Kışları sinir olduğum 3 şey

Haberin Devamı

Salep yerine sahlep denilmesi O aradaki “h” nereden çıktı bilmiyorum nerede görsem/duysam deli oluyorum. Aslında duyulan bir şey değil. Yani kimse günlük hayatta sahlep içtim demiyor. Ama yazmaya gelince gökyüzünden bir h düşüp a ile l arasına yerleşiveriyor.

Neymiş bu kelimenin kökeni (etimolojisi) diye merak ettim ve Nişanyan Sözlük’e baktım. Şöyle yazıyor:

Arapçası husyatu’s-sa’lab. Yani “tilki taşağı”. Orkide için verilen bir isim. Görsel benzerlik var herhalde ki bazı Anadaolu ağızlarında da aynı bitkiye it taşağı deniyormuş. 1420’lerde Türkçe kaynaklarda “ huşyetü’s-sa’leb” şekline rastlanıyor. 1680’lerde huşyet (taşak) kısmı düşmüş sadece sa’leb kısmı kalmış. 1876’daki bir kaynakta saleb olmuş. Sonra da sonraki ‘b’, hep olduğu gibi ‘p’ye dönüşüyor.

Peki o gıcık ‘h’ nereden çıkmış? Kimse bilmiyor. Orman kibarlığı diye tabir ettiğim bir şey bu. Yazarken “doğrusu kesin budur” diye zırvalamak. “Pohaça”, “sandöviç” şeklinde yazmak gibi bir şey...

Şimdi neymiş? Aradaki “H” yokmuş. Bir daa görmeyeyim.

- Hocaya “yılbaşı kutlamak caiz mi?” diye sormak

Her yılbaşında aynı şey oluyor: “Hocam yılbaşında evi süslemek caiz midir?” “Hocam yılbaşında hindi yemek günah mıdır?” “Hocam eve çam ağacı dikmek haram mıdır?”

Hocalar da meşreplerine göre cevap veriyor. Çoğunluk “günah, haram, mekruh” der. Bir kısmı “yeni yıla girerken neşeli olmakta beis yok ama içki, tombala yasak” diyor.

İçkiyi, tombalayı anlıyorum da neden ev süslemek günah, hindi yemek mekruh, yılbaşı kutlamak haram olsun? Kime ne zararı var?

Cevap: “Hıristiyanlara benzememek için”.

Bu hakikaten dini bir günah mı yoksa “dini kimliğe ihanet” “şahsiyetsizlik” “batı özentiliği” kategorisinde bir kabahat mı merak etmekteyim. Zira biraz daha derine gidersek çam ağacı süslemek Hıristiyanlığın değil ondan önceki dinlerin geleneği. Bu nedenle dini vasfını çoktan yitirmiş bir şey. Bağnaz bir papaza sorsan o da “yılbaşı kutlamak pagan geleneğidir, o nedenle büyük günahtır” diyebilir.

Fakat açıkçası ben bu tür sorulara çok sinir oluyorum. Niye kimse “yayalara yol vermemek, insanların üzerine üzerine araba sürmek caiz midir?” diye sormaz da ille de yılbaşı süsüne takılır kalır?

Niye kimse “öküz doğmak ve öküz ölmek ve hatta bu arada üç dört öküzcan yetiştirmek günah mıdır?” diye sormaz da o zavallı hindinin hesabını sorar?

Niye ha niye?

- “En sevdiğim şey: Sıcak şarap” denmesi

Yine çıktı listeler: “Kışın yapmayı en sevdiğim beş şey: bir salep, iki ılık havuzda sıcak şarap içmek...”

Hadi len! Duyan da anneannenin tarifine göre “sıcak şarap” ve “zencefilli kurabiye” yapılan evlerde büyüdün! “Bir Türkün elinde olabilecek en özenti iki şey ne olabilir?” derseniz şampanya ve sıcak şarap derim. Üstelik ikisi de sevdiğim şeyler ama herhalde sıcak şaraba 3 yılda bir tesadüf etmişimdir. Sonra da içtiğim için her defasına pişman olduğum bir şeydir. Zira “glühwein” geleneğinden gelen kendini bilen bir Alman olmadığım için suyunu çıkartır ve midemi bozarım. Birkaç yılbaşım sıcak şarap denen salak şey yüzünden rezil olmuştur. Ama kişisel gıcıklığım bir yana nedir yani bu “sıcak şarapla doğdum onunla öleceğim” havaları?

DİĞER YENİ YAZILAR