Türkiye Finans, üzerindeki pusula sayesinde kıble yönünü gösteren yeni bir kredi kartı çıkarmış. Adı da “Haremeyn Şua Kart.” Bir de şöyle önemli bir not düşülmüş: “Bu kartın kullanıcıları hac ve umre seyahat firmalarında peşin fiyatına 6 taksit ile karşılaşabiliyor.”
Dini sömürüde “nirvana” bu mudur?
Sonra internette biraz araştırınca kıbleyi gösteren kredi kartını ilk olarak bir yıl önce Birleşik Arap Emirlikleri’nde Al Hilal Bank’ın çıkardığını öğrendim. Üzerindeki pusula dijital bir pusula imiş. Bulunduğun şehri yazıyormuşsun, sana hemen kıble yönünü gösteriyormuş.
Bence süper bir icat! Tam Müslüman zekâsı diyecektim ki yazılımı Hint firması yapmış. Gerçi Hindistan’da da epeyi Müslüman var. Belki bir Hint Müslüman’ı akıl etmiştir. Bravo!
Fakat oksimoron olan şey olayın bir “kredi kartı üzerinde” cereyan etmesi. Benim bildiğim İslam’da “faiz” haram. Ve yine benim bildiğim kredi kartı “faiz” üzerinden çalışan bir sistem. Tamam günü geldiği zaman tüm borcunu ödersen faiz yok. Ama ya ödeyemezsen? Dini referanslı bir banka olduğu için faiz almıyorlar mı? O zaman o banka nasıl ayakta duruyor? Veya “Kartımız kıbleyi gösterdiği için bu aldığımız gecikme faizi haram sayılmıyor” mu diyorlar? Veya o faizin adı (klasik yöntemle) “masraf” olarak mı kayda geçiyor? (Bkz: Faiz değil kâr payı)
Bilemedim. Al Hilal Bank’ın “Qibla kartı” seyahat, elektronik, mücevher ve sigorta alışverişlerinde 6 aya kadar harbiden faiz almıyormuş bu arada. Hac ve Umre seyahatlerinde de 12 aya kadar. Sonra ne yapıyor yazmıyor sitelerinde. Ama bildiğim şu: İstediği kadar dini bir pusula olsun, okun öteki tarafı kapitalizmi gösteriyor. Ama Kur’an’da kapitalizm haramdır demiyor zaten di mi...
Haberi okuyunca aklıma İran’da içtiğim “Zam Zam Cola” geldi. İlk olarak İran Hava Yolları uçağında görmüştüm. Elime alınca nutkum tutulmuştu. Kutsal bir suyun adını nasıl kola gibi süfli bir şeye verebilirler diye ciddi olarak şaşırmıştım. O zaman tarihçesini bilmiyordum. Meğer ilk olarak 1954’te Pepsi tarafından üretilmiş. 1979 İran İslam Devriminden sonra (Pepsi ülkeden çekip gidince) Zam Zam adıyla bir şirket kurulmuş ve üretime o devam etmiş. 2002’de Suudi Arabistan’da insanlar Amerika’nın politikalarını protesto ederken bir Amerikan markası olan Coca Cola’yı da içmeyi reddetmiş. O dönemde Zam Zam Cola boşluğun yerini almış ve Suudi Arabistan’da birden çok popüler olmuş. Ondan sonra Müslüman kolası diye tüm dünyaya yayılmış. Şu an Malezya’da bile tüketiliyormuş.
Peki Mecca Cola’ya ne dersiniz? O da Fransa’da bir Zam Zam Cola bayiinin Zam Zam Cola ile anlaşamaması sonucu bayii sahibi tarafından üretilmiş bir kola! Ama bu marka sadece İslamî olmak (ve batı sermayesine hizmet etmemek) misyonuyla yetinmiyor, biraz daha ileri gidiyor ve Filistin hareketi için de çalışıyor. Gelirinin yüzde 10’unu Filistinlilere insani yardım olarak gidiyormuş. Sloganı da “Vicdanını salla!”
Bitti mi? Bir de Qibla Cola var. Kıble kola yani. Bu marka da İngiltere’de kurulmuş. Bu markanın amacı da yine Müslümanlar yardım eden kuruluşlara destek vermek. Gelirlerinin yüzde 10’unu bağışlıyorlarmış. Yine Malezya’ya dahil tüm Müslüman ülkelere dağıtılıyormuş. Onun da sloganı: “Zevkini özgürleştir” (Bu arada her üçünün de logosu çakma Coca Cola logosu.)
Kredi kartı ve kola illa kullanılacak ve içilecek galiba...Kaçarı yok...