Haberin Devamı
“Bizim, ‘basın ve halkla ilişkiler’ konusunda köklü bir değişikliğe gitmemiz gerekiyor. Silahlı Kuvvetler olarak bu işi artık askeri değil, ‘sivil ve profesyonel’ personel ile yürüteceğiz. Bunun yanında bir de, yine sivil, bir ‘siyasi danışman’ görevlendireceğiz. Mesela, Siyasal Bilgiler’den biri olabilir bu kişi. Bunlar için Başbakanımız’dan gerekli kadroyu da aldık.”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) yaşanacak önemli iki gelişmeyi haber veren bu açıklama bizzat Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel‘den.
Çankaya Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda sohbet ettik Orgeneral Özel ile.
Komutan, başında bulunduğu kurumun medya ve kamuoyu ile iletişiminde eksiklikler, aksaklıklar olduğunu düşünüyor. Aslında seleflerinde de hep gördüğümüz, bildik bir yakınma bu. TSK’nın kendisini basına ve halka tam manasıyla anlatamadığı, bu nedenle de yıprandığı, yıpratıldığı görüşü...
Sivil basın müşaviri yolda
Necdet Özel, işte bu anlayıştan hareketle gündemlerinde olan değişikliği açıkladı.
Detaylar da, bizim sorularımızla netleşti.
Şöyle:
- Bizim, ‘basın ve halkla ilişkiler’ konusunda köklü bir değişikliğe gitmemiz gerekiyor. Silahlı Kuvvetler olarak bu işi artık askeri değil, ‘sivil ve profesyonel’ personel ile yürüteceğiz. Başbakanımız’dan bunun için gerekli kadroyu da aldık.
- ‘Pentagon modeli’ olarak adlandırılabilecek bir ‘sivil sözcü’ mü olacak yani bundan sonra Genelkurmay’da?
- Hayır, tam olarak öyle değil. Ama sizlerle (medya) ve kamuoyu ile iletişimimizi sivil ve profesyonel, bu işin uzmanı kadrolara devredeceğiz.
- Sivil bir basın müşaviri olacak yani. Öyle mi?
- Evet, öyle diyebiliriz. Şu anki yapıda, bu işi rütbeli askeri personelin yapması doğru değil. Uygulamada birçok sıkıntıya yol açabiliyor bu sistem. Bir kere, o görevi yapan generalimiz en fazla iki yıl orada kalabiliyor. Çünkü başka operasyonel görevlere atanıyor. O birimde devamlılığı olmuyor yani.
Bu konudaki sözlerinden benim anladığım, Genelkurmay Başkanı, bir üniformalının, üslup ve kullandığı jargon itibariyle de bu iş için uygun olmadığı kanaatinde.
Mülkiyeli danışman mı geliyor?
Genelkurmay Karargâhı’nda göreve başlayacak tek sivil, ‘basın müşaviri’ olmayacak. En az onun kadar (hatta belki bazı noktalarda ondan bile) önemli bir başka atama daha var gündemde.
Org. Özel anlatmaya devam etti:
- Bir de ‘siyasi danışman’ ihtiyacımız var. O da gerekli.
(Askeri konuların siyasi yansımaları ve boyutları ile bunların gündemde işgal ettikleri yer düşünüldüğünde, Özel’in neden böyle bir gereksinim duyduğu anlaşılabiliyor.)
- Pekiyi belli mi bu siyasi danışmanın kim olacağı?
- Hayır, henüz değil. Ama Siyasal Bilgiler’den olabilir mesela.
- Aklınızda bir isim ya da muhtemel isimler var mı? Hem siyasi danışmanlık hem de basın müşavirliği için?
- Hayır. Daha o aşamaya gelemedik. Aslında, bırakın isimlendirme noktasını, henüz bu değişiklikler ile ilgili çalışmaya bile vakit bulamadık.
- Bir takvim var mı pekiyi oluşmuş? Mesela birkaç ay içinde olur mu bu değişiklikler?
- Açıkçası takvim de yok. Tam bilemiyorum. Gündem malum. Nasıl yoğun bir tempo içinde çalıştığımızı biliyorsunuz. Bu yoğunlukta, sıra daha bu konuya gelemedi maalesef. Ama bunlar gerekli ve biz bir an önce bu adımları atmak istiyoruz.
Siyasi danışman siyasallaştırır mı?
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, önceki akşam Çankaya Köşkü’ndeki resepsiyonda gazetecilere, “Ben Silahlı Kuvvetler’i siyasallaştırmamak için çabalıyorum. Her türlü siyasi akımdan uzak tutmaya çalışıyorum” dedi.
Yukarıdaki ‘sivil siyasi danışman’ açıklaması ile birlikte ortaya çıkan soru şu:
Genelkurmay bünyesinde bir ‘siyasi danışman’ın görevlendirilmesi, orduda ‘siyasallaşma’ tartışmasına yol açar mı?
“Her türlü siyasi akımdan uzak tutulmaya çalışılan” bir kurumda, ‘siyasi danışman’lık mekanizması, bu anlayış ile çelişen sonuçlar mı doğurur, yoksa bu tercih tam aksine (örneğin yetkin bir sivil akademisyenin sergileyeceği performans ile) ‘siyasallaştırmama’ hassasiyetinin adeta sigortası mı olur?
Bu noktaya biraz kafa yormamız gerekiyor sanırım.