Üstün kamu, yararını doğaya bıraksın!

Haberin Devamı

Önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulunda görüşülecek olan Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısına karşı “Tabiat Kanunu Girişimi” imza kampanyası başlattı.

1) AB’ye uyumlu olsun diye kanunun yeniden yazılmasına karar verildi. Fakat 7 yıllık çalışmadan sonra ortaya çıkan sonuç AB İlerleme raporunda “endişe verici” şeklinde değerlendirildi. Yani AB ile uyumlu olmadığı gibi korumacı hiç değil.

2) Kanun tasarısı iddia edildiği gibi Sivil Toplum Kuruluşları (STK) beraber hazırlanmadı. 2003 yılında Bakanlık ve STK’lar ortakyaptılar, bir yasa taslağı hazırladılar ancak 2010 yılında Meclise sunulan yasa tasarının bu taslakla ilgisi yok.

3) Kanun tasarısının KORUMA yönü son derece zayıf ama KULLANMA yönü gayet kuvvetli.

4) Kritik hükümler gelecekte hazırlanacak yönetmeliklere bırakılmış durumda.

5) Mevcut koruma alanların statüleri yeniden değerlendirilecek. Mevcut korum alanlarının sınırları değişebilecek, kısman veya tamamen farklı statü kapsamına alınbileceği VEYA koruma kararlarının kaldırılabileceği belirtiliyor. Türkiye’de 40 milli park, 1272 Doğal Sit alanı var. Birçok alan mevcut koruma statüsünü kaybedebilir.

6) “Doğal Sit” statüsü ortadan kalkıyor. Doğaya zarar veren birçok müdahale, koruma kurulları ve mahkemelerce Doğal Sit alanı mevzuatına dayanarak engellenebilmişti. Şimdi mevcut “Doğal Sit Alanları”nın ne olacağı belirsiz.

7) “Üstün kamu yararı” diye bir “gerekçe” var yasa taslağında. Bunun ne olduğu net değil. Suistimale açık. Milli güvenlik mi? Salgın hastalık mı? Yoksa “yatırım” adı altında otoyol, sanayi tesisi, enerjitesisi veya otel mi? Bir Milli Park’ın ortasına veya yakınına “üstün kamu yararı” gerekçesiyle nefis bir termik santral yapılabilecek artık.

8) “Bu kanun kapsamına giren alanlarda Turizm Teşvik Kanunu’na göre turizm merkezi ilan edilecek yerler için Bakanlığın uygun görüşü alınır” diye bir madde var ki “Turizm Teşvik Kanunu, Tabiat Kanunu” manasına geliyor. Çok net bir şekilde her yere otel dikilebileceği manasına geliyor.

9) Milli Parklar Kanunu yürürlükten kaldırılıyor. Onun yerine nasıl bir yönetmelik geleceği belli değil çünkü tasarı yasallaştıktan sonra hazırlanacağı ifade ediliyor. Tam bir sürpriz yani.

10) “Tabii durumuna uygun hale getirilemeyen alanlar buna en yakın yaşama alanına dönüştürülür” maddesiyle hem bir alandaki tahribat meşrulaştırılmış oluyor hem de en yakın yaşama alanı ne demek belli olmadığı için rehabilitasyon çalışmalarını da zaafa uğratmış oluyor.

***


Top, bundan sonra Başbakan ve 550 milletvekilinde. İleride torunlarınıza “yavrum burası ormanlıktı, ama seçtiğimiz milletvekilleri yasa taslağını okumaya zahmet etmedikleri için şimdi atom santrali” mi diyeceğiz yoksa o ormanda torun mu gezdireceğiz hep beraber göreceğiz.

DİĞER YENİ YAZILAR