İkisi için de aynı şey geçerli: Ne yaparsan yap dirilemez.
Kendimi bildim bileli var bu Altın Kelebek ödülü ve ben kendimi bileli kimse ciddiye almaz.
Dostlar alışverişte görsün, magazin müdürleri ve muhabirleri zor durumda kalmasın, ilişkiler taze tutulsun, kimsenin hatırı kalmasın hesabı, memlekette kim var kim yoksa ödül verilen bir “şey”.
Veya şöyle diyelim: Yaşı 50’nin üzerindeki herkese mutlaka, altındakilere ise belki..
Ödül alınırken sarf edilen sözlerin hepsi palavradır. Kimse CV’sine Altın Kelebek ödülü aldım diye yazmaz. Yazanla dalga geçilir. Zaten son yıllarda ödül alanlar bile dalga geçmekten kendilerini alamadı. Hem de sahnede, hem de ödülü alırken.
Nitekim Okan Bayülgen artık 67. mi 89. mu altın kelebeğini alırken “gençler desteklensin” ayağıyla “yeter artık bana vermeyin, fenalık geldi, bir daha gelmeyeceğim buraya” restini çekti. Bundan sonra her yıl ödülü alanlar bir kez daha düşünecektir herhalde.
Halkın oylarıyla verildiği de açıkçası pek inandırıcı gelmiyor bana. En azından bir bölümünün manipülasyon olduğu aşikar.
Altın Kelebekten bir Grammy yaratamazsın. Ama kocaman ayıplar yaratabilirsin.
Bu yıl Hıncal Uluç’a kültür vs vs ödülü verildi.
Defne Joy için söyledikleriyle bir çok insanı incitmiş, davalık olmuş bir kişi, hiç olmazsa bu yıl atlanamaz mıydı?
Atlanmayacak kadar kültürel ne yaptı bu yıl Hıncal Uluç sormak isterim Altın Kelebek komitesine.
Peşinden kitleleri sürükleyen bir film? Sergi? Veya bir söylemi olan bir TV programı? Bol yankı bulan bir felsefi akım?
Hayır. Bilmem kaçıncı yılına girmekte olan Yaşamdan Dakikalar içinmiş ödül.
Ödül programa verildi, ekibin diğer fertleri için bir lafım yok ama Yaşamdan Dakikalar dışında tek bir kültür programı yok mudur? İlla verilecekse en azından bu yılcık atlanamaz mıydı?
İşte bu yüzden, istediğiniz kadar “vat a vandırfıl şov” yapın, Eurovizyon neyse, CHP neyse, Altın Kelebek de odur.
Suni teneffüslerle idare.
CHP’ye benzeyen Altın Kelebek
Haberin Devamı