Ey halkım, hiç mi merhametin yokmuş?

Haberin Devamı

Siyaset, geçmişte veya mevcutta verdiği kararlar yüzünden arkadaşlarınla, komşularınla, halkınla alay etmek değildir.

Onları küçümsemek, ayıplamak da değildir.

Hele hele bu nedenle onlara küsmek hiç değildir…

Geçmişte böyle yapanları en çok ben eleştirdim. “Bidon kafa”, “makarna kafa”, “kömür kafa”, “göbek kaşıyan adam” diyenlerden tiksindim.

Meselenin bu olmadığını, bir kimlik meselesi olduğunu, bir kimliğin temsiliyeti olduğunu anlatmaya çalıştım.

Dalga geçtiğiniz insanlar sağınızda solunuzda, akrabalarınız içinde… dedim..

Lideri veya partiyi değil, halkı önemsiyorum ben… dedim.

İnsanların “hakları” ilgilendiriyor beni… dedim.

Başörtülü kadın, yoksul Kürt, sömürülen işçi, horlanan Çingene fark etmiyor benim için. İnsan hakları esastır, gerisi laftır… dedim.

Anayasa değişmelidir dedim. Yetmez ama evet dedim.

Her sabah “asker ne demiş?” heyecanıyla kalkmaktan bu ülkenin kurtulması lazım dedim… Kurtulunca rahatladım…

Bu ülke artık barışı görmelidir… dedim… Görünce mutlu oldum.. Umutlandım.. Piti’nin evime gelmesi bu umudun sonucudur…

Bütün bunlar yüzden kendi mahallemden atıldım.

Sonra Gezi oldu…

Her şey alt üst oldu.

Üç beş ağacı koruyan gençlere yaptığı zulüm yüzünden devlet bütün memleketi ayağa kaldırdı.

Kendi kesti, kendi vurdu, kendi kışkırttı…

Sonra da kendi şoke oldu..

Ve akıllara durgunluk bir yalan dalgası başladı…

İnsanları öldürdü, öldürttü…

Tapeler mapeler… Diyelim hepsi yalan dolan, montaj, dublaj…

Ama giden canlar yalan dolan montaj değildi…

Senin benim kardeşim, oğlum, yeğenim, kuzenimdi…

Terörist de değillerdi. “Yanlışlıkla” da gitmediler.

Kimi gösterilere bile katılmamıştı.

Hiçbirine inanmayanlar okul servisi şoförü Hakan Yaman’ın hikayesine baksınlar… (www.hakanyamananeoldu.com) Hakan Yaman’ın Sarıgazi’de kahveden çıkarken başına gelenlere inanamayacaksınız! Gazlama, öldüresiye dövme, gözünü sivri cisimle patlatma ve yangına atma! Hepsini “destan” yaratan Türk polisi yapıyor!

***


Ben şimdi seni nasıl komşum, akrabam, kardeşim, arkadaşım diye göreceğim açıkçası bilmiyorum..

Sen Berkin’i vuranlara oy verdin.

Sen Ali İsmail’i vuranlara oy verdin.

Sen dedin ki evet onlar ölsün… Evet onların kökü temizlensin… Evet onlar gazlansın, dövülsün, gözleri patlatılsın, beyinleri dağıtılsın ve ateşlere atılsın…

Mesele şu: Bir insan başka insanın acılar içinde ölmesini istiyorsa, buna destek veriyorsa, buna oy veriyorsa…

O ülke nasıl “memleket” olabilir ki?

Ey halkım… Hiç mi insafın yokmuş?

Hiç mi merhametin yokmuş?

DİĞER YENİ YAZILAR