Haberin Devamı
Dünkü yazımı okumamış olanlara (ki bence okuyun. Zira bir hayli komikti...) özet geçeyim:
Geçen gece güvenlik alarmım kendi kendine çalmaya başladı. Ne yaptıysam susturamadım. Alarm şirketini aradım, hemen eleman yollayacaklarını söylediler. O “hemen” BEŞ saat sürdü. Beş saat boyunca bütün mahalle inledik durduk. Ama öyle böyle değil. Uykusuz rezalet bir geceydi.
Bu kâbustan neler öğrendim?
- Güvenlik denen şey harbiden fasarya bir durum. Evim ciyak ciyak ötüyor, komşuların ihbarı nedeniyle polis ekipleri durmadan geliyor ama bütün yoğunluk ön kapıda. Diyelim ki ben evde yokum, evimin arkasından biri girmiş, olsa, hazır da millet ön tarafta toplaşmış, götür televizyonu, götür laptobu, götür hatta buzdolabını... E n’oldu şimdi? Gelen polis ekibi evin arkasına bakmaya zahmet etmedi mesela...
- Güvenlik adına yaptığımız her şey aslında kendimize işkence. Evden çıkmadan önce alarmı kur, 15 saniye içinde çık. Sonra telefonu unuttuğunu hatırla, içeri gir, şifreyi gir, alarmı kapa... Sonra çıkarken yine alarmı kur, kapıyı kapa... Aaa tam o sırada yağmur başlasın, şemsiye için tekrar gir, yine alarmı boz, sonra tekrar kur... Veya yatarken kur, sonra sabah unut, camı aç... Vonk vonk vonk... Veya camdan kedi girsin vik vik vik... Arkadaşa anahtarı ver ama şifreyi verme, sen yokken eve girsin vonk vonk vonk... Temizlikçi şifreyi üç kere yanlış girsin vik vik vik... Mahalle en az 30 kere ayağa kalkmıştır tüm bu sersemliklerden dolayı... Ölsem, cenazeme sırf bu yüzden gelmeyecekler ay em efreyd...
- Bu arada öten alarmı ötmez hale getirmek hiç de zor bir şey değilmiş. 4 nümerolu alyan anahtarına bakıyor her şey.
- Kadınlar, gerzeklikleri nedeniyle çok fena bir imaj oluşturmuşlar teknik ekiplerin kafasına. ALLAH RIZASI İÇİN BİR TAKIM ÇANTASI ALIP KOYUN BİR KENARA! O aptal ayakkabılara verdiğiniz paraların dörtte birine nefis kerpetenleriniz, kargaburunlarınız, tornavida ve en önemlisi alyan anahtarı setleriniz olacak. 30 liraya gayet şık çantalar içinde satıyorlar yapı marketlerde... Sırf kadınım diye alyan anahtarım yoktur diye düşünüp çaresini söylememişler. Ve ben sırf bu yüzden BEŞŞŞŞŞ saat alarm ciyaklamasına maruz kaldım. İki gün geçti kulağım hala çınlıyor yeminle... Bu arada alyan anahtarı nedir diye soranlara: Cıvataları çıkarıp takmaya yarayan, altıgen kesitli, L biçiminde alet. İngilizce aslı “allen”. IKEA mobilyalarla beraber illa bir adet gelir... Bir not daha: Bırak alyan anahtarını, dekupaj aletim bile var halbuki! Dese “duvardan kaplamayla beraber sök” beş dakikalık iş! Kalıp gibi koyar atardım önlerine..)
- Mahallemizde yeşil gözlü acayip yakışıklı bir adam oturuyor. Gece yarısı, onu daha da seksi yapan kanlı gözlerle karşıma çıktı... Gel gör ki alarm kabusu içinde (bile) etkileyici olabilmek için bir Adriana Lima falan olmak lazımdı. Alarm şirketi, ertesi gün bana çiçek yolladı ama kaçan yakışıklı ne olacak Derya Hanım, Engin bey??? Ha?
- Bu arada hazır güvenlik demişken... Geçtiğimiz ay, şimdi açıklamayacağım nedenlerle MOBESE kameralarının kayıtlarına bakmak durumunda kaldım. Açık söyleyeyim: Hafif bir kılık değiştirmeyle istediğinizi yapın. Ne plakalar okunuyor, ne yüzler seçiliyor... Ve bunu suç işleyen veya suç işlemek isteyenler de biliyor. Emniyet Teşkilatının bir yenileme yapması şart.
- Azılı bir hırsız ile röportaj yapmak istiyorum. Kendimizi “güvendeyiz” palavrasıyla ne kadar kandırdığımızı dehşetle merak ediyorum. Varsa tanıdık, haber edin, twitterdan bulsun beni. Hesabım: @tonbekici