Onuncu yıl

Haberin Devamı

Sabah Tayfun Hopalı arayıp onuncu yılımıza girdiğimizi haber verdi. Çok şaşıracağımı “A nasıl da çabuk geçmiş! On yıl haa!” diyeceğimi tahmin ediyordu ama ben onuncu yılımıza girdiğimizi gayet iyi biliyordum.

Zira son zamanlarda ne zaman canım sıkılsa emeklilik hayalleri kurmaya başladım. (bkz: Tekaüt Mutlu Teyze) O hesaplar içinde ister istemez Vatan’ın ne zaman kurulduğunu da düşünüyorsun. Demek son zamanlarda yine yapmışım ki onuncu yılımızda olduğumuzu gayet iyi biliyorum. (Yanlış anlaşılmasın. Emeklilik hayallerim gazete yüzünden değil. Ülke gündeminden çok feci yorulmaktan...)

Hayatımda en uzun çalıştığım yer Vatan oldu. Açıkçası kendimden böyle bir “başarı” beklemiyordum. O güne kadar üç dört yılda bir iş değiştiren bir gezgindim. Vatan bana, ben Vatan’a iyi dayandık!

Mecidiyeköy’deki bina henüz kiralanmış, yoğun bir dekorasyon faaliyeti vardı. Ayağımıza kablolar dolanırken iş görüşmesi yapıyorduk. Tayfun Deveci’ye “ne yapacağız?” demiştim, “gazetecilik” demişti. “İyi” demiştim. Memlekette ilk defa “müstear” bir isim transfer olmuştu ve o bendim!

***


Sonra güzel bir eylül günü başladık. Yeni kurulan bir gazetede çalışmaya başlamak eşi benzeri olmayan bir şey. Sanki kendi gazetenmiş gibi, sanki patron senmişsin gibi, sanki bundan sonra her şey bambaşka olacakmış gibi hissediyor insan. Başka hiçbir yerde duymadığım hislerdi. Erken gelmek, geç gitmek zül değildi artık. Pahalı Nişantaşı’ndan orta karar Mecidiyeköy’e gelmek süperdi. Tirajlar beni ilgilendiriyordu. İnsanlar sağda solda “Vatan” deyince gözlerim parlıyordu. Gazete tutundukça mutlu oluyordum. Çok ama çok iyi gelmişti...

***


On yıl tatlı acı geçti. Ercan Arıklı ilk kaybımız oldu. Patron değiştikçe binalarımız değişti. Binalar değiştikçe bir kısım insanlar değişti, yeniler geldi... Benim için ilginç bir on yıldı.

- “Tuğçe Baran” olarak başladım, “Mutlu Tönbekici” olarak bitirdim.

- Haber merkezinde sosyal bir muhabir olarak başladım, evde asosyal bir yazar olarak bitirdim.

- Sarışın başladım, bir süre esmer devam ettim, sonunda kumral bitirdim.

- Bekâr olarak başladım, bekâr olarak bitirdim.

- Türkiye’de ayak basmadığım bir tek Yozgat ve Çankırı illeri kaldı.

- Doğu Timor gibi hiç duyulmamış ülkeler dâhil 27 ülkeye gittim.

- Üç ev değiştirdim.

- Üç ameliyat oldum.

- Çeşitli zamanlardan toplam 20 kilo alıp 15 kilo verdim.

Daha nice nice yıllara... Çok iyi bir ikinci on yıl olacağından eminim...


O gün....

- O gün çocuğum olsaydı şimdi bana “anne yaaa... banne yaa...” diye diklenen bir velet olacaktı...

- O gün bir çınar dikseydim şu an on metre olacaktı..

- O günden itibaren her ay kenara 500 lira koysaydım 60 bin liram olacaktı.

- O gün yürümeye başlasaydım, günde 25 kilometreden dünyayı iki buçuk kere dönmüş olacaktım.

DİĞER YENİ YAZILAR