haftanın en çok konuşulan konusu Garcia’nın İstanbul’a gelmesiydi. Cuma akşamı Garcia adına bir davet verildi. Davete, Kurtlar Vadisi Pusu ekibi tam kadro katıldı. Garcia, biraz asık suratlıydı. O nedenle hiçbirimiz özçekim yapamadık ve özel sohbetlere dalamadık. Ama sonra nedenini öğrendik. Andy Garcia, Ayasofya’daki çekimler sırasında ayağını incitmiş. Davete geldiğinde çok acısı vardı. O nedenle sürekli oturdu. Bu arada Andy Garcia, Kurtlar Vadisi’nde sadece tek bölüm oynamıyor. Dört bölüm rol alacak. Üç günlük çekimlerde tüm sahneleri tamamlanmış. Dizinin süpervizörü Serdar Akar, “Elimizde 17 bölümlük senaryo var. Bu büyük bir lüks. 17 bölüm sonra ne olacağını bilince tüm sahnelerimizi tamamladık” dedi. Kurtlar Vadisi Pusu, 11 Eylül Perşembe Kanal D’de yeni sezonunu açıyor.- Geçtiğimiz Perşembe akşamı Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ evinde bir davet verdi. Hem Kanal D’nin yeni sezon partisi, hem de doğum günüydü. Neredeyse dizi sektörünün tamamının katıldığı gecede tabii ki sohbet yeni başlayan dizilerdi. Timur Savcı’yla karşılaştık. Yakında Los Angeles’a gideceğini ve çocuklarının orada okuyacağını söyledi. Ocak ayına kadar burada olmayacak. Daha sonra Eylül ayı için Kösem Sultan hazırlıkları başlayacak.Şeref Meselesi’ndekiler çok eğlenceli de bir ekip- Engin Öztürk, Nur Fettahoğlu, Burak Yamantürk, İpek Karapınar, Sinem Öztürk, İlker İnanoğlu yani Bu Son Olsun dizi ekibi tam kadro davete katılmıştı. Öztürk, “İnanılmaz keyifli bir setimiz var. Muhteşem Yüzyıl’dan sonra bu kadar iyi anlaşacağımızı düşünmemiştim ama çok güzel bir ekip olduk” dedi.- Kerem Bürsin, Burcu Biricik ve Şükran Ovalı yani Şeref Meselesi ekibi gecenin Ulan İstanbul’dan sonra en eğlenen ekibiydi.- Emre Kınay, eski ekip arkadaşları Hande Doğandemir ve Kerem Bürsin’le hasret giderdi.- Gecenin en popüler ismi Erkan Kolçak Köstendil’di. Neredeyse her masada sohbette, herkesle dans ederken gördüm.Güzel Köylü’nün zaferi tüm sektörü şaşırttı- Alican Yücesoy, Aslı Enver, Şebnem Hassanisoughi ve yönetmen Volkan Kocatürk yani Bana Artık Hicran De ekibiyle bol bol sohbet ettik. Kocatürk, ilk bölümü bitirdiklerini söyledi. Bana Artık Hicran De, 14 Eylül Pazar akşamı başlıyor.- Eylül ayında Ulan İstanbul’un gün değiştireceğini zannediyorduk. Ama Pazartesi akşamında kalıyor. Kanal D, dramaların yarıştığı günde sadık izleyicisi olan komedi dizisi olmasına karar vermiş. Bence de çok iyi olmuş.- Çarşamba akşamı Güzel Köylü dizisinin Benim Adım Gültepe’den yüksek reyting alması sektörü çok şaşırttı. Perşembeden beri kimi görsem konumuz Güzel Köylü’nün zaferi oldu. Ama Star TV diziyi Cumartesiye alacak ve Çarşambaya Reaksiyon dizisini koyacaktı. Bu galibiyet tüm dengeleri değiştirdi. Sektöre düşen yeni dedikodu, Reaksiyon’un Pazartesi ekrana geleceği ve Güzel Köylü’nün Çarşamba akşamında kalacağı...Ben başladığı günden beri bunu savunuyorum. Güzel Köylü, Çarşamba akşamında kalmalı.

Devamını Oku

Benim Adım Gültepe nasıl başladı?

5 Eylül 2014

Yapımını D Productions’ın, senaristliğini Vural Yaşaroğlu’nun ve yönetmenliğini Zeynep Günay Tan’ın üstlendiği Benim Adım Gültepe dizisi Çarşamba akşamı ilk bölümüyle ekrana geldi. Başrollerini Ayça Bingöl, Mete Horozoğlu, İlker Kızmaz, Ekin Koç, Efe Akercan, Burak Dakak, Tolga Sarıtaş, Evrim Alasya ve Selen Öztürk’ün paylaştığı dizi, uzun süredir yılın dizisi olarak tanıtılıyordu. Ne yalan söyleyeyim, yarattığı beklenti beni de etkisi altına aldı. Ne mutlu ki, izlerken hayal kırıklığına uğramadım. Hatta oyunculuk performansları karşısında gözyaşlarımı tutamadığım anlar oldu. Zeynep Günay Tan, yine muhteşem bir atmosfer kurup, bu defa bizi 1980’lerin İzmir Gültepe’sine götürdü. Dizi, Seyfi, Fevzi ve Gülali’nin otobüslere slogan yazmasıyla başladı. Jeneriğe geçiş çok iyi kurgulanmıştı. Bu arada son yıllarda izlediğim en iyi jenerikti. Seyfi’yi giymişti ve bize defile yapıyorduDizide oyunculuk performansları gerçekten en çok dikkat çeken şeydi. Öncelikle Türkiye’de Ayça Bingöl diye bir gerçek var. Öyle Bir Geçer Zaman Ki’de Cemile gibi bir karaktere hayat verdikten sonra bu defa Gülümser olarak karşımıza çıktı. Duruşu, bakışı ve rolü giyişiyle bambaşka bir kadın vardı karşımızda. İlk bölüme göre sahne ağırlığı az olmasına rağmen en akılda kalan oyuncuydu. Mete Horozoğlu, Eşref olarak dizide çok az göründü. Neredeyse üç repliği vardı ama bize kabadayı olduğuna inandırdı. İlker Kızmaz, şoför Halil’di ve minibüsteki bakışma sahnesiyle hepimizi Sultan filmine götürdü. Gülerken gözünün içinin gülmesi de dikkatlerden kaçmadı. Ekin Koç, Sana Bir Sır Vereceğim’den sonra bu defa Seyfi olarak karşımıza çıktı. Ben oyunculuğunu inanılmaz beğendim. Yaşıtlarına ve sevgilisine göre fazla büyük görünüyordu ama Seyfi’yi giymiş ve bize adeta defile yapıyordu.Karsak, bakışlarıyla hepimizi ağlattıSelen Öztürk’ün hayat verdiği Meziyet karakteri o kadar gerçekti ki, hem hikâyesine içim yandı, hem de Muhteşem Yüzyıl’da 4 yıl Gülfem Hatun’u oynadıktan sonra Selen Öztürk’ün değişimine “Helal olsun” dedim. Dizinin sürprizi Hakan Karsak’tı. Hiç konuşmadan, rolünü sadece gözlerine yüklemişti. Ama gözleri acısını haykırıyordu. Beni de sadece bakışlarını konuşturarak ağlatmayı başardı. Olgun Toker yani Fevzi’nin abisi de tek sahnesiyle harikalar yarattı. Evrim Alasya, bu diziden sonra 30 yıllık kariyerini açıklamış oldu. Türkiye’nin yeni Nebahat Çehre’si olacak. Ekranda hem oyunculuk performansıyla, hem de güzelliğiyle harikalar yarattı.Çoklu dramalara ilgi yeni sistemde azalıyorBenim Adım Gültepe, ne yazık ki reytinglerde istediği başarıya ulaşamadı. Bunun pek çok sebebi var. Öncelikle 3 Eylül’de hava çok sıcakken ekrana girdi. Ama kapkaranlık, kasvetli bir sahneyle başladı. Bu havalarda seyirci kasvetten kaçar. Yine acının tam göbeğine düştük. Henüz acı havasında değiliz. Dizi, ilk bölümde bize Gültepe’yi ve kahramanlarımızı tanıttı ama tek bir meseleye odaklanmadı. Yeni reyting sisteminde çoklu drama rağbet görmüyor. Basit ve tek bir konu etrafında anlatılan hikâyeler ilgi görüyor. Oysa Benim Adım Gültepe’de ilk bölümde neredeyse 15 konu, karakter, hayat ve sorun anlatıldı. Bir dizi değil de, sinema filmi izledik. O nedenle ilk bölüm biraz AB kalmıştı. Benim Adım Gültepe’nin zamana ihtiyacı var. Reytinglerde Tüm Kişiler’de 3.11 reytingle 4’üncü, AB’de 3.04’le 4’üncü, ABC1’de 3.87’yle 3’üncü oldu. Fakat üçüncü bölümden sonra yükseleceğini düşünüyorum. Çünkü ortada sağlam bir hikâye, müthiş bir yönetmen ve kendini rollerine adamış oyuncular var. Bu emek karşılıksız kalmayacaktır.

Devamını Oku

Emanet masaldan acıya dönüşecek

4 Eylül 2014

Yapımcılığını Gold Film-Faruk Turgut’un, yönetmenliğini Nisan Akman’ın, senaristliğini Sergin Akyaz’ın üstlendiği Emanet dizisi Salı akşamı Fox TV’de ilk bölümüyle ekrana geldi. Başrollerini Mehmet Akif Alakurt, Özlem Yılmaz, Engin Şenkan, Semra Dinçer, Ferit Kaya ve Nergis Çorakçı’nın paylaştığı dizi, 1982 yılında yaşanan bir çocuk değişimi sahnesiyle açıldı. Seyirciye “Az sonra izleyeceğiniz hikâyenin baş kahramanı Fırat aslında sadece bir komutan değil, büyük bir sırrın kurbanı. Düşman olacağı ailenin de bilmediği oğlu” denildi böylece. Doğru bir matematik kurulmuş senaryoda... Çünkü yeni reyting sisteminde seyirci bir sırrı çözmek istemiyor.Sırrı bilmek ama karakterlerinin ne zaman öğreneceğinin yolculuğunu izlemek istiyor. O nedenle her ne kadar kendi adıma ağa, töre işlerine çok sıcak bakmasam da, senaryonun soru işareti bırakmayacak şekilde ilerlediğini itiraf etmeliyim.Askerin Dönüşü’ne sırtını dayamışEmanet, aslında 1974 yapımı, Kadir İnanır ve Selma Güneri’nin başrollerini oynadığı, Zeki Ökten imzalı Askerin Dönüşü filmine sırtını yaslamış. Fakat itiraf etmeliyim, senaryo ve rejinin bir masal anlatıp birinci bölümün finalinde acıya dönüştürmesi hanesine artı olarak yazılacak. Çünkü masalları çok sevsek de, acılarımızdan besleniyoruz. Zelal ve Halit arasındaki aşk, gerçek olamayacak kadar güzeldi. Ancak masallarda olacak cinsten yaşanılacak bu aşkın sürmeyeceğini finalde anladık. Nisan Akman dram, entrika ve acı işlerini çekmekte tecrübeli bir isim. O nedenle iyi bir atmosfer kurmuş. Ama keşke başrole konakları koyacağına, biraz daha Kapadokya’yı kullansaydı. Zaten kışın mecburen iç mekâna girilecek. Dizinin müzikleri anlatılan hikâyeyi tamamlıyordu ama çok fazlaydı. Bir ara müziğin başrole oturduğunu düşündüm.Ağlayan kadın rolleri Özlem’den soruluyorOyunculuklara gelirsek; Özlem Yılmaz önce âşık, sonra da acılı kadın rolü oynamakta iyice ustalaştı. Ağlayan kadın rolleri ondan soruluyor. İlk bölüm ayakları yere basan, güçlü, âşık bir kadın izledik ama bundan sonra yine “Ekranın ağlayan güzeli ben olacağım” diyecek. Bu arada çok güzelleşmiş. Mehmet Akif Alakurt, ilk bölümde senaryo kendisine hizmet etmediği için çok fazla varlık gösteremedi. İlerleyen bölümlerde onu daha fazla izleyeceğiz. Engin Şenkan’a diyecek sözüm yok. Yine başarılı, yine rolününhakkını vermişti. Semra Dinçer’i hepimiz Kuzey Güney dizisinin Handan Hanım’ı olarak tanıyoruz. Yani ezik görünen ama hep alttan iş karıştıran, kardeşleri birbirine düşüren ve çocuk ayıran anne rolünde... Burada da Hatun’un farklı bir karakter olduğunu söyleyemeyiz. O da kuma ve çocuklarıyla dışlanıyor. O nedenle ezik görünüyor ve arkadan iş çeviriyor. Bu kez kostümü farklı. Hatun yeni Handan Hanım gibi görünüyor.Emanet dizisi sıralamada bu hafta 7’nci olduFerit Kaya, çok beğendiğim oyunculardan biri. Genelde karşımıza kötü adam olarak çıkıyor. Emanet’te de kötü Ekrem’i canlandırıyor. Bu kez kusurlarını, zaaflarını ve neden kötü olduğunu ilk bölümde izledik. Eminim bize şahane bir oyunculuk tadı sunacak Ferit Kaya. Sonuç olarak Emanet; Tüm Kişiler’de 2.78 reytingle 7’nci, AB’de 2.26’yla 9’uncu, ABC1’de 2.99’la 5’inci olarak açılış yaptı. Karşısında sadece Güllerin Savaşı vardı. Haftaya Küçük Ağa gelecek. Emanet’in zirve şansı yok ama Karagül, Dila Hanım gibi dizileri seven kitleyi de ikinci bölümden itibaren alacağını düşünüyorum. Emanet gibi dizilerin her zaman bir alıcısı vardır. Hiçbir zaman zirveye oynamazlar ama sessiz ve derinden giderler.

Devamını Oku

Kadim Dostum arafta kalmış

2 Eylül 2014

Yapımını Boyut Film’in, yönetmenliğini Serkan İpekören’in üstlendiği Kadim Dostum dizisi Pazartesi akşamı Fox TV’de ilk bölümüyle ekrana geldi. Senaryosunda Baran Sıtkı, Esen Ali Bilen, Rana Mamatlıoğlu imzası var. Arif Erkin, Erol Aksoy, İlker Aksum, Murat Eken, Eren Hacısalihoğlu, Damla Aslanale, Ünal Silver, Tarık Pabuççuoğlu, Metin Yıldız, Aydan Burhan, Nilgün Karababa, Dilara Aksüyek dizinin önemli karakterlerini canlandırıyor. Açıkçası tanıtımını izlediğimden beri bu sezonun sürpriz yapacak işi olabilir diye söylüyorum. Çünkü bugüne kadar Mezopotamya’yı hep acıların bölgesi olarak izlemiştik. İlk defa ekranda şahane bir oyuncu kadrosuyla komedi izleyeceğimizi vaat ettiler tanıtımlarda... Dizinin ilk bölümünü ekiple izlemek için ben de Mardin’e geldim. Bu şahane kentte gezdiğinizde zaten o duygulara siz de giriyorsunuz. Akşam herkes gibi ben de heyecanla ekran karşısına geçtim. Dizinin ilk 6 dakikası o kadar doğru kurulmuştu ki, hem Mardin’in atmosferi vardı, hem de derdini anlatıyordu. Üstelik sektöre ince bir gönderme yaparak... Yani çuvaldızı kendisine batırarak... Kurguda toplanabilirdiAma her şey işin içine Almanya sahneleri girince tersine dönmeye başladı. Tempo Mardin’de ne kadar yüksekse, Almanya’da o kadar düştü. Yani bu dizi bir kalp elektrosu olsaydı hastanın kalp krizi geçirdiğini düşünürdük. Seyirciye bir komedi dizisi izleteceğini vaat ettiler ama karşımıza çoğu yerde dram çıktı. Aslında sahne yoğunluğu komedideydi ama dram sahneleri parlıyordu. Yani yönetmen Serkan İpekören dram sahnelerini ne kadar iyi sağdıysa, komedi sahnelerinden drama geçişlerde duyguyu kaçırmıştı. Tabii ki bunlar kurguda toplanabilirdi. Komedi ‘timing’ işi denilip, uzayan Almanya sahneleri azaltılabilirdi. Bu arada son yıllarda izlediğimiz en iyi görüntü yönetimi vardı. O nedenle Ersan Çapan’a kocaman alkış. Ali Asman ve Levent Güneş’in müziklerini de çok beğendim.Sürpriz Metin Yıldız’dıGelelim oyunculuklara... Arif Erkin ve Erol Aksoy adeta oyunculuk dersi verdi. Ünal Silver, daha önce Bir Bulut Olsam’da Aslan Bulut karakterini oynadığı ve şiveyi çok iyi bildiği için en gerçek Mardin şivesini yapan kişiydi. Refet karakteriyle bu defa kılıbık bir adam olarak karşımıza çıktı. Tarık Pabuççuoğlu’yla karşılıklı sahnelerinde çok gerçektiler. Murat Eken ve Eren Hacısalihoğlu iyi ikili olmuşlardı. İlerleyen bölümlerde onların beyaz atlı prenses hikâyelerine dalacağız ve çok daha keyifli oyunculuklar izleyeceğiz. Dizinin sürprizi Metin Yıldız’dı. Açıkçası ben ondan daha karikatür bir Bilal bekliyordum ama o kadar durum komedisi üzerine gitmiş ki, her sahnesini keyifle izledim. İlker Aksum’un sahneleri çok yüksekti ve komediye hizmet ediyordu. Almanya’dan yeni gelen Damla Aslanale’ye gelince, henüz çok genç ve yeni Meryem olarak tanıtılıyor. Keşke Meryem Uzerli’ye benzemeye çalışmasa... Çünkü herkesin oyunculuğu, karizması ve ışığı kendine has olmalı...AB’de 8’inci olduSonuç olarak; Kadim Dostum özlediğimiz İkinci Bahar, Süper Baba gibi diziler olma iddiasıyla yola çıkan, güldürmeyi vaat eden ama iç ritmini ilk bölümde tutturamayan bir dizi olmuş. Dizi, arafta kalmış. Dram mı yoksa komedi mi olacağına karar verememiş. O nedenle Tüm Kişiler’de 2.19 reytingle 12’nci, AB’de 2.08’le 8’inci, ABC1’de 2.31’le 7’nci oldu. Peki, toparlanır mı? Artık Almanya sahneleri olmadığı için dizi Mardin’de geçecek. Dolayısıyla komedi daha fazla olacak. Pazartesi akşamları Karadayı karşısında zirveye oturması zor ama dramdan sıkılan izleyicinin yüzünü güldürecektir. Yeter ki, ritmi, zamanlaması ve kurgusu otursun. Çünkü malzeme sağlam, sadece ince işçilik gerekiyor.

Devamını Oku

Eylül ayında ne konuşacağız?

31 Ağustos 2014

Bir kış sezonu daha bugün itibariyle açıldı. Bakmayın, havanın hâlâ sıcak olduğuna, bugünden itibaren ekranda kanlı savaşlar başlıyor. Peki, biz bu ay ne konuşacağız? Tabii ki reyting... Öncelikle bugün başlayan günlük diziler ve gündüz kuşağı programları tartışılacak. Bugün tv8 tanıtım filmi de yayınlanacak. Sektörde Star TV’den ayrılıp kendi kanalını alan Acun Ilıcalı’nın ne yapacağı merak konusu... Her kanal reyting şampiyonu O Ses Türkiye ve Yetenek Sizsiniz’in yokluğunu avantaja çevirmeye çalışıyor. Ama ay ortasında ikisi de başlayacak. Eğer izleyici “Nerede benim programım?” deyip kumandayı kurcalamaya başlarsa kısa sürede eski kitlesine kavuşur. Ama bu ay her kanal için tv8’in reyting savaşındaki cephesi tartışılacak. Benim tahminim eylül ayında tv8 büyük bir sıçrayış yapmaz. Çünkü O Ses Türkiye ve Yetenek Sizsiniz’in ekim ayında başlamasına alışmış bir seyirci var. Ama kasımdan itibaren reyting savaşında rakiplerini zorlayacağını düşünüyorum. Ayrıca bu ay yeni başlayan diziler ve reytingleri masaya yatırılacak. Sonuçta ekim ayı geldiğinde elediğimiz bir sürü dizimiz olacak. Tabii ki, ekimde başlayacak onlarca dizi yayına girmeyi beklerken...Saraydan mahalleye bir sultanDört sezon boyunca Muhteşem Yüzyıl’da Kanuni Sultan Süleyman’ın ilk eşi Gülfem Hatun karakterine hayat verdi Selen Öztürk. Biz de 2011’de röportaj yaptığımızda tanıştık. Ekrandaki o sessiz kadınla hiç alakası yoktu. Çünkü Selen yaşam enerjisi dışarıya taşan biri. Hayata hep pozitif gözlüklerini takarak bakıyor. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı oyunculuk mezunu. Aynı zamanda müzisyen. Çok iyi şarkı söylüyor. Ama her şeyden önce iyi insan. Bir süredir yeni dizisi Benim Adım Gültepe için hazırlanıyor. Karşılaştıkça heyecanını ve azmini görüyorum. Ve onun bu dizide ne yapacağını çok merak ediyorum. Hafta sonu Benim Adım Gültepe dizisinin yeni tanıtımı yayınlandı ve küçücük bir anda olsa Selen Öztürk’ü görünce bu yazıyı yazmam gerektiğine karar verdim. Öztürk, bu kez saraydan mahalleye taşındı. Meziyet adında marazları olan bir kadını oynayacak. Ama bu defa galiba susmayacak ve isyanını dile getirecek. Zeynep Günay Tan, en başarılı bulduğum yönetmenlerden biridir. O nedenle Benim Adım Gültepe bana heyecan veriyor. Eminim tüm oyuncuları şahane oynatmıştır. Ama ona küçük bir öneri; Selen’in çok iyi bir sesi var ve dizide şarkı söylemeli.

Devamını Oku

Güneşi Beklerken kitlesi, Kiraz Mevsimi’ne kaydı

30 Ağustos 2014

Geçtiğimiz yaz başlayan ve kısa sürede büyük beğeni toplayan Güneşi Beklerken’in bu yaz final yapması Kiraz Mevsimi’ne yaradı. Zira, inanılmaz bir fan kitlesi vardı Güneşi Beklerken’in. Zeynep ve Kerem aşkı, ZeyKer olarak benimsenmişti. Şimdi Güneşi Beklerken’in boşluğunu Kiraz Mevsimi dolduruyor. Başrollerini Özge Gürel, Serkan Çayoğlu, Dağhan Külegeç, Nilperi Şahinkaya, Fatma Topbaş, Ayşegül Ünsal ve Neslihan Yeldan’ın paylaştığı dizi her hafta reytingini artırarak ilerliyor. Bence Güneşi Beklerken kadar sağlam bir dizi değil ama Öykü ve Ayaz aşkı, Mete ve Şeyma çatışması bütün yazı idare etti. Peki, şimdi ne olacak? Bu reytingleri tabii ki yeni sezonda alması çok zor. Çünkü karşısında hiçbir rakip yokken izleniyordu. Cuma günü yarışa Medcezir katılacak. İki gençlik dizisinin çatışmasına şahit olacağız. Daha sonra dizi gün değiştirecek. Çünkü cuma Karagül akşamı. Kiraz Mevsimi cumartesi akşamı yayınlanacak. Karşısında Ankara’nın Dikmeni, Güzel Köylü, Fatih Harbiye, Bugünün Saraylısı olacak. Kanal D, Ankara’nın Dikmeni dizisinin arkasından Yalann Dünya’yı yayınlayacak. Kiraz Mevsimi ister istemez kan kaybedecek. O nedenle senaryoya yeni hikâyeler, gizemler katmak şart. Yazın alınan yüksek reytingler varken, bu izleyici kitlesini ekranda tutmak için daha fazla çaba lazım.Funda Şirinkal’ın isyanıGünlerdir Funda Şirinkal’la ilgili twitler ve mailler alıyorum sektör çalışanlarından... Herkes arkadaşlarının isyanını duyurmamı rica ediyor. Konu hassas. Daha önce Bir İstanbul Masalı, Yalan Dünya, Salkım Hanım’ın Taneleri gibi projelerde yer alan oyuncu Funda Şirinkal, eşi Rene Cannao’yla boşanma aşamasındaymış. Çocuğunun birinci yaşı sebebiyle babasını görmesi için gittiği Malta’da alıkonulmuş. İsyanını aynen yayınlıyorum: “Arkadaşlar günaydın. Çok kötü durumdayım. Bebeğimi Malta’ya babasını görmeye getirdim. Babası pasaportunu çaldı ve bebeğime yurtdışına çıkamaz diye mahkeme açmış. Tamamen planlanan bir oyunun içine düştüm. Malta’dan 2 Eylül’de bebeğin doğum gününde beraber döneriz umuduyla geldiğim yerde hapis kaldık. Mahkeme 18 Eylül’de. Çok çok zor durumdayız. Yardım edin lütfen.” Umarım yetkili yerler bu isyanı duyar. Çünkü bir anneyi çocuğundan ayırmak olmaz.

Devamını Oku

Yılanların Öcü tutar mı?

29 Ağustos 2014

Koliba Film-Ata Türkoğlu’nun yapımcılığını, Cemal Şan’ın yönetmenliğini üstlendiği, Cemal Toktaş, Hande Soral, Ceyda Ateş ve Rüçhan Çalışkur’un başrollerini paylaştığı Yılanların Öcü, çarşamba akşamı ilk bölümüyle görücüye çıktı. Böylece yeni sezonu da açmış olduk. Fakir Baykurt’un aynı adlı eserinden televizyona uyarlanan dizinin senaryosunda Esen Ali Bilen, Bekir Baran Sıtkı ve Rana Mamatoğlu imzası var. Daha önce 1962 ve 1985’te iki kez sinemaya aktarılan Yılanların Öcü ne yazık ki, televizyonda yarattığı beklentiyi karşılayamadı. Dizi, prodüksiyonundan rejisine, kostümünden makyajına, efektlerinden diyaloglarına sorunlu başladı. Öncelikle Kaderden Kaçılmaz isimli ilk bölüm için ritmi son derece düşük bir bölüm izledik. Zamanlama olarak bu kadar sıcak bir havada akmayan bir bölüm yapmak büyük hata olmuş. Hasan Saltık, olağanüstü bir müzisyendir ama ilk bölümde dinlediğimiz müziklerde ritmin düşmesine tuz biber olmuş.Dekolteli hizmetçi olmazYılanların Öcü bir köy hayatını anlatır. Dizide yönetmen Cemal Şan’ın yarattığı dünya ve karakter motivasyonlarıyla ne bir köy atmosferini kokladık, ne de gerçek karakterler izledik. Rüçhan Çalışkur izlemeyi çok sevdiğim oyunculardan biridir. Ama Irazca olarak hem Bayram, hem kızı için anneden çok babaanneye benziyordu. Remziye’yi oynayan Servet Pandur, kızını oynayan Şerife’nin yani Hande Kaplan’ın kardeşi gibi görünüyordu. Hande Soral, takma kirpikleri ve makyajlı halleriyle anne ve babasının cenazesinde ağlarken bir köy kızını yansıtmıyordu. Evin hizmetçi kızı Şerife’nin konakta göğüs dekoltesiyle gezmesi gerçekçilikten çok uzaktı. Kamuran’a kahve servisi yaparken dekoltesini açsa belki daha inandırıcı olurdu ama her şeyine karışılan Şerife köy yerinde o kılıkta gezmez.Yangın sahnesi kötüydüDizide Bayram ve Fatma yangında tanışıyor. Dizinin beşinci dakikasında başlayan yangını izlediğimizde bizim o ölen insanları tanımamız gerekmiyor muydu? Karaktere üzülmemiz ve bir bağ kurmamız için o aileyi tanımalıydık. Gelelim, Türk televizyon tarihinin en kötü yangın sahnesine… O efektler 2014 yılında tarihe geçer. 1990’lı yılların reality show’larında daha kaliteli yangın sahneleri izlemiştik. Bayram’ın Fatma’ya bir anda âşık olması da inandırıcı değildi. Kısaca, Yılanların Öcü, 2014’te ekrana gelen düşük prodüksiyonlu 1990 dizisi gibiydi. Fakir Baykurt’un romanı ekrana uyarlanırken özen ve gerçekçilik ilk sırada yer almalıydı. Dizi, Tüm Kişiler’de 3.49 reytingle ikinci, AB’de 2.48’le dördüncü, ABC1’de 3.14’le üçüncü oldu. Karşısında sadece Güzel Köylü varken bu sonucu aldı. Haftaya Benim Adım Gültepe, Kara Para Aşk ve Reaksiyon yarışa katılacak. Tüm rakiplerinden önce yayına giren ama ilk bölümle umduğunu bulamayan Yılanların Öcü’nün bu güçlü rakiplere direnmesi çok zor.

Devamını Oku

Haftaya hangi diziler başlıyor?

27 Ağustos 2014

Dün başrollerini Cemal Toktaş, Hande Soral ve Ceyda Ateş’in paylaştığı Yılanların Öcü’nün başlamasıyla Show TV, atv, Kanal D, TRT 1, Fox ve Star TV arasında yaşanacak büyük rekabetin pimi çekildi. Artık yeni sezon başladı. Sırada 31 Ağustos Pazar akşamı atv’de başlayacak Aşk Hırsızı dizisi var. Ardından günlük diziler yarışa katılacak. Kanal D’de Alın Yazım, Fox’ta Unutma Beni, Star’da Aşkın Bedeli, Beni Affet ve Deniz Yıldızı 1 Eylül Pazartesi başlayacak. 1 Eylül Pazartesi akşamı Fox TV’de İlker Aksum, Eren Hacısalihoğlu, Murat Eken, Tarık Pabuçcuoğlu ve Ünal Silver’ın başrolünü oynadığı Kadim Dostum dizisi de start verecek. 2 Eylül Salı akşamı Fox TV’de Mehmet Akif Alakurt ve Özlem Yılmaz’ın başrolünü oynadığı Emanet dizisi, Kanal D’de Emir Berke Zincidi, Zeki Alasya, Sarp Levendoğlı ve Birce Akalay’ın rol aldığı Küçük Ağa, TRT 1’de Rasim Öztekin ve Şoray Uzun’un rol aldığı Seksenler başlayacak. 3 Eylül Çarşamba akşamı Benim Adım Gültepe ilk bölümüyle ekrana gelecek ve dişli rakip olma yolunda ilerliyor. O nedenle atv Kara Para Aşk dizisinin aynı akşam yeni sezonuna start verecek. Kızılelma’da 3 Eylül’de başlayacak. Anlayacağınız, ekran karşısında “Tutar tutmaz lotosu” oynayacağımız bir sezon geldi ve çattı, hepimize hayırlı olsun!ULAN İSTANBUL’A YENİ GÜN ŞART!Uğur Polat, Şebnem Bozoklu, Erkan Kolçak Köstendil, Sevtap Özaltun, Kaan Yıldırım, Caner Özyurtlu, Zeynep Kankonde, Salih Bademci ve Zihni Göktay’ın rol aldığı Ulan İstanbul yaz sezonunu oldukça başarılı geçirdi. Dizide rol alan her karakter ayrı ayrı fenomen oldu. Özellikle Zeynep Kankonde ve Erkan Kolçak Köstendil için sektör “Bugüne kadar nasıl keşfemedik?” diye hayıflanır hale geldi. Çünkü nereye gitsem, kimi görsem Carlos ve Şehriban konuşuluyor. Fakat artık yeni sezon geldi. Eylül sonunda pazartesi akşamları atv Karadayı, tv8 O Ses Türkiye diyecek. Yine büyük kapışma başlayacak. O nedenle Ulan İstanbul gibi son yılların en keyifli dizisini Kanal D’nin iyi bir güne ve saate koyması şart. Çünkü bu iki büyük rakiple mücadele etmesi çok zor.

Devamını Oku