Es Film-Yusuf Esenkal ve Serdar Öğretici’nin yapımcılığını, Uğur Uzunok ve Osman Bodur’un senaristliğini, Yıldıray Gürgen’in müziklerini ve Serdar Akar’ın yönetmenliğini üstlendiği Payitaht Abdülhamid Cuma akşamı ilk bölümüyle TRT 1’de görücüye çıktı. Bülent İnal, Özlem Conker, Saygın Soysal, Ezgi Eyüboğlu Yıldırım, Akın Akınözü, Hakan Boyav, Selen Öztürk, Can Sipahi, Eren Hacısalihoğlu, Gözde Kaya, İbrahim Kendirci, Bahadır Yenişehirlioğlu, Umut Kurt, Mehmet Bozdoğan, Kaan Turgut, Duygu Gürcan, Ali Nuri Türkoğlu, Yaşar Karakulak, Berkan Şal, Ercan Demirel, Elena Viunova, Ebubekir Öztürk, Emre Kentmenoğlu, Fatih Sevdi, Sidal Damar, Elif Özkul, Ufuk Kaplan, Özgür Civelek, Özgür Tanık, Burcu Tutkun’un rol aldığı dizi; Tüm Kişiler’de 3.78 reytingle 11’inci, AB’de 5.85’le 2’nci, ABC1’de 5.46’yla 3’üncü oldu. Böylece cuma akşamları reyting pastasında 1-2 arasında kalan TRT 1’i de yukarıya taşıdı.Sanat ekibine tebrikler!Payitaht Abdülhamit, 33 yıllık bir iktidarın son 13 yılını anlatma vaadiyle başladı. İlk bölümün merkezinde Hicaz Demiryolu vardı. Senaryosunda günümüze bolca gönderme vardı. 132 dakikalık bölümde hem tüm karakterleri tanıdık, hem de Sultan Abdülhamit’in aile hayatından marangozluğuna özel hayatını izledik. Sanat danışmanı Reza Hemmatirad ve sanat yönetmeni Yelkan İşkorkutan’ın ellerine sağlık! Bülent İnal, Sultan Abdülhamid’i kısa sürede üstüne giymeyi başarmış. Seniha Sultan’a hayat veren Selen Öztürk, 4 yıl boyunca Muhteşem Yüzyıl’da oynadığı için sanırım dizisinin en tecrübeli dönem oyuncusuydu. Kostümü üzerine giydiği anda dönemin ruhuna bürünmüş. Daha önce zikir ve çatışma sahnelerinin kompozisyonunu sevdiğimi yazmıştım. İlk bölümün ritmi biraz daha hızlı olabilirmiş. Ancak Serdar Akar’ın yönettiği Payitaht Abdülhamit’in ekranda yeni bir dönemi açacağı ve sıkça tartışma konusu yaratacağı aşikar! Dizinin ilk bölümü uygulamasından oyunculuğuna beklentimin çok üstündeydi. Tüm ekibin emeğine sağlık!Ekrana asker çıkartmasıMart ve nisan ayında ekranda üç benzer konseptte dizi izleyeceğiz. Kanal D, Es-Barakuda Film ortaklığında İsimsizler dizisiyle karşımıza çıkacak. Bir terör saldırısında hayatını kaybeden kaymakamın ardından göreve gelen yeni kaymakam ve ekibinin hikayesini anlatan İsimsizler’i Ayça Mutlugil kaleme alıyor. Osman Kaya’nın yönetmenliğini üstlendiği dizide; Uğur Güneş, Sedat Mert, Taner Ertürkler rol alıyor. Limon Yapım’ın Savaşçı dizisi Fox TV’de ekrana gelecek. Süleyman Çobanoğlu’nun kaleme aldığı diziyi Volkan Kocatürk yönetiyor. Berk Oktay, Yıldız Çağrı Atiksoy, Murat Serezli ve Uğur Biçer’in rol aldığı dizi; bordo bereli askerlerin hikayesini anlatacak. Tim’s-Bi Yapım ortaklığında çekilecek olan ve kod adı Can Feda olan dizide; Tolga Sarıtaş, Burak Sevinç, Eren Vurdem, Çağhan Atakan Arslan rol alıyor. Star TV’de ekrana gelecek olan diziyi Ethem Özışık kaleme alıyor ve Yağız Alp Akaydın’ın yönetiyor. Dizi bordo bereli askerlerin hikayesini anlatıyor. Hazır olun, önümüzdeki aylarda ekrana asker çıkartması olacak.
Yılın en keyifli zamanlarından biri geldi. Oscar törenine az kaldı. Pazar gecesi ekran karşısına oturup önce Kırmızı Halı’da kim ne giymiş, törende kim ne demiş ve ödülü kim almış dedikodularını yapacağız. Bizim evde başka bir heyecan yaşanacak. Çocukluk arkadaşım Zeynep’le Oscar Toto’muz tuttu mu tutmadı mı diye kapışacağız. Gençlik ritüelimizdir. Bu yıl Oscar Ödül Töreni’ni Digitürk 1 numaralı kanalda yani beIN Movies Oscars’da izleyeceğiz. Yekta Kopan’ı ekranda görmeyi çok özlemiştim. Neyse ki, Oscar töreni var ve Yekta’yla hasret gidereceğiz. Bu yıl törenin sunuculuğu Yekta Kopan ve Özge Özpirinçci üstleniyor. Özge’nin çok eğlenceli bir sunuma imza atacağına eminim! Ceylan Atınç Kırmızı Halı’da yıldızların kıyafetlerini eleştirirken, Mehmet Açar ve Melis Behlil aday filmleri değerlendirecek. Konuklar oldukça iyi... Cem Yılmaz, Berrak Tüzünataç, Buğra Gülsoy ve yapımcı Muzaffer Yıldırım. Pazar gece yarısı başlayan ve pazartesi sabahın ilk ışıklarına kadar sürecek olan Oscar Ödül Töreni, tartışmasız bu hafta en çok kahkaha attığımız yayın olacak. Geçmiş olsun MSM!Sözün bittiği yerdeyiz. Önceki sabah korkunç bir haberle uyandık. Müjdat Gezen Sanat Merkezi kundaklandı. Evet, haberin başlığında bu vardı. İnanılmaz panik yaptım. Çünkü o bina ahşap, üstelik gece geç saatlere kadar çalışan öğrenciler var. Panikle haberin devamını okudum. Bir adam binaya benzin döküp ateşe veriyordu. Aklın almayacağı hain bir saldırı! Bir insan bir sanat okulunu neden ateşe verir? Tek tesellim itfaiyenin erken müdahalesi ve içeride kimsenin olmamasıydı. Dünyanın ilk parasız özel okulu olan ve bugün severek izlediğimiz yüzlerce oyuncunun yetiştiği MSM kısa sürede bir araya geldi, birbirine kenetlendi. Bizi bu hain saldırılara karşı “Biz” olmak ve sanat kurtaracak. Bunun en güzel örneğini MSM öğrencileri ve eğitmenleri önceki gün gösterdi. “İçimizdeki cumhuriyet ve sanat aşkını söndüremeyecekler” diyen Müjdat Gezen ve tüm MSM’ye geçmiş olsun!Savaşçı geliyorLimon Film’in yapımcılığını, Süleyman Çobanoğlu’nun senaristliğini, Volkan Kocatürk’ün yönetmenliğini üstlendiği Savaşçı’nın çekimleri başlıyor. Berk Oktay, Yıldız Çağrı Atiksoy, Murat Serezli, Uğur Biçer’in rol alacağı dizi Fox TV’de mart sonu, nisan başı gibi başlayacak. Ekip İstanbul’da birkaç günlük çekimin ardından Eskişehir’e gidecek. Savaşçı; bordo bereli askerlerin hayatlarını ve vatan mücadelsini ekrana taşıyacak.
Başrollerini Bülent İnal, Özlem Conker, Selen Öztürk, Akın Akınözü, Hakan Boyav, Ezgi Eyüboğlu, Can Sipahi’nin paylaştığı, Serdar Akar’ın yönetmenliğini üstlendiği, Osman Bodur ve Uğur Uzunok’un senaryosunu yazdığı Payitaht “Abdülhamit” 24 Şubat Cuma akşamı TRT’de başlıyor. Önceki gün Çırağan Sarayı’nda diziye bir basın daveti düzenlendi. Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren, TRT 1 Kanal Koordinatörü Kurtuluş Zeydan, yönetmen Serdar Akar, oyuncular Bülent İnal ve Özlem Conker’in katıldığı davette 15 dakikalık bir gösterim yapıldı. Kısa birkaç birbirinden farklı sahneyi izledik. Bütüne bakmadan yorum yapmayı sevmem. O nedenle tüm bölümü izlemeden bir fikrim olmayacak. Ancak zikir ve çatışmanın paralel çekildiği bir sahneden bahsetmeden geçemeyeceğim. Yönetmen Serdar Akar sahnenin kompozisyonu öyle güzel kurmuş ki, müziğin, çığlığın, mücadelenin ve ezan sesinin birbirine karıştığı yani çok sesliliği yansıttığı, saniye saniye duygunun yükseldiği bir sahne... Tek başına derdini çok güzel anlatmış, bütünün içinde nasıl duracağını cuma akşamı ilk bölümü izlediğimizde göreceğiz.Son 13 yılını izleyeceğizTRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren gösterim sonrası diziyle ilgili bilgiler verdi: “Payitaht Abdülhamit, o dönem dünyada yaşananlar ile günümüzde karşımıza çıkanların yöntemler ve amaçlar açısından birbirine olan benzerliğini tarihe not düşecek. Bu dizi Osmanlı tarihinin en çok merak edilen, aynı zamanda da en çok tartışılan 33 yıllık döneminin son 13 yılına ışık tutacak. Osmanlı’nın zaferiyle sonuçlanan Yunan Harbi, Filistin topraklarının Sultan’dan istenildiği 1. Siyonist Kongresi, Abdülhamit Han’ın en önemli eserlerinden biri olan Hicaz Demiryolu çalışmaları dizide izleyeceğiz. Dizinin birinci bölüm için 50 yeni mekan hazırlandı. Bu projede amacımız reyting değil ama izlenmeyen bir şey yapmak istemiyoruz. O nedenle bir yıllık bir ön hazırlık sonunda bu işi hayata geçirdik.” Dizinin ilk bölümü 150 dakika yayınlanacak.“Bir dönem Kızın Han dendi”Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş konuşmasında “Tarih roman gibi okunur” dedi ve dönem dizilerini izlemeyi sevdiğini söyledi. Kurtulmuş, “Abdülhamit Han sanılanın ve bir dönem konuşulanın aksine Türkiye Cumhuriyeti gölgeleyen biri olmadı. Tam tersine cumhuriyetimizi inşa eden iradenin temelleri Sultan Abdülhamit Han’ın döneminde yapılan modernizasyon çalışmalarıyla atıldı. Ne yazık ki, Sultan Abdülhamit uzun yıllar Kızıl Han olarak anılmıştır ki, bir dönemle cumhuriyetin ilişkisi kesilsin diye... Bu büyük bir yanlıştır. Böyle bir dizinin yapılıyor olması Türkiye’nin kendi tarihiyle barışmaya başladığının önemli işaretlerinden biridir. Türkiye’de son zamanlarda TRT 1 ve diğer kanallarımızda çok sayıda tarih ile ilgili dizilerin olması önemli bir adımdır. Millet tarihine sahip çıkıyor” açıklamasında bulundu. Es Film’in yapımını üstlendiği Payitaht Abdülhamit, cuma akşamı TRT 1’de ekrana gelecek.
Sanırım Türk dizileriyle yabancı dizileri birbirinden ayıran en temel fark, hikayenin anlatım biçimi... Biz asıl hikayeyi ancak ikinci bölümde anlatmaya başlıyoruz. Saatlerce izliyoruz, izliyoruz ama ilk bölümler tatmin etmiyor. İçinde bir umut varsa, iyi oyunculara sahipse seyirci bir şans veriyor ve onların daha sonraki bölümlerinde yükseldiğine şahit oluyoruz. Sadece bu sezon İçerde, Anne gibi dizilerin ilk bölümlerine ve reytinglerine bakarsanız bana hak verirsiniz. İkinci bölümlerinde zirveye oturdular. Çünkü asıl dertlerini ikinci bölümde gösterdiler. Seyircinin artık buna tahammülü yok. Oysa yabancı diziler hikayeyi tam da seyirciyi bağlayacak yerden başlatıyor. Dizinin asıl meselesini ilk üç dakikada anlatıyor. Ardından da geçmişe dönüp nasıl oraya geldiğini gösteriyor. Kısacası izleyici “Nasıl olmuş?” sorusuyla dizi izliyor. Fakat bizim dizilerimizde sorulan soru “Ne olacak?” Belki de nasıl sorusunun peşine düşmek onlarca başlayan dizinin kaderini değiştirebilir.Her dizide hapishane varBu sezon başlayan dizilerin neredeyse yüzde 50’sinde hapishane sahnesi vardı. Bitti zannetmeyin. Yakında başlayacak dizilerin neredeyse tamamında hapishane olmaya devam edecek. Bu yılın dizilerde modası haksız yere hapse düşmek. Ancak ortada tuhaf bir durum var. İzleyici bu modaya ilgili davranmıyor. Reyting sonuçları bunu gösteriyor. Zaten herkes kendisini kapana sıkışmış gibi hissederken sanırım hapishane sahneleri seyirciye iyi gelmiyor. Fakat tuhaf bir şekilde hapishane sahnelerini çekmeye devam ediyorlar. Böyle devam ederse her dizide hapishane sahnesi olmazsa olmaz bir kural olarak senaryolara yerleşecek.Kalabalık Olmanın EsaslarıBurak Tamdoğan çok sevdiğim bir oyuncudur. Şu sıralar Bu Şehir Arkandan Gelecek dizisinde rol alıyor. Ancak onun bambaşka bir heyecanı var. İlk kitabı Puksavida Yayınları’ndan çıktı. Adı Kalabalık Olmanın Esasları. Çok meraklı olduğum bir konuyu anlatıyor. Çünkü Tamdoğan, yanından geçerken hiç fark etmediğimiz kişi ve şeylerin ağzından, olağan yalnızlıkları anlatan on dört öykü yazmış. Sıradanı sıradışı hale getirmiş. Yalnızlığın en yalın haline tanıklık etmek isteyenlere tavsiye ederim. Burak’ın kalemine sağlık…
Dijital yayıncılık dünyasının devi Netflix’in eylül ayında Türkiye’ye girmesiyle benim hayatımda çok şey değişti. Ruhum o anda ne izlemek istiyorsa yüzlerce içerik arasından seçebiliyorum. 140 dakika Türk dizilerini izledikten sonra mutlaka bir kısa yabancı dizi izliyorum. Bazen arkadaşlarımla bir diziye başlıyoruz ama onlar uyuyakalıyorlar. Ben de dur durak yok! Türk dizilerinden uzun sürelere alışkınım, o nedenle bir günde bir sezon izliyorum. Mecburen arkadaşlarım bensiz devam ediyorlar diziye... Onları beklemediğim için de kızıyorlar. Netflix’ten bir araştırma geldi. Konumuz “Netflix ile Kaçamak!” 2013’ten beri Amerika’da yapılıyormuş. Bu defa 20-31 Aralık tarihleri arasında Türkiye’de de yapılmış. Bu araştırmaya katılanların yüzde 37’si kadın, yüzde 63’ü erkek. Bunlardan yüzde 66’sı evli, yüzde 13’ünün ilişkisi var, yüzde 19’ü bekar. Sonuçlara göre; dünya genelinde bir diziyi beraber izlemeye başlayan çiftlerin yüzde 46’sı eşine verdiği sözü tutamayıp, tek başına, gizlice izlemeye devam ettiğini söylüyormuş. Bu oran Türkiye’de yüzde 41. Kullanıcıların yüzde 81’i en az iki kere gizli kaçamak yaptığını itiraf etmiş. Abonelerin her 10 kişisinden 2’si eşinden onu tek başına izleyerek aldattığı için özür diliyormuş.Gerçek aldatmadan kötüymüşTürkiye’deki çiftlerin yüzde 76’sı kaçamak dizi izlemekten dolayı eşine karşı suçluluk duyduğunu söylerken, yüzde 27’si Netflix’te dizi bölümlerini eşinden önce izlemenin, gerçek anlamda aldatmadan bile kötü olduğunu söylemiş. Dünyada ise bu oran sadece yüzde 14! İlginç bir sonuç! Katılımcıların yüzde 50’si kendisinden habersiz kaçamak yaptığı için eşiyle kavga ediyormuş. Peki, çiftleri birbirine hangi diziler düşürüyor? Bir numarada Dexter var. Onu Breaking Bad, Love, Star Trek, Black Mirror, Narcos ve Marvel’s Daredevil dizileri takip ediyor. Kısacası; eşiniz sizi Dexter’la aldatıyor. Aman dikkat!ALA pazar akşamı bitiyorPazartesi günü Aşk Laftan Anlamaz’ın ikinci gün değişikliğine gittiğini ve bunun hayra alamet olmadığını yazmıştım. Dizi ilk gün değişikliğinden alnının akıyla çıkmıştı, ancak pazar akşamı yayınlanan bölümüyle Tüm Kişiler’de 2.98 reytingle 13’üncü, AB’de 2.56’yla 9’uncu ve ABC1’de 2.27’yle 16’ncı oldu. Ertesi günde biteceği açıklandı. Aşk Laftan Anlamaz, pazar akşamı final bölümüyle ekrana gelecek. Keyifli bir yaz dizisi olarak başladı ve 31 hafta boyunca Murat ve Hayat’ın hikayesinin peşinden koşturdu dizi... Ben severek izliyordum. Şimdi herkesi yepyeni maceralar bekliyor. Herkesin emeğine sağlık!
Türk televizyonları oldukça hareketli bir dönemden geçiyor. Sezonların birbirine girdiği, starların ekrana çıktığı, hangi işin tutup batacağının belli olmadığı, ezber bozan bir yıldan geçiyoruz. Bir hafta yurt dışına çıktım ve ekranlardan uzak kaldım. Döndüğümde Yıldızlar Şahidim, Umuda Kelepçe Vurulmaz, Seviyor Sevmiyor, Poyraz Karayel dizilerinin biteceğini öğrendim. Her biri severek izlediğim diziler... Yıldızlar Şahidim’in sıradan bir kızla popstarı buluşturma hikayesini sevmiştim. Bir hayalin gerçekleşmesini anlatabilselerdi sonuç farklı olurdu. Hikayesi güzeldi ama senaryo ve reji işe yazık etti. Umuda Kelepçe Vurulmaz’ın derdini de, senaryosunu da, oyunculuklarını da, rejisini de sevmiştim. Bu sezonun en farklı işiydi. Ancak onun da günü yanlıştı. Zor bir dönemde rakiplerine karşı yine de iyi ayakta kaldı.İki kez gün değişikliğiSeviyor Sevmiyor’da en sevdiğim şeylerden biri çocukluğumun müziklerini dinlemekti. Aslında bir yaz dizisiydi ve son zamanlarda hikayesi tükenmişti. Poyraz Karayel bir efsaneydi. İki sezon boyunca en sevdiğim diziydi. Ancak son sezonunda ben de koptum Poyraz’dan... Hikaye değişmeye, sevdiğimiz karakterler amaçsız kalmaya başlayınca reytingler de düştü. Tadını kaybetmeye başladığı anda da biteceği haberi geldi. Poyraz Karayel ekranın en iyi işlerinden biriydi. Tadında bitecek ve dizi tarihine adını yazdıracaktır. Bu dört dizinin kamera önünde ve arkasında çalışan tüm ekibin emeğine sağlık! İzleyicileri bir hayalin peşinden koşturmayı başardılar. Yokluğumdaki bir hafta iki dizide gün değişikliğine gitti. Fox TV’de ekrana gelen Muhteşem Yüzyıl Kösem-4 Murad ve Show’da yayınlanan Aşk Laftan Anlamaz. Gün değişikliği sonun habercisidir genellikle... Aşk Laftan Anlamaz daha önce çarşambadan cumartesiye geçti ve bu klişeye son verdi. Reytinglerini yükseltti. Fakat son haftalarda düşüşe geçti. Bu defa ikinci gün değişikliğini yaşıyor. Artık pazar akşamları ekrana gelecek. Bu değişim işe yarayacak mı bugünkü reyting sonuçları gösterecek...Askerler ekranı saracakBir haftalık yokluğumda ekranları asker, özel tim dizilerinin tanıtımları sardı. Kanal D’de İsimsizler, Fox TV’de Savaşçı, Star TV’de kod adı Özel Kuvvetler olan benzer 3 dizinin başladığını gördüm. Atv, TRT 1 ve Show TV’nin de asker konseptli diziler hazırlattığını öğrendim. Hazır olun, nisan ayında ekranları asker üniformalı oyuncular basacak.
Endemol Shine Turkey-H.Hakan Eren, Gökhan Tatarer’in yapımcılığını, Ozan Yurdakul’un hikayesini, Serap Gazel’in senaryosunu, Yıldıray Gürgen’in müziklerini, Deniz Çelebi Dikilitaş’ın yönetmenliğini üstlendiği Dayan Yüreğim, iki hafta önce Fox TV’de başladı. Ece Uslu, Cansel Elçin, Nilay Deniz, Berk Atan, Ege Aydan, Didem İnselel, Tuncer Salman, Fulya Ulvan, Bora Akkaş, Özlem Maden, Ferit Kaya, Korel Cezayirli, Brad Berke Bayrak, Elif Sönmez, Bengi Öztürk, Serap Matyaş, Meriç Şenlikoğlu, Miray Akay, Mehmet Aslan’ın rol aldığı dizi, cuma akşamı ekrana gelen ikinci bölümüyle Tüm Kişiler’de 3.61 reytingle 16’ncı, AB’de 3.23’le 13’üncü, ABC1’de 3.71’le 12’inci oldu. Oğlunun bir trafik kazası sonucu felçli kalmasıyla hayatı dağılan Elvan’ın, kocasının kan parası almasıyla elini kana bulayıp kocasını öldürmesini anlatan ilk bölüm ciğerimi parçalamıştı. İkinci bölümdeyse felçli Selim’e ailedeki herkesin korkunç davranışına yüreğim dayanamadı.Bütün kadınlar kötüDayan Yüreğim melodram türünde karşımıza çıkıyor. Başrolümüzde Elvan var ama bir katil! Kocasını öldürüyor ve ne yazık ki bir an bile birisini öldürdüğü için vicdan azabı çektiğini görmüyoruz. Diğer başrol kadınımız Seray... Kardeşi felçli kaldığı için ağlıyor, annesi katil olduğu için kızgın, kardeşine düşkün olduğunu söylüyor. Ama teyzesinin başına kardeşini atıp gidebiliyor. Onu görmeye gittiğinde de kısa vakitler geçiriyor. İnci, oğlunun çarptığı ve felçli kalan çocukiçin bir gram vicdan azabı hissetmiyor. Üstelik fakir ailenin bunu hak ettiğine inanıyor. Gülsüm, Seray’ı kıskanıyor ve başına iş açmak için babasını üstüne salıyor. Meral Selim’in teyzesi ama çocuğa uygulanan sözlü şiddete adeta katkıda bulunuyor. Suzan öyle bir yenge ki düşman başına! Ondan her türlü kötülük gelir. Aysun kocasını dırdırıyla öldürmeye kararlı! Sinem daha bir çocuk ama kuzeni yatalak Selim’in koluna çatal batırmaktan hiç çekinmiyor. Çünkü balık baştan kokuyor. Ailede ne görürse onu uyguluyor. Nazlı ilgiye ihtiyaç duyuyor ve ailesine kötü davranıyor. Farkında mısınız dizinin bütün kadın oyuncuları kötü karakter oynuyor. Sadece komşu Asiye’de bir nebze iyilik görüyoruz. Ancak onun da o kadar az sahnesi var ki, iyilik bize yüzünü gösterip hemen kayboluyor.İnandırıcılık sorunuBrad Berke Bayrak’a helal olsun! İlk bölüm hayat dolu Selim’i, ikinci bölüm yatalak Selim’i bir çocuk oyuncu olarak şahane oynamış! Casta lafım yok! Herkes iyi oyuncu ve üstüne düşeni yapıyor. Yönetmen acının kalbimize bıçak saplayacağı dünyayı kurmuş. Müzikler buna fazlasıyla, abartılı bir şekilde katkı sağlıyor. Yalvarıyorum, o müzikleri biraz daha az kullanın! Ama bu hikayede en büyük sorun inandırıcılık! Elvan’ın kocasını öldürmesi gerekiyor muydu? Daha doğrusu karı-koca kavgasında olay henüz o kadar büyümemişken Elvan makası sapladı! Ne yanlışlıklaydı, ne de gözü o kadar dönmüştü. Makası gördü ve sapladı. Kahramanın bu kadar kolay katil olması ve vicdan azabı çekmemesi hikayede en büyük eksiyi oluşturuyor. Aslında dizi üçüncü bölümden sonra başlıyor. Elvan’ın hapishaneden çıktıktan sonra hayata tutunmasını anlatacak hikâye... Fakat bir kadın hikayesinde tüm kadınları şeytanlaştırmak ne yazık ki, kendi kendine çelme takmaktır. Bu işin kurtuluşu; kadının içindeki iyilik tohumlarını gösterebilmekten geçiyor. Herkesin emeğine sağlık!
Netflix’in Türkiye’ye girmesiyle birlikte dijital platformaları daha fazla konuşmaya başladık. Önce Blu TV geldi, ancak Puhu TV. İkisinin de lansman projesi çok konuşuldu. Puhu TV’nin nasıl olacağı ise merak konusuydu. Çünkü sektörde Netflix gibi olacağı konuşuluyordu. Geçtiğimiz günlerde Doğuş Dijital Yönetim Kurulu Üyesi Ateş İnce ve dijital operasyonların başındaki isim Heni Hazbay’la bir araya geldik ve Puhu TV’ye dair merak ettiğim her şeyi sordum. Öncelikle Puhu TV, tamamen Türk içerikle karşımızda olacak. O nedenle yabancı dizilerin, filmlerin olmayacağını şimdiden söyleyeyim. Ateş İnce; “Türkiye’nin cumhuriyetin kuruluşundan beri yarattığı en iyi ürün Türk dizisidir. Bugün her 10 kişiden 9’u Türk dizisi izliyor. Dünyada 700 milyon kişi Türk dizisi seyrediyor. O nedenle Puhu TV’nin görevi Türk dizilerinin dijitale transformasyonu olacak.”Peki, bu ne demek? Doğuş Dijital; Ay Yapım, Süreç Film, Gold Film ve Avşar Film’le 10 yıllık bir anlaşma imzalamış. Yani önümüzdeki 10 yılda ürettikleri tüm içerikleri, hangi kanalda yayınlanırsa yayınlansın daha sonra Puhu TV’den izleyeceğiz.Dijital ölçülecekBu durum Youtube’dan dizi yayınlanmasını engelleyecek gibi görünüyor. İnce bunun nedenini şöyle anlatıyor: “Dünyada yayınlanan hiçbir dizi Youtube’da yayınlanmıyor. O nedenle yapım şirketleri Youtube kanallarını kapatmaya başladılar. Trt 1, Show TV, Star TV’nin dizilerini Puhu TV’de yayınlıyoruz. Ayrıca 4 yapım şirketinin işleri de biz de... Bu da yayınlanan 10 başarılı işin 7’sinin Puhu TV’de olması anlamına geliyor. Amacımız bir sürü yerde yayınlanan bu Türk dizilerini bir platformda toplamak. Bunun faydasını 1.5 yıl sonra herkes görecek. Çünkü TİAK dijital platformu da ölçümleyecek. Kısacası yarım televizyon gibi olmayı hedefliyoruz. İzleyici dağılıyor, onları da böylece sisteme dahil etmiş oluyoruz. Amacımız milyonlara hitap etmek.”Amaç: 5 milyon kişiİnternetten herkes dizi izliyor ama genç kitleyi yakalamak için orijinal içerik üretmek şart! O nedenle Puhu TV, 2015 yılının en çok satan kitapları Fi, Çİ, Pİ’yi dizileştiriyor. Başrollerinde Serenay Sarıkaya, Mehmet Günsür, Berrak Tüzünataç ve Ozan Güven’in rol alacağı dizi, ilk sezonunda 15 bölümle karşımıza çıkacak. Ayda 5 bölüm yayına verilecek. İkinci sezonu da 15 bölümden oluşacak. Projeden casta aslında televizyona dizi çekiliyormuş hissi uyandırıyor Fi, Çi, Pi. İnce; “Dijital yayıncılık uzun bir yolculuk. Bu yolculukta Fi, Çi, Pi Puhu’nun çileği görevini üstleniyor. İzleyicimize iyi bir içerik, iyi bir prodüksiyon, iyi bir oyuncu kadrosunu sunacağız. Üstelik bizi izlemeleri için para ödemeyecekler. Bu içerik bedava olacak. Bizim amacımız ekranla dijital izleyiciyi birbirine yaklaştırmak. Bin kişi değil, 5 milyon kişi bizi izlesin istiyoruz” diyor.Kota sorununa çözümGelelim bu işin teknik detaylarına... Heni Hazbay Puhu’nun izleyiciye sağladığı kolaylıkları şöyle anlatıyor: “Herkes Puhu TV’yi ücretsiz izleyebiliyor. Üye olanlar için şöyle bir avantajı var. Sizi tanıyor ve sevdiğiniz içeriklerini önünüze koyuyoruz. Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri internet altyapısı ve kota! Öğrencileri de düşündük. İsteyenler daha düşük kota kullanımı için manuel ayarlayarak HD olmadan da izleyebilecek. Bu özellikle öğrenciler için iyi bir seçenek olacak. Kullanıcının alışık olduğu bir ara yüzümüz var.”Puhu TV yayın hayatına başladı. Hayırlı olsun! Umarım daha fazla orijinal içerikle karşımızda olurlar. Yani benim hayalim bu!