Kuşadası Belediye’sinden mektup geldi. Bütün Kuşadası’nı her yaz yerinden hoplatıp uykusuz bırakan “Jade” denilen gece kulübüne iki defa ceza kesilmiş. 23.11.2011’de 17 bin 94 lira ve 16.06.2012’de 37 bin 694 lira.
Sezon sonunda da bir 20 bin keserler, belediyenin de personel gideri vs çıkar.
Niye böyle küstah küstah konuşuyorum? Çünkü Kuşadası’nda değişen hiçbir şey yok. Geçen cumartesi Kenan Doğulu konseri varmış, ortalık yine savaş alanı. Sabahlara kadar sürmüş ses...
Bütün Kuşadası’nın bir gürültü cehennemine çeviren “Jade”in sahibi Tibet Bey “takdir edersiniz ki” gürültü yapma hakkını satın almış.
Ver parasını, bangırdat diskonu...
Belediyemize bir 50 bin liralık “Jade” katkısı olmuş çok mu...
Başka sözüm yoktur.
Türkiye kimden yanadır?
Suriye meselesi kafamı karıştırıyor.
Suriye’de bir savaş var. Korkunç bir kıyım var. Devlet ayaklananları veya ayaklandığını düşündüklerini çoluk çocuk demeden vuruyor.
Türkiye buna karşı çıkıyor. Esad’ı lanetliyor.
İyi yapıyor.
Ama bu cehenneme odun vermek? Bunu yapıyor muyuz gerçekten?
Dün iki bakan öldürüldü Suriye’de. İntihar saldırısı düzenlenmiş.
Esad, Türkiye’nin parmağı var diyor.
Türkiye, Katar, Suudi Arabistan ve İsrail’in istihbarat
servislerinin işi diyor.
Terör terördür.
Bunu destekliyor muyuz gerçekten?
Uludere’de çoluk çocuk öldüren ve hâlâ özür dilemeyen Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti var ortada.
80 yıldır Kürdünü ezen bir devletimiz var.
17 bin insan kayıp.. Güpegündüz vuruluma hikâyeleri anlatılıyor...
Önce sırf Kürt diye.
Sonra hem Kürt hem solcu diye.
Sonra hem Kürt hem solcu hem PKK’lı diye.
Sonra hem Kürt hem solcu hem PKK’lı hem kaçakçı hem KCK’lı hem BDP’li hem şu hem bu diye...
Kendi canavarını kendi yaratıp sonra onunla savaşan bir devlet bizimki...
PKK kahrolsun, evet ama, kim nasıl yarattı onu?
Sokaktaki neredeyse herkesi içeri alıyorlar.
Mitinglerine izin yok, belediye başkanlarına izin yok, konuşmalarına izin yok...
Hapishanedeki koşulları okumuşsunuzdur Urfa Cezaevi yangınından sonra.
Cehennemden beter.
Oraya giren uslanır mı daha mı bilenir dersiniz?
PKK’ya destek veriyor, barındırıyor, besliyor diye yıllarca soğuk savaş halindeydik Suriye ile.
Öcalan’ı topraklarından çıkarttı, barıştık. Aramızdan su sızmıyordu.
Sonra araya “kanlı Arap baharı” girdi.
Barışımız kısa sürdü.
Suriye Devleti onlarca yıldır halkını ezen bir devlet. Koyu bir istibdat altında yaşadılar durdular.
Son aylarda olup bitenler de korkunç.
Evet ama..
Şimdi biz de onların PKK’sına mı destek veriyoruz?
Kınamak, “çek git” demek, tüm dünyayı ayağa kaldırmak başka, bizzat terörün içinde olmak başka.
Ne devlet terörü olsun ne de muhalif...
Bu işte bir parmağımızın olmamasını diliyorum.