Bir tas ılık süttür barış

Haberin Devamı

43 yıllık hayatımın hiçbir dönemimde bu kadar umut dolu olmamıştım.

Kendimi bildim bileli tek istediğim bu ülkedeki savaşın bitmesiydi.

Bu ülkede Kürtlere yapılan mezalimin farkındaydım. Hiçbir zaman kulaklarımı tıkamamıştım. “Cumartesi Anneleri”nin ne manaya geldiğini başından beri biliyordum.

Kürtlere, devlet eliyle türlü türlü şekillerle eziyet edildiğini, kötü davranıldığını, onların hor görülüp aşağılandığını, gizli veya açık eller tarafından öldürüldüklerini biliyordum ve bundan da hiç memnun değildim.
Hangi nedenlerle dağa çıkıp ellerine silah aldıklarını ve neden acımasızca asker, sivil katlettiklerini biliyordum.

Nedenleri ortadan kaldırmak yerine zulmü arttırıp dağdakini yok etmenin, bağdakini de ateşe atmanın manasızlığını biliyordum.

Hem manasız hem acı dolu hem de kanımızı emen, iliğimizi kurutan bir yara olduğunu biliyordum.

Meselenin “PKK’yı bitirmek” olmadığını, bir “hak” meselesi olduğunu, medeni bir ülke olmak olduğunu biliyordum.

Durumu kavradıktan sonraki 20 yıl boyunca buna seyirci kalmaktan, acının ve kaynak israfının sürgit devam etmesinden müthiş bir ıstırap duyuyordum.

Barışın, ucuz politikalara kurban edilmesinden utanç duyuyordum.

Acının her iki taraf için de büyümesinden ve hadisenin kan davasına dönmesinden hicap duyuyordum.

Gençler dava uğruna ölürken, askerler evlerinde yetim çocuklar bırakırken bazılarının ölüm üzerinden iktidar ve zenginlik sağlamasını tiksindirici buluyordum.

Düpedüz acı çekiyordum.

Hükümetin adımlarını yavaş ve mahcup ve hep bir ileri iki geri buluyor, yapılanların da değerinin bilinmediğini düşünüyordum.

Umudumu yitirmiştim. Sonsuza dek böyle gidecekmiş gibiydi...

***


Yılbaşından beri olana bitene bakınca... “Allahım!” dedim.

OLABİLİYORMUŞ!

Daha yolun başındayız ama yola girdik ya!

Facebook’larda, Twitter’larda insanların kimi nefret kusuyorsa da biliyorum ki giderek marjinalleşecekler.. Giderek sesleri kesilecek.

Barışı sevecekler!

Binlerce can kurtulacak!
Gençler askere (veya dağa) derin endişe ve yeisle uğurlanmayacak bundan sonra! Kimse linç edilmeye kalkılmayacak!

Birbirimiz affedeceğiz.

Evet yapacağız bunu..

***


Büyük şair Yannis Ritsos’un dediği gibi...



Gördüğü düştür barış.

Ananın gördüğü düştür barış.

Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.

Evrenin yüzündeki yara izleri kapandığı zaman,

Ağaçlar dikildiğinde top mermilerinin açtığı çukurlara,

Yangının eritip tükettiği yüreklerde tomurcukları belirdiği zaman umudun,

Rahatça uyuyabildiklerinde, kaygı duymaksızın artık,

Boşa akmadığını bilerek, kanlarının,

Barış budur işte.

Bir tas sıcak süttür barış

Ve uyanan bir çocuğun gözlerinin önüne tutulan kitaptır...

Yolumuz açık olsun..

DİĞER YENİ YAZILAR