RTÜK, dini kavramlarla dalga geçiliyor diye Simpsonlar çizgi filmine ceza kesti. Dizinin o bölümünde karakterlerden biri bir başkasının dini inancını kullanarak onu şiddete yöneltiyormuş, Tanrı’nın olmadığına dair sözler söyleniyormuş, Allah şeytan’a kahve ikram etmiş falan...
51 bin 951 lira. Küsuratlı olmasının nedeni de havalı durması. Yani şunu diyor o en sondaki “1” lira: “Bu ceza kafadan hesaplanmadı! Suçlar toplandı, toplandı, her biri bir katsayı ile çarpıldı, üzerine vergiler, harçlar, rüsumlar bindirildi, yeniden bir katsayı ile çarpıldı, sonra mükerrer suç bindirimi yapıldı, sonra kanalın izleyici sayısı ile çarpıldı, sonra kanalın mal varlığı, sonra ideolojisi... Evet mesela Kürt kanalı olsaydı kesin daha yüksek bir kat sayısı olurdu... Yani diyor ki 60 bin TL deseydik, ciddiye alınmayacaktık, şimdi alınacağız...
İşte sahalarda görmek istediğimiz denetimler bunlar! Simpsonlardan çok daha hergele olan South Park’a da benzer bir ceza gelmişti bir kaç yıl önce. Yine tanrıyla ilgili bir durum vardı. İnsanların inançlarını incitmek kılıfıyla... Uyarı mı para cezası mı hatırlamıyorum.
RTÜK bir dünya kuruluşu olduğunu kanıtlıyor. Sahalarda Vatikan ile yarışıyor! Bravo. İkisi dini birer kurum ve vazifelerini yapmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Üstelik ne mutlu ki devletimiz bizim “dini değerleri koruma” kurumuna ceza kesme yetkisi de veriyor. Yani Vatikan’dan çok daha kuvvetli bir durumda bizim ilahi daire. Gurur duydum. Bundan sonra dünyaya açılsın. Amerikan, İngiliz, Fransız, İsveç kanallarını da denetlesin..
Efendim? RTÜK dini bir kurum değil mi?
Asabi ev kadını halleri
- Evde bir şey bozulur. Mesela kombi. Mesela koşu bandı. Mesela ocağın çakmağı... Aletin bozuk olduğundan yüzde yüz eminim. Ne yaptıysam çalıştıramamışımdır. Bu konularda beceriksiz de değilimdir. Kendi kendime çok şeyi tamir edebilirim. Neyse, servis çağırırım. Servis gelir, açma kapama düğmesine basar basmaz alet tıkır tıkır çalışmaya başlar. Hayır alçak kombinin en ufak bir arızası yoktur. Çakmak çakır çakır çakar. Bant fırıl fırıl döner... İşte o an servis elemanının yüzünde çok ama çok pis istihzai bir ifade oluşur. Dudağının sağ kenarı belli belirsiz oynar... Seni günün salağı ilan etmiştir ve ifadesinden de bunun anlaşılmadığını sanır... İşte o an elime balyoz alıp eşyayı kırıp “al, şimdi hakikaten bozuk. Tamir et” demek isterim. Garantiye girmesin, hiç önemli değil. Yeter ki o eşşeğin yüzündeki ifade bmbk olsun...
- Evdeki takım çantasından bir adet tornavida, kerpeten, alyon anahtarı veya başka bir şey eksik gördüm mü bütün mal varlığım yok olmuş kadar fena oluyorum. Sanki dişim düşmüş gibi o boşluğa bakakalıyorum. Eve girmiş çıkmış bütün ustaları arıyor ve onlarda mı diye soruyorum. Hepsi de anlaşmış gibi “ben almadım” diyor. Kahroluyorum, bildiğin gözyaşı döküyorum.
- Kitaplarımı kütüphanemde alfabetik sıranın dışında yerleştirilmiş halde görünce katatoniye girmiş gibi oluyorum. Aradığım kitabı bulmuş dahi olsam, kütüphaneyi düzenlemeden gidemiyorum oradan. Hayat duruyor.