Yokuşta oturmanın da şöyle bir keyfi var: Kar yağdığı zaman Türk şoförlüğünün tüm yeteneklerini görme imkânı doğuyor.
Bildiğiniz gibi Türk şoförü -ki kendisi aynı zamanda en asil duyguların insanıdır - racon bozmamakla meşhurdur. Emniyet kemeri takmamak ve uyarı sinyalni de susturmak için akla hayale gelmeyen şeyler yapar. Park sensörü de neymiş? Gay mıyız biz? Hemen kapatılır.
Hele hele kar lastiği, zincir falan adamı bozar. Karda yolda kalacaksın. Komşu, tanıdık, yoldan geçen yardım edecek.
Kar lastiği yerine paspas, çuval kullanırız biz. Avrupalı olmayalım da ne yaparsan yapalım. Her şey normal çalışırsa tadı kaçar.
Az evvel tam evimin önünde harikulade bir şov vardı. Kar lastiği, zincir, mincir tek bir önlemi olmayan aslan bir Türk şoförü benim yokuşu tırmanmaya kalktı. Elbette ortasına kaldı.
Geri de gidemez zira arkada üç araç daha birikti.
Normalde, mesela taksiden inerken, mesela yüklü pazar arabasıyla çıkarken, mesela birine yol sorarken trafiğin akışını durdurdun diye ortalığı inleten Türk şoförleri ki kendisi aynı zamanda en asil duyguların insanıdır- böyle durumlarda pek sakin, pek yardımseverdir.
“Önümdeki lavuk kar lastiği, zincir ve saire takmadığı için yokuşu çıkamıyor” demez de “arkadan vurdurayım mı ağbii?” diye seslenir....
Mahalleli “ulan ihtiyatsızlığın yüzünden ortalığı egzoza boğdun!” demez de evinden paspas, çuval getirir...
Hatta bizim komşunun yaptığı gibi önce kaportanın üzerine oturur, yetmeyince arabanın arkasına geçer ve aracı yokuş yukarı itmeye kalkar!
Araç arkaya kaysa altında kalacak ama benim yardımsever Türk insanım bunu zevkle yapar!
Tüm bunlar yine çare olmayınca bu sefer evinden kardeşlerini çağırdı. Kızları aracın içine oturttu, erkekleri de aracına sağına solu yerleştirip ittirdi. Yani sadece kendisinin değil ailesinin de canını tehlikeye attı.
Bu şahane gösteri yaklaşık 20 dakika sürdü. Araç düz yere gelene kadar herkes yardım etti. Kimi kol gücüyle kimi çene gücüyle... Normal koşullarda bir araç 20 dakika yolu kapatsa çoktan karakolluk olmuşlardı. Ama hayır. Herkes sabır ve tevekkülle bekledi.
Kar böyle şahane bir şey. Felaket kardeşliğinde hakikaten çok başarılıyız.
Ve ben dün 500 lira verip kar lastiği taktırdım. Hiçbir yokuşta kalmadım, hiçbir yerde sağa sola kaymadım.
Kimseyi 20 dakika bekletmedim. Kimsenin canını tehlikeye attırmadım.
Çok sıkıcıyım çoook...
Kar kardeşliği: Yardımsever Türkler
Haberin Devamı