Haberin Devamı
‘Âkil İnsanlar’ı konuşuyoruz malum...
Nedir ana hatlarıyla o heyette yer almanın kriterleri?
Farklı, saygın, etkileyici, inandırıcı, güvenilir olmak mesela.
Kimdir âkil kişi?
İçinde yaşadığı ülke ve dünya için söyleyecek sözü olan.
Ve tabii... Söylediği o söz ‘dinlenilir’ olan.
Hemen her noktada, içinde yaşadığı toplumun ortalamasının üzerinde olan.
Âkil insan, içinden çıktığı toplum üzerinde ağırlığı olan kişi değil midir aynı zamanda?
Kanaat önderi yani bir nevi.
Toplumsal algıyı şekillendirme, yönlendirme, yönetme maharetine sahip olanlar.
Ana hatlarıyla bu şekilde özetleyebiliriz sanırım ‘âkil kişi’nin özelliklerini.
Pekiyi o zaman...
“Âkil İnsanlar Heyeti’nde yer alan 63 kişi arasında neden spor dünyasından tek bir isim dahi yok” diye sorana ne cevap verirsiniz?..
Sporun toplum üzerindeki ‘afyon etkisi’ni, kitleleri harekete geçirme gücünü...
Hele Türkiye gibi bir ülkede başta futbol olmak üzere spor deyince akan suların durduğunu düşününce ne dersiniz?
Rakip camia mensuplarının düşmanlığa varan karşıtlığı elbette vahim bir gerçek.
Ama diğer yandan...
Taban tabana zıt hayat görüşlerine sahip insanlar, sırtlarında aynı forma, omuz omuza doldurmuyor mu her hafta tribünleri?
Siyasi ideolojileri, oy verdikleri siyasi partiler 180 derece ters olan on binler, aynı bayrağın gölgesinde yürümüyor mu caddelerde, sokaklarda?
Genelde spor, özelde de futbol; ideolojiler, siyaset ve partiler üstü bir şekilde birleştirmiyor mu, bütünleştirmiyor mu milyonlarca insanı?
Hangi taraftar; yanındaki renktaşının siyasi görüşü veya yaşam tarzıyla, etnik kökeni ya da mezhebi ile ilgileniyor söyler misiniz?
Durum böyle iken...
Türkiye gibi bir ülkede, ülkenin yakın tarihinin en hayati konusuna çözüm aranırken...
Bu süreçte toplumun algısı ve kanaati üzerinde belirleyici olacağı düşünülen 63 kişilik bir liste oluşturuluyor. Ve bu heyette, iştigal alanı ‘spor’ olan tek bir isim yok.
Sanat, siyaset, medya, akademi ve iş âleminin temsilcileri var; kitleleri peşinden sürükleme gücüne sahip ‘spor dünyası’ndan tek bir kişi bile yok.
“Kim olabilirdi” ayrı bir konu... Mühim olan, hiç kimse olmaması.
Eski bir güreşçi de olabilirdi, bir atlet de. Eski bir futbolcu da olabilirdi bir basketbol oyuncusu da.
Eski bir hakem de olabilirdi, bir TV yorumcusu ya da spor yazarı da.
Spor dünyasının 63 - 0’lık skor tabelası na bakıp düşünmesi gerekmiyor mu?
Çözüm süreci de dâhil her konuyu unutup Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Avrupa kupalarındaki maçlarını konuştuğumuz/konuşacağımız şu günlerde yazılacak yazı mı bu bilemiyorum ama yazdım işte.
KEŞKE...
Çocuklarının okul mevzuu ile ilgili, bir de bizzat Mustafa Balbay’dan bir açıklama gelseydi.