Arkadaşlar! Allah’ınızı severseniz bugün işi gücü, alışverişi bırakın ve “erguvan” keşfine çıkın!
Zira bu hafta sonu SON! Artık yaprağa döndü, çiçeklerini ha döktü ha dökecek. Hele de sıkı bir rüzgâr yerse hiçbir şey kalmaz.
“Erguvan ne yeaa!?” diye boş geçmeyin.. Roma İmparatorluğunda asillerin rengi. Elde edilmesi çok zor bir renk olduğu için sadece zenginlerin ve asillerin kıyafetleri o renkte. Hıristiyanlar Yehuda Ağacı (Judas Tree) diyor. İsa’nın havarilerinden Yehuda İşkariyot, İsa’ya ihanet edip yerini ihbar edince İsa yakalanır ve çarmıha gerilir. Yehuda yaptığından pişman olur ve kendini bir ağaca asar. Ağacın yeni açmış beyaz çiçekleri, utançlarından renk değiştirip mor olur.
Farsça “argavan”dan geliyor. Aynı kelime İbranice’de de “mor” demek. İsa’yı çarmıha gererken onunla alay etmek için, asillerin rengi olan erguvan renginde bir kaftan koyarlar üzerine. Başına da dikenlerden bir taç. Sonra o kaftanı çıkarırlar gerçi ama ressamlardan kaçmaz: Bundan dolayı, göğe yükselmiş İsa’yı daima erguvan renkli bir kaftan ile resmederler.
Bursa’da erguvan bayramı varmış!
Osmanlı İmparatorluğu’nda da yeri var. Yıldırım Bayazid’in damadı Emir Sultan çok sevilen bir kimseymiş. 1429’da öldüğü vakit erguvan zamanıymış. Ertesi yıllarda, erguvanlar çiçeğe bezenince, müritleri ülkenin her tarafından Bursa’ya gelip Emir Sultan’ın türbesini ziyaret etmeye başlamış. İşte o günlere “Erguvan Cemiyeti”, “Erguvan Faslı”, “Erguvan Bayramı” denmeye başlanmış. Yüz yıl öncesine kadar da kutlanırmış erguvan bayramı. Kimi çok şiddetli bir deprem oldu bayram mayram kalmadı diyor, kimi Cumhuriyet zamanı tekkeler yasaklandı, Emir Sultan anılamadı, ondan bitti bayram diyor. Benim çocukluğumda Bursa’da ağacı bile yoktu. Son yıllarda Bursa Büyükşehir Belediye’si erguvan dikip bayramı yeniden canlandırmaya çalışıyormuş.
En güzel erguvanlar nerede?
Ben erguvan ağacını uzun zaman İstanbul Boğaziçi’ne has bir ağaç sanırdım.
Meğer öyle değilmiş. Fransa’dan başlıyor, Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanistan, Türkiye, İran, Irak, Suriye, Ürdün, İsrail, Lübnan’a kadar gidiyor yaşadığı yerler. Bir değil altı çeşidi var. Dikkatle bakarsanız hepsinin aynı renkte olmadığını fark edersiniz zaten. Kimi daha açık kimi pembeye kimi mora kaçıyor. Twitter’da sordum, en güzel erguvanlar nerede diye gelen cevapları kendi bildiklerimle listeliyorum. İyi keşifler!
- Bursa: Uludağ yolu, hemen hemen her taraf.
- İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi bahçesinde. Manzara’nın oraya inin, başınızı sağa çevirin, üç ayrı renkte erguvan yan yana.
- Konya: Alaeddin Tepesi, Üçler Mezarlığı ve Meram’ın bahçesi. Mor, beyaz ve pembe erguvanlar mis gibi kokuyor.
- İstanbul: Arnavutköy’den Bebek’e giderken, Mısır Konsolosluğu karşısında inşaat alanı içinde kocaman bir tane var. Yanında küçükleri. Çokçokçok güzel.
- İstanbul: Valideçeşme’de çeşmenin olduğu sokakta, taksi durağının arkasında devasa bir erguvan var. Muhtemelen İstanbul’un en büyüğü. Apartmanlar arasında birden görüverince insanın nefesi kesiliyor.
- Çatalca: Çatalca’nın simgesiymiş. 4 yıl öncesine kadar bol miktarda varmış. Şu an aynı isimde bir festival (nedense temmuzda?!), sürücü kursu ve bir TOKİ sitesi var.
- Kütahya: Porsuk Baraj Gölü kıyısında
- İstanbul: Harem Otogarı Salacak arası
- Balıkesir Akhisar yolu: Balıkesir Polis Okulu’nu geçtikten sonra rüzgar türbinleri civarında. Sağ kolda, makilerin içinde.
- Orhangazi Bursa arası: Orhangazi’yi geçer geçmez Süpürgelik tırmanış rampasından sonra dağlar komple erguvana kesmiş durumda.
- Diyarbakır: Surların dibi
- İstanbul: Kuzguncuk Fethi Paşa Korusu
- Bursa: Nilüfer Parkı
- İstanbul: Beylerbeyi Korusu. (Urart’ın köşesinden yukarı)
- İstanbul: Beykoz Çavuşbaşı
- İstanbul: Aşiyan, Tevfik Fikret’in bahçesinde
- İstanbul: Baltalamanı Emirgan arası ve Emirgan Parkı.
- İstanbul: Arnavutköy’den Akmerkez’e doğru çıkarken Türkan Saylan Parkı’nda muhtarlık binasının önünde
- İstanbul: Tarabya Üstü, Erguvan Tepesi.