Başrollerini İbrahim Çelikkol, Erdal Beşikçioğlu, Selen Soyder, Nehir Erdoğan, Yurdaer Okur ve İsmail Demirci’nin paylaştığı Reakisyon bu sezonun en iddialı işi olarak başladı.Güçlü bir Türkiye, oyunu kuran Türkiye’yi, anlatmayı hedefleyen dizi ne yazık ki, istenilen reyting başarısına bir türlü ulaşılamadı. Sonunda durumu toparlamak için senaryoya müdahaleler edildi. Tam da iş rayına oturuyor derken, bu defa başrol oyuncuları Nehir Erdoğan ve İbrahim Çelikkol diziye veda etti. Ardından da kanal 13’üncü bölümde final yapacağını açıkladı.Final bölümüne damgasını vuran Erdal Beşikçioğlu’ydu. Dizinin ilk bölümünde eski rolleriyle benzeşse de, sonrasında yine harika bir performans sergiledi.Bu diziden kazandığımız en önemli isim ise İsmail Demirci oldu. 13 hafta boyunca bize oyunculuk renk kartelasından sunumlar yaptı. Berkan Şal’ı da unutmamak lazım. Behzat Ç.’de cinayetti, burada Ceset. Ama Ceset’le de tadını damağımızda bırakan bir performans sergiledi.Reakisyon Perşembe akşamı veda etti. Sonunda da Yavuz Aslan yani Erdal beşikçioğlu “Biz bitti demeden oyun bitmez” dedi.Ne derssiniz, Reaksiyon beyazperdeye taşınır mı?DİVA’YI İZLEYİN, İZLETİNÖnceki akşam Ayta Sözeri ve Elifcan Ongurlar’ın davetiyle kendimi Tatavla Sahne’de buldum. Yönetmenliğini ve yazarlığını Başak Kıvılcım Ertanoğlu’nun yaptığı, Ayta Sözeri, Elifcan Ongurlar, Gülüm Baltacıgil Gacoin ve Ömer Fırat Köker’in oynadığı Diva’nın prömiyerini tüm Kayıp Şehir ekibiyle izledim. Ayta ve Elif’i ekibi yalnız bırakmamıştı. Diva, çektiği filmlerle, söylediği şarkılarla, sansasyonlarıyla, yardım kampanyalarıyla gündemin en önemli magazin malzemesi olan bir kadının, isimsiz bir sanatçıya destek olmak için evine gitmesi ve evde yaşanan ilginç olayları anlatıyor. Oyun sizi gerçekten bugünün popüler dünyasıyla yüzleştiriyor. Oyunda; “Divalar her zaman yaşar ve yeniden üretilir. Düzen hep böyledir. Sil pakla, sil pakla, düzeni sil pakla, sil pakla” mesajı veriliyor. Ne kadar doğru değil mi? Diva’yı izleyin, izletin. Her salı Tatavla Sahyne’de oynanıyor. Unutmadan, Ayta Sözeri cuma ve cumartesi akşamları Gamsız Meyhane’de sahne alıyor. Sadece oyunculuğuyla değil, sesi ve sahnesiyle de izlenesi biridir Ayta. İsterseniz hafta sonunu onu dinleyerek, salı da izleyerek değerlendirin.Hiç pişman olmazsınız.
Dün Endemol Türkiye’nin dramalar direktörü Hülya Vural’la bir araya geldik. Paramparça’nın başarısını konuştuğumuz görüşmede çok önemli bir haberi de benimle paylaştı. Endemol, dünyanın en büyük medya şirketleri Core ve Shine’la birleşti. Böylece Endemol ve Fox International’ın resmi işbirliği başlamış oldu. Bunun anlamı Endemol, dünyanın en büyük medya kartellerinden biri oldu. Endemol Türkiye’nin bu işten kazancına gelince, Benimle Dans Eder misin?, Masterchef gibi formatlar Endemol’e geçti. Yani yakında bu formatları ekranda izlerseniz şaşırmayın. Gelelim diğer gelişmeye; Türkiye 2015 yılında Cannes TV fuarının onur konuğu oldu. O nedenle Endemol Türkiye’den destek almaya başlamışlar. Yani 2015’te Türkiye dizilerini dünyaya daha fazla anlatabilecek. Paramparça’nın yüksek reyting alması zaten yurt dışında büyük etki yaratmış.Sevdam Alabora görücüye çıktıÖnceki akşam atv’de Endemol’ün yeni dizisi Sevdam Alabora’nın tanıtımı yayınlandı. Hikayesini Eylem Canpolat ve Sema Ergenekon’un kaleme aldığı dizinin senaryosunu Alican Yaraş ve ekibi kaleme alıyor. Aydın Bulut yönetmen koltuğunda oturuyor. Tutuklu bir aşkın ve büyük bir aile sırrının anlatılacağı dizide Kadir Doğulu, Elçin Sangu, İlker Kızmaz, Gökçe Yanardağ, Sacide Taşaner ve Mustafa Avkıran başrolleri paylaşacak. Dizi Şubat ayında ekrana gelecek. Hazır Hülya Vural’ı bulmuşken Serçe Sarayı‘na dair son gelişmeleri de sordum. Songül Öden’in projede olmadığını doğruladı. Hafta başına kadar ana oyuncu kadrosu belli olacakmış. Onun da yayını şubat ayında Star TV’de olacakmış. Dizinin senaryosunu Funda Alp ve ekibi kaleme alıyor. Yönetmenliğini Mesude Eraslan, genel sanat yönetmenliğini Nilüfer Çamur üstleniyor. Dizi Kuleli’de çekilecek. Sanırım, 2015’te sektöre yeni giren Endemol Türkiye’yi konuşacağız. Demedi demeyin...
Ay Yapım-Kerem Çatay’ın yapımcılığını, Onur Ünlü’nün yönetmenliğini üstlendiği Beş Kardeş projesi uzun süredir konuşuluyordu. Dizinin oyuncu kadrosunda kimlerin yer aldığı yaz aylarından beri haber oluyordu. Leyla ile Mecnun dizisinin oyuncularının rol alacağı ve ekibin ayrılmayacağı konuşulurken önceki akşam ilk tanıtımı yayınlandı ve beni kalbimden vurdu. Oyuncu kadrosuna bakın: Serkan Keskin, Tansu Biçer, Nadir Sarıbacak, Fatih Artman, Osman Sonant, Serdar Orçin, Melisa Sözen, Nihal Yalçın, Ece Dizdar… Yani hazır olun, Beş Kardeş bize bir oyunculuk şöleni sunacak. Neredeyse hepsini hem tiyatro sahnesinde, hem de beyazperde izledim. Onur Ünlü kafasına bayılırım. Tanıtım on numara olmuş. Yeni yılda Kanal D’deki yeni favorim Beş Kardeş oldu bile…Gelelim dizinin konusuna; Sait, Nazım, Turgut, Orhanve Aziz. Bu şahsına münhasır beş kişiyi ayrılmaz biçimde bağlayan tek birşey var: "Sarsılmaz bi raile" olmaları. Kardeşlerinen büyüğü Sait, depremde anne ve babalarını kaybettiklerinden beri ailenin babası gibi. Tüm kardeşleri her türlü zorluğa rağmen bir arada tutmayı başarmış .Mahalledeki balıkçısından kazandıklarıyla onları yedirmiş, içirmiş, okutmuş yıllardır. Duygusal gazeteci Nazım, mahallenin imamıTurgut, şarkıcılık hayalleri kuran bodyguard Orhan, at yarışı tutkunu havai Aziz .Hepsi Sait'in çocuğu gibi ve hiçbiri Sait'ten veya birbirlerinden ayrı bir yaşam sürmeyi hayal bile etmiyor. Ta ki, Sait birgün evlenmeye karar verene kadar...Beş Kardeş aile, kardeşlik, aşk, arkadaşlık ve hayatın sürprizlerini mizahi bir dille ele alırken hepimizi o ailenin yaşadığına inandıracak.Hadi artık Beş Kardeş başlasın!Bu Tarz Benim’in kazananı Özlem!Finale bir hafta kala Bu Tarz Benim’e veda eden isim Özlem Özden oldu. Haftalardır hepimizin beynini yedi Özlem. Mutlaka tedavi görmesi gerektiği konuşuldu ama en acısı yarışmada onun buçılgınlıklarına paye verilmesiydi. Çünkü Özlem reyting demekti. Dünyanın en saçma tepkilerini verse bile ekran da onu izlerken buluyordunuz kendinizi…İlk haftalardan elenebilirdi ama reyting yumurtlayan tavuk yollanamazdı. Sonunda Ezgi karşısında elendi Özlem.Giderken de, “Sonradan stilsahib iolunur ama karakter sahibi olunamaz açıklamasında bulundu. Onu birinci yapmayacakları zaten belliydi. Umarım Özlem bozulan psikolojisini düzeltmek için yardım alır. Kolay değil, haftalarca o acımasız dünyanın içinde reyting almaya çalışmak ve sonunda da gönderilmek. Umarım bu yarışmanın kazananı Ezgi olmaz. Çünkü bu yarışmanın kalan üç finalisti arasında tarz olanlar ikizler ve Ayşenur.
Dizilerde baba figürlerine çok dikkat ediyorum. Sevgi dolu, asabi, bencil, kusurlu çok baba izledik ama son yıllarda izlediğim en iyi baba figürü tartışmasız Paramparça dizisinin Cihan’ı yani Erkan Petekkaya. Daha ilk bölümden tüm kız çocuklarının gönlünü fethetti Cihan. Zira kızı Cansu’ya karşı olan sevgisi, hep arkasında duruşu, onu annesinin hırslarından uzaklaştırıp sevgisiyle sarmalaması baba-kız aşkımı artırdı. İlk bölümde bu yazıyı yazacaktım ama bekledim. Çünkü Cansu’nun kızı olmadığını öğrenen Cihan’ın değişimi olabilirdi. Ama Cihan durumu öğrendiğinde de tavrından vazgeçmedi. Yine kızının arkasında durdu, onu “Aşkım kızım” diye sevmeye devam etti. Baba-kız aşkı özeldir. Kız çocuklarının ilk aşkı babalarıdır. Hiçbir zamanda ilk aşklarından vazgeçmezler. Kimi babasıyla o sevgiyi göstere göstere yaşar, kimi sadece içinde… Ama en iyisi sevgisini gösteren babadır. Çünkü Cihan gibi baban olursa yıkılmazsın, sevginin ne olduğunu hep bilirsin. Dünyanın tüm kötülüklerine karşı arkanda seni sadece sen olduğun için seven bir baban olduğunu bilirsin. Ezel dizisinde bir replik vardı. Hâlâ unutmadan hatırladığım; “Babalar kızlarına ellerini uzatırlarsa, kızlar onu cehenneme kadar takip eder.” Gerçekten de takip ederiz. Paramparça’da da aklımda ilk bölümden öyle bir replik kaldı. Sanırım yıllarca unutamayacağım. “Ben en çok kızı doğunca sevinen babaları severim.” Şimdi Cihan’ın içimde açtığı aşkla söylüyorum, seni çok seviyorum babacım…GÜZEL KÖYLÜ’NÜN CESUR OYUNCUSUGüzel Köylü dizisinin kahveci Sıddık’ı Uğur Biçer, çarşamba akşamı yayınlanan bölümde kadın kılığına girdi. Seval’i geri isteyen adamları Gül ve ablası Nihal’i kaçırınca Cemal ve köylüler çareyi Sıddık’ı Seval kılığına sokmakta buldu. Sıddık sinek kaydı tıraşı, mini elbisesi, topuklu ayakkabıları ve sarı peruğuyla Seval’e dönüşürken köylülerin de dalga konusu oldu. Uzaktan bakıldığında da yürüyüşü dışında fazlasıyla kadına benzedi. Bu hafta olaylar daha da karışacak. Ama Uğur Biçer’in cesaretini tebrik etmek lazım. Zira, bu dizide ikinci kez kadına kılığına girdi. Daha önce yine aynı adamlardan kaçarken etekleri giymişti. Uğur Biçer, ilk Düşman Kardeşler dizisinde rol aldı. Daha sonra Osmanlı Tokadı, A.Ş.K. dizilerinde izledik onu. Eyvah Eyyvah 3’te de Ata Demirer’in ekibindeydi. Ama şüphesiz Güzel Köylü dizisiyle daha çok fark edildi. Çünkü Sıddık köyün dert ortağı. Kimin başı ağrısa soluğu Sıddık’ta alıyor. Uğur’u uzun yıllardır tanırım. Gerçekten de öyledir. Herkesin her derdine koşar. Daha 26 yaşında. Hayatta en önem verdiği şey samimiyet. Onun hayata bakışı; yeter ki dostluk olsun tüm sorunlar çözülür. Bugüne kadar hep iyi insanlarla yolu kesişti, umarım bundan sonra da böyle devam eder. Ayrıca Sıddık’ı izlemek keyif. Çünkü o vurdumduymaz tavırları, merakla gözlerini açışı ve yürüyüşü yaptığında Uğur gidiyor, Sıddık oluyor.
Tekden Film-Mehmet Bozdağ’ın yapımını, Mehmet Bozdağ ve Atilla Engin’in senaristliğini, Metin Günay’ın yönetmenliğini üstlendiği Diriliş Ertuğrul, çarşamba akşamı ilk bölümüyle ekrana geldi. Engin Altan Düzyatan, Kaan Taşaner, Hülya Darcan, Serdar Gökhan, Hakan Vanlı, Didem Balçın, Esra Bilgiç, Hande Subaşı, Burcu Kıratlı, Levent Öktem, Serdar Deniz, Turgut Tunçalp, Mehmet Çevik ve Cengiz Coşkun’un başrolleri üstlendiği dizi, izleyiciden tam not aldı. Özellikle kostüm tasarımını yapan Serdar Başbuğ ve sanat yönetmeni Özüdoğru Cici’nin eline sağlık. Ortaya inanılmaz bir iş çıkarmışlar. Gelelim dizinin atmosferine… Metin Günay, tarihin belki de en zor dönemlerinden birini tertemiz yaratmış. Görsel estetikle gerçekçiliği buluşturmayı başarmış. Görüntü yönetmeni Veysel Tekşahin kelimenin tam anlamıyla 10 numara bir iş çıkarmış. O nedenle işin prodüksiyonuna söyleyecek söz yok. Herkese kocaman alkış. ERTUĞRUL'A KUDRET GEREK!İşin senaryo ayağına gelince… İlk bölüm tabii ki herkesi tanıtmak ve olayları göstermek açısından biraz dağınık olmuştu. Dili didaktiklikten uzak kalmaya çalışsa da yer yer tarih kitaplarının etkisinde kalmıştı. Kullanılan dil fazlasıyla günümüze aitti. Geçmişi bugünün diliyle anlatmak bir tercihtir. Söyleyecek söz yok ama yer yer eski kelimeler kullanılabilir. Milliyetçilik söylemi biraz fazlaydı. Fakat genel olarak bu kadar zor bir projenin altından kalkmayı başarmıştı. Oyunculuklar da dikkat çekiciydi. Kaan Taşaner, dördüncü dizisinde de boş geçmedi. Fatmagül’ün Suçu Ne, Kuzey Güney ve Kayıp’ın ardından bu kez Gündoğdu olduğuna da hepimizi inandırdı. Hülya Darcan, Didem Balçın, Levent Öktem, Serdar Gökhan çok iyilerdi. Hande Subaşı Aykız rolünde su gibiydi. Engin Altan Düzyatan Ertuğrul rolünde olmamış dersem yalan söylerim ama tam olarak olmuş kelimesini de kullanamadım. Bir şey eksik gibi hissettim. Sonra aklıma Muhteşem Yüzyıl’ın ilk bölümü geldi. Aynı hissi Halit Ergenç’te de hissetmiştim. Aradığım his kudret. O da tarihi kişilikleri oynayan oyuncuların en büyük handikabı. Çünkü biz tarih kitaplarından ne kadar kudretli olduklarını okuyoruz. Sadece o kısımları öğretiliyor. Şimdi karşımızda okuduğumuz bir karakteri, bildiğimiz bir oyuncu da izleyince örtüştüremiyoruz. Onun için oyuncunun da, bizim de zamana ihtiyacımız var. Çünkü Kanuni güçlendikçe Ergenç’in oyunculuğunu nasıl konuştuysak, Ertuğrul’da aynısını yaşayacağız.ZİRVEDE BAŞLADITRT 1, Ertuğrul Gazi’nin hayatını çok uzun yıllardır dizi yapmak istiyordu. Türkiye’de neredeyse her senariste bu iş sipariş edildi. Ancak bir türlü hayata geçememişti. Geçtiğimiz yıl Tekden Film işe talip oldu. Yapımcı ve senarist Mehmet Bozdağ işi hayata geçirmeye başladı. Projeye katılan bazı isimleri duydukça iddiasının düşük olacağı izlenimi yarattı. Ancak ilk tanıtımı yayınlandığı günden beri merak uyandırıyordu. Çünkü proje kostümünden sanatına, makyajından kadrajına dikkat çekiyordu. Dizinin çarşamba başlayacağını duyduğumda da çok doğru bir strateji yaptıklarını düşündüm. Çünkü Güzel Köylü, Kara Para Aşk, Hayat Yolunda gibi diziler yayınlanıyor ama çarşamba 4 yıl boyunca Osmanlı demekti Türk izleyicisi için… Bu da yapılacak iyi bir dönem dramasının seyirciyi çekeceği anlamına geliyordu. Diriliş Ertuğrul ilk haftadan bu iddiasını ortaya koydu. Dizi, Tüm Kişiler’de 5.54 reytingle 3’üncü, AB’de 8.42’yle birinci, ABC1’de 8.07’yle yine zirveye oturdu. Peki, bundan sonra ne olur? İlk bölüme hepimiz meraktan baktık. Ama çok sıkıcı olsaydı kanal değiştirirdik. Eğer ikinci bölümde izleyiciyi ana hikâyesini açıp bir olay takibine gidersek reytingini artırır. Aksi takdirde hızlı başlayıp çabuk söner.
Geçtiğimiz günlerde Urfalıyam Ezelden dizisinin Kadir’i Cahit Gök’le sohbet ederken ilk dizisinin Bir Bulut Olsam olduğunu hatırlatınca “Ne diziydi, Türkiye’ye ne kadar çok oyuncu kazandırdı. Onun dışında üç dizi daha var” dedim ve bu yazının kelimeleri gözümün önünden geçmeye başladı. O yüzden bugün sizi biraz geçmişe götüreceğim. Tarih 1996 yılını gösterdiğinde TRT 1 ekranında Ferhunde Hanımlar ve Kızları dizisi başladı. Aslında dizide tanınan hiç kimse yoktu. Çoğunluğu Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncusu olan bu sıcacık aile hikâyesi ekranın kült işleri arasına adını yazdırırken Türkiye’ye oyuncu kelimesinin anlamını karşılayan onlarca isim hediye etti. Beyhan Saran, Baykal Saran, Güven Hokna, Melek Baykal, Ayşenil Şamlıoğlu, Hülya Gülşen Irmak, İpek Çeken, Şahap Sayılgan, Hatice Aslan, Turgay Tanülkü, Hakan Salınmış, Meral Niron, Tamer Karadağlı, Simge Selçuk sadece birkaç isim… Baykal Saran’ı daha sonra Kurtlar Vadisi’yle herkes tanıdı. Bu müthiş oyuncuyu birkaç sene önce kaybettik. Ruhu şad olsun! Onun dışında baksanıza bugün dizilerde oyunculuklarıyla adından söz ettiren tüm isimler Ferhunde Hanımlar’dan bize yadigâr!Yeditepe İstanbul unutulmazdıTürkiye’ye şahane oyuncular kazandıran ikinci dizi hangisi diye sorsanız, hiç düşünmeden Yeditepe İstanbul cevabını veririm. TRT 1’de 2001 yılında ekrana gelen dizinin kadrosunu sayınca zaten bana hak vereceksiniz. Zuhal Olcay, Emre Kınay, Uğur Polat, Meral Okay, Özgü Namal, Oktay Kaynarca, Yeşim Ceren Bozoğlu, Günay Karacaoğlu, Ruhi Sarı, Yasemin Çonka, Ahmet Saraçoğlu, Fırat Tanış, Engin Altan Düzyatan, Emrah Elçiboğa sadece birkaç isim. Ama bugün hepsi Türkiye’nin en önemli oyuncuları… Sevgili Meral Okay birkaç sene önce aramızdan ayrıldı. Oyunculuğu dışında bizi öyle hikâyelerin içine soktu ki, onun hayallerinin peşinden sürüklendik. Ruhu şad olsun! Yeditepe İstanbul ekranın unutulmaz işleri arasına adını yazdırdı.Hepsi aranan isimler olduGelelim, yıldız çıkarması yapan üçüncü dramaya… Tabii ki Bir Bulut Olsam… Meral Okay’ın kaleme aldığı dizi iki sezon Kanal D’de ekrana geldi ama dizinin her oyuncusu sonraki projelerin aranılan ismi oldu. Bir Bulut Olsam’ın en ünlü oyuncusu Melisa Sözen’di. Engin Altan Düzyatan ve Engin Akyürek bu diziden sonra sektörün vazgeçilmez iki oyuncusu oldu. Aslıhan Gürbüz, önce Yahşi Cazibe’de, sonra Zeytin Tepesi’nde başrol oynadı. Şükran Ovalı Kötü Yol’dan sonra şimdi Şeref Meselesi’nde başrol oynuyor. Burcu Binici, Sensiz Yaşamam ve 6 Mantı’da başrol oynadı. Ahmet Kural ve Murat Cemcir rotalarını komediye kırdı. Önce İşler Güçler, ardından da Kardeş Payı’yla Türkiye’nin yeni kuşak komedyenleri oldular. Şinasi Yurtsever de onlarla birlikte yürüdü. Selim Bayraktar Muhteşem Yüzyıl’ın Sümbül Ağa’sı, Sema Keçik Daye Hatun’u oldu. Hülya Duyar Karagül’ün Emine’si, Ünal Silver önce Benim İçin Üzülme’nin Şahin’i, sonra Kadim Dostum’un Refet’i oldu. Cahit Gök diziden sonra Ezel, Güzel Çirkin ve son olarak Urfalıyam Ezel’den’in Kadir’i oldu. Berfu Öngören Kardeş Payı’nda rol alıyor. Anlayacağınız, oyuncu kadrolarının başarısı say say bitmiyor.Zaman'da adını kazıdıBu yazıya Öyle Bir Geçer Zaman ki’yi koymamak olmazdı. Kanal D'de ekrana gelen dizinin Erkan Petekkaya dışında tanınmış oyuncusu neredeyse yoktu. Ama her biri birer star oldu. Farah Zeynep Abdullah Kurt Seyit ve Şura’ya, Aras Bulut İynemli Muhteşem Yüzyıl’a, şimdi Maral’a, Yıldız Çağrı Atiksoy önce Görüş Günü Kadınları’na, ardından Yedi Güzel Adam’a geçti. Ayça Bingöl Benim Adım Gültepe’de karşımıza çıktı. Emir Berke Zincidi Küçük Ağa’yla reytinge ambargo koydu. Tolga Güleç Adını Kalbime Yazdım ve Hayat Bağları’na, Salih Bademci Zeytin Tepesi ve Ulan İstanbul’a, Mete Horozoğlu Kayıp ve Benim Adım Gültepe'ye, Sercan Badur Güllerin Savaşı'na, Nilperi Şahinkaya Kiraz Mevsimi'ne geçti. Kısacası yine onlarca isim kazandırdı sektöre...Direktörlerin yüreğine sağlıkEkranda senaryo stardır. Yönetmen dünyayı kurar ve oyuncu da o hikâyeyi sırtlanıp sizi yolculuğa çıkarandır. Bu dört dizinin kast direktörlerinin yüreğine sağlık. Yeditepe İstanbul ve Ferhunde Hanımlar’ı bulamadım, çünkü eskiden jenerikte yazmazmış isimleri. Ama Bir Bulut Olsam’ı ve Öyle Bir Geçer Zaman ki'yi Mine Güler yapmıştı. Çok zor bir iş ama müthiş isabetli kararlar vererek Türkiye’ye çok iyi oyuncular kazandırmışlar. Şimdi sıra Türkiye’nin yeni starlarını çıkaracak daha güzel projelerde…
Meryem Uzerli’nin 03 ve MBC ortaklığında hayata geçirilecek yeni projesi için çok uzun zamandır yeni bir haber almayı beliyoruz. Hatta birkaç gazeteci Dubai’ye gidecek ve detayları öğrenecektik. Ancak son anda gezimiz ertelendi. Pazartesi akşamı Les Ottomans Otel’de Meryem Uzerli’yle Türk basını bir araya geldi ve son derece samimi bir akşam yemeği yedik. O3’ün yapımcıları; Saner Ayar, Onur Güvenatam, MBC Ceo’su Fadi İsmail ve Meryem Uzerli bizi karşıladı. Meryem o kadar zayıflamış ki, hepimiz büyük bir şaşkınlık yaşadık. “Ne kadar zayıflamışsın” dediğimizde de “Ben hep böyledim. Sadece Muhteşem Yüzyıl döneminde otelde yalnız kaldığım için kendimi cezerye ve fıstığa verdim. Beni onlar şişmanlattı” dedi. Hoşgeldiniz konuşmasını önce Saner Ayar yaptı ve Meryem Uzerli’yle nasıl bir araya geldiklerini anlattı. Fakat söze Meryem karışıp “Ben size tüm samimiyetimle anlatacağım” dedi: “Ağabeyim Deny ile yemek yerken ona telefon geldi. Bana ‘Dizi için Türkiye’den arıyorlar’ dedi. ‘Burada yokum’ dedim. Çünkü dizide oynamak istemiyordum. Ama ağabeyim onlarla randevulaştı. Ben eskiden bir hastanede çalışıyordum. Kanser hastanesiydi. Bana iyi geliyordu orada çalışmak. Biraz para kazanmak için orayla anlaştım. 2017’ye kadar sözleşme yaptık. Ama ağabeyim arayıp ‘10 dakika olsa bile gel’ diye ısrar etti. Hiç istemeyerek gittim. Saner o kadar güzel anlattı ki projeyi aklım kaldı. Sonra hastaneye gidip ‘Ben galiba bir dizi yapacağım’ dedim. Onlar oyuncu olduğumu bilmedikleri için şaşırdılar. Ama sağ olsunlar kabul ettiler. Birkaç gün sonra da anlaştık” dedi. “İŞİM BATSA ÜZÜLMEM”Saner Ayar, Meryem Uzerli’nin başrolünü oynayacağı projenin yönetmenlerinin Yağmur-Durul Taylan olacağını açıkladı. Meryem bu karara çok mutlu. Dizinin ne anlatacağı konusunda Ayar’ı çok sıkıştırdım ama konunun eskimesinden çekindiği için açıklamadı. Ama dizinin kod adı Aşk cevabını verdi. Şu anda üç farklı yazım grubu tarafından senaryonun yazıldığını söyledi. Meryem Uzerli’nin Türkçe’si çok iyileşmiş ama aksanı sebebiyle projenin bir yurt dışı ayağı olacağını da ekledi. Meryem Uzerli’ye “Bu sezon tüm starların dizisi yayından kalkarken bu reyting savaşına hazır mısın? Korkuyor musun?” diye sorduk. Uzerli, “Siz benim neler yaşadığımı bilmiyorsunuz. Çok zengin bir ailenin çocuğu değilim. Ben elektriksiz, az yemek yediğimiz günler yaşadım. İki kap çorbadan sonra yemek biterdi. O günleri yaşadım. Şimdi lüks içindeyiz. Bu hayatta güzel. Ama bu zenginlik giderse yine eski hayatımıza döneriz. Sonuçta bu bir iş. Yarın sabah ölüp ölmeyeceğimi bilmiyorum. Önemli olan sağlıklı olmak. Ben sağlıklıyım, Lara iyiyse sorun yoktur. Çünkü hayat sadece işten ibaret değil. Bunun için üzülemem” cevabını verdi.‘ACUN’UN TEKLİFİNİ SONRA DEĞERLENDİREBİLİRİM’Şu anda üç erkek oyuncuyla görüşülen projede kimin oynayacağı açıklanmadı. Ama Meryem Uzerli espriyi patlattı: “Ben Saner’e “5 çıplak erkek oynasın” dedim ama onu sözleşmeye koymadı.” Bu şakayla salondaki herkes kahkahayı patlattı. Star TV’de ekrana gelecek diziyi nisan ayına hazırladıklarını söylediler. Söz bir ara Acun Ilıcalı’ya geldi. Meryem, “Acun Ilıcalı’yı çok sevdiğini, yaratıcı bir beyni olduğunu söyleyince “Öyleyse neden teklifini kabul etmedin?” diye soruldu. Meryem, “Çünkü Saner oyunculuk, Acun jürilik teklifinde bulundu. Ben oyuncu olduğum için diziyi seçtim. Belki sonra onu da yaparım” dedi. Ocak ayının ortasında İstanbul’a yerleşeceğini söyleyen Uzerli’nin Gülşen Yüksel’den okuyacağınız özel hayatıyla ilgili açıklamalarından sonra hepimizle fotoğraf çektirdi Meryem ve vedalaştık. Meryem bize tüm samimiyetiyle hayatını anlattı. Sonunda da “Ben rahat olalım istedim. Gerisi size kalmış. İstediğinizi yazarsınız. Gece yastığa başınızı koyacak olan sizlersiniz” dedi. Şimdi merakla yeni projesini bekliyoruz.
Yıllardır TRT 1 Ertuğrul Gazi’nin hikâyesini yapmak ister. O kadar çok yapım şirketi ve senaristin elinden geçti ki bu hikâye bir türlü nihayetlenmemişti. Sonunda Tekden Film bu büyük prodüksiyonun altına girdi. Dizinin senaristliğini ve yapımcılığını Mehmet Bozdağ üstleniyor. Başrollerini Engin Altan Düzyatan, Kaan Taşaner, Hülya Darcan, Serdar Gökhan, Esra Bilgiç, Didem Balçın, Hakan Vanlı, Levent Öktem, Hande Subaşı, Cengiz Coşkun gibi isimlerin paylaştığı dizi, 10 Aralık Çarşamba ilk bölümüyle ekrana gelecek. Tanıtımı çok dikkat çekici ama nasıl bir iş çıkacağını ilk bölümü izlemeden bilemeyiz. İnsanın aklına tabii ki “Yeni Muhteşem Yüzyıl mı geliyor?” sorusu geliyor. Engin Altan Düzyatan, dün Hürriyet Pazar’dan Hakan Gence’ye verdiği röportajda bunun sinyallerini vermiş: “Sadece savaş veya Ertuğrul Gazi’nin hayatı olsa belgesel çekmiş oluruz. Tabii aşk ve kadınların entrikaları da dizide olacak.” Dönem, kostüm, kadın entrikası ve savaş... Umarım Diriliş Muhteşem Yüzyıl’ın yarattığı boşluğu doldurabilir!Pana Film Alamut Kalesi’ni dizi yapıyorSiyaset bilimine dünyanın ilk terör örgütü olarak adını yazdıran Haşhaşiler dizi oluyor! Hasan Sabbah’ın Alamut Kalesi’ni ele geçirişi ve müritleri, Alparslan, Nizam-ı Mülk ve Ömer Hayyam’ın da olacağı Selçuklu döneminin anlatılacağı dizi gelecek sezon Ekim ayı için tasarlanıyor. Döneme ait araştırmaların sürdüğü, yeni bilgi ve belgelerin ele geçirildiği projenin henüz senaryosu yazılıyor. Projenin danışmanlığını tarihçi Prof. Dr. Mehmet Çelik yapıyor. Henüz netleşmiş bir oyuncu kadrosu yok. Ama Alamut Kalesi ve hikâyesi gerçekten çok ilginçtir ve bugüne de notlar düşer. Ben projeyi duyunca çok heyecanlandım. Umarım, dünyanın ilk terör örgütünün nasıl yapılandığını açık açık izler ve dersimizi alırız.