Ortaks Yapım-Müge Turalı Pak’ın yapımcılığını, Haktan Pak’ın proje tasarımını, İlker Barış’ın genel hikâyesini, Meriç Acemi’nin senaryosunu, Metin Balekoğlu’nun yönetmenliğini üstlendiği Kiralık Aşk, cuma akşamı ilk bölümüyle görücüye çıktı. Barış Arduç, Elçin Sangu, Nergis Kumbasar, Levent Ülgen, Sinem Öztürk, Salih Bademci, Kerem Fırtına, Sanem Yeles, Osman Akça’nın rol aldığı dizide hikâye bizi hiç sıkmayacak kadar hızlıydı. Açıkçası birçok yerde şimdi bizi beş saat bekletecekler, keşke hemen zaman atlasa derken buldum kendimi ve hemen atladı. O nedenle beni şaşırttığını itiraf etmeliyim. Öncelikle seyirciyi oyalayıp, salak yerine koymadığı için ilk bölüm senaryosunu beğendim. Reji, iki tarafında hayatını gösterdi ve güzel resimlerle hikâyeyi destekledi. Ömer’in hayatını çok fazla gördük, keşke Defne’yi de daha fala açsalardı dediğim yerler vardı ama yine de hiç fena değildi. Dizide erkekler ve kadınlar arasındaki farkların anlatıldığı ve Neriman’ın teknik-taktikleri kesinlikle iyiydi. Bu devirde bu taktikler seyircinin fazlasıyla ilgisini çekiyor. Romantik Komedi filmlerinde Sinem Kobal’ın canlandırdığı karakter buradan çok ekmek yemişti.Pretty Woman’a bağladıMekanlar, kostümler ve müzik güzeldi. Ancak Ömer karakterinin cep mendilleri gerçekten faciaydı. O mendillerin acilen yok edilmesi gerekiyor. Müzikler güzel ama keşke jenerik müziğini Aydilge yapmasaydı. Şarkıya lafım yok, gerçekten çok güzel... Fakat insanı diziyi Kiraz Mevsimi’yle kıyaslamaya zorluyor. Sürekli aklımıza Kiraz Mevsimi’ni getiriyor. Dizi, dedesi Hulusi’nin Ömer’i evlendirmesi için Neriman ve Necmi’yi mallarını elden çıkarma tehditiyle başlıyor. Neriman Ömer’i 6 ay içinde evlendirmek için karşısına sürekli adaylar çıkarıyor. Helin Avşar’ın oynadığı Sezen karakterinden kaçmak için garson Defne’yi öpen Ömer’i gören Neriman oyunu kuruyor ve Defne’yi Ömer’in asistanı yapıyor. Sonrası zaten Pretty Woman’a bağlıyor. Gerçek bir aşk arayan Ömer’in Defne’nin doğallığından etkileneceği aşikâr. Romantik komedi sevenler için, eğer ilk bölüm ritmini kaybetmezlerse iyi bir dizimiz oldu diyebilirim.Yeni jön: Barış ArduçGelelim oyunculuklara; yeni bir jönümüz oldu. Hepimize hayırlı, uğurlu olsun. Barış Arduç, hem görüntüsü, hem de oyunculuğuyla Ömer olmuş. Ekrana yakışmış ve eski tabirle “genç kızların yeni sevgilisi” olduğunu ilan etti. Elçin Sangu, çok iyi görünüyordu, oyunculuğu da Defne’yi yansıttı. Ama en önemlisi ikisi arasındaki kimyaydı. Barış ve Elçin’in kimyası tutmuş. Nergis Kumbasar ve Levent Ülgen şahane kurtarıcı rolünü üstlenmişler. Özellikle Kumbasar’ın canlandırdığı sonradan görme ama görememiş Neriman teknik-taktikleriyle 10 puanlık performans sergilemiş. Sinem Öztürk gıcık Yasemin’in oldukça hakkını vermiş. Fazlasıyla gıcıktı. Salih Bademci, her rolün adamı değil mi? Bu defa enerjisi bambaşka olan risotto Sinan olarak karşımızdaydı.Yazın Kiraz Mevsimi olabilirEzcümle; Kiralık Aşk, Tüm Kişiler’de 5.04 reytingle 2’nci, AB’de 3.62’yle 6’ncı, ABC1’de 4.15’le 3’üncü oldu. Dizi, iki saatin nasıl geçtiğini anlamadığımız bir akışla reytingde de karşılığını aldı. İlk bölüm enerjisi, ritmi, oyunculukları ve içeriğiyle beğenildi. Diğer bölümlerde de aynı titizlikle devam ederse bu yazın Kiraz Mevsimi olacaktır.
Süreç Film-İnci ve İsmail Gündoğdu’nun yapımcılığını, Sadullah Celen’in yönetmenliğini, Deniz Dargı ve Cenk Boğatur’un senaristliğini üstlendiği Güneşin Kızları, Peerşembe akşamı ilk bölümüyle görücüye çıktı. Emre Kınay, Evrim Alasya, Tolga Sarıtaş, Burcu Özberk, Hande Erçel, Berk Atan, Meltem Gülenç ve İrem Helvacıoğlu’nun rol adlığı dizi, İzmir’de üç kızıyla yaşayan ve öğretmenlik yapan Güneş’in hayatını anlatıyor. Dizinin ilk bölümü Güneş’in 6 aydır birlikte olduğu Haluk Mertoğlu’nun her evlenme denemesinin kızı Nazlı tarafından sabote edilmesi ve başarısızlıkla sonuçlanmasını konu edindi. Bu sayede dizinin karakterlerini de tanıdık. Güneş, 35 yaşında ama 17 yaşında ikiz iki kızı, 15 yaşında bir kızı daha olan genç bir öğretmendir. 6 aydır ülkenin zengin işadamlarından Haluk’la beraberdir. Haluk, ablası Rana, yengesi İnci, oğlu Ali ve Rana’nın oğlu Savaş’la birlikte yaşamaktadır. Güneş’in kızı Nazlı, Haluk’un iki evlenme teklifini de mahveder. Sonuçta da annesinin yalnızlık korkusunu bastırmak için bu evliliğe ikna olur. Haluk üçüncü teklifinde başarıya ulaşır.Kınay poker yüzü oynadıKısaca ilk bölüm böyleydi. Öncelikle Haluk karakterinin karanlık olduğu ve mükemmel erkek imajından psikopata dönüşeceğinin sinyallerini verdi dizi. Yatındaki kamarada çok uzun yıllardır biriktirdiği Güneş’in fotoğraflarını gördük. Bu hikâyenin altından korkunç bir olay çıkacak ve bu iş ikizlerin doğum hikâyesine kadar gidecek gibi hissettim. Çünkü ilk resim 1998’e ait. Yani kızların doğduğu yıla... Ayrıca oğlu Ali’nin sırtındaki izlerin sebebi de Haluk çıkacak gibi görünüyor. Emre Kınay Haluk karakterinin hakkını vermiş. İlk bölümde bile küçücük nüanslarla bize Haluk’un bir poker yüz olduğunu gösterdi. Evrim Alasya, 35 yaşında üç çocuk annesi bir karakterle bile hâlâ çok genç ve güzel görünüyor. Bundan sonra anne rolleri oynamak zorunda kalabilir. Ama şahane bir Güneş olmuş.Makyaj fazla olmuşBurcu Özberk’i ben Woyzeck Masalı’nda izlemiş ve yapımcılara önermiştim. Çok beğenmiştim. Dizide onunla ilgili birkaç eleştirim olacak. Öncelikle çok güzel bir genç ama makyajda iki sorunu var. Kaşlarının o kadar boyanmasına gerek yok. Ayrıca kaş altına kadar sürülen far onu olduğundan çok daha yaşlı gösteriyor. Nazlı doğal bir kız, o far onu karakterinden farklı gösteriyor. Dizinin çok büyük bir yükü Nazlı karakterinin omuzlarında... Tüm sivrilikleri Nazlı yaptığı için Burcu Özberk bu rolde biraz zorlanmış. Daha doğrusu arıza bir karakteri oynamak zordur. Birazcık fazla kaçsa karikatür durur. Ne yazık ki, Nazlı’nın tüm sivrilikleri oyununa büyük yansımış. Keşke yönetmen Sadullah Celen, oyunları biraz küçültseymiş. Hande Erçel’in oynadığı Selin karakteriyse diğer büyüyen oyun. Tamam Selin sonradan görme ama o diyaloglar sürekli vurguladıkları İzmir kızı için çok ama çok fazlaydı.Mertoğlu Ailesi merak ettirdiBence rejisi ve ritmi biraz düşük bir bölüm olmuş Güneş’in Kızları. Meselesini büyük oyunlara atarak çözmeye çalışmış. Kostümlerdeki sorunlara değinmiyorum bile. Ama Mertoğlu Ailesi’ni merak ettiren ve haftaya da bakmamızı sağlayacak bir iş çıkmış. Reytingleri pek parlak değil! İlk bölüm ancak tekrarıyla Tüm Kişiler’de 3.81 reytingle 4’üncü, AB’de tekrarı 3.57’yle 5’inci, ABC1’de aslı 3.84’le 5’inci oldu. Ramazan ayının ilk iftar günü için düşük bir reyting. Ama Kocamın Ailesi’nin sezon finali yaptığını ve SurvivorAll Star’ı da hesaba katarsak haftaya daha da yükselecektir. Yeter ki, dizi derdini anlatsın, ekranda bağırışla kulak tırmalamasın.
Salı akşamı bu sezonun tartışmasız en iyi çıkış yapan dizisi Aşk Yeniden’in sezon finali vardı. Dizi uçağı düşmüş Fatih’in bulunmasına odaklanmıştı ilk yarısında... O bölüm tamamen eski Yeşilçam filmlerine gönderme yaptı. İkinci bölüm ise evlilik teklifine adanmıştı. Fatih’ten evlenme teklifi bekleyen Zeynep amacına bir türlü ulaşamadı. Fatih’in istediği bir yerde olacaktı teklif. Sonunda bir jetin içinde arkadaşlarıyla Amerika’ya giderken evlenme teklif etti. “Seni tanıdığım yerde teklif etmek istedim” dedi. Kesinlikle romantik bir teklifti ama fazlasıyla Grinin Elli Tonu’na gönderme vardı. Sonuçta uçakları düştü. Yeni sezonda bizi dünyanın başka bir ülkesinde karşılayacaklar.Oyuncuların kimyası tuttuİşte bu dizinin başarısının ana nedeni bu. Geçenlerde bir yazı yazmış ve romantik komedinin sanıldığı kadar ucuz olmadığını yazmıştım. Aşk Yeniden, romantik komedi türünün ana özelliklerini yerine getiriyor. Senaryo sadece bir aşk üzerinden değil, yan karakterlerin de etkin olduğu bir şekilde ilerliyor. Yönetmen Ersoy Güler güzel resim yakalamak konusunda oldukça cömert. Yapım bunun için para harcamaktan kaçınmıyor. Müzik konusunda da bonkörler. Buğra Gülsoy ve Özge Özpirinçci’nin kimyası tuttu ve oyunculuk performansları standardın çok üstünde. Masalsı bir aşk var ortada... O nedenle böyle devam ederse gelecek sezonda da ses getirmeye devam edecek. Şimdi Aşk Yeniden başarısı nedeniyle onlarca romantik komedi başlıyor. Ama daha önce de yazdığım gibi romantik komedi pahalı bir türdür. Umarım Aşk Yeniden kadar formülün farkında olurlar.Fox’un dizileri ne zaman başlıyor?Salı akşamı Fox İnternational Channels bir “Yaza Merhaba” partisi düzenledi ve yaz projelerini açıkladı. Kısa bir süre ben de uğradım ve bu sayede yeni dizilerin başlayacağı zamanı öğrenmiş oldum. Başrollerini Gökhan Keser ve Rüveyda Öksüz’ün canlandırdığı Sen Benimsin yarın başlıyor. Ezgi Eyüboğlu ve Kaan Yıldırım’ın rol aldığı Adı Mutluluk ise 23 Haziran Salı akşamı ilk bölümüyle görücüye çıkacak. Açelya Topaloğlu ve Cam Yaman’ın oynadığı İnadına Aşk, 2 Temmuz Perşembe yayınlanacak. TRT 1’den transfer edilen, başrollerini Ecem Özkaya Üstündağ, Ufuk Özkan, Hüseyin Avni Danyal ve Ayda Aksel’in canlandırdığı Zengin Kız Fakir Oğlan 19 Temmuz Pazar akşamı ekranda olacak. Şehrin Melekleri, Ümit Kantarcılar ve Orhan Kılıç’ın rol alacağı bir polisiye dizisi. Yayın tarihi ise 19 Ağustos Çarşamba.
Başrollerini Kenan İmirzalıoğlu, Bergüzar Korel ve Çetin Tekindor’un oynadığı, Uluç Bayraktar’ın yönetmen koltuğuna oturduğu, Sema Ergenekon ve Eylem Canpolat’ın kaleme aldığı, Ay Yapım imzalı Karadayı dizisi pazartesi akşamı veda etti. Üç sezondur ekrana gelen dizinin final bölümü reyting listesini de karıştırdı. Haftalardır zirveden inmeyen Paramparça, hem Survivor All Star’daki büyük çekişme, hem de Karadayı’nın finali nedeniyle tahtını bırakarak üçüncülüğe oturdu. Gelelim, Karadayı’nın final bölümüne... Mahir Kara’nın 5 yıl hapis cezası almasıyla Feride’nin doğum sancısı tutmuş ve geçen hafta sona ermişti. Dizi doğum sahnesiyle açıldı, ardından da 5 yıl geçti. Karadayı’nın hapishaneden çıkacağı gün evde büyük bir hazırlık vardı. Ancak Nejdet bir gece önce hapishaneden kaçmıştı ve Karadayı efsanesi bitireceğini söylüyordu. Tanıtımlarda da Mahir Kara’nın mezarı başında ailesi olduğu için biz mutsuz bir son bekliyorduk.Nazım Hikmet’le bittiSonunda Mahir hapisten çıktı ve ailesine kavuştu. Nejdet’in gazinoda dinamit patlatmasıyla da öldüğünü sandık. Hikaye 15 gün sonradan açıldı. Trabzon’a tüm aile gidiyordu. Ama bizi orada bir sürprizin beklediği aşikardı. Sadece nasıl olduğunu bilmiyorduk. Gidilen evden Karadayı çıktı ve bir flashback sahnesi girdi. Mahir Kara, Nejdet’e istediği ünü vermek için Karadayı efsanesini bitirdi ve ailesiyle Trabzon’da sadece Mahir Kara olarak yaşamayı seçti. Finalde Çetin Tekindor bize Nazım Hikmet’in şiirini okudu. “Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler göreceğiz. Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar, ışıklı maviliklere süreceğiz...” Ardından da final yazdı. Sonu umut doluydu. Umarım güzel günler göreceğiz.Farklı bir rolde oynamalı!Şimdi Karadayı ekibinden beklentilerimi sıralayacağım. Öncelikle senarist Sema Ergenekon ve Eylem Canpolat’ın iyice dinlenip, bir süre ara vererek bizi müthiş hayallere sürükleyecek demlenme sürecini yaşamalarını diliyorum. Çünkü bu işin matematiğini iyi biliyorlar. Kenan İmirzalıoğlu’nu bundan sonra farklı bir rolde izlemek istiyorum. Daha önce de yazmıştım. Belki daha sorunlu bir tiple bize başka bir rengini gösterebilir. Bergüzar Korel’in bir süre ara vereceğini düşünüyorum. Ondan da enerjisi daha yüksek bir karakter oynamasını bekliyorum. Erkan Avcı zaten şahane bir oyuncuydu, bu diziyle bambaşka bir noktaya geldi. Bundan sonra sektörün kıymetini bileceğini umut ediyorum. İrem Kahyaoğlu Sun karakteriyle dikkatleri çekti. Bu sezon onu bir dizide görmek isterim. Kısacası yapımından yönetimine, yazımından oyunculuk performanslarına üç sezonluk bir hayal sundu Karadayı. İçinden onlarca oyuncu kazandırdı sektöre. Herkesin emeğine sağlık! Güle güle Karadayı. Gerçek hayatta da şiddet içeren kariyerlerinden vazgeçebilecek cesur adamlar olması dileğiyle...
Sıradan bir sohbet içinde sazı eline alıp sizi yerlere düşürecek kadar güldüren insanlar vardır. İşte Toygan Avanoğlu bu örneğe birebir uyan bir isim. Şu sıralar sokakta yürümeye bile zorlanıyor ama o halinden memnun. Onu gören insanlar daha konuşmadan gülmeye başlıyor. O nedenle Kemal Sunal’a benzetiliyor. Güzel Köylü haftaya çarşamba Star TV’de final yapıyor. O nedenle yeni komedyen Toygan Avanoğlu’yla bir araya geldik ve gelecek hedeflerini konuştuk.- Toygan biz sana çok gülüyoruz ama sen kendine gülüyor musun?Açıkçası biraz bencil bir mizah anlayışım var. Kendimi güldüren, bana komik gelen şeyi yapmak daha çok işime geliyor. Yazılı metne sadık kalırım ama mutlaka kendimden bir şey katmam gerekiyor.- Sen aslında spor akademisi mezunusun. Oyunculuğa geçişin nasıl oldu?Müzik de vardı hayatımda. Bir albüm yapmayı ve bir yerlerde söylemeyi çok istiyordum. Tiyatrocu arkadaşlarım sayesinde Kanal 1’de Özlem Gürses’in programında 5 dakikalık ufak skeçlerle başladım. Sadece şarkı söylerken aldığım keyfin fazlasını oradan aldım. Skeçlerden sonra bir sinema filmi ve dizide küçük rollerde oynadım.- Büyük rollere geçişin nasıl oldu?Cihangir’de boş boş gezerken arkadaşım Soydan Soydaş’la karşılaştık. Çok temiz kalpli ve iyi bir adamdır. Düşman Kardeşler dizisinin görüşmesine gitmiş ve beni önermiş. Çağırdılar. Baykut Badem, Filiz Ekinci’yle görüştüm. Deneme çekimi konusunda yeteneksizim. Yapamayacağımı söyledim. Senaryoya çalışma sözü verdim. 15 gün sonra tekrar bir araya geldik ve oldu. Sonra Muhteşem Yüzyıl, Benim İçin Üzülme dizilerinde oynadım. Ardından da Güzel Köylü geldi.‘KEMAL SUNAL’A GÜLÜŞÜM BENZETİLİYOR’- Gelelim Güzel Köylü’ye... Bir Muğla dizisinde Konyalı Bünyamin’i oynadın. Dizinin en farklı tipini sen oynadın. Zorladı mı?Aslında hem zordu, hem de güzeldi. O kadar Muğlalı’nın içinde Konyalı bir karakter seyirci tarafından benimsenmeyebilirdi. Ama bu adam benim içimde zaten vardı. Benim kafamdaki adam karısından korkmazdı. Tabii ki senaryo gereği bu adamın bazı yerlerini yonttum. Güzel Köylü kendimi çok anlatabildiğim bir iş oldu. Hem yönetmenimiz Mustafa Şevki Doğan, hem Baykut Badem ve Filiz Ekinci bana bir alan tanıdılar.- Senin için Kemal Sunal’dan sonra birinden bu tadı alıyoruz diye bir benzetme var...Kemal Sunal Türkiye için bir idoldür. Ona benzetilmek tarifsiz bir şey. Fitili kökünde olan bombayı ateşleyip kaçamamak gibi bir şey.- Kendini benzetiyor musun?Benim benzetmek haddim değil. Çok büyük bir sanatçı, ben benzetmiyorum ama sa nırım seyirciye verdiğim enerjiyi ve gülüşümü ben zetiyorlar. Onun hem güldüren, hem de ağlatan çok güzel bir gülüşü vardı.“TEKİRDAĞ’DA KİMSE BİZİ TANIMADI”Düşman Kardeşler dizisini çekerken oyuncu arkadaşı Uğur Biçer’le kaç kişiyle fotoğraf çektirdik diye iddiaya girdiğini söyleyen Toygan Avanoğlu, şanslı olduğunu söylüyor: “Seni hiç tanımayan birinin gelip fotoğraf çektirmek istemesi seni çok yükselten bir şey. Düşman Kardeşler’i çekerken Gelibolu’da çok meşhurduk. Sonra bir gün Uğur Biçer’le Tekirdağ’da bir AVM’ye gittik ve bizi kimse tanımadı. Bayağı bir yıkıldık. Bir daha da dizi bitine kadar Gelibolu’dan çıkmadık. Şimdi setimize binlerce insan geliyor. Çok hoşuma gidiyor. Ama bunun benim değil, dizinin başarısı olduğunun farkındayım.”‘UZUN İLİŞKİ İNSANIYIM’ Televizyonda görünmek albeniyi artırır. Şu anda kızların sana ilgisi nasıl?Şöhretle değil, yaptığım işle ilgili bir adamım. Ben insanları güldürdüğüm için sevdiler beni. Yolda bana bakıp gülüyorlar. Gülüşüyoruz. Bu beni çok mutlu ediyor. Diğer meseleye gelince; 7 aydır bir kız arkadaşım var. O nedenle diğer kızlara kardeşim gibi bakıyorum. Çünkü ben uzun ilişki insanıyım, takılmalar adamı değilim.
Aslında çok uzun zamandır dikkatimi çekiyor. Nedense Türk dizilerinde konu gazeteci olduğunda, özellikle de magazin alanında çalışan meslektaşlarım için hep ağır hakaretler ve aşağılayıcı diyaloglar kullanılıyor. Açıkçası Türk senaristlerinin biz gazetecilerle ne derdi olduğunu merak ediyorum. Bunu en son cumartesi akşamı sezon finalini yapan Güllerin Savaşı dizisinde gördük. Senarist Sırma Yanık bu bölümde kantarın topuzunu bir hayli kaçırmış. Gülfem Sipahi’nin Halide’nin annesi olduğunun ortaya çıkmasından sonra gelen telefonu “Hangi gazetenin paçoz muhabirisin. Bilmiyor musunuz Gülfem Sipahi’nin muhabirlerle işi olmaz. Bana editörünü bağla” diyerek açması biraz fazla olmuş. Gülfem’in üstünlük duygusuyla muhabirlerle konuşmamasını anlayabiliriz ama ‘paçoz muhabir’ lafını hangi hakla kullanabiliyorlar anlamak mümkün değil!Aşağılamaktan vazgeçin!Magazin muhabiri Seyhan Erdağ, Twitter’dan oyuncu Canan Ergüder’e tepki göstermiş. Haksız mı? Hayır ama bu tepkinin asıl muhatabı senarist, yapımcı, yönetmen ve son olarak oyuncu. Dizileriniz başladığında ilk çağırdığınız ve haber yapmasını istediğiniz kişiler o magazin muhabirleri oluyor. İşinize geldiğinde kıymetli olan muhabirleri dizilerde aşağılamaktan artık vazgeçin. Eğer aşağılayacaksanız da işiniz başladığında ya da reytingleri düştüğünde onların desteğini istemeyin. Ama başlıktaki soruma senaristlerden cevap bekliyorum. Senaristlerin gazetecilerle derdi ne?Sercan Badur’a alkışGelelim dizinin sezon finaline... Gülru, Gülfem ve Cihan’ın yüzleşme sahnesi kesinlikle çok iyi yazılmış ve çekilmişti. Cihan öyle muhteşem bir karakter ki, onu kullanan bir kadına bile “Git kendi masalının sonuna git” diyebilecek kadar insan. Sezon finalinin en vurucu sahnesi Gülru’nun Cihan’a vedasıydı. Sercan Badur’a kocaman alkış. Ağlamaktan helak olmuştur bölümü çekerken ama ben de onu izlerken gözyaşlarımı tutamadım. Gerçekten de bir kadını ancak masallarda hayal edebileceği bir aşkla cezalandırdı. Ablasının yüzünden o hale geldiğini öğrendiğinde de Güllerin Savaşı’nı bitirdi ve aynen dediği gibi kendisini vurmadan önce Gül’leri el ele tutuşturdu. Umarım ölmemiştir. Ama tartışmasız ilk bölümden sezon finaline kadar Sercan Badur diziye çok şey kattı, emeğine sağlık! Dizi sanırım yeni sezonda “Sevgi emek ister” önermesinden ilerleyecek. Çünkü son anda yatakta bırakıp başka kadınla Gülru’yu terk ettikten sonra Ömer dünyayı yaksa kahraman olamaz.
Cuma akşamı Medcezir’in final bölümü vardı. O nedenle televizyon karşısına geçip iki senedir her cuma izlediğim diziye veda etmem gerekti. Ekibin emeği ortadaydı ancak her hafta bir diziyi izlemek seyircinin de emek göstermesidir. Ben de iki senelik emeğimi sonlandırıyordum. Asım Savaş Kaya’nın yani A.Ş.K.’ın ölümüyle başlayan bölüm Mira’nın halüsinasyonlarıyla sürdü. Ölenlerin yerine kendisini koyuyordu. Orkun’un çıldırması cabası oldu. Önüne geleni öldüren, kaçıran ve zulmeden bir canavara dönüştü. A.Ş.K.’ın ölümü Sude’ye yaradı ve imparatorluğun başına geçti. Sedef gitmeye karar verdi ama Selim onu durdurdu. Sonunda da Mira acil ameliyata alınırken Orkun Yaman’ı bıçakladı. Ona rağmen Yaman hiç yıkılmadan Mira’ya veda etti. Tabii ki mutlu sonla bitti. İkisi de hayata tutundu ve sonsuza kadar mutlu yaşadıklarını tahmin ediyorum. Sonunda tüm oyuncular ve kamera arkası ekibi bembeyaz kıyafetleriyle dans ederek veda etti. Medcezir, finaliyle izleyicisine talep ettiği sonu verdi. İki sezon boyunca çok sıkı takipçileri oldu. İşi daha da allayıp budaklanmadan tadında sona erdirdiler.SERENAY HEP MÜTEVAZI KALSINPeki, iki sezon boyunca Medcezir’den bize ne kaldı? Öncelikle Ay Yapım, konu stilize bir proje olduğunda rakipsiz olduğunu bir kez daha kanıtladı. Gerçi daha önce başka dizilere de imza atmıştı ama yönetmen Ali Bilgin sektöre adını altın harflerle kazıdı. Bundan sonra paylaşılamayan bir yönetmen olacak. Ece Yörenç’in emeğine sağlık. İlk defa bu projeye diğer partneri Melek Gençoğlu olmadan çıktı ve iki sezon boyunca izleyiciyi de Medcezir etkisi yarattı. Serenay Sarıkaya Türkiye’nin yeni jönfisi olduğunu bir kez daha ilan etti. Üstelik söylediği şarkılarla yeteneğinin sadece oyunculukla sınırlı olmadığını gösterdi. Bu arada umarım o sempatik tavrını hiç kaybetmez. Çünkü mütevazılık bir starın hanesine her zaman 10 puan olarak yazar. Çağatay Ulusoy, Adını Feriha Koydum’dan sonra kendisini ne kadar geliştirdiğini gösterdi. Hazar Ergüçlü başrol olabileceğini de kanıtladı. Taner Ölmez’i ben zaten uzun süredir beğenerek izliyordum ama tartışmasız Medcezir’in sektöre kazandırdığı en büyük isim o oldu. Kesinlikle muhteşem bir performans sergiledi. Gerçi sadece ilk sezon izledik ama Mine Tugay Medcezir’de olağanüstüydü. Barış Falay’ı tartışmaya gerek yok. Kendisinde bulunan binlerce renk tonunun bir tanesini daha bize gösterdi.METİN FARKLI BİR KÖTÜ OLDUDefne Kayalar yani Sedef, bu dizinin en dikkat çeken isimlerinden biri oldu. Hem güzelliği, hem de oyunculuk performansıyla konuşuldu. Metin Akdülger yani Orkun Civanoğlu ekranların kötü karakter tipine hiç uymuyordu ama bu rolün altından fazlasıyla kalktı. Kısacası Medcezir’de her oyuncu üstüne düşen rolün hakkını fazlasıyla verdi. Türk televizyonlarından bir Medcezir geçti. Son bölümün hashtag’i #hiçunutmayacağız idi. Ben de unutmayacaklarımı sıralamış oldum. Tüm ekibin emeğine, duygusuna ve sabrına sağlık!
Halit Ergenç’in O3’le anlaştığı ve bir süredir partner arayışında olduklarını biliyorduk. Sonunda partnerin Cansu Dere olduğu açıklandı. Onları daha önce Acı Aşk filminde karı-koca, daha sonra Muhteşem Yüzyıl’da bir arada izledik. Aralarında iyi bir kimya var. O nedenle çok doğru bir seçim olmuş. Henüz hikâye hakkında bilgi sahibi değiliz. Özellikle Cansu Dere uzun süredir ekranlardan uzak. Yüzünü dinlendirerek çok doğru bir hamle yaptı. Halit Ergenç ekrana bir yıl ara verdi. Doğru zamanda, doğru senaryoyla ekrana gelirlerse tartışmasız yine dünyaya satılacak bir işin kahramanları olacaklar.Hangi dizilerin tarihleri belli oldu? Star TV’de ekrana gelecek olan Çilek Kokusu ve Kiralık Aşk dizilerinin tarihleri belli oldu. Önümüzdeki çarşamba Star TV’de final yapacak olan Güzel Köylü’nün yerine 24 Haziran Çarşamba akşamı Çilek Kokusu başlayacak. Dün final yapan Medcezir’in yerine ise 19 Haziran Cuma akşamı Kiralık Aşk geçecek. Kiralık Aşk’ın rakibi olarak Fox TV’de Sen Benimsin start verecek. Tatlı Küçük Yalancılar, Paramparça dizisinin yerine 6 Temmuz Pazartesi akşamı yayına başlayacak.