Hükümet kurulabildi, şezlong bedava

Haberin Devamı

“Bu hafta şezlonglar bedava..”

“Niye?” dedim “Çünkü hükümet kuruldu!”

Atina’nın politika ağırlıklı sıkıcı havasından kurtulmak için kendimi Paros Adası’na attım. Yunanistan’ın bine yakın adasının galibe en sevimlisine... Mikonos’un hemen altında...

Atina’nın böyle güzel bir tarafı var. Pire

Limanı’na gidiyorsun, bir gemiye atlıyorsun,

5-6 saat sonra Ege’nin ortasında bir adadasın.

***


Yukarıdaki diyalog Paros’un plajlarından birinde geçti. Söyleyen plajda şezlong ve şemsiye kiralayan yakışıklı bir delikanlı.

Fakat şöyle zavallı bir durum var: Hükümet, nihayet aylar sonra kurulabildi diye plaj ahalisine şezlong ve şemsiye hediye etmek istiyor istemesine ama plajda ondan ve benden başka kimse yok!

“Kime? Hayaletlere mi bedava?” dedim “Ben teklifimi yaptım. Onlar yoksa ben ne yapayım...” dedi Yunan usulü “eh...”leyip omuz silkerek...

***


Türkiye düşürülen uçağıyla uğraşırken burası da gelmeyen ve neredeyse yegâne gelir kaynağı olan turistiyle uğraşıyor. Yerli halktan hiç umutları yok. “Ancak yarısı gelir” diyor konuştuğum araç kiralamacısı. Almanlar bıçak gibi kesilmiş. Tembel dedikleri ve AB nedeniyle “beslediklerini” düşündükleri Yunan milletini bir de turizmle desteklemek istemiyorlar.

Almanya-Yunanistan maçını Paroslularla beraber seyrettim. Hem de nerede? Efes Lokantasında! Futbol meraklısı Angela Merkel ne zaman ekrana gelse ortalık küfür kıyamet gidiyordu! Şimdi Alman ol ve Yunanistan’a gel! Olacak iş değil.

Maç, Yunan halkına iyi bir teselli olacaktı ama yazık ki yenildiler. Hâlbuki çok umutluydular. Saatler öncesinden planlar yapıldı, masalar ayırtıldı... Burada maç sokaklarda seyrediliyor. Atina’da da aynı. Her lokanta televizyonu sokağa çıkartıyor ve koca bir sokak, mahalle veya ada hep beraber seyrediyor. Öyle konsantre olmuşlardı ki maç sırasında çarşıdan çırılçıplak geçseydim kimse fark etmeyecekti. O derece!

Ezik ve bezgin bir halkla maç seyretmek hem çok eğlenceli hem çok hüzünlü oluyor. Gol attıklarında öyle sevindiler ki sanırsın bütün borçları silindi. Yiyince de çöktüler. 3. gol de gelince çoğu maçın sonunu seyretmeden eve gitti.

Ama küfür hadisesi çok şahaneydi. Bir ara ağzımdan “hass....” lafı kaçtı “tabi tabi” manasında onay verdiler. Meğer onlar da “ay ....tir” derlermiş. Türkçe olduğunu bilmeden. İthal ettiğimiz şeye bak!

Bu arada Paroslular dediğim sadece Yunanlıdan oluşan bir grup değildi. Aramızda Kayseri kökenli bir Ermeni, bir Diyarbakırlı Kürt, bir yarı Ukraynalı, bir yarı Selçuk (veya Şirince) kökenli Yunan vardı. Kimi Atina’dan gelmiş, kimi Antalya’dan hepsi 20-30 yıldır Paros’ta yaşıyor. Efes (Ephessus) Lokantası da işete yarı Ukraynalı yarı Yunan kızın. Babası bizim buralardan gelmeymiş. Harikulade bir lahana dolması ve mantı yedim! Paros adasına yemeyi umduğum en son şey lahmacundur, o da vardı.

Paros çok güzel bir ada. Mikonos’a giderseniz buraya da bir kaç günlüğüne gelin derim.

DİĞER YENİ YAZILAR