Nişantaşı, yine pırıl pırıl. Bu yılki konsept Fındıkkıran Balesi imiş.
Gazeteden okumaya devam ediyoruz: “Ünlü Rus besteci Çaykovski’nin 1891 yılında bestelediği son balesi olan Fındıkkıran Balesi’nden esinlenilerek yaratılan konsept çerçevesinde kurşun askerler, oyuncak ayıcıklar, hediye paketleri ve yılbaşı neşesini yansıtan süslemeler Nişantaşı sokaklarında yerini aldı.”
Ayıcık değil de fare olmasın onlar? Veya zencefilli yılbaşı kurabiyesi adamları? Zira balenin baş figürleri kurşun askerler, kurabiye adamlar ve farelerdir. Clara’nın rüyasında fareler ve kurşun askerler savaşıyordu, ayıcıklarla kurşun askerler değil.
Önemli mi? Değil elbette. Muhabir arkadaş yanlış benzetmiş olabilir. Veya fare sevimli bulunmamış olabilir. Hem zaten şurada Fındıkkıran balesini izlemiş kaç kişi vardır ki koca memlekette?
Maksat Sarıgül’in deyimiyle New York’u, Paris’i, Londra’yı geçmek olsun... Konu da süper, uygulama da... Başkanı da yapanları da tebrik etmek lazım.
“Tamamen çocuklara yönelik yaptık. Herkes alsın çocuğunu gelsin buraya ve bu muhteşem güzellikleri paylaşsın” diyor.
Buraya kadar bravo! Hiç itirazım yok. Sonra şöyle devam ediyor: “Burası aile ortamı olacak o nedenle gençler bizi anlayışla karşılasın, onları başka bir yerde ağırlayacağız. Geçen sene de böyle yapmıştık, herkes çok memnun kalmıştı. Onları gözaltına falan almıyoruz sadece başka yerde eğlenmelerini sağlıyoruz...”
Zurnanın zırt noktası burası oluyor sanırım. Sokaklarımıza Fındıkkıran’ı işleyecek kadar medeniyiz ama “hep beraber” eğlenecek kadar değil. Nasıl tercüme etmek gerekiyor bu paragrafı bilemedim. Nereye alınacakmış o gençler ve daha önemlisi hangi gençler olacakmış onlar?
Başkan gayet kibar bir şekilde şunu söyledi galiba...
a) a) Geçen sene varoşlardan akın akın “halk” geldi, “vatandaş” sokağa adım atamaz oldu. Ortalık leş oldu.
b) b) Semte yakışmadığı düşünülen birtakım gençler hiç niyetlenmesin, alana alınmayacak. Pis pis işler yapmalarına hayatta izin vermem.
c) c) “O” gençler kendilerine Dolapdere taraflarında alternatif eğlence düzenlesinler. Çok taşkınlık yapmazlarsa ses etmeyeceğiz. Hatta “onları orada ağırladık” bile diyebiliriz..
d) d) Oyverenimi mağdur etmem, gerekirse ayrımcılık vs yaparım.
Gizli anahtar kelimeler: Medeniyetler savaşı, varoşların istilası, yılbaşı pandikleri, apartman kapılarına yapılan çişler, halkların bir türlü kardeş olamaması, kod adı:genç
Mustafa Sarıgül’ün kurşun askerleri varoşa karşı
Haberin Devamı