“Akıllı Şehir” olsaydık bunlar olmazdı

Haberin Devamı

Gezi Olayları patlak vermeden önce Amsterdam’daydım. Ve şu tesadüfe bakın ki “Akıllı Şehir” konferansında! Neden tesadüf dedim? Çünkü İstanbul’da bir parkı yani yeşil uğruna çıkan (ve sonra polis şiddeti nedeniyle içerik değiştirip tüm ülkeyi ayağa kaldıran) protestoların temel nedeninin “akıllı şehir” olmaktan uzak oluşumuza bağlıyorum.

“Akıllı Şehir” nedir? İngilizcesi “Smart City.” Yeni bir tanım. Şehirlerin gelişmişlikleri artık sadece alt yapıları yani fiziki sermayeleriyle ölçülmüyor. Yani kaç kilometre kanalizasyonu var, kaç kilometre yolu var, kaç kilometre metrosu var, toplu ulaşım ile bir baştan bir başa kaç dakikada gidiliyor gibi rakamların yanı sıra veri transferinin hızı ve kalitesi, doğal kaynakların akıllıca kullanılıyor olması, temiz enerji kullanımı ve en önemlisi “katılımcı bir sosyal altyapısı”nın varlığı da şehirlerin değerini ve rekabet gücünü arttıran unsurlar.

Veri transferi çok önemli. Yavaş bir internetle gelişmiş bir şehir olamıyorsunuz. Şehrin her noktasının anında değerlendirilmesi ve yaşayanlarına kurumlar tarafından çözüm sunması gerekiyor.

Kömürle, doğalgazla ısıtılan şehirler artık akıllı şehir sayılmıyor. Onun yerine başka bir işlemden çıkan ısının evlere dağıtılması akıllılık sayılıyor.

Bina yapıp insanları şehirlere akıtmak sonra işyerlerine ulaşsınlar diye kaos yaratmak akıllılık sayılmıyor. Onun yerine yüksek teknolojiyle insanları mümkün olduğunca evlerine yakın bir yerde tutup işlerini öyle yapmalarını sağlamak akıllılık sayılıyor.

Seçimden seçime belediye başkanını ve belediye meclisini seçmek sonra da olup biteni izlemek artık akıllılık sayılmıyor. Onun yerine makul aralıklarla insanların fikrini ve önerilerini sormak, alternatifler getirmelerini sağlamak, proje üretmelerini teşvik etmek ve bunu politize etmeden yapmak akıllılık sayılıyor.

Yani İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın bugün ifade ettiği gibi durağın yerini bile değiştirirken soracaksın.

Vazo kırıldıktan, içinden her türlü kötülük, pislik aktıktan sonra değil ama! Bundan sonra kim samimi duygularıyla hareket eder/ edebilir hiç emin değilim.

Akıllı şehirlerde kişi başına düşen yeşil alan ve ısıtmada olsun soğutmada olsun ulaşımda olsun fosil yakıt yerine temiz yani yenilenebilir enerji kullanımı çok önemli bir kriter. İstanbul akıllı şehir olmak istiyor. Fiber optik kablolarla döşeyecekler her tarafı. Türkiye’de bu yönde başka şehirlerde de çalışmalar yapılıyor.

Ancak burada da gördüğüm “teknolojisini alalım ahlakını almayalım” felsefesi sanki.

Yarın “Akıllı Şehir” Amsterdam’da gördüklerimi yazacağım.

DİĞER YENİ YAZILAR