Secim.chp.org.tr diye bir site var. İlini ilçeni ve sandık numaranı giriyorsunuz, sandığınızdan çıkan oyların kaçının hangi partiye gittiğini öğreniyorsunuz.
Neymiş bizim mahallenin (Beşiktaş Arnavutköy) eğilimi diye bakayım dedim...
Önce küçük bir şok yaşadım. Oy verdiğim kişiye (SSÖ) tek bir oy bile gitmemiş görünüyordu!
Lan? Lan? Yediniz mi oyumu lannn... diye hönkürüyordum ki aklıma daha fenası geldi!!!
Yoksa... yoksa... Geçersiz oy mu atmıştım?
Zira 1 milyon kişinin oyu geçersizmiş!
Ve ben iki akşam önce hiç utanmadan, hiç arlanmadan bunlarla dalga geçmiştim.
“Yahu bir damga atacaksın alt tarafı... İnsan ne kadar isabetsiz olabilir ki.. Kah kih koh..” demiştim..
Allaam.. Yemin ederim o an “oyunuz çalındı, seçime hile karıştı ama yapacsk bir şey yok” dense daha mutlu olacaktım.
Zira aksi takdirde 1 milyon gerzo ile aynı klasmana giriyor olacaktım ki bu henüz kaldırabileceğim bir şey değil (80’imde belki). 1 milyon isabetsizden biri olabilme ihtimalinin endişesi bir kaç yüz bin beyin hücreme mal olmuştur herhalde.
Sonra anlaşıldı ki site dandikmiş. CHP bir kez daha iyi niyetle giriştiği işi yüzüne gözüne bulaştırmış. (bkz: klasik boşuna klasik değildir) (bkz: bana kızmayın, onlara kızın)
Akşama doğru site düzeldi, oylar doğru görünmeye başladı.
Oooo... Bir baktım ki mahallecek bir hayli renkliymişiz! Başbakanımızın söz vermesine rağmen kucaklamakta bir hayli sıkıntı çekeceği “öz hakiki öteki mahalle” yani. (bkz: kucaklanmak istemiyoruz kardeşim, ellemeyin)
121 kişi CHP’ye 76 kişi de AKP’ye, 26 kişi de Püskevit partisine vermiş. Bitmedi! 2 kişi DP’ye, 2 kişi HAS Partiye vermiş. Dahası bir adet komünistimiz bile varmış! (Twitdaşlardan gelen yorum: “Yani bir adet hayalet dolaşıyor mahallenizde.” Halbuki ben onu pamuklara sarıp saklamak istiyordum.)
Geri kalan 8 oy SSÖ’ye, 2’si ise Ergenekon’a gitmiş.
Hale bak! Birbirimizle ortak tek tarafımız nefes almak galiba.
Atmadıysanız seçmen bilgi kağıdınızı siz de bakın, çok eğlenceli oluyor.
Helal affedersiniz- edemeyeceğim
En komik başlığı Taraf Gazetesi atmış: Keşke hep balkondan konuşsa!
Ah ne güzel laflardı onlar di mi!
Herkesin hükümeti olmalar.. Kalbini kırdıklarımızdan, incittiklerimizden helallik dilemeler.. Hesaplaşma değil helalleşme günü olmalar..
İnkar ve asimilasyon polit ikalarını bitirdik bitiriyoruzlar, yeni anayasa herkesi 1. sınıf yapacaklar, Yaradılanı Yaradan’dan ötürü sev meler...
Başbakanım, siz hakikaten hep orada kalın! 4 yıllık müstakbel iktidarınızda o balkondan hiç inmeyin! Ülkeyi o balkondan o zihniyetle yönetin, ben kendi adıma çok memnun olurum.
Velakin ben seçim konuşmaları seçim meydanlarında kalır diyemeyeceğim.
Namert Nuraylar...
Kadın mı kız mı nereden bileyimler..
Ve en fenası: “Bana affedersin Rum bile dediler!” demeler..
Kusura bakmayın ama helal olsun diyemeyeceğim. Bu son lafınızı da meydanda değil, televizyonda sakin sakin konuşurken ettiniz üstelik. Hesapça sona erdirdiğiniz devrin temel taşına sıkı sıkı sarılarak.
Meclisin yeni seçilmiş tek affedersiniz- Süryani Milletvekili Erol Dora’dan isteyin helalliğinizi. Bakalım affedersiniz- verecek mi..
Benden yok -affedersiniz.
(bkz: beni affedersiniz- köşecilikle bile itham ettiler)
(bkz: zaten mahallecek tersiz)